Polis Mafya'm +18

By busr4xt

4.7K 498 127

Tehlikeli ve psikopat bir polis. Sevdiği kadını sahiplenip kısıtlayan bir adam.. Herşeyiyle onu kabul edebile... More

1.part
2. part
3.part
4.part
6.part
7.part
8.part
9.part
10.part
11.part
12.part
13.part
14.part
15.part
16.part
17.part
18.part
19.part
20.part
21.part
22.part
22.part
23.part
24.part
25.part
26.part
27.part
28.part
29.part
30.part
31.part
32.part
33.part
34.part
35.part
36.part
37.part
38.part
39.part
40.part
41.part

5.part

166 19 3
By busr4xt

Sınıfa nasıl gireceğim hakkında bir fikrim yoktu sadece öğretmenin beni göreceği bir yerdeydim.

Arkamı dönüp sahte polis bozuntusuna baktım.

Gülümseyerek bana bakmıştı. Bunun acısını nasıl çıkartacağımı biliyorum ve ben bunun intikamını senden acı bir şekilde alacağım.

Yavaşça adımlayarak sınıfa girdim ve kapıyı örttüm.

Kafamı kaldırıp baktığım esnada sınıftaki herkes bana bakarak birbirinin kulağına fısıldıyordu.

Birkaç kişi hariç...

Benim en yakınım dediğim arkadaşlarım tepkisiz bir şekilde yüzüme bakıyorlardı.

Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyordum ve tam anlamıyla yerin dibine girmiştim.

Yavaşça yerime geçip oturdum ve benden açıklama bekleyen arkadaşlarımın yüzüne bakmadım.

Ders boyunca onlara ne anlatacağımı düşündüm.

Jungkook bana sözleşmeden bahsetmeyeceğimi söylemişti.
Bu işlerimi daha da çok zorlaştırdı.
Hoca ara verdiği anda sınıftaki herkes başımda toplandı.

"Gerçekten senin kocan mıydı!?"

"Aishh çok yakışıklı değil miydi?" ...

Sorular sormaya başlayınca Chae won
elimden tutup beni kolumdan tutup kaldırdı ve sınıftan uzaklaştırdı.

"Neler oluyor Ha-rin ne demek bu" deyince yüzüme baktı.

Hyun-joo ve Eun-jeong da gelince durumu anlatmaya başladım.

"Ben uzun zamandır Jungkookla sevgiliydim ve evlenme kararı aldık"

"Uzun süredir sevgilin?" dedi Eun-jeong soru sorar bakışlarla.

"Evet öyle size söyleme fırsatı bulamadım"

"Bak Ha-rin sen muhakkak bize söylerdin ve uzun zamandır sevgili olduğun kişiden bile bahsetmedin emin misin bundan"

"Evet gayette eminim bundan ayrıca jungkook bir polis bundan size bahsetmemi istemedi"

"Neden istemedi?"dedi Hyun-joo. Sesi çıkmamış ve sadece dinlemişti.

Uzun süredir hyun-joodan hoşlanıyordum ve tam da bunu söyleyeceğim zaman ortaya çıktı.

"Polis olduğunu söylemiştim benim zarar görmemden korktu"

"Anladım demekki bir kişinin sözüne bakacak kadar silmişsin bizi Ha-rin"

"Hayır silmedim siz-" demeden yanımdan ayrılmışlardı.

Arkalarından bakakalmış ve gözlerim dolmuştu.

Bunun acısını senden çok pis çıkartacağım Jeon jungkook ve o günü dört gözle bekliyorum....

Biraz bahçede oyalandıktan sonra sınıfa girip boş gözlerle dersi dinlemiştim.

Ders boyunca kimse benimle konuşmamış yüzüme dahi bakmamışlardı.

Bu benim gözlerimi doldurmuş ve kendimi ağlamamak için zapt etmekle zaman geçmişti.

Ders bittiğini haber veren hocanın ardından hızlıca çantamı alıp sınıftan çıktım.

Bugün sana neler yaşatacağımı tahmin bile edemezsin bay sahte polis....

Okuldan çıkıp otobüse bindim ve evin yakınlarında durunca indim.

Evin önüne gelene kadar yürüdüm.
Kapıyı çalıp bekledim.
Tabiki kapıyı bay sahte polis açmıştı.
Gözlerine anlamsız ifadelerle bakıp hiçbir şey demeden odama çıkıp kapıyı hızlı bir şekilde kapatıp kilitledim.

Çantamı rastgele bir yere atıp kendimi yatağa attım.

