HAZAL MENZİL

By mezopotamyali_yazar

1.9M 77.1K 43.4K

Hazal'da, Azad'a yaklaşabildiği kadar yaklaşmıştı . Nefesleri birbilerine çarparken de Azad'ın gözlerinin içi... More

KÁRÁKT£RL£R
ŠÕÑ K£Ž
ŠÕŽ
Ň£MRÙD'ÙŇ ŽÁLÎMLÎĞÎ VÁR ÙŽ£RÎMD£
KÙRBÁŇ
ÁŠK ÎČÎŇ ÕLM£LÎ ÁŠK Õ ŽÁMÁŇ ÁŠK
ŠÁŇÁ KÙRBÁŇ ÕLÙRÙM DÎÝ£ŇL£RÎŇ KÙRBÁNÎÝÎM B£Ň
ÁV Ù ÁGÎR {{ ŠÙ V£ ÁT£Š }}
Y£ŇÎD£Ň DÕĞÙŠ
B£D£L
S£ČÎM
ÕŇŠÙŽ'LÙK
£Ý GÕŇÛL
ČÁR£ŠÎŽLÎK
G£ÇMÎŞÎŇ KÛLL£RÎ
G£ČMΊÎŇ KÛLL£RÎ /// PÁRT ÎKÎ
ÙMÙD
ÎLK ÁŞK , ÎLK Š£VDÁ, ÎLK ÝÁRÁ
Ň£MRÛD V£ ÎBRÁHÎM
ÁŠK ŠÁVÁŞTÎR
HÛKÛM V£RÎLDÎ
KÁČÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
Š£ŇŠÎŽ'LÎK
AGİT & YÂR£ DÛĞÛÑ
ÝÁRÁLÁŇMÁ
ÎLK'L£R
GÁLÁTÁ KÙL£ŠÎ
ΊTÁŇBÛL
KÎŽ ΊT£M£
ŇΊÁŇ
ÁM£D TÕPRÁKLÁRÎ
KΊKÁŇĆLÎK
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÁČÎ
MÙĆÎŽ£'M
ÎMÁM ŇÎKÁHÎ
DÙĞÙŇ HÁŽIRLÎĞÎ
KÎŇÁ
DÙĞÙŇ
VÙŠLÁT
BÁLÁÝÎ
ÙMÙD'ÙM
Y£ŇÎ G£LÎŇ
ÎKÎŽL£R
DÕĞÙM GÙŇÙ
£ŞŠÎŽ H£DÎÝ£M
£Ž Ù TÙ {{ B£Ň V£ Š£Ň }}
D£FÎL£
M£ŇŽÎL CÁDΊÎ
KÙŇ F£ Ý£KÙŇ {{ ÕL D£R V£ ÕLÙR }}
DÎLRÕJ DÙĞÙŇ
MÁŠÙMÌÝ£T
HÊVÎ {{ ÙMÙD }}
ÕŽGÙR M£ŇŽÎL
£VLÁD
KÁLBÎM ÝÂRÂLÎ
D£LÎ ÕFK£M
MÁŽÎ'NÎŇ ÎŽL£RÎ
ÁŠK V£ GÙRÙR
ÁŽÁD K£RÎM B£B£K
HÙŽÙŇ
ČÎFT£ DÙĞÙŇ
HÁÝÁLL£RÎM
BÁÝRÁM'Á ÕŽ£L
Š£ŇÎŇ'ÎM
V£DÁ
ÕŽ£L BÕLÙM
21 MÁRT'Á ÕŽ£L BÕLÙM

ŠÕŇ K£Ž

25.6K 1K 600
By mezopotamyali_yazar

21/10/2022

''''EN KARANLIK GECENİ DÜŞÜN SABAH OLMADI MI ???""🥀🥀🥀

Hazal'da notta yazan yazıyla anlamıştı ki bu hediye Azad'a ait değildi .

Jiyan Koçer'e aitti ....

Jiyan Koçer'in hediyesi ise şuan ellerinde duruyordu .

Hazal'ın içinde de adın koyamadığı yıllar öncesine dair bir duydu vardı .

Hem canını acıtıyor hemde nefesini kesiyordu .

Ayakları ve elleri ise sanki onu geri geri itiyordu .

Git diyordu ...

Açma diyordu ...

Açarsan canın çok yanar diyordu ..

Hazal ise içinde olan duyguları bir tarafa atmıştı .

Derin bir nefes kutuda olan telefonu alıp  açmıştı .

Hazal'ın eli o anlar telefona dokunma dedi .

Dokunursan yanar kül olursun dedi ...

Hazal buna rağmen telefonu açmaya devam etmişti .

Gözleri ise karşısına çıkan videoyla hızla dolmaya başlamıştı .

Elinde olan video üstünde oynanan çiftlik evine ait videoydu .

Hazal gördüğü videoyla hızlı nefesler alıp vermeye başlamıştı.

Ayakları ise o enkazı daha fazla taşıyamamıştı .

Olduğu yere öylece düşüp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı .

Elinde olan çiftlik evinin videosunun sesi yoktu .

Keza aynı şekilde giriş yada çıkış anları da .

Azad'ın omuzlarında Hazal'ı getirdiği an ve sonrasında öfkeden kırıp döktüğü anlar yoktu .

Video Azad ve Hazal arasında olan boğuşmayla başlıyordu.

Ama cam parçası gözükmediği için çok daha farklı anlaşıyordu .

Birlikte oluyorlarmış gibi ...

Sanki Hazal kendi rızasıyla çiftlik evine gelmiş gibiydi.

Bile isteye Azad'la birlikte oluyormuş gibi.

Oysa Hazal o anlar videonun aksine Azad'a çok direnmiş .

Gücü ise ne yazık ki kendini korumaya yetmemişti.

Bunu anlayınca da kendini korumak için Azad'ı kendi canıyla tehdit etmişti.

Azad cam parçasını elinden alırkende yaralamıştı.

Şimdi ise elinde olan videoda bunların hiçbiri yoktu .

Ne öncesinde Azad'ın onu zorla çiftlik evine getirip öfkeden kırıp döktüğü anlar .

Nede Azad'ı yarayalıp çiftlik evinden çekip gitmesi.

Hiçbiri yoktu ...

Hazal'ın elinde tuttuğu video onun alehine olan bir videoydu .

"" Ben karşı koydum."" Dedi Hazal .

"" Durması için yaraladım ."" Dedi kelimeler kısık kısık ağzından çıkarken.

Peki ya Hazal'ın canını en çok acıtan neydi ???

Yıllar önce o anları yaşamış olması mı ???

Yoksa o anların üstüne oynanmış olması mı ???

Hazal o anlar hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordu .

Oysa bundan beş dakika öncesinde bile dünyanın en mutlu insanıydı .

Şimdi ise geçmişte olan cehennem ateşinde yanan aciz bir kul .

Sahi bu gün Hazal'ın doğum günüydü değil mi ???

21 Mart ...

Baharın gelişi müjde'liyişinin olduğu gün .

O zaman o bahar Hazal'a niye hiç uğramıyordu ki ???

Azad 5 yaşındaki küçük Hazal'ın hayatını kurtarmıştı .

Peki ya şimdi ???

21 yaşındaki genç kızı öldürmelerine engel olamamıştı .

5 yaşındaki küçük kız çocuğu 21 yaşında diri diri ölmüştü .

Hazal acı bir tebessümle saçlarına bakmıştı .

Saçları artık omuzlarında değildi ...

Eskiden olduğu gibi tekrardan belindeydi .

Onca ay Azad için uzatmıştı .

Sırf Azad saçlarını çok seviyordu diye .

Şimdi ise Hazal saçlarını belinde değilde omuzlarında gibi hissediyordu .

Azad'ın ömrü boyunca Hazal'a karşı tek bir yanlışı olmuştu .

Ama üç yıl boyunca kim Hazal'ın canını acıtmak istese o günü yüzüne vurmuştu .

Masum ve günahsız olduğunu bildikleri hâlde .

Peki ama neden ???

Neden o gün sadece Hazal'ın yüzüne vurguluyordu ???

Kadın olduğu için mi ???

Yoksa Azad'dan daha güçsüz gördükleri için mi ???

Bu günah Azad'ın günahıydı ama o günü bilen herkes Hazal'ı günahkâr görüyordu .

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.

Tarihler artık 21 Mart'tı değil 22 Mart'ı gösteriyordu .

Hazal'ın doğum günü biteli ise bir saat geçmişti .

Azad karşı konakta olan odalarında hediyesiyle birlikte Hazal'ı bekliyordu .

Ama Hazal yoktu yanına gelmemişti .

Azad'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek Hazal'ın hediyesine bakmıştı.

Şimdiye kadar Hazal gelmediğine göre ters giden birşeyler olmuştu .

Bu yüzden de karşı konaktan çıkıp Menzil konağına gitmişti.

