Policeman | Minsung ✓

By LiXkumsAL

375K 49.5K 36.7K

"Pardon acaba numaranızı verebilir misiniz yakışıklı polis bey?" "Yaz, 155" |Mpreg| [ChanJeong - HyunMin - C... More

1' Özür Dile
2' Kelepçeleyecek Misiniz?
3' Adamı Dövmüşsün!
4' İnsanları Yarı Yolda Bırakıyorsun!
5' Ev Hapsi İstiyorum
6' Biraz Büyümeliymişim
7' Polise Hakaretten Tutuklusunuz
8' Bende Mİ Şerefsizim?
9' Yılanın Başı Sensin
10' Poliscilik Oynamak İstiyorum
11' Sadece Bu Gecelik
12' Evimde Misafir Olabilirsin Han Jisung
13' Pişman olmanı istemiyorum.
14' Hayatımda Aşka Yer Yok
15' Dün Gece Lee Minho İle Birlikteydim
16' Hamile Diyor
17' O Bebeği Çok Güzel Bir Aile Bekliyor
18' Şiddete Karşı Sessiz Kalmak İstemedim
19' Vereceğin Tepkiden Korkuyorum
20' Bebek Büyük Bir Sorumluluk
21' Bizim Bebeğimiz
22' Evlenebiliriz
23' Ailenin Haberi Var Mı?
24' Ebenin Nikahına Götürüyorum
25' Bebeğimiz Doğmadan Aşık Edeceğim Kendime Seni
26' Aramızda Olan Her Şey Bebek İçin
27' Her Hareketine Pata Küte Düşüyorum
28' Jisung Seni Bırakmayacağım
29' Bebeğimizi Göremeden Öldürecek Bu Civciv Beni
30' Hamiş Jisung'u Alamıyor Muyuz? Bizim Olsun.
31' Yeniden Doğmuş Gibi
32' Umarım Kucağına Alabilirsin
33' Oğlum Ve Sen Bana Bir Aile Oldunuz
34' Seni Öpsem.. Bebek İçin
36' Bir Kasa Mandalina
37' Jisung Nerede?
38' İcraatı Olmayan Sözler
39' Panzehir
40' Seni Seviyorum
41' Onu Yaşatamazdım Jisung
42' Aptal Aslan, Ceylanı Yedi.
43' Doğuruyoruz Burada! Hamileyiz Biz!
44' Fırtlatmışsın Çocuğu
45' FİNAL

35' Anne Kedi Ve Yavruları

6.9K 940 1.2K
By LiXkumsAL

--

"Üşürsen söyle tamam mı?"

Minho'nun oldukça yumuşak çıkan sesine ve bakışlarına karşı adeta eriyip bitiyordu Jisung.

Cilveli bir ses tonuyla "Aslındaa" dedi ve ceketinin cebindeki elini dışarı çıkardı. "Ceketin cebi çok ısıtmıyor elimi. Malum sahildeyiz, denizden soğuk geliyor. E bende hamiş bir bireyim şimdii"

Minho gülümseyerek pantolonunun cebindeki elini çıkararak Jisung'un elini tuttu. "Böyle ısınır mı?"

Jisung içinden 'yes be! Yola geliyor hadi bakalım' dese de dışarıya masumca gülümsedi ve kafasını aşağı yukarı salladı.

Aslında Jisung'un eli sıcacıktı fakat Minho bunu görmezden geldi. Jisungun el ele tutuşmak için öyle söylediğini biliyordu ve bunu umursamadı.

Elleri arasında kaybolan ince parmaklı ele sıkıca tutundu ve iç çekerek yürümeye devam etti.

Yavaşça yürüyorlardı. Jisung bir süre sonra sızlanmaya başladığında Minho ona baktı. "Bir sorun mu var Jisungie?"

Jisungie..

Ne de güzel yakışmıştı Minhonun ağzına öyle..

"Yakışıklı polis bey kocam ya..."

Güldü Minho. Kendine takılan isim git gide büyüyordu. "Söyle anne sincap ne oldu?"