Bugün cuma olduğu için haftasonu polis bozuntusuyla evde tek kalacaktım.

Ama bu umrumda değildi çünkü kendimi odaya kilitleyecektim ya da evde durmayacaktım.

Yatakta doğrulup telefonu elime aldım ve bildirim var mı diye baktım.

Görmeyince yatağa indirip kalktım.

Yavaş yavaş üstümü çıkartıp banyoya girdim.

Suyun altında başımı kaldırıp gözlerimi kapattım.

Su vücudumu yumuşatmış sinir evrelerimi devreye sokmuştu.

Gözlerimden akan yaşlar kendimden habersiz çıkarken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.

Bu ben değildim... Bunun suçlusu ben değildim ve yine de verdikleri tepkilerde haklılardı....

Küvetten çıkıp kendimi havluya sardım. Aynanın karşısına geçip yüzüme baktım. Gözlerim kızarmış dudaklarım şişmişti.

Dolaptan kıyafet alıp giyindim. Daha sonra yeniden yatağıma uzanıp ıslak saçlarımı umursamayıp gözlerimi yumdum.

3 saat sonra

Üstüme gelen bir üşüme ile uyandım.
Yavaşça yatakta doğrulup gözlerimi öfeledim. Telefonu alıp saate baktığımda saat 18:21 i gösteriyordu.

Ayağa kalkıp kapıya doğru yürüyüp kapıyı açtım.

Yavaşça merdivenlerden inip mutfağa gittim. Su doldurup içtikten sonra mutfaktan çıkacaktım ki onunla karşılaştım.

Gözlerimin içine anlamsız bir ifadeyle bakıyordu.

Bir adım atınca önümde durdu.

"Ne var!" diyerek bağırdım
"Ne istiyorsun benden!" diyerek gözlerinin içine baktım.

"Ne oldu? Neler oluyor?"
"Bilmiyor musun sanki"deyip sert bir şekilde bakıp çıktım.

"Dur. Eğer bugün ki şey için kızgınsan ben doğru yaptım. Herkes benimle evlendiğini öğrenmeliydi"

"Sorun bu mu cidden!? Kimin ne düşündüğü veya ne öğrendiği umrumda bile değil! Benim sadece umrumda olan şey arkadaşlarımdı. En yakın arkadaşlarım! Onlar herşeyimden haberdarlar. Ben onlara herşeyi anlatıyorum birşey saklamıyorum ve sen bana olan güvenlerini yok ettin yinede sen bunda haklıyım diyorsun! Haklı mısın cidden?" deyip sinirle gözlerine baktım.Cevap vermeyince "değilsin ve sende bunun farkındasın" deyip tuttuğu kolumu hızlı bir şekilde çektim.

Merdivenlerden hızlı bir şekilde çıkıp hızlı şekilde kapıyı kapattım.

"Haklıymış" deyip kafamı yukarı kaldırıp sakinleşmeye çalıştım.

"Aigyoo ne yapacağım şimdi"

Bugün yurda gitmeliyim belki biraz yumuşayabilirler.

Hemen üzerimi çıkartıp güzel bir elbise giyindim.

Çantamı hazırlayıp spor ayakkabı giyinip çıktım.

Aşağı indiğim zaman jungkook kapının önünde bekliyor ve birşeyler düşünüyordu.

Kafasını kaldırıp beni görünce üzerimi süzdükten sonra yanıma doğru adımlayarak geldi.

"Bir yere mi gidecektin?"
"Evet yurda gideceğim izin veriyor musun?"
"Hayır" deyince hışımla kafamı kaldırdım.

"Ne? Ne diyorsun sen? Gideceğim göreceksin" deyip bir adım atınca kolumdan tutup durdurdu.

"Evlisin sen. Herkes seni evli olarak düşünüyor. Yurtta kaldığını öğrendiklerinde ne düşünürler biliyor musun? Biliyorum haksızım ama burda da gitmene izin veremem"
"Gideceğim dedim sana""hayır dedim" "aisshh" deyip kolumu sertçe çektim.

Arkamı dönüp odama döneceğim sırada "bir dakika" deyip durmamı sağladı. "Senin....." deyip iki elini de omzuma koyup çevirdi.

Belimden tutup kendine çekip elini alnıma koydu.
Şimdi durduğu konum yutkunmama sebeb olacakken bir adım gitmek istedim.

Izin vermeyip daha da sokuldu.

"Ateşin var senin" deyip gözlerimin içine baktı.

"Ee ne yapayım yani" deyip kollarını ayırıp uzaklaştım.