Hazal ise o videoyu gördüğü an'dan beri hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Sesi dışarıya çıkmasın diye de dakikadır eliyle ağzını kapatmıştı .

Azad , Hazal'ın odasının önüne gelip durmuştu .

Hazal'ın bu gece neden karşı konağa gelmediğini de çok merak ediyordu.

Çünkü bu gece ilk kez karşı konakta birlikte uyuyacaklardı .

En önemlisi de Azad bu gece Hazal'a doğum günü hediyesini verecekti .

En acı doğum günü hediyesinin Jiyan Koçer'in verdiğinden bir haber.

Azad derin bir nefes alıp vererek odanın kapısını tıklatmıştı.

Hazal ise kapı sesini duyunca hızlı nefesler alıp vermeye başlamıştı.

Kapıyı çalan kişinin Azad olduğunu adı gibi biliyordu .

Bu yüzden de gözyaşlarını silip odasında olan yatağa oturmuştu.

Azad'da, Hazal'dan olumlu yada olumsuz yönde bir cevap gelmeyince odaya girmişti .

Hazal'ı yatakta oturuyor görünce de yanına gitmişti .

"" Canım ."" Dedi Azad .

"" Neden gelmedin ???''" Dedi yutkunarak .

Hazal ise o anlar elleriyle oynamaya başlamıştı .

Azad'da, Hazal'ın oynadığı ellerinden tutmuştu .

Hazal'ın göz yaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Dökülen göz yaşları ise Azad'ın ellerinin üstüne dökülmüştü .

"" Canım ."" Dedi Azad.

"" İyi misin ???"" Dedi Hazal'ın göz yaşları canını acıtırken.

Hazal'ın bu sözlerle canı çok daha fazla acımıştı.

İyi değildi ki ...

Hemde hiç iyi değildi kendini diri diri toprağa gömülüp ölmüş gibi hissediyordu.

Azad , Hazal'ın başını yavaşça kaldırıp gözlerinin içine bakmıştı .

Simsiyah iri gözleri kan çanağından farksızdı.

Azad'da , Hazal'ın göz yaşlarını elleriyle silmişti.

"" Canım ."" Dedi Azad .

"" Canın mı acıyor ???"" Dedi dolan gözlerle .

Hazal'da acı bir tebessümle Azad'ın gözlerinin içine bakmıştı .

Canı çok acıyordu ...

Bu acı saç diplerinde ayak tırnaklarına kadar uzanan dehşet bir acıydı .

Azad'da, Hazal'ın alnına derin bir öpücük kondurmuştu .

"" Âdet mi oldun ???"" Dedi Azad .

Hazal'da cevap vermeden başını olumlu yönde sallamıştı .

Azad'da , Hazal'ın gözlerinin içine bakmaya devam ediyordu.

"" Kasıklarına masaj yapmamı ister misin ???"" Dedi içten bir tebessümle.

Hazal sesli bir nefes alıp vererek başını olumsuz yönde sallamıştı .

Azad'da eliyle Hazal'ın yüzünü okşamaya başlamıştı .

"" Utanma benden ."" Dedi Azad .

"" Bazı zamanlar Dılda'ya da masaj yapıyorum ."" Dedi açıklama yaparak.

"" Hatta Dılda kendine huy edindi canı acımasa bile bana masaj yaptırıyor ."" Dedi gülümseyerek.

Hazal ise yine başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Masaj'a gerek yok ."" Dedi Hazal .

"" Sıcak bir duş almam yeterli ."" Dedi kızaran gözlerle .

Azad'da biraz daha Hazal'a yaklaşmıştı .

Yakınlıktan dolayı da nefesleri birbilerine çarpmıştı .

Hazal'da hızla kendini geri çekip aralarında olan mesafeyi açmıştı .

Ayağa kalkıp odasında olan banyoya gitmişti .

Göz yaşları bir kez daha yüzünü ıslatmaya kaldığı yerden devam etmişti  .

Hazal güç bela duş başlığının önüne gelmişti .

Suyu açmasıyla da olduğu yere düşmesi bir olmuştu .

O video gözlerinin önünde hiç gitmiyordu.

Kendini koca bir Araf'ın tam içinde hissediyordu .

Aradan yarım saatin geçmesiyle Azad banyonun kapısını tıklatmıştı.

"" Canım ."" Dedi Azad.

"" İyi misin ???"" Dedi Hazal'ı merak ederek .

Hazal'da derin nefesler alıp vermeye başlamıştı.

"" İyiyim ."" Dedi Hazal.

"" Birazdan çıkarım."" Dedi göz yaşları durmadan yüzünü ıslatırken.

Azad ise sıkıntılı bir nefes alıp vererek cam kenarına gitmişti.

Bu gece Hazal'da bir terslik olduğunu biliyordu .

Ama onun ne olduğunu hiç bilmiyordu.

Hazal derin derin nefesler alıp vererek suyu kapatmıştı.

Aynanın karşısına geçtiğinde ise kendinde gördüğü tek birşey vardı.

Enkaz ...

Geçmişte olan acı bu gece onu aylar sonra bir kez daha diri diri toprağa gömmüştü .

Hazal üstüne bornozunu geçirip saçlarının saç havlusuyla sarmıştı.

Banyodan çıktığında da Azad cam kenarındaydı.

Kapısı sesini duyuncada Hazal'a bakmıştı .

"" Canım."" Dedi Azad .

"" Daha iyi misin ???"" Dedi bir umud .

Hazal ise başını olumlu yönde sallamıştı .

"" İyiyim ."" Dedi Hazal .

Azad , Hazal'a doğru birkaç adım atmıştı .

Hazal'da, Azad'ın ona doğru geldiğini görünce sesli bir şekilde yutkunmuştu.

"" Azad ."" Dedi Hazal.

"" Odadan çıkar mısın ???"" Dedi başını eğerek.

""Üstümü giyeceğim ."" Dedi yutkunarak .

Azad ise  birkaç adım daha atıp Hazal'ın yanına gitmişti.

Hazal'ın saçlarında olan havluyu çekip saçlarını özgür bırakmıştı.

Çünkü Azad'a göre Hazal'ın saçları özgür olmalıydı .

Saç havlusunun bile Hazal'ın saçlarının özgürlüğünün elinden alındığını sanıyordu .

"" Azad ."" Dedi Hazal.

"" Üstümü giymek istiyorum ."" Dedi iç dudağını ısırarak .

Azad'da, Hazal'dan uzaklaşıp aralarında olan mesafeyi açmıştı.

Hazal'ın giyinmesi için odadan çıkmıştı .

Hazal'ın göz yaşları ise bir kez daha yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Kalbinin ortasında ona acı veren dehşet bir acı vardı.

Sevdiği adam çiftlik evinde olan o anları çekmiş üstelik üstüne oynamıştı.

Oysa Azad ne o anları videoya almıştı nede üstüne oynamıştı.

Hazal'ın ise bunlardan haberi yoktu ve sadece Azad'ı suçluyordu.

Aradan birkaç dakikanın geçmesiyle Hazal üstünü giymişti .

Saçlarını kurutmak için banyoya gidip fön'ü açtığında Azad odaya girmişti.

Hazal aynada beliren Azad'ı gördüğü an korkup irkilmişti .

"" Korma ."" Dedi Azad.

"" Benim ."" Dedi Hazal'ın saçlarından öperek .

Hazal o anlar Azad hiçbirşey anlamasın diye sahte tebessümle gözlerinin içine bakmıştı.

Azad ise Hazal'ın aksine içten tebessümle fön'ü eline alıp Hazal'ın ıslak saçlarını kurutmuştu .

Hazal'ın saçları kuruyunca da Azad başını Hazal'ın boynuna gömüp ufak öpücükler bırakmıştı .

Hazal'da öylece Azad'la aynada olan yansımasına bakmıştı .

O anlar  Azad'a karşı koymak istiyordu ama koyamıyordu .

Eğer Azad'a karşı koyarsa bu durum daha çok Azad'ın gözüne batacaktı .

Hazal ise Azad'ın daha fazla şüphe etmesini istemiyordu .

"" Azad ."" Dedi Hazal .

Azad'da nefesini Hazal'ın boynuna bırakıp geri çekilmişti .

Hazal'ı kollarına alıp yatağa kadar götürmüştü .

Hazal yatakta cenin pozisyonunu almış Azad'da yatağın üstünde olan kalın pikeyi Hazal'ın üstüne örtmüştü .

Azad , Hazal'ın sol avucunun içini okşamış ve öpmüştü .

"" Daha iyisin değil mi ???"" Dedi Azad .

Hazal'da gülümseyerek Azad'a bakmıştı .

"" İyiyim ."" Dedi Hazal .

Bu durum ise Azad'ın içine hiç sinmiyordu .

Hazal duştayken de arabasına gidip ağrı kesici alıp odasına geri dönmüştü .

Azad komidinin üstünde olan ilacı Hazal'a uzatmıştı .

