AKSOYLAR

Autorstwa onnumarayazar22

301 8 51

16 yılım tanımadığım insanlarla geçti 16 yıl boyunca kullanıldım... Więcej

1.<~AKSOYLAR~>

301 8 51
Autorstwa onnumarayazar22

MERHABA BU İLK DÜZGÜNCE YAZDIĞIM KİTAP UMARIM BEĞENİRSİNİZ

OY VERMEYİ UNUTMAYIN

TARİHLER BURAYAA
————————————
Çıldırma aşamasını çoktan geçmiştim. Evde annem ve onun samimiyetsiz arkadaşlarına katlanmak ölüm gibiydi, ah bir de kızları onları unutmak ne mümkün. Gözlerindeki o saf kıskançlıkla beni şuan öldürebilirler, gitmeleri için can atarken annem konuşmaya başlamasıyla dikkatimi ona verdim.  "Çağlacım çok fazla teklif alsada reşit olmadan Yavuz kabul etmesini istemiyor, eh tabi bende"

tabi anne kesin sende...  Bütün bakışların bana dönmesiyle samimiyetsizce gülümsedim. Aralarından kumral olan kadının konuşmasıyla hepsinin odak noktası o oldu. "Aslıcım çok haklısın bir baba olarak kıskanıyordur. Hayır anlamadığım ikinizde esmer olup sapsarı civciv gibi kızı nasıl doğurdun." Civciv mi? Yüzümü buruşturdum. Annem tabi hemen cevabı yapıştırdı.

  "Diyorum ya kızlar anneanneme çekmiş diye." Gerçekten garipti ne kadar civciv terimi hoşuma gitmesede öyle olduğum bir gerçekti. Tek sorun annemin anneannesinin fotoğrafını olmayışı bu yüzden kimseyi inandıramıyoruz. Ama artık yeter diye düşünerek yerimden kalktım.

Birkaç bahaneyle odama kaçmaya başarabilmiştim sonunda son dört saatlerini bizim evde geçirmiş olan kadınların evlerine gitmeye pek niyetleri yoktu.  Elime aldığım defterimle pencere kenarındaki koltuğuma oturdum.

Boş bir sayfasını açıp düşünmeye başladım. Bu hep yaptığım birşeydi etrafımda annemin arkadaşlarının çocukları haricinde çocuk çok fazla yoktu, onlarsa...  Elime aldım kalemi sıkıca tutup yazmaya başladım.

  "Hayatımda, ne kadar hayatımda desem de galiba annem ve babamın yönlendirdiği bir hayatta yaşıyorum. Arkadaşlarım, okulum, kıyafetlerim hatta belki de düşüncelerim bile ebeveynlerim tarafından yönetilen bir hayat... 

Suçlu arıyordum, bulduğum tek şey ise onlara kendimi savunmamam belki kendimi ifade edemeyen benimdir desemde bunun için fırsat sunmayan ailemle karşı karşıya geliyorum. Bazen o kadar yorulmuş kalkıyorum ki hiç yataktan kalkmak istemiyorum, o yorganın içine gömülüp bütün gün çıkmak istemediğim zamanlar oluyor. Babamın mükemmeliyetçi hayatı, Annemin ise kendini göstermeye çalıştığı samimiyetsiz insanlarla dolu olan hayatı çok yorucu geliyordu. İkisi birbirine katlanamazken benim ikisinde memnun etmeme bekliyorlar. 

Bilmiyorum belki de nankörüm ama şunu biliyorum ki onlara ayak uydurmak benim için oldukça zor ne fiziksel ne de ruhsal olarak bunu kaldırmakta zorlanıyorum. Normal bir aile ortamında büyümek çok isterdim ama hayat bana şunu çok iyi öğretmişti. Hayatta her istediğimiz olmuyor!"  Gözyaşlarım akmaya başladı. Çekmecede ki çakmağı alıp banyonun içine girdim. Elimdeki kağıdı yakıp kül olana kadar bekledim. 