"Madem ki gitmemi istemiyorsun beni rahatsız etme" deyip merdivenlerden çıktım.

Elbisemi çıkartıp crop atlet giyinip üzerine kazak giyindim.
Altına da şort geçirip yatağıma uzandım.
Üzerimde bilmediğim bir ağırlık vardı ve gözlerim kapanır kapanmaz uykuya dalmıştım.

Jungkook ağzından:

Alnını kontrol ettikten sonra yanımdan kaçıp gitmişti.

Gerçekten ateşi vardı ve bunu kendine konduramıyordu.

Yaptığım çok bencilce birşeydi.

Mafya olduğumu bilen insanların eline fırsat vermemek için elimden geleni yapıyordum.
Ama Ha-rin bu konuda çok inatçı birisiydi.

Yavaşça odasına doğru çıkıp onu kontrol ettim.
Kapıya sırtı dönük uyuyordu.
Hemen uyuması biraz garipti.
Yanına gidip uyuyor mu diye kontrol ettim.
Gerçekten uyumuş ve terliyormuş gibi görünüyordu.
Elim yavaşça alnına gitti. Alnı gerçekten yanacak cinsten sıcaktı.

Yavaş bir şekilde elimi kazağından içeri sokup karnına dokundum.
Karnıda alnı gibi sıcaktı.

Ne yapacağımı düşünürken bir anda aklıma Ha-rini soğuk suya koymam gerektiği aklıma geldi.

Yavaşça omuzlarından tutup kaldırdım.
Kazağını yavaşça çıkartıp yüzüne baktım. Yüzünde yorgun bir ifade vardı. Gözlerim arsızca bedeninde dolaştı. Crop atlet gerçekten de yakışmıştı.
Altına da şort giymişti. Ha-rini geri uzatıp banyosuna gittim.

Soğuk suyu açıp bekledim. Dolunca suyu kapatıp geri yanına gittim.

Yavaşça kucağıma alıp banyoya doğru adımladım. Onu hızlı bir şekilde soğuk suya indirdiğimde inledi.

"Çıkart beni burdan" diye konuşmaya başlayınca yüzüne baktım.

Gözleri hâlâ kapalıydı.
Onu ayıltmak için ne yapmalıydım bilmiyordum.

Onun oturduğu yerden yavaş yavaş aşağıya kaydığını görünce omuzlarından tuttum.

Ateşi düşene kadar burda böyle bekleyemezdim.
Yavaş bir şekilde arkasına onun oturduğu gibi oturup bedenini iki bacağımın arasına aldım.
Belinden tutup kendime daha çok yaklaştırdıktan sonra kollarımı karnına sardım.

Bu pozisyon beni deli edecek kadar tehlikeli olsa bile buna dayanmalıydım.

Suyun derecesi olduğundan da ılıklaşmaya başladığında ayağa kalkıp bornoz getirdim.

Yavaşça küvetten çıkartıp bornozunu giydirdim. Belinden tutup kucağıma aldıktan sonra yatağına doğru ilerledim.

Evde herhangi bir hizmetli yoktu. Ha-rinin üzerini nasıl değiştirecektim! Bu zor olacaktı.

Öncelikle odama gidip kendi üzerimi değiştirdim.

Odaya döndüğümde Ha-rin bıraktığım gibi duruyordu. Dolabına doğru ilerleyip iç çamaşırı(sadece külot arkadaşlar) ve bir tane gecelik elbise alıp yanına döndüm.

Yanına oturup omzuna dokunup uyandırmaya çalıştım.

"Ha-rin uyanman lazım" deyip tekrar dokundum.

Oflayip yüzüne baktım. Ben değiştirecektim.
Başka çarem yoktu.

Bornozunu çıkartıp crop atletini çıkarttım. Sütyeniyle karşımda duruyordu.Sütyenin nasıl bu kadar güzel durduğunu düşündüm.

Şortunu çıkartıp gözlerimi kaçırdım.
Çünkü iç çamaşırıyla karşımda çıplak duruyordu.

Geceliği başından geçirmeden önce sütyenin kopçasını açıp bekledim.

Geceliği başından geçirip sütyeni tamamen çıkartıp geceliğin kollarını geçirdikten sonra nefes alıp bekledim.

Geceliği tam üstüne giydirip ellerimi yavaşça geceliğin altından geçirip basenlerine koydum.

Külodun ıslaklığı elimi yaş ederken yanlarından tutup çıkarttım.