"" Canım."" Dedi Azad .

"" Şu ilacı iç ağrın sızın olmaz artık ."" Dedi Hazal'ın iyiliğini isteyerek .

Hazal'da kuruyan dudaklarını ıslatarak yataktan doğrulmuştu .

Azad'da odada olan suyu bardağa doldurmuştu.

Elinde olan ilacla birlikte Hazal'a içirmişti .

Hazal'da tekrardan yatağa uzanıp cenin pozisyonunu almıştı .

Azad ise ilaç etkisinin gösterene kadar Hazal'ın kasıklarına masaj yapmıştı .

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında gecenin karanlığı kendini güneşin aydınlığına daha yeni yeni teslim ediyordu .

Azad ise hâlâ uyuyan canım dediği canının
saçlarını yavaşça okşayıp öperek odadan çıkmıştı .

Azad'ın odadan çıkmasıyla da Hazal gözlerini açmıştı .

Göz yaşları ise hızla yüzünü ıslatıp yastığına dökülmüştü .

İçi mahşer yerinde farksızken koca bir gece Azad'a hiçbirşey fark ettirmemeye çalışıyordu .

Canı ise hiç olmadığı kadar çok yanıyordu .

O videodan sadece Azad'ı sorumlu tutuyordu .

Çünkü çiftlik evinde bir tek kendisi ve Azad vardı .

Aram Ağa'nın sırf Azad ne yapıyor ediyor diye kamera taktığından bir haber .

Hazal başını dizlerine koyup düşünmeye başlamıştı.

O videonun amacı neydi ???

Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyordu .

Azad niye böyle iğrenç bir videoyu çekip saklamıştı ki ???

Üstelik üstüne oynamış Hazal'ın rızası varmış gibi göstermişti ???

Oysa Azad o video Hazal'ın eline geçmesin canı acımasın diye çok çabalamıştı .

O görüntüleri gördüğünde gözü dönmüştü .

Dayısının karşısına almış benim senin gibi dayım yok demişti .

Şimdi ise üstüne oynanan video Hazal'ın elindeydi .

Hazal'da o video yüzünden cehennem ateşinde yanıyordu.

Hazal, Azad'la yaşadığı herşeyden şüphe etmeye başlamıştı .

Azad'ın mezuniyet gecesi sırf o gelsin diye kendisine yalan söylediğini düşünmüştü.

Hatta Diyar ve Jiyan Koçer'in kaçmasına Azad'ın yardım bile ettiğini düşünüyordu .

Azad'ın üç yıl önce Diyar ve Jiyan Koçer'in kaçmasına engel olduğundan bir haber .

Hazal'ın aldığı nefesler ciğerlerine ne yaparsa yapsın yetmiyordu .

Oysa o anlar çok diremişti .

Hemde var gücüyle...

Ama olmamıştı gücü Azad'ın gücüne yetmemişti .

Kendini koruyamamıştı çok istemişti ama olmamıştı .

Kendini korumak için Azad'ı yaralamıştı.

Şimdi ise sanki o anlar yaşanmamış gibiydi .

Sanki kendi ayaklarıyla çiftlik evine gitmişti .

Kendi rızasıyla Azad'la birşeyler yaşamak istemiş gibiydi .

Hazal'ın artık bu topraklardan gitme vakti gelmişti .

Çünkü Nemrud dağında Azad'a bana karşı yalnışın olmasın demişti .

Olursa ardıma bile bakmam çeker giderim demişti .

Şimdi ise çiftlik evinde olan video Azad'ın yalnışıydı .

Hazal'da bu topraklardan ardına bile bakmadan çekip gidecekti .

Oysa Azad o videoyu saklamamıştı .

Sadece yok etmişti ...

Yok ettiğini sanmıştı .

Şimdi ise o videoyla tüm suç üstüne kalmıştı.

Sanki kendisi özellikle yaptırmış ve saklamış gibi .

Hazal bu topraklardan buhar olacaktı .

Sanki bu topraklarda hiç olmamış yaşamamış gibi .

Buhar olduğu gece ise Azad'ın eline çiftlik evinde çekilen videoyu geçecekti.

Azad hiçbir zaman Hazal'ın nerde olduğunu bilmeyecekti .

Yaşıyor mu öldü mü haberi bile olmayacaktı .

Bir ömür Hazal'a arayacak ama bulamayacaktı .

Bu da Azad için Hazal'ın cezasıydı .

Kahrolacağı ve bir ömür taşıyacağı cezası.

Canım dediği canı onu yokluğuyla mahf edip canını acıtacaktı .

&&&&&&&&&&&&&&

                 BÎR HÁFTÁ ŠÕŇRÁ

Aradan cehennemden beter bir hafta daha geçmişti .

Hazal ise bu süre de o acısını kimseye belli etmemeye çalışıyordu.

En yakınına bile ...

Gitmek için kendine sahte bir pasaport ve kimlik çıkarmıştı .

Bu topraklardan buhar olduğu gece çiftlik evinde olan video Azad'ın eline geçecek .

Hazar ise herşeyden habersiz Hazal'ın odasına gitmişti .

Sahte pasaport ve kimliğini görünce de gözü dönmüştü .

Bunların konakta ve Hazal'ın odasında ne işi vardı ki ???

Hazal ise herşeyden habersiz odasına gelmişti .

Gelmesi gibi de gözlerinden ateş çıkan ikizini görmesi bir olmuştu .

Hazar'ın elinde sahte kimlik ve pasaportu vardı .

Hazar ikizinin geldiğini görünce dişlerini sıkarak Hazal'a bakmıştı .

"" Bunlar ne ???"" Dedi Hazar .

Hazal'ın ise gözleri dolmuş ve iç dudağını ısırmıştı .

Hazar'da elinde olan pasaport ve kimlikle Hazal'a doğru yaklaşmıştı .

Elinde olan pasaport ve kimliği Hazal'ın kalbine serçte vurmuştu .

Hazal bir adım sendelemiş göz yaşlarını sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

"" Bunlar ne dedim sana ???"" Dedi Hazar .

Hazal ikizinin bu sorularıyla  gözlerini sıkı sıkı yummuştu .

"" Gidiyorum ."" Dedi Hazal .

Hazar öfkeyle ordan oraya gidip gelmeye başlamıştı .

"" Gidiyorsun !!!"" Dedi Hazar .

"" Nereye gidiyorsun ???"" Dedi dişlerini sıkarak .

Hazal göz yaşlarını silip burnunu çekmişti .

"" Yapamıyorum olmuyor ."" Dedi Hazal .

"" Azad'ı sevemiyorum ."" Dedi yalan söylerek .

Oysa Azad'ı çok seviyordu ...

Gururu ise bu topraklarda kalmaya izin vermiyordu .

Hazar  bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .

"" Sevemiyorsun demek !!!"" Dedi Hazar .

"" Neden sevemiyorsun bir anlatsana ???"" Dedi öfkeyle .

Hazal'ın ise bu sözlerle göz yaşları tekrardan yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Belki geç olmuştu ama Hazal bazı şeyleri daha yeni anlamıştı .

Azad sadece onun ilk teması değildi .

İlk duygularıydı da ...

"" Birkaç haftaya düğününüz var !!!"" Dedi Hazar .

"" Hiç bir yere gidemezsin !!!"" Dedi ciddi bir sesle.

Hazal'da acı bir tebessümle Hazar'ın gözlerinin içine bakmıştı .

"" Gitmek zorundayım ."" Dedi Hazar .

Hazar derin derin nefesler alıp vermeye başlamıştı .

Hazal'ın canını acıtıp onu kırmak istemiyordu .

Ama bu küçük ihtimal bile öfkesinin gözünü kör etmesine yetiyordu .

"" Gittiğinde !!!"'' Dedi Hazar .

"" Ondan ne farkın olacak ???"" Dedi Agır'dan bahsederek .

Hazal ise Hazar'ın o dediği kişinin Agır olduğunu anlamıştı .

"" Ben o değilim !!!"" Dedi Hazal .

Hazar ise sahte bir tebessümle Hazal'a bakmıştı .

"" Sen o'sun !!!"" Dedi Hazar .

"" Onun seni o gece bıraktığı gibi sende Azad'ı ardında bırakıyorsun !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Hazal ikizi Hazar'ın bu sözleriyle paramparça olmuştu.

O Agır değildi ki ...

Ne geçmişte sevdasına ihanet etmişti ne de en çok ihtiyacı olduğu zamanda bırakıp gitmişti .

"" Ben o değilim !!!"" Dedi Hazal .

"" Anladın mı ???"" Dedi sesi titreyerek .

"" Ben onun bana yaptığı hiçbir şeyi Azad'a yapmadım !!!"" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak .

Hazar ise öfke dolu gözlerle Hazal'a bakıyordu .

Belki Hazal , Agır değilim diyiyordu ama Hazar'ın gözünde Hazal  , Agır'dı .