Jisung kendine verilen isme güldü. "Sevdim bunu. Neyse, ben yoruldum daha fazla yürüyemem"

Minho etrafına baktı. "Şu ileride bank var oraya gidip oturalım biraz"

"Hayır" diyerek omuz silkti Jisung. "Bir adım daha atacak halim yok"

"Az biraz daha yürüsen?"

"Olmaz dedim Minho ya. Ayaklarım ağrıdı. Hamileyim ben, çabuk yoruluyorum"

Derin bir nefes alarak "Pekala" dedi Minho ve sakince Jisungu kucağına aldı. Jisung kollarını Minhonun boynuna sararken gülümsüyordu.

Ölecek miyim acaba? Diye geçirdi içinden. Minhonun değişen hallerinden ancak böyle bir şey çıkarabiliyordu. Ya gerçekten başarmış bu yakışıklı polisi tavlamıştı ya da ölecekti, tanrının ölmeden önceki son hediyesi falandı bu Minhodan aldığı ilgiler..

Minho, Jisungun düşüncelerinin aksine Jisungun ne kadar sevimli olduğunu ve hamileliğin ona gün geçtikçe daha da çok yakıştığını düşünüyordu.

Banka geldiklerinde Minho nazikçe banka oturttu eşini ve o da yanına oturdu. "Acıktın mı? Simit falan ister misin?"

Jisung kafasını sağa sola salladı. "Aç değilim ama su istiyorum."

"Bekle burada. Hemen arkada market var alıp geliyorum iki dakikaya"

Minho, jisungun saçını okşayıp gülümsedikten sonra kalkarak hızlı adımlar ile markete gitti. Gözü sürekli Jisungu kontrol ediyordu.

Jisung ise ağacın altındaki bir anne kediyi ve yavrularını izliyordu. Anne kedi, yavrularını emzirirken onları yalıyordu. Bu olay Jisunga her zaman sevimli gelmiştir.

Anne kedi yavrularını emzirmeyi bırakıp bir anda yola atladığında Jisung hızla ayağa kalktı. "Hayır oraya gitme!"

Ve Jisungun da aklına gelen şey olmuştu. Hızlı geçen bir araç anne kediye çarpmıştı. Anında gözleri dolan Jisung yolda kanlar içinde kalmış kedinin yanına gidecekken Minho onu belinden tutarak geri çekmişti.

"Jisung, ne yapıyorsun? Araba falan çarpacak şimdi. Dikkatli ol lütfen"

Jisung titreyen dudakları ve akmaya başlayan yaş dolu gözleri ile baktı eşine. "Çarptı Minho. Kediye çarptı."

"Ne?" Minhoda yola baktığında ölmüş kediyi ve onu oradan kaldıran insanları görmüştü. "Tüh be" diyerek eşine döndü.

Jisung içli içli ağlamaya başlamıştı. "İki tane yavrusu vardı Minho." parmakları ile ağacın altında birbirlerine sarılan yavruları gösterdi. "Anneleri yok artık"

Minho, eşini kendine çekerek sarıldı. Kediye ve yavrularına kendisi de üzülmüştü fakat Jisung hamile olduğundan hormonlardan dolayı deli gibi ağlayacak kadar üzülmüştü.

"Şşş, hadi ama Jisung ağlama lütfen."

"Ama, ama onun iki tane yavrusu vardı Minho. Yavrular annesiz kaldı. Ya benim de yavrum annesiz kalırsa?"

"Tch" Minho kaşlarını çatarak geri çekildi ve jisungun ıslak yanaklarını tutarak kızaran gözlerine baktı. "Ne demek benim yavrumda annesiz kalırsa? Yok öyle bir şey Jisung. Ben sizi koruyacağım, size bir şey olmayacak."

Parmakları ile Jisungun göz yaşlarını silerken Jisung hıçkırarak ona baktı. "Ama o yavruları koruyacak anneleri öldü."

Minho, eşinin kızaran burnuna bir öpücük bırakarak gülümsedi. "O zaman onları da evimize alıp koruyalım mı?"

Jisung gözlerini kırpıştırarak gülümsedi. "Yapar mıyız?"