Gözlerimi kapatıp aklıma gelen şeyi atmam gerektiğini hatırlatıp gözlerimi açtım.

Külodu bacaklarından geçirip hızlıca giydirdim.

"Ahhhh sonunda" deyip yanından kalktım.

Odasından çıkıp kendi odama adımladım. Kendimi yatağa atıp az önce yaptıklarımı düşündüm.

Ha-rin bana çok kızabilirdi.
Buna sanırım hazırdım.

Ha-rin ağzından:
Gözlerimi sanki iki yıl komadaymışım gibi ağır ağır açtım.
Yavaşça oturur pozisyona geldim.
Yerdeki dün giymiş olduğum kıyafetleri görünce elim üstüme gitti.

Ne olmuştu bana!?

Yavaşça kafamı bedenime çevirdim ve gördüğüm şeyle bağırdım.
Telefona baktığımda saat sabahın dördüydü.

Ellerim göğüslerime gitti.
Sütyenim yoktu.
Üstüm değiştirilmişti.
Gerçekten de bana ne olmuştu.
Bunun cevabını almak için polis bozuntusuna hesap soracaktım.

Hışımla yataktan kalkıp kapıyı açtım.
Saat kaç olursa olsun hesap soracaktım.

Odasının kapısını hızlı bir şekilde açıp kapının duvara çarpmasını sağladım.

Yatağa doğru ilerleyip uyuyan yüzüne baktım.
Omuzlarını sallayıp uyanmasını bekledim. Uyanmayınca yorganı üzerinden çektim.

Tekrar omzundan tutmadan uyanıp tek kolunu vücuduma sarıp çevik bir hareketle yatağa uzatıp üzerime çıktı.

Üzerime giydirilen gecelik yukarı doğru kaymış iç çamaşırımı ortada bırakmıştı. çünkü orada baskı hissediyordum.

"Artık rahat duracak mısın Ha-rin?"
Yüzüne baktığımda çok yakın olduğunu hissettim.

"U-uzaklaşır mısın benden"
"Hayır sen ne zaman uslu durarsan o zaman bende dururum"

"Ben uslu bir kızım zaten. Sen beni sinirlendiriyorsun. Üzerimi değiştiren sensin değil mi?" deyince gözleri aşağıya bakıp geri gözlerime baktı.

"Evet ben değiştirdim" deyince vücudunun altında kalan ellerimle vurmaya çalıştım.

"Sapık pislik polis bozuntusu" deyip kaşlarımı çatarak baktım.

"Bana öyle bakma. Üzerini değiştirirken hiç bakmadım. Bakmadığımdan emin olabilirsin"

"Emin olamıyorum kalk üzerimden rahatsız oluyorum" deyince yüzünü kulağıma yaklaştırıp bekledi.

"Şimdi kimin rahatsız olup olmadığını konuşmayalım istersen çünkü eğer konuşacak olursak ben hiç susmam ama bu konuyu açarsak rahatsız olduğum konuyu halledebilirim.
Şimdiki olduğumuz pozisyon bunu açıklar ha ne dersin?"

Olduğum pozisyonu düşündüğüm sırada bacaklarımın arasında durduğunu, üzerime uzandığını ve elbisemin yukarıya doğru kaydığını kavradım.

Ellerimi ve bacaklarımı haraket ettirip kurtulmaya çalıştım.

"Ha-rin...... Beni zorluyorsun" dedi sesi bu sefer tuhaf gelmişti.

Sanki nefes almakta zorlanıyormuş gibiydi..

Yüzünü yüzüme denk getirip yaklaştı.
Gözleri dudaklarıma bakarken,
"Uslu dur yoksa ben durmayacağım" diye fısıldadı.

Gözlerim dedikleriyle fal taşı gibi açılırken daha çok hareket etmeye başladım.

"Ahhh peki" deyip gözlerimin içine baktı.

Yüzüme daha da fazla yaklaşıp gözlerini kapattı....

Burada bitireceğim arkadaşlar.

Kurban bayramınız kutlu olsun güzel okuyucularım💖

Kendinize iyi bakın bb😚❤️

Continue Reading

You'll Also Like

3.5K 84 9
"Gel de yatağım ıslansın. Sabaha kadar alev alsın, yansın." "Hey! Böyle bir şarkı söyleyemezsin." diyerek araya giren bir adam ile alayla gülerek yan...
27.5M 1.3M 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle...
58.7K 1.4K 18
mafya babası yüzünden mafya tarafından köle olarak alınan bir kızmı
38.3K 1.1K 20
bence bir bakın....❤️