"" Hiçbir yere gitmeyeceksin !!!"" Dedi Hazar .

"" Çıkar bunu aklından !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Hazal kuruyan dudaklarını ıslatarak Hazar'a bakmıştı .

Gitmek zorundaydı ...

"" Hazar ."" Dedi Hazal .

"" Ben kararımı verdim."" Dedi acı bir tebessümle .

Hazar boynundan olan Hazal'ın ona hediye ettiği kolyeye bakmıştı .

Öfkeyle boynundan çekip kolyeyi Hazal'ın avucunun içine koymuştu .

Hazal'da avuçlarına tutuşturulan kolyeye bakmıştı .

Sol yanı bile içinde olan cehennemi göremiyordu .

"" Gittiğin an !!!"" Dedi Hazar .

"" Benim için ölmüş olacaksın !!!"" Dedi gözlerinde yaşlar sessizce akarken .

Hazal sessiz kalınca Hazar ileri gittiğini anlamıştı .

Ama Hazar'ında başka çaresi yoktu ki .

Eğer Hazal giderse çok kötü şeyler olurdu.

Hazal göz yaşlarını elleriyle silerek dudaklarını ısırmıştı .

"" Hazal ."" Dedi Hazar .

"" Çık !!!"" Dedi Hazal .

Hazar'ın ikizinin yanına gitmesiyle Hazal ona tokat atmıştı .

Hazar dahil kimse geçmişte ne yaşadığını hiç bilmiyordu ki .

Rojhat bile o gün ne yaşandı bilmiyordu .

Hazal sadece ona Azad'la aramızda birşey geçmedi demişti .

Daha fazlasını değil ...

Şimdi ise geçmişi Hazal'ın peşini bırakmıyor .

İşlemediği günahın günahkâr'ı olmuş o günaha defalarca kez kurban edilmişti .

&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saat gece yarısını çoktan geçmişti .

Hazal'da dakikalarca ağlamış en sonunda da uyuya kalmıştı .

Bedeni ve ruhu ise bu gece görüp görebileceği en acı kabusu görecekti .

Ne yaparsa yapsın o kabustan bir türlü uyanamayacaktı .

Acıyı iliklerine kadar yaşayıp hissedecekti .

Hazal gördüğü kabusta zifiri bir karanlığın içindeydi .

Geceyi sadece ay ve yıldızlar aydınlatıyordu .

Hazal ise gördüğü kabusta yalın ayak koşuyordu.

Neden koştuğunu yada nereye gittiğini bilmiyordu .

Bildiği tek şey koşarken bile korkuyla arkasına bakmasıydı .

Derken Hazal ,Menzil konağına geldiğini görmüştü .

Tam konağına gireceği sırada  Şivan Kâhya'yı  onu durdurmuş  konağa girmesine engel olmuştu .

"" Hazal ."" Dedi Şivan Kâhya .

"" Azîz Ağa gelmeden git burdan ."" Dedi acı bir tebessümle .

Hazal ise Şivan Kâhya'yı dinlemeden yalın ayak Menzil konağına girmişti .

Azîz Ağa ise tüm heybetiyle Hazal'a bakıyordu .

Hazal'da gördüğü kubusta koşarak babasına sarılmak istemişti .

En güvenli kollara...

Çünkü bu dünyadaki en güvenli kollar babasının kollarıydı .

Azîz Ağa'dan yediği tokatla'da Hazal kendini yerde bulmuştu .

Oysa Hazal sadece babasına sarılmak istemişti .

Babası ona niye tokat atmıştı ki ???

Hazal'ın bilinçaltı bu gece ona çok kötü bir oyun oynuyor .

Bu gece Hazal'ın canını acıta bildiği kadar  acıtacaktı .

Bir insanın gördüğü kabustan canı acır mıydı bilinmez ama Hazal'ın çok acıyordu .

Çünkü ömrü boyunca ilk kez babası ona tokat atmıştı .

Saçlarını okşamaya kıyamayan babası ömründe bir ilk'i yapmıştı.

""Benim senin gibi kızım yok !!! Dedi Azîz Ağa .

Hazal'da gördüğü kabusta düştüğü yerde babasının gözlerinin içine bakmıştı .

Derken Azîz Ağa kızını düştüğü yerden kaldırmıştı .

"" Bunu bize  nasıl yaptın ???"" Dedi sesi konakta yankılanırken.

"" Nasıl onurumu şerefimi iki paralık ettin ???"" Dedi Hazal'a bir tokat daha atarak .

Hazal ise gördüğü kabusta can çekişmeye devam ediyordu .

Konuşmak istiyordu ama olmuyordu ...

Ne yaparsa yapsın sesi bir türlü çıkmıyordu .

O sırada ise Azad,  Menzil konağına  gelmişti .

Elinde de bembeyaz kanlı bir çarşaf vardı .

Elinde olan çarşafı Hazal'ın yerde olan bedenine doğru atmıştı .

Hazal'da hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı .

Hayatı bitmişti ...

Korktuğu başına gelmişti ...

Ailesi çiftlik evinde olan herşeyi öğrenmişti .

"" Sen benimsin !!!"" Dedi Azad .

Hazal'ın canı gördüğü kabusta çok acıyordu .

Çünkü bilinçaltı ona çok büyük bir oyun oynuyordu .

Azad ise Hazal'ı oturduğu yerden kaldırıp zorla ona sarılmıştı .

Canını eliyle acıta bileceği kadar çok acıtıyordu.

Tıpkı Nemrud dağında olduğu gibi ...

Hazal var gücüyle Azad'ı itmeye çalışıyordu.

Azad ise Nemrud dağında olduğu gibi geriye doğru tek bir adım bile atamamıştı .

Hazal'ın canı belinde hissettiği ellerle çok acıyordu.

Kemikleri kırılacak gibi hissediyordu .

Avuç içleriyle Azad'ı itmeye çalışıyordu ama olmuyordu.

Hazal'ın ise gördüğü kabusta tüm Ailesi yanındaydı .

Tıpkı o gün Diyar'ın ,Hazal'ın acı çekişini zevkle izlediği gibi onlarda Hazal'ı izliyordu .

Hazal o anlar avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu .

Ama sesi çıkmıyordu ...

"" Ağa'm ."" Dedi Diyar .

"" Hazal bile isteye Azad'ın koynuna girdi ."" Dedi Hazal'a bakıp kahkaha atarak .

Hazal , Diyar'ın kurduğu sözlerle kendini Azad'ın ona sarılı ellerinden kurtarmaya çalışmıştı .

Bir umud'da babasının gözlerinin içine bakıyordu .

Ben masumum der gibi ...

Ben bir şey yapmadım der gibi ...

Diyar beni tuzağa düşürüp Azad'ın kollarında bırakıp ardına bile bakmadan çekip gitti der gibi .

Azîz Ağa ise o anlar Hazal'ın gözlerinin içine bakmamıştı .

Hazal , Azad'ın kollarında uzun uzun gökyüzüne bakmıştı .

Allah katından bir umud bir kurtuluş isteyerek.

Çünkü biliyordu ki o gün ona çiftlik evinde ona merhamet edip yardım eden yüce mevlam yine yardım edecekti .

O anlar ise Menzil konağında bir ses yankılanmıştı .

Bu ses Rojhat Ateşoğlu'na aitti .

""Hazal !!!"" Dedi Rojhat .

"" Bana yalan söyledin !!!"" Dedi sesi konak'ta yankılanırken .

"" Azad bana dokunmadı dedin !!!"" Dedi öfkeli gözlerle .

Hazal ilk kez bu kabustan Rojhat'ın ona öfkeli gözlerle baktığını görmüştü .

Rojhat ise o anlar herkesin içinde telefon'unu çıkarmıştı .

Herkesin önünde üzerinde oynanan çiftlik evinde olan videoyu açmıştı .

Hazal avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu .

O video gerçek değil üstüne oynanmış diye .

Ama olmuyordu...

İçi mahşer yerinde farksızken dilinden tek bir kelime bile çıkmıyordu .

Oysa Hastane odasında Rojhat'a, Azad'la aramızda birşey geçmedi demiş ve Rojhat buna inanmıştı .

Şimdi ise elinde olan videoya inanmayı tercih etmişti .

Derken Menzil konağında davul zurna sesleri yankılanmıştı .

Hazal'da korku dolu gözlerle etrafına bakmaya başlamıştı .

Davulcu ve zurnacının konaklarında ne işi vardı ki ???

Azad ise Hazal'ın gözlerinin içine bakarak ufak bir kahkaha atmıştı .

Hazal'ın gözleri kendi üstüne gittiğinde üzerinde gelinlik Azad'ın üstünde ise damatlık vardı.

Oysa üstünde siyah bir pantolon ve bej rengi bir t-shirt olması gerekiyordu .

Hazal hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ederken konaklarının avlusunda Jiyan Koçer'i görmüştü .

Jiyan Koçer mutluktan yerinde duramıyordu .