Arkamı dönüp küveti dolması için suyu açıp sıcaklığı ayarladım. Elime aldığım tütsüyü yakıp banyoya yerleştirdim. Arka fonda kısık daha önce banyo için ayarladığım spotify listemi açtım. Üstümdeki elbiseden kurtuldum. Elindeki elbiseye bakıp yüzümü buluşturup köşeye fırlattım. Girdiğimde sıcak su bedenimi esir almıştı resmen... 

__________ 

YAZARDAN 

Yavuz bey yerinde duramıyordu. Sanki biri kalbini eline alıp sıkıyordu. Öğrendikleri çok fazlaydı kızının onlara benzemediği gün gibi ortadaydı peki karısı nasıl yapmıştı bunu anlam veremiyordu içinde bulunduğu duruma 16 yaşına kadar sorgulamadan inandığı gerçeğin yalan olması yıkmıştı. 

Flashback  Yavuz oturmuş kayınpederi ile albümlere bakıyordu. Birazdan karşılaşacağı şeylerin farkında olmadan kahve keyfine devam etti. Çok keyif alıyordu fakat kızının güzelliğini aldığı kadını hep çok merak etmişti. Aslı fotoğrafı olmadığını söylese de şansını denemek istedi.  "Ee baba Kaynananın fotoğrafı yok mu? Aslı çok bahseder ondan biliyorsun ailede bir o sarışın birde güzeller güzeli torunun Çağla" demesiyle Ümit bey kaşlarını çattı.  "Ne dersin damat? Benim hanımın annesi esmer senin kafan karıştı herhalde hem Aslı hep Çağlanın sizin aileye çektiğini söylerdi." Yavuz Beyin kaşları olabildiğince çatıldı.

Nasıl olurdu? Aslı kendisinin esmer bir aileden geldiğini biliyordu,  Böyle bir durum gerçekleşebilir miydi? Belki de olmuştur işte kadın doğum uzmanı olan bir arkadaşını aradı. Umarım sorularının cevabını bulabilirdi.Çok mu hızlı davranıyorum acaba diye düşündüm de emin olmam lazımdı çünkü bu endişenin 16 yıldır içimde bir yerlerde susturmaya çalıştığım düşüncem olduğunun farkındaydı daha fazla geç olmadan haerket etmeliydi.  Telefonun açılmasıyla hemen konuşmaya başladı. Çünkü konu şuan ciddi bir meseleye dönüyordu.

"Alo Rauf sana önemli bir konu danışmak istiyorum acil biraz..."  "Dinliyorum kardeşim."  "Rauf benim kızımı Çağla'yı biliyorsun, onunla ilgili müsaitsen buluşalım.  "Tâbi abi, akşam yemeği dışarda beraber yiyelim."  "Tamam saat 8'de ... Restorantı olur mu?"  "Olur, olur hadi abi görüşürüz"  "Görüşürüz"  Saatin 8 olmasıyla ikili masada oturmuş yemeklerini bitirmeyi bekliyorlardı. Rauf önemli olduğunu anlamıştı. O yüzden arkadaşının anlatmasını bekliyordu. Yavuz boğazını temizleyip konuşmaya başlayacağını işaret etti. 

"Çağla'yı biliyorsun abi, sarışın ve renkli gözlü bir kız ve bizim ailede öyle güzellikte biri değil sarışın bile yok ve hepimiz Asli'nin babannesine çektiğini düşünüyorduk ama bugün şöyle bir detay öğrendim aslında kadın esmermiş benim ailemi de biliyorsun yani diyeceğim o ki böyle birşey mümkün mü? Böyle şeylerden anlamak bilirsin emin olmak istedim." 

"Abi genlerde böyle bir durumla karşılaşmayız, en azından çekinik olarak böyle bir gen taşımımıyorsanız. Böyle birşey yok ise Çağlaya DNA testi yaptırın iki seçenek var. Birincisi ki umarım budur çocuklar doğumda karışmış olabilir. Ya da dilim varmıyor abi ama Aslı abla seni aldatmış olabilir emin olmak istersen Aslı sen ve Çağla hep beraber gidin.  Nolucaktı? Nasıl olucaktı? Emin olması lazım o yüzden DNA testi yaptırıcaktı. Sadece Çağla ve kendine değil aynı zamanda Aslıya da, karısından şüphe duymasada emin olmak zorundaydı.  Belki küçük bir sarı saçı büyütüyo olsa da böyle bir durumda emin olmak zorundaydı. 

