"Kestin mi ağabey?" Dedim kasapçıya. Genelde kurbanları böyle geçirirdik biz. Yani aslında ben böyle geçirirdim. Çünkü annemle babam kendisi keserdi fakat ayrı eve çıkmıştım. Zaten sahte oldukları kadar bana davranışlarıda sahte olduğundan dolayı yüzlerini görmek bile istrmiyordum, bu yüzdende ayrı eve çıkmıştım.
Neyse konumuza geri gönelim. Annemle babam kesip yerlerdi kimseyede dağıtmazlardı. Fakat ben çok et yemezdim fakat azcıcığını kendime, diğerlerine insanlara dağıtırdım. Bir de fazladan birkaç tane hayvan alıp durumu olmayanlarada verirdim.
"Kardeşim orda mısın?" Kasapçı abinin bana seslenişiyle ona baktım.
"Efendim?" Dedim yüzüne boş boş bakarak.
"Kestim dedim ama duymadın kardeşim." Kafamı salladım ve poşetlere uzandım.
"Sağolasın ağabey. Kolay gelsin." Dedim dükkandan çıkarken.
Çıkrım çıkmasına fakat görmek istemediğim kişiyi görünce duraksadım. Ulan bayram olmasaydı yolumu değiştirirdim.
"O poşettekiler ne?" Diye saçma bir soru sordu. Yüzüne boş boş baktım.
"Senin kemiklerin." Dediğimde yüzü düştü.
"Ee bayramın mübarek olsun demeyecek misin?" Yüzüne boş boş baktım.
"Ver elini öpeyim?" Dedim sırıtırken. Gözleri dişlerime kaydı ve o da sırıttı. O sırıtınca direkt olarak sırıtmayı bıraktım.
"Neyse bayramın mübarek olsun. Bayram dışında konuşmayalım Akay." Dedim.
"Bekle" dedi ben giderken. Koluma yapıştı. Hay koluna
"Bak elimde gördüğün poşetkeri özel kurumlara dağıtmam gerek tamam mı? Seninle uğraşamam"
Dediğimde bir şeyler düşünürmüş gibi dudağını büzdü.
"E beraber gidelim."
"Hayır." Dediğimde yüzü düştü. Bakalım kaç tane yüzün kalacak pis cani köpek
"Hadi lütfen bak kalbimi kırıyorsun."
"Ulan manyak şey sen çocuk musun?" Dedim. Yaptıklarından sonra nah gideriz beraber.
"Bak benimde etlerim var kasapçıda. Beraber alırız gideriz. Olur mu?"
"Akay sen Ateistsin." Dedim. Zaten bugün bu adamı burada gördüysem bir hata vardı.
"Bırakmam." Dedi.
"Taciz ediyorlar diye bağırırım. Kurban diye herkes dışarıda. Fazla zorlattırma ciddiyim bağırırım." Omuz silkip sırıttı.
"Yapamazsın çünkü gidiyoruz bile." Deyip koluma yapıştı.
"Akay bırak kolumu bak bayram bayram ağzımı bozmak istemiyorum." Dedim. Tekrar omuz silkti. Yok ben bunun ağzına
"IMDAAAAAAAAAT" Diye bağırdığımda ağzım kapandı. Fakat elini ısırdım. Manyağa bak hele
"IMDAAAAT TACİZZZZ EDİYORLAR." diye bağırdım tekrardan. Birkaç kişi bize bakarken, elini acımış gibi sallamaya başladı.
"Kardeşim manyak afedersiniz beni de tacizci zannediyor." Dedi. Ulan!
"Bırak lan çocuğu!" Dedi. Tanıdığım bir ses. Hay ağzına be yağmurdan kaçayım derken doluya tutuluyordum. Böyle şansın...
"Sen kimsin hayırdır?" Dedi Akay Görkeme bakıp.
"Kim olacağım sana yaramaz. Şimdi bırak çocuğu. Kardeş olmadığınız çok belli." Dedi Görkem şerefsizi.
"Bırak kolumu Akay. Yoksa o götüne elektro şok alacaksın biraz sonra." Dedim. Bu dediğimle Görkem güldü.
"Bir daha görüşmeyelim." Dedi Akay. Ulan sende bi si
"Kimin sevgilisi be." Dedi Görkem kullağıma yaklaşarak. Kaşlarımı çattım. Al birini vur ötekine...
"Görkem salak salak konuşma hadi bayramın mübarek olsun bay." Dedim hızlı hızlı.
"Poşetlerini taşıyayım mı?" Kafamı olumsuz anlamda salladım ve yanından ayrıldım.
"Ağırsa ver." Tekrar kafamı salladım.
"Neden konuşmuyoruz?" Dedi. Manyak lan bu adam, sıyırmış hatta tahtaları kırmış.
"Görkem beynindeki tahtalar mı tozlandı? Biz sevgili değiliz, sana ağır değil dedim, ve sen başkaları ile seviştin. Gelipte bana 'neden konuşmuyoruz?' Diyem-" lafımı yarıda bıraktı ve elimdeki 2 poşetide kaptı. Yaptığına şaşkınca baktım. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Ulan!
Yanağımı hızlı hızlı sildim.
"Köpek yalasa daha iyiydi." Diye sitem ettim.
"Ayıp oluyor. Ben seni o şerefsizden kurtardım."
"Hayır kurtarmadın çünkü ben de kurtulmuştum." Dedim yoluma bakarken.
"Hah ben gelmeseydim başaramıyordun." Bu adam beni sinir etmek için mi vardı?
"Hayır başarmıştım bile." Dedim ciddi bir şekilde.
"Iı ıı başaramamıştın ben gelmeseydim." Dedi. Yüzüne ciddi ciddi baktığımda sırıttığını gördüm. Tekrar önüme döndüm. Yan yana gidiyorduk ama hiçte sıkıcı değildi.