""Baldız bak ."" Dedi Jiyan Koçer .

""Bunların hepsini sana aldım ."" Dedi elinde olan altınlarla yanına giderek .

Hazal o anlar kendini Azad'dan kurtarmaya çalışmıştı.

Gücü ise Azad'ın gücüne yetmiyordu .

Derken Azad'ın belinde olan silahı fark etmişti .

Silahı Azad'ın belinden alıp güvenliğini çekerek kendi kalbine doğrultmuş .

Azad'da gözlerini kısarak Hazal'ın elinde olan silahını tutmuştu .

Eliyle Hazal'ın eline baskı yapıp kalbine ateş etmesini sağlamıştı .

Hazal ise gördüğü kabustan kalbine yediği kurşunla uyanmıştı .

Gözlerini açtığında göz yaşları hızla yüzünü ıslatıp kulaklarını doldurmuştu .

Bedeni ise o anlar gördüğü kabusun etkisinde olduğu için çok kötü titriyordu .

Hızlı aldığı nefesler ciğerlerine yetmiyordu.

Ömründe görüp görebilecek en kötü kabusu görmüştü .

Çünkü şimdiye kadar hiçbir zaman öyle bir kâbus görmemişti .

Eskiden Nemrud dağı ve çiftlik evinin görürdü .

Şimdi ise ilk kez Azad ona o gün dokunsaydı olabilecekleri görmüştü .

Hazal kendini o anlar güç bela yataktan doğrultup kalkmıştı .

Kalkması gibi de dizlerinin üzerine düşmesi bir olmuştu .

Boğazı o anlar düğüm düğüm olmuştu .

Avazı çıktığı kadar bağırıp acısını dile getirmek istiyordu .

Ama olmuyordu ...

Hazal bu gece bir kez daha içindeki sessiz haykırışlara esir olmuştu.

Ruhu durmadan haykırıyor ...

Bedeni ise sessizce ruhunu dinliyordu ...

Hazal düştüğü yerden kalkmak için yatağının köşesini tutmuştu .

Buna rağmen bile gücü kendini kaldırmaya yetmiyordu .

Hazar ise herşeyden habersiz yatağında bir o yana bir bu yana dönmüştü .

Bu gece Hazal'ın üstüne çok gittiğini biliyordu.

Canını acıtıp kalbini kırdığınında farkındaydı .

Bu yüzdende odasından çıkıp Hazal'ın odasına gitmişti .

Hazal bu saatte uyuyordur diye düşünerek de odanın kapısını çalmadan içeriye girmişti .

Girmesi gibi de neye uğradığını şaşırmıştı .

Hazal yere oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu .

Hıçkırık sesleri dışarıya çıkmasın diye de elleriyle ağzını kapatmıştı .

Hazar'da hızlı adımlarla Hazal'ın yanına gitmişti .

Hazal'ın ellerini ağzından çekmiş dolan gözlerle Hazal'ın gözlerinin içine bakmıştı .

"" Kâbus mu gördün ???"" Dedi Hazar .

Hazal'ın ise göz yaşları durmadan yüzünü ıslatmaya devam ediyordu .

Hazar'da , Hazal'ı odada olan yatağa oturtmuştu .

Komidinde olan suyu bardağa doldurup Hazal'a uzatmıştı .

Hazal'ın ise bir yudum su bile içecek gücü  yoktu .

Bedeni gördüğü kabusun etkisinde olduğu için zangır zangır titriyordu .

"" Sol yanım ."" Dedi Hazar .

"" Çok mu gitmek istiyorsun ???"" Dedi sesi titreyerek .

Hazal'da burnunun çekerek başını olumlu yönde sallamıştı .

Heleki gördüğü kabustan sonra bu topraklardan gitmeyi çok daha fazla istiyordu .

Hazar'ın göz yaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

"" Birlikte gideceğiz."" Dedi Hazar.

"" Yoksa bu topraklardan gitmene asla izin vermem ."" Dedi ciddi bir sesle .

Hazal'da acı bir tebessümle Hazar'ın gözlerinin içine bakmıştı .

Cevap vermeden de başını olumlu yönde sallamıştı .

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında gecenin karanlığı kendini güneşin aydınlığına bir kez daha teslim etmişti .

Mertoğlu Ailesi bu gün Menzil konağında kendi konaklarına gidiyordu .

Birkaç gün sonra ise küçük Argeş'in doğum günüydü .

İki yaşına girecekti ...

Oysa Hazal için Argeş'in doğduğu gün daha dün gibiydi.

Şimdi ise koskoca iki yıl geçmiş ve Argeş iki yaşına giriyordu .

Heja'ya ise bu süreçte Dılda yardım edecekti .

En azından Argeş'in doğum gününe kadar Mardin'de kalacaktı .

Doğum gününden sonrada Menzil Ailesi'yle birlikte geri dönecekti .

Dılda Mardin'e gideceği için Rojhat'ta o anlar Mardin'de olmak istemişti .

Mertoğlu Ailesi, Menzil Ailesi'yle vedalaşmıştı .

Hazal ise kızaran gözleriyle Heja ve çocuklarına bakıyordu .

Heja'nın ona sarılmasıyla da Hazal'ın göz yaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Heja'da acı bir tebessümle Hazal'ın gözlerinin içine bakmıştı .

"" Söz verdin ."" Dedi Heja .

"" Her hafta en az bir kere Mardin'e geleceksin."" Dedi sesi titreyerek .

Hazal ise cevap vermeden başını olumlu yönde sallamıştı .

Oysa birkaç gün sonra bu topraklardan gidiyordu .

Şimdi ise Heja'ya yalan söylemek zorunda kalmıştı .

Heja'lar arabaya geçeceği sırada Hazal onu durdurmuştu .

Elinde Argeş için olan hediyesini Heja'ya uzatmıştı .

"" Argeş'in ."" Dedi Hazal .

"" Doğum günü hediyesi ."" Dedi acı bir tebessümle .

Heja'da daha fazla dayanamayıp ağlamaya başlamıştı .

"" Olmaz ."" Dedi Heja .

"" Doğum gününde verirsin ."" Dedi acı bir tebessümle .

Hazal'da bu sözlerle iç dudağını ısırmıştı .

Argeş'in doğum gününde burda olmayacaktı ki .

"" O zamanda gelip veririm ."" Dedi Hazal .

"" Olmaz mı ???"" Dedi gülümseyerek .

Heja'da, Hazal'ın ona uzattığı hediyeyi eline almış arabaya geçmişti.

Ağlaya ağlaya da Adıyaman'dan topraklarından Mardin topraklarına yolculuk yapmaya başlamıştı  .

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Hazal ve Azad konağa yakın boş bir araziye gelmişti .

Azad öylece göz yaşları dökülen Hazal'a bakıyordu .

Hazal'ın canı çok acıyordu bunu görebiliyordu .

Azad , Hazal'a sarılıp kokusunu ciğerlerine kadar çekmiş saçlarını okşayıp öpmüştü.

"" Ağlama ."" Dedi Azad .

""Ben seni sürekli Mardin'e götürür getiririm ."" Dedi iç çekerek.

"" Hem onlarda sık sık gelir giderler ."" Dedi Hazal'ı teselli etmek isteyerek .

Hazal'da burnunu çekip Azad'ın gözlerinin içine bakmıştı .

O videoyu çeken ve yanında olan adam aynı adam mıydı ???

Onu teselli eden en çekilmez anlarda bile çeken adam o videoyu çekmiş adam bir miydi ???

Hazal'ın gözleri Azad'ın gömleğine gitmişti .

Gömleğin birkaç iliğini açıp kalbine bakmıştı.

Azad'ın kalbinin üstünde adı yazıyordu .

Hazal ...

Hazal'ın eli Azad'ın kalbinin üstüne gitmişti .

Adının yazdığı kalbi yavaşça okşamıştı .

Azad'da içten bir tebessümle Hazal'ın gözlerinin içine bakıyordu .

Hazal kendi ismini İstanbul'da Azad'la uyuduğu ilk gece görmüştü .

Peki ama Azad adını ne zaman kalbinin üstüne kazımıştı ???

"" Azad ."" Dedi Hazal .

"" Adımı ne zaman kalbine kazıdın ???"" Dedi acı bir tebessümle .

Azad bu soruyla koca bir boşluğun içine düşmüştü .

Ne Hazal'ın bu topraklardan gittiği geceyi unutmuştu.

Ne de canı acıya acıya adını kalbine kazığı anı unutmuştu .

Hazal'da o anlar Azad'ın gözlerinin içine bakmaya devam etmişti .

Azad'da acı bir tebessümle Hazal'ın gözlerinin içine bakmıştı .

Eliyle Hazal'ın yüzünü okşamaya başlamıştı .

"" Gittiğin gece ."" Dedi Azad .

Hazal'da aldığı cevapla sesli bir şekilde yutkunmuştu.

"" O gece ."" Dedi Hazal .