Eve gelip kapıyı kendi anahtarıyla açtı. Salon da oturan Aslı ve Çağlanın bakışları ona döndü sanki onlarla konuşmak istediğimi biliyormuşçasına. Aslı birşeylerin ters gittiğini anlayıp kaşlarını çattı.

Çağlaysa farketti ama sustu hoş konuşsa babasının onun sorusuna cevap vericeğini düşünmedi.  "Yarın sabah saatlerinde hastaneye gidicez." Aslı hanım hastane lafını duyunca iyice gerildi. Yerinde kıpırdanıp oturuşunu düzeltti.  "Bir sorun mu var?"  "Hayır sadece kontrole gitmek istedim"  "Peki" daha fazla sorgulamadı çünkü eşinin pek fazla sevmediği şeylerdi sorgulanmak. 

__________ 

ÇAĞLA 

Sabah annemin odamın kapısını çalmasıyla uyandım. Uykum hafif olduğu için kalkarken fazla zorlanmıyorum. Tabi ailem için başka seçenek yoktu.  Banyoya girip işlerimi hallettim. Telefonumdan takvime bakıp iki hafta sonra okulların açılacağını farkettim. Problem değil her sene gibi sessiz bir sene olucaktı. Üzerime kahver bir crop ve siyah taytimi giyip aynaya bakıp olduğuna kanaat getirdim. Elime beyaz bir baget çanta aldım. 

(Karakter değil, temsili) 

Kan vericeğimiz için yemek yemedim. Bu kontrol nereden çıktı gerçekten anlamıyorum çünkü annem ve babamı her sene uzun bir sağlık taramasına girdiğini biliyorum. Babamın hal ve hareketlerinden birşey sakladığı bariz belli oluyor. Bu beni sinir etsede birşey demeden arabada bekleyen ailem yanına gittim.  Uzun bir araba yolculuğundan sonra hastaneye gelmemize beraber annemin sesini duydum.

Galiba hastane için neden sürekli gittiğim hastaneyi değilde burayı tercih ettiğini soruyor onu daha fazla dinlemeden arabanın kapısını açtım.  Hastanenin tabelasını okuyunca burası doğduğum hastane olduğunu farkettim. Aksoy hastanesi özel ve durumumuz iyi olsa da pek gidebileceğimiz bir hastane değildi.

İçerisi şık ve oldukça sade döşenmişti.  İçeri girince babam danışmanlık olan tarafa gitmek yerine ters yöne dönünce annemle birbirimize baktık birşeyler oluyordu. Asansörden indikten sonra soldaki koridora girip soldan üçüncü kapıyı çaldı.  Bir şeyler döndüğü bariz belli oluyor. İçeri en son benim girmemle adamım şaşırdığı bariz belliydi. Gözleri tüm vücudumda geziyordu.

En son babamın konuşmaya başlamasıyla adamın gözleri babama döndü.  "Evet Pars Bey önce kan alacaksınız sanırım."  "Evet Yavuz Bey, yan taraftaki sedyeye oturun lütfen!"  Önce babam son annemin kan vermesi ile sıra bana geldi. "Saçların kendi rengi mi?"  Soruya şaşırdım, aslında çok fazla aldığım bir soru ama bu adamda farklı bir şeyler var.

Hissediyorum!  "Evet, kendi rengi" dememle beraber kafasını salladı ve gözlerini koluma indirdi. İki tüp kan alıp ayağa kalkmasıyla elime bir pamuk sıkıştırıp masasına geri döndü. Masanın kenarlarındaki koltuklara oturup adama bakmaya başladık.

Onun konuşmasını beklerken babamın bizi odadan kovar gibi kurduğu cümleyle şaşkın şekilde ona bakmaya başladım. Annem birşey demeyip çıkmasıyla peşinden gittim. Sadece içeride ne döndüğünü öğrenmem gerektiğini söyleyen dürtüyü dinledim. Hızla anneme dönüp bahanemi öne sürdüm.