"Tabi ki yaparız. Hadi şimdi otur şuraya" eşini banka oturtarak aldığı suyun kapağını açtı ve eşine uzattı. "İç bunu ben yavruları alıp geleyim"

Jisung, eşini dinleyerek suyu içerken Minhoda ağacın dibindeki yavruları alıp geldi. Gri olanı jisungun kucağına koyduğunda Jisung değişik sesler çıkararak sevmeye başladı yavru kediyi.

Minhoda kendi kucağında ki sarı kediyi incitmeden severek eşinin yanına oturdu. Jisung, karnına yatırdığı yavru kedinin tüylerini sakince okşarken kafasını yanında oturan eşinin omzuna yasladı.

"Baksana Minho, oğluşumuzun üstünde nasılda uyuyor"

Minho da gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı. "Oğlumuzun iki tane kedi kardeşi oldu."

"Evet!" diye yükselen Jisungun yüzü düştü bir anda. "Ama keşke anneleri ölmeseydi"

İç çekti Minho. "Keşke ama annesi merak etmesin biz yavrularına çok güzel bakacağız."

"Evet çok güzel bakacağız." Jisung kafasını gökyüzüne kaldırdı. "Sana söz veriyorum anne kedi. Yavrularına kendi yavrum gibi bakacağım"

Minho hızlıca jisungun yanağına bir öpücük bıraktı. Jisung, öpücük ile eşine baktığında Minho gözleri kısılana kadar gülümsüyordu.

"Anne sincap, çok tatlısın ama sen"

Jisung utanarak gülümsedi.

Günün diğer zamanlarına ise yavruları veteriner götürmüşler oradan da yavrular için gerekli olan alışverişleri yapmışlardı.

Birlikte güzel bir yemek yemiş ve biraz daha yürüdükten sonra jisungun tekrardan başlayan 'yoruldum' sızlanmaları üzerine arabaya giderek evlerine gelmişlerdi.

Minho arabayı binanın önünde park ederek yanında uyuyan eşine baktı. "Jisung, geldik"

Yorgun düşmüş olan Jisung kucağında iki tane kediyle birlikte uyuyordu. Minho bu görüntüyü çok tatlı bulmuştu. Telefonunu çıkararak fotoğrafını çekti ve tekrardan eşine seslendi. "Jisungie evimize geldik hadi uyan"

Jisung hala uyanmayı reddederken Minho iç çekti ve jisungun kucağındaki yavruları alarak arka koltuğa yatırdı.

Yavru kediler uykularına devam ederken Minho arabadan indi ve jisungun tarafına geçerek eşini kucağına alarak binaya girdi. Asansör ile hızlıca kendi katlarına çıktıklarında zor bela kapıyı açıp içeri girdi ve Jisungu kendi odasına götürerek yatırdı.

Ağrıyan belini esneterek yüzünü buruşturdu. "Uyurken de ağır oldun ya.. Aman aman sakın duyma bu söylediğimi"

Kendi kendine gülerek tekrardan aşağı inip bu sefer de kedileri ve kedilerin eşyalarını alarak eve geldi. Kedileri de kendi odasına götürerek onlar için aldığı yatağa yatırdı.

Jisungun üzerini değiştirdikten sonra kendi de üzerini değişerek Jisungun yanına uzandı. Bugün en az Jisung kadar kendisi de yorulmuştu fakat bu yorgunluk şimdi onu gülümseten tatlı bir yorgunluktu.

Yavaşça Jisungun beline sarıldı ve kendini tatlı uykunun kollarına bıraktı. İkisi de, bebekleri de ve yavru kedileri de bu gece huzurlu bir uyku çekiyorlardı.

Tabii.. Evden çıktıkları andan, girdikleri ana kadar peşlerinde olup fotoğraflarını çeken adamdan habersizlerdi..

---------------------------------------------

Ne yapıyorsun kumsal ya ne güzel tatlı tatlı geldik bu son olur muydu hiç dediğinizi duyar gibiyim :)

Bu daha başlangıç..

Continue Reading

You'll Also Like

betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 211K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
236K 22.3K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
96.5K 16K 24
-Omegaverse- "Tahta çıkacağın gün tacın yamulur umarım." Bakışlarını sarayın soğuk zeminine değdirirken mırıldandı omega. "Bir şey mi dedin Jisung?"...
4.8K 326 20
kiss me where you hurt me aug.2022- nov.2022