"" Çok mu canın yanmıştı ???"" Dedi acı bir tebessümle .

Azad'da , Hazal'a sıkı sıkı sarılmış saçlarını okşamıştı .

"" Herşey geride kaldı ."" Dedi Azad .

"" Artık yanımda ve kollarımdasın ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

"" Birkaç hafta sonrada karım olacaksın ."" Dedi imalı bir sesle.

Azad , Hazal'a sarılmayı bırakıp gözlerinin içine bakmaya devam etmişti .

Kendi bir tek o iki çift siyah iri gözlerde görüyordu.

Bir tek o gözlerin sahibi onu mutlu ediyordu .

Azad bir an etrafına bakmaya başlamıştı .

Kimsenin olmadığından emin olunca da Hazal'a yaklaşmıştı .

Nefesleri yakınlıktan dolayı birbirine çarpıyordu .

Azad tam dudaklarını birleştireceği sırada Hazal geri çekilmişti .

"" Geç oldu ."" Dedi Hazal .

"" Gidelim mi ???"" Dedi tebessüm ederek.

Azad'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek Hazal'a bakmıştı .

Hazal'ı zorlamayıp oturduğu yerden kalkarak Hazal'ın kalkması için elini uzatmıştı .

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında gece bir kez daha hüküm sürüyordu .

Hazal iki gün sonra bu topraklardan ikiziyle birlikte gidecekti .

Bu yüzden de son kez Ailesi'yle uyumak istiyordu .

Hazal yastığını alıp Anne ve babalarının odasının önünde durmuştu .

Odasının kapısını çalıp içeriye girmişti.

Odada ise sadece Yezda Hanımağa vardı .

Yezda Hanımağa elinde yastık olan kızına bakmıştı .

""Ana ."" Dedi Hazal .

"" Eskiden olduğu gibi bu gece de birlikte uyuyalım mı??? "" Dedi acı bir tebessümle .

Yezda Hanımağa ise tebessüm ederek başını olumlu yönde sallamıştı .

Hazal'a yatakta yer açıp onu sarılıp sarmalamıştı .

Azîz Ağa daha yeni yatak odasının önüne  gelmişti.

Odasından ise kızının ve eşinin sesleri geliyordu .

Odaya girdiğinde Yezda Hanımağa ve Hazal tebessüm ederek Azîz Ağa'ya bakmıştı .

Azîz Ağa'da gülümseyerek yanlarına gitmişti .

"" Hewi'yamın ."" {{ Umud'um}} Dedi Azîz Ağa .

"" Kay biraz ."" Dedi Hazal'ın saçlarından öperek .

Hazal ise yatakta kayıp babasına  yer acımıştı .

En son ne zaman babası Azîz Ağa'yla uyuduğu hatırlamıyordu .

Genelde küçükken ateşi çıktığı zamanlar Anne ve babasıyla uyurdu .

Şimdi ise ateşi yoktu ve küçük bir kız çocuğu misali Anne ve babasıyla aynı yataktaydı .

Azîz Ağa ve Yezda Hanımağa , Hazal'a sıkı sıkı sarılmıştı.

Odadan  gülme sesleri gelince bu sefer odaya Hazar gelmişti .

Anne , babasını ve Hazal'ı aynı yatakta görüncede onlara bakmıştı .

"" Bende geliyim mi ???"" Dedi Hazar .

"" Küçükken olduğu gibi ."" Dedi tebessüm ederek .

Hazal ise hızla başını olumlu yönde sallamıştı .

"" İyi hadi gel ."" Dedi Yezda Hanımağa ve Azîz Ağa .

Hazar'da Annesi ve ikizinin arasına girmişti .

Yerleri epey bir sıkışınca da Yezda Hanımağa ve Azîz Ağa gülmeye başlamıştı .

Çünkü eskiden ikiz çocukları küçüktü ve bu yüzden de rahatlıkla yatağa sığıyorlardı .

Şimdi ise koca yatak onlara dar geliyordu .

Zinar ise duyduğu gülme sesiyle odasından çıkmıştı .

Gülme seslerinin Anne ve babasının odasından geldiğini anlayınca da tebbesüm etmişti .

İkiz kardeşleri Anne ve babasıyla uyuyacaktı .

Ama bu sefer kendisi ve onlarla uyuyacaktı .

Zinar odasından çıkıp Anne ve babasının odasına gitmişti .

Oda da bir tek abisi Agit ve kendisi eksikti .

"" Hadi abimi anladım ."" Dedi Zinar .

"" O üvey evlad . "" Dedi gülerek .

"" Peki ya bana neden üvey evlad muamelesi yapıp sürekli dışlıyorsunuz ???"" Dedi sitem ederek   .

Azîz Ağa ve Yezda Hanımağa ise içinde oldukları yatağa bakmıştı .

Yatak birini daha taşımazdı bu yüzden de yataktan kalkışmışlardı .

"" Hadi gelin hep beraber şark odasından uyuyalım ."" Dedi Azîz Ağa .

"" Yoksa bu yatak kırılır ."" Dedi tebessüm ederek .

Herkes odadan çıkmış şark odasına doğru gitmişti.

Şark odasından olan minderler yan yana dizilmişti.

O minderlerden herkese yetecek koca bir yatak yapılmıştı .

Koca yatağa örtüler ve yastıklar konulmuştu.

Hazal en köşeye geçmiş Annesi Yezda Hanımağa'da yanına gitmişti .

Azîz Ağa ise karısının yanına gitmişti.

Oğulları Zinar ve Hazar Azîz Ağa'nın bulunduğu tarafa geçmişti .

Zinar ise o anları ölümsüzleştirmek istemişti .

Elinde olan telefonla birkaç resim çekmişti .

"" Bir tek abim eksik ."" Dedi Hazar .

""Keşke abimi de çağırsaydık ."" Dedi tebessüm ederek .

Zinar ise bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .

"" Üvey evlad o ."" Dedi Zinar.

"'' Aramızda olmayı hak etmiyor."" Dediği an herkes gülmeye başlamıştı .

Şark odasından gülme sesleri gelirken de Zinar , Hazar'a bakmıştı .

"" Kalk ışığı kapat ."" Dedi Zinar .

"" Ben niye kapatıyorum ???"" Dedi Hazar .

"" Git sen kapat ."" Dedi Zinar'a sahte bir tebessümle.

"" Hem ışık sana daha yakın ."" Dedi gözlerini kısarak.

"'' Büyüğünüm ben senin ."" Dedi Zinar .

"" Şimdi git kapat ışığı ."" Dedi Hazar'la uğraşarak .

Hazar'da oflaya oflaya yataktan kalkıp şark odasının ışığını kapatmıştı

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında yeni bir gün daha doğmuştu.

Diyar ise dolan gözlerle kucağında olan oğlan çocuğuna bakıyordu .

Sahi bu oğlan çocuğu onun oğluydu değil mi ???

Dört ay önce doğurduğu oğlan çocuğu ...

O zamanlar yanında ne kocası Jiyan Koçer vardı.

Ne de Ailesi'nden biri ...

Oğlunu Hastane odasında tek başına doğurmuştu .

Yanında ise sadece Bertan Koçer vardı .

Bertan'da onun için değil yeğeni için gelmişti .

Diyar dört ay boyunca sadece doğum yaptığı gece  oğluyla uyumuştu.

Ondan sonra Bertan , Diyar ve oğlunu ayırmıştı.

Kollarında olan oğlunu sadece süt içmek için yanına getiriyordu .

Küçük Şerzan'ın geri kalan herşeyiyle başkası ilgileniyordu .

Diyar aylardır kocası Jiyan Koçer'e ve  oğluna hasretti .

Bu sürede sadece Jiyan Koçer'in sağ olduğunu biliyordu .

Küçük Şerzan'ın karnı doyunca Diyar oğluna bakmıştı .

Bu hayatta sadece tek bir sıfatı sevmişti .

Anne'lik sıfatı ...

Ne evlad ,ne kardeş nede başka bir sıfat .

Diyar bu hayatta en çok Anne olmayı sevmişti .

Ama en çok sevdiği sıfatı oğluna yapamıyordu .

"" Oğlum ."" Dedi Diyar .

"" Bu gece benden ayrı olacağın son gün ."" Dedi oğlunun elinden tutarak .

"" Yarın baban bizi almaya gelecek ."" Dedi gülümseyerek .

Bertan Koçer yeğenini almak için odanın kapısı çalınca Diyar oğluna süt vermeyi bırakmıştı .

Bertan'da odaya girip Anne ve oğul'a bakmıştı .

Diyar kızaran gözleriyle bir umud Bertan'a bakmıştı .

"" Bertan ."" Dedi Diyar .

"" Oğlum biraz daha kalsın ."" Dedi göz yaşları sessizce yüzünü ıslatırken .

Bu durum dört aydır her gün istisnasız yaşanıyordu .