"Telefonumu içerde unuttum. Sen kantine in hemen geliyorum." Kafa sallayıp asansöre yürümeye başladı. Bu kadar çabuk ikna olmasını beklemiyordum. Ne kadar babama yapamasa da her konunun detayına inmeden insanı rahat bırakmazdı.  Arkami dönüp geldiğimiz odaya döndüm.

Adımlarımı hızlandırıp en hızlı şekilde gitmeye çalıştım -dikkat çekmeden- hiçbir konuşmayı kaçırmak istemiyorum. Odanın önüne geldiğimde kapıyı aralık bırakmanın sevincini yaşıyorum şuan ta ki duyduklarımla...  "Dediğim gibi Yavuz Bey DNA testi en az 1 hafta ve 10 gün içerisinde çıkar lakin böyle bir hata varsa hastanemiz sorumlu olacağı için biz bu süreyi 3 güne çekmekten daha ilerisi yapamıyoruz." 

"NEE!"

Bağırmamla ikisinin başı bana döndü. Ben ise babama bakıyordum. Nasıl böyle birşey isterdi daha doğrusu neden? Gözlerim dolmaya başlamasıyla hızla merdivenlere yöneldim. Arkamda babamın sesini duymamla göz yaşlarım akmaya başladı. Hızla indiğim merdivenlerin sonunda bahçe kapısını görünce hızla oraya gittim.

Kalbim çok hızlı atıyordu. Göğüs kafesim daralıyordu bu demek oluyor ki her an kriz geçirebilirim bu benim için tehlikeli olduğunu farkında olduğumdan hızla bir duvara elimi koyup soluklanmaya başladım ileri derecede astım hastasıyım. Gözyaşlarımsa akmaya devam ediyordu. Babamın yanına geldiğini anladığım fakat yüzümü çevirip ona bakmayı reddettim.

"Çağla sakin ol bak be-"

"SEN NE HA NE? NE DİYEBİLİRSİN Kİ! Konuşsana hep yaptığınız gibi sustursana beni bana yaptırdın peki annemin seni aldatabileceğini düşünmen bile iğrenç sizden senden nefret ediyorum! duydun mu beni? Beni bu kadar bastırmanızdan, düşüncelerim önemsememenizden birbirinize dahi katlanamayıp benden ikinizi de mutlu etmenizi beklemenizden çok sıkıldım yoruldum" sonlara doğru sesimin kısılmasıyla devamını getirmedim. 

Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Sakinleşmek evet sakin ol Çağla sakin ol sakin ol sakin.

Yavaşça yere çöküp nefesimi kontrol altına almaya başladım, nolucaktı demeyi sonraya bıraktım. Kafamı kaldırıp gerçek olup olmadığını bilmediğim babama baktım. Öylece durmuş bana bakıyordu gerçeklerin benim açımdan bu kadar kötü göründüğünü bilmediğini biliyordum. Onlar hiç birşeyin farkında değildi. Sakinleşmek bir şekilde ayağa kalktım.

"Annem bekliyor." Sesimin bu kadar soğuk çıkmasını bende bekliyorumdum. Onu beklemeden arkamı dönüp yavaş bir şekilde yürümeye başladım. Nasıl olsa gelicekti.

Kantine girmeden masada oturan annemi görünce ona doğru yürümeye başladım. Gözleri önce bana sonra arkamda durdu. Bizi görünce ayağa kalkıp buraya gelmeye başladı.

  "Sizi bekliyorum nerde kaldınız?"  "Geldik işte Aslı hadi gidiyoruz."  "Nereye gidiyoruz Yavuz daha sadece kan verdik. Daha birçok-" annemin sözünü kesip konuşmaya başlamasıyla ona döndüm.  "Bu kadardı Aslı gidiyoruz." Daha fazla kimse konuşmadı. Arabaya binme gerçekten hala doktorun odasından telefonu alamadığım aklıma geldi. Hızla çalıştırıp gideceği sırada onu durdurup açıklama yaptım ve arabadan indim.