Diyar ne zaman oğluna süt verse Bertan'a biraz daha yanımda kalsın diye yalvarıyordu .

"" Olmaz !!!"" Dedi Bertan .

"" Yeterli bu kadar !!!"" Dedi kendinden taviz vermeyen bir sesle .

Diyar ağlaya ağlaya oğlunu öpmüş kokusunu içine çeke bildiği kadar çekmişti .

Bertan'da o anlar yengesi Diyar'a ve yeğeni küçük Şerzan'a bakmıştı .

Dört aydır ne yapmışsa o küçük oğlan çocuğu babası ve Annesi gibi olmasın diye yapmıştı .

Zalimlikten önce merhameti öğrensin diye .

Nefretten önce sevgiyi öğrensin diye .

Bu durum en azından Jiyan Koçer bulunup öldürülene kadar devam edecekti .

Jiyan Koçer öldükten sonra da Diyar oğlu küçük Şerzan'la daha fazla vakit geçirecekti .

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında hava daha yeni yeni kararmak üzereydi .

Hazal ise daha yeni yeni doğum günü gecesini düşünmeye başlamıştı .

Biri odasına gelip kırık telefonun içinde olduğu kırmızı kutuyu bırakıp gitmişti .

O videoyu Ailesi'nden kimse gelip odasına bırakmazdı .

Geriye bir tek konağın korumaları kalıyordu .

Hazal'ın ise aklına o anlar sadece Burak gelmişti 

Diğer kalan korumalar hepsi eski ve sadık korumalardandı .

Hazal'da odasında olan adının yazdığı silahı almıştı .

Bu silah bu gün bir kez daha patlayacaktı .

Bu sefer yaralan ise Burak olacaktı .

Hazal bir bahane bulup Burak'ı boş bir araziye çağırmıştı .

Burak ise bu boş arazide neden olduğunu hiç bilmiyordu .

Çünkü ona göre Hazal'ın ondan şüphe etmesi imkansızdı .

Hazal etrafına göz gezdirmeye başlamıştı .

Kimsenin olmadığından emin olunca da silahını çıkarmıştı .

O sıralar ise Azad'ın korumalarından Hamza onları uzaktan izliyordu .

Hazal ve Burak  boş arazide Hamza'nın onları izlediğinden habersizdi .

"" Hanım'ım ."" Dedi Burak .

Hazal ise nefret dolu gözlerle Burak'a bakıyordu .

Karşında Ailesi'ne sadık bir koruma yoktu .

Karşısında birkaç kuruşa kendini satan bir koruma vardı .

Hazal'da tek bir an bile düşünmeden silahının güvenliğini çekmişti .

"" Hanım'ım ."" Dedi koruma .

"" Haberim olmadan bir yanlışım mı oldu ???"" Dedi hiç bozuntuya vermeden .

Hazal'da bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .

Yanlışın en büyüğü karşında olup ona soru sorandı .

"" Kaç'a sattın kendini ???"" Dedi Hazal .

"" Kaç paraya o Piç'in iti oldun ???"" Dedi dişlerini sıkarak .

Burak ise bu sözlerle sesli bir şekilde yutkunmuştu .

"" Hanım'ım ."" Dedi Burak .

"" Ben size ve Aile'nize sadık bir insanım ."" Dedi yalan söylerek .

Hazal'da elinde tuttuğu silahla Burak'ı hedef almıştı .

"" Son nefesini vermen !!!"" Dedi Hazal.

"" Tek bir kurşuna bakar !!!"" Dedi nefretle .

Burak ise öylece içinde olduğu duruma bakmıştı .

Yaptığı tek şey Jiyan Koçer tarafından Hazal'ın odasına kırmızı bir kutu götürmekti .

Daha fazlası değil ...

Şimdiye ise Hazal'ın odasına götürdüğü doğum günü hediyesi başına çok büyük işler açmıştı .

"" Ben sadece kutuyu odaya bırakıp çıktım ."" Dedi Burak .

"" Yemin ederim ki başka birşey yapmadım ."" Dedi korkarak .

Hazal ise Burak'ın ayak bileğini hedef alıp silahının tetiğine basmıştı .

"" Bu geceye kadar bu toprakları terk ettin , ettin !!!"" Dedi Hazal .

"" Ha yok etmedin bu sefer bu silahtaki kurşun kafana isabet eder !!!"" Dedi ardına bile bakmadan çekip giderek .

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.

Azad ise bu gece Menzil Ailesi'ne bir kez daha uyku ilacı vermişti .

Çünkü yaklaşık bir aydır Hazal'a hasret kalmıştı .

Kokusuna nefesine herşeyine hasret kalmıştı.

Bu gece bir ay sonra ilk kez iki genç  birlikte uyuyuşlardı .

Hazal ise bu gece güzelce hazırlanmıştı.

Azad için son kez kırmızı rengi giymişti .

Son kez Azad'la aynı yatağa girip uyumuştu.

Hazal öylece kollarında olduğu adama bakıyordu .

Bu gece Hazal'ın bu topraklarda geçirdiği son gecesiydi .

Bu gece son kez Azad'la birlikte uyumuştu .

Bu geceden sonra sevdiği adam ona yasaktı .

Kırmızı renk yasaktı ...

Hazal ağlaya ağlaya son kez Azad'ın yüzünü okşamıştı .

Tıpkı Azad'ın onun yüzünü okşadığı gibi.

Yavaş yavaş ve usul usul ...

Son kez Azad'ın saçlarıyla oynamıştı .

Artık sevdiği adamın saçlarıyla oynayamayacaktı.

Kokusunu ciğerlerine kadar çekmeyecekti .

Bu geceden sonra sol avucunun içini ve alnını öpen kimse olmayacaktı .

Bu gece birbirini ölümüne seven iki genç için sondu .

Onları o çiftlik evi bir araya getirmişti .

Şimdi ise o çiftlik evinde olan video ayırmıştı .

Hazal hıçkıra hıçkıra ağlayarak Azad'a sıkı sıkı sarılmıştı .

İçine çekebildiği kadar Azad'ın kokusunu çekmişti .

Boynunun her köşesini ufak öpücüklerle doldurmuştu .

Tıpkı Azad'ın onu öptüğü gibi Azad'ı öpmüştü .

Her ne kadar Hazal için işkence olsada kendini Azad'dan uzaklaştırnıştı .

Ağlaya ağlaya yataktan doğrulup uyuyan Azad'a bakmıştı .

Güç bela ayağa kalkıp üstüne birkaç parça kıyafet giymişti .

Odasından çıkıp uzun uzun gökyüzüne bakmıştı .

Derin derin nefesler alıp vererek yoluna devam etmişti .

Konaklarında çıkıp karşı konağa gitmişti .

Ayakları ise onu teras katında olan yatak odasına götürmüştü.

Azad'la evlendiklerinde bu odada kalacaklardı .

Hazal durmadan yüzüne ıslatan gözyaşlarıyla odalarını son kez gezmeye başlamıştı .

Evlendiklerinde bu oda birçok ilk'e şahitlik edecekti .

İlk gecelerine...

İlk kavgalarına ...

Ve daha nicelerine ...

Hazal burnunu çekerek derin bir nefes alıp vermişti .

Gözleri ise odada olan giyinme bölümüne gitmişti .

Giyinme bölümüne doğru adımlar atmıştı .

Kıyafetlerinin bazılarını getirip Azad'la birlikte yerleştirmişti .

Azad'da o zamanlar Hazal'ın çeyizinde alınan geceliklerinde gelmesini istemişti .

Çünkü Hazal utanıyor diye kırmızı bir gecelik hariç hiçbirine bakamamıştı .

Hazal'da bunu bildiği için çeyizi için gelen tüm geceliklerinde getirip asmıştı .

Azad ise o anlar arsızca Hazal'a gecelikleri gösterip üzerine tutmuştu .

Hazal utanınca da ona dakikalarca sıkı sıkı sarılmıştı .

Hazal'ın o anlar aklına gelince acı bir tebessüm etmişti .

Artık Azad'dan utanmasına gerek yoktu .

İstese bile utanamayacaktı ...

Çünkü bu gece onlar için sondu ...

Hazal gözlerini geceliklerden çekip tesbih koleksiyona bakmıştı .

Birçoğu Azad'a rahmetli babasından kalmıştı .

Hazal'da 14 Şubat sevgililer gününde Azad'a özel bir tesbih yaptırmıştı .

Tesbihin boncuklarında kendi saçları vardı .

Hazal gördüğü tesbihle acı bir tebessüm etmişti .

Tesbihlerin yanında ise iki tane kırmızı silindir şeklinde kutu vardı .

Hazal'ın elleri kırmızı renkli iki kutuya gitmişti .

Kutuyu açması gibi de olduğu yere düşmesi bir olmuştu .

Kutunun içinde ilerde doğacak  çocuklarının bileklikler vardı .

Özgür ve Evin ...

Hazal'ın aklına o anlar Azad'la , Agit'in düğünü için kuyumcuya gittiği gün gelmişti.

Oğlunun adının yazdığı bilekliği ilk o gün görmüştü .

Kızının bilekliğinden ise haberi bile yoktu .

Bu bilekliği ilk kez bu gece görmüştü .

Hazal o anlar hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etmişti .

Azad onu bir ömür boyu asla affetmeyecekti .

Keza bir ömür bıkmadan usanmadan her Allah'ın günü arayacaktı da .

Hazal bunların hepsini çok iyi biliyordu .

Ama gördüğü videodan Azad'ı suçluyordu .

O gün ikisinden başka kimse çiftlik evinde yoktu ki .

Bir tek Hazal ve Azad vardı.

O videonun ise Azad'ın çekip üstüne oynadığını sanıyordu .

Oysa Azad'ın o videodan haberi bile yoktu .

Bir yıl önce öğrenmişti ve öğrendiği gibi de yok etmişti .

Daha doğrusu o gece yok ettiğini sanmıştı .

Jiyan Koçer'in adamının kırık telefonu alıp yaptırdığından bir haber .

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında yep yeni bir gün daha doğmuştu .

Bu gün ise herkes hak ettiğini yaşayacaktı .

Tatması geren tüm acıları son zerresine kadar tatacaktı

Bu gün sondu ...

Yâda yepyeni bir başlangıç ...

Hazal bu gün atı Alıç'a son kez binmişti  .

Son kez bu şehrin topraklarını tozu dumanına katmıştı .

Menzil konağına geldiğinde Azîz Ağa saatler sonra nasıl bir acıyla sınanacağını bilmeden ona kızmıştı.

Hazal ilk ve son kez babasına açıklama yapmamıştı .

Sessizce acı içinde babasının nasihatlarını dinlemişti .

Hazar  Menzil bu gece ikiziyle beraber bu topraklardan  gideceğini umurak son kez bakmıştı Ailesinin ardından.

Oysa onları bir kaç saat sonra gerçek bir cehennem bekliyordu .

İki ikiz  kardeş de o cehennemde daha çok yanıp ,sol yanlarının daha az yanması için elinden gelen herşeyi yapacaktı .

&&&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Azad'ın koruması Hamza dün Hazal'ın , Burak'ın topuğuna sıktığını söylemişti .

Azad ise bunu öğrenince Burak'ı depoya götürmesini söylemişti .

Azad depoya gelmeden de Burak oturduğu sandalyeye bağlanmıştı .

Azad dopo'ya gelince Burak oturduğu sandalye de çırpınmaya başlamıştı .

Çünkü karşında Azad yoktu .

Azad Menzil vardı...

Sınırları olmayan bu toprakların en belalı ve tehlikeli Ağa'sı .

Azad gömleğinin birkaç iliğini açıp kollarını kıvırmıştı.

Orda olan bir sandalyeyi çekip Burak'ın karşısına oturmuştu .

Başını iki yana doğru kütletip gözlerini kısarak Burak'a bakmıştı .

Burak'ın gözlerinden ise tabiri caizse korku akıyordu .

"" Herkes çıksın !!!"" Dedi Azad .

Azad'ın bu emriyle herkes depodan çıkmış.

Yanlarında sadece sağ kolunun oğlu Hamza kalmıştı.

"" Anlat bakalım !!!"" Dedi Azad .

"" Ne oldu da Hanım'ın topuğuna sıktı ???"" Dedi dişlerini sıkarak .

Burak ise Azad'a karşı susmayı tercih etmişti  .

Azad bu sefer Hamza'ya bakmıştı .

Hamza ise Azad'ın eline siyah metalik bir çakı vermişti .

Azad'da eline aldığı çakıyla Burak'ı süzmeye başlamıştı .

Çakıyı yavaş yavaş Burak'ın bedeninde dolaştırıp sert bir şekilde bacağına saplamıştı .

Burak bacağında hissettiği acıyla avazı çıktığı kadar bağırmıştı .

En kötüsü de o çakı hâlâ bacağında duruyordu  .

"" Söyle !!!"" Dedi Azad .

"" Hanım'ın neden topuğuna sıktı ???"" Dedi öfkesi gözünü kör ederken .

Burak ise derin derin nefesler alıp vermeye başlamıştı .

"" Bilmiyorum Ağa'm ."" Dedi Burak .

Azad , Burak'ın bacağında o çakıyı yavaş yavaş içe doğru indirmeye başlamıştı .

"" Bilmiyorsun !!!"" Dedi Azad .

"" Duydum mu bilmiyormuş !!!"" Dedi alaylı bir sesle.

Hamza ise o anlar Azad'ın gözünün içine bakmıştı .

"" Yalan söylüyor Ağa'm ."" Dedi Hamza .

"" Kendi gözlerimle gördüm ."" Dedi içten bir tebessümle.

"" Hanım önce onunla tartıştı sonrada topuğuna sıktı ."" Dedi açıklama yaparak .

Azad'ın bu sözlerle öfkesi çok daha fazla artmıştı .

Ne olmuştu da canım dediği canı korumanın topuğuna sıkmıştı ???

Azad çakıyı Burak'ın bacağında çevire çevire çıkarmaya başlamıştı .

Bu durum ise Burak'a dehşet bir acı veriyordu .

Azad Menzil onu öldürmüyor ama ölmekten beter ediyordu.

"" Hanım'ımın doğum günü gecesinde  ."" Dedi Burak .

""Odasına kırmızı renk kutuda kırık bir telefon bırakıp çıktım ."" Dedi alnından terler hızla akarken.

""Ama yemin ederim ki o telefonun içinde ne vardı bilmiyordum."" Dedi gerçekleri itiraf ederek .

Azad bu sözlerle sesli bir şekilde yutkunmuştu .

İçinden ise o telefonun aylar önce otabanda kırdığı telefon olmasın diye de Allah'a dua ediyordu .

"" Nerde ???"" Dedi Azad .

"" Telefon nerde ???"" Dedi öfkeyle .

Burak acıdan kuruyan dudaklarını ıslatmıştı .

"" Arabada Ağa'm ."" Dedi Burak .

Azad , Hamza'ya bakmış ve telefonu getirmesi için işaret yapmıştı .

Hamza ise hızla depodan çıkmış ve arabaya doğru gitmişti .

Arabadan telefonu alıp hızla Azad'ın yanına geri dönmüştü .

Azad'ın telefonu görmesiyle de dünyası başına yıkılmıştı .

Bu telefon o telefondu ...

Aram Ağa'nın aylar önce ona gösterdiği videonun içinde olduğu telefon .

O gece kırıp parçalara ayırdığı telefon.

Şimdi ise o telefon aylar sonra tekrardan elindeydi.

Tıpkı birkaç gün önce Hazal'ın elinde olduğu gibi .

Azad bir ümit elinde olan telefonu açmıştı .

Belki o telefon otabanda kırdığı telefon değildir diye .

Ama o telefon otabanda kırıp parçalara ayırdığı telefondu .

İçinde ise Nemrud dağında olan video yoktu .

Sadece çiftlik evinde üstüne oynanan video vardı .

Tüm bu olanlarda sadece Azad'ı gösteriyordu.

Sanki o anları kendisi çekip saklamış gibi .

Azad'ın dünyası bu telefonla başına yıkılmıştı .

Canım dediği canı çiftlik evinde üstünde oynanan videoyu görmüştü .

Doğum günü gecesi bu telefonda gördükleri yüzünden yanına gelmemişti .

O görüntüleri gördüğü için gözleri kan çanağına dönmüştü .

Azad ne yapacağını nasıl davranması gerektiğini hiç bilmiyordu .

Hazal o videoyu görmüştü ...

En kötüsü de onu günlerdir hiçbir şey belli etmemeye çalışmıştı .

Sanki o anları hiç görmemiş haberi olmamış gibi .

&&&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saat öğleni çoktan geçmişti .

Menzil Ailesi ise Ateşoğlu konağına geleli birkaç saat olmuştu .

Boran Ağa hepsini konağa toplamış ama neden topladığını kimseye söylememişti.

Çünkü bu gün oğlu Agır gelini Zozan ve torunu küçük Rojhat gelecekti .

Boran Ağa'da oğlu gelmeden  önce Zozan'ın babasıyla konuşmuştu .

Oğlu Agır ve Zozan'ın durumunu Zozan'ın babasına anlatmıştı .

Önceden kız alıp verdikleri için kan dökülmesini istemediğini belirtmişti .

Çünkü iki Aile'nin kan dökülmesin diye berdel yapacak bir durumu yoktu.

Ne Boran Ağa'nın  bir kızı vardı .

Ne de Zozan'ın babasının bir oğlu vardı .

Boran Ağa gelini Zozan'ın için bedel olarak Zozan'ın babasına çok yüklü bir para vermiş ve işi tatlıya bağlamıştı.

Zozan'ın babası ise Boran Ağa'