Giden arabanın arkasından baktım elimdeki çantamı sıkıca kavrayıp hastane kapısına yöneldim. İçeri girmem ve asansörün olduğu tarafa yönelmemle bir kadınla göz göze gelmem bir oldu. Garip olan şey ise kadın benim kendime bakıyormuş gibi hissettirmesiydi.

O kadar benziyor ki bana doğru yürümesiyle onunda bu benzerlik gözüne çarptığını fark ettim.  Tam o anda asansörden gelen sesle dikkatimi oraya verdim. Asansöre bindiğimde kadını gördüğüm yere baktığımda onunda yerinde olmadığını fark ettim. Düğmeye bastım ve İniceğim katı bekledim.  Doktorun odasının önüne gelince kapıyı çaldım.

Aldığım komutla kapıyı açtım. Suratıma nerakla bakan adama açıklama yapmam gerekiyor galiba insanlarla gereksiz muhabbet kurmayı sevmediğim bı gerçekti.  "Telefonumu unutmuşum. Derken bı yandanda masada ki telefonuma yaklaşmaya başladım. Amacım birkaç şey daha geveleyip odadan çıkmaktı.  "Çağlaydı galiba!" Suratıma beklentiyle bakıyordu.

Başımı salladım. Umarım daha fazla konuşmaz istemiyorum be adam anla işte daha falza uzatmasına izin vermeden iyi günler diyerek çıktım.  Hastaneden çıkıp taksilerin olduğu alana yürüdüm. Bu hastane etrafını tam bilmediğim için konumdan sahile baktım.

Taksi sırası oldukça fazlaydı yürümek beklemekten daha iyiydi. Telefonumun ekranından bakışlarımı çekip sahilin olduğu düşündüğüm daha doğrusu konumdan doğru olduğunu düşündüğüm yola gözlerimi diktim.

Hastane girişindeki çardaklardan bir tanesinde o kadını tekrar gördüm. Kocası olduğunu düşündüğüm adam kolunu boynun sarmış yüzünde mutlu bir ifadeyle etrafındakilere konuşuyordu. Daha fazla bakmadan arkamı döndüm.  Geldiğim sahile bakıp bir bank aradım. Ayakta durabilecek takaatim yoktu.

En yakın olan bankta iki kişi olsa da umursamadan oturdum. İki kişinin bakışlarını üstümde hissetmeme rağmen ne onlara baktım ne de kalkıp gittim.  Nolucaktı? Bilmiyorum gerçek ailem değilse! Düşünmeyi reddetmek istiyorum. Bu korkunç olurdu bir kaç ay sonra 17 yaşıma giricem. Okulumun açılmasına iki hafta var. Galiba bu düşüncelerimi test sonucuna göre yapmam lazım...  Uzun saatler ardından kan vericeğimiz için bir şey yememiş karnımın açlığını hissettim.

Yavaşça yerimden kalkıp arkamdaki caddeye baktım. Orda durup taksi beklemekten başka şansım yoktu. Hastane yakını bir yer olduğu için bulabileceğimi düşünüyordum ki gelen taksiyle yanlış düşünmediğimi anladım.  Geldiğimde eve babamı arka bahçede gördüm. Tek başına hızla yanına yürüdüm.

Cevaplarını sonrada alabilirdim en azından test sonucundan sonra sadece 3 gün beklemem gerekiyordu sadece o üç günün hayatımın en uzun günleri olacağından habersizdim. 

"Bundan sonra ne olursa olsun benden habersiz hiçbir şey olmasın. Ha böyle bir teste neden gerek duydun! Orasını tersten sonra konuşuruz." 

__________ 

Beğendiğinizi Umuyorum.  OY VERMEYİ UNUTMAYIN :))

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

1.7M 64.2K 48
I beg to differ that.", I sassed and got out of his grip ready to move out of the room when he pulled me by my elbow and the next second I was pushed...
4.7M 158K 48
When strangers from completely different backgrounds get married... -- Shifting as the cool breeze toyed with my senses, I sighed at my husband stand...
26.6K 3K 31
Lily Autumns has watched Allie Winters blow up her boss's, life three times. Once when Allie destroyed his company, and bought it for scraps, once wh...
23.1K 561 35
Just read ml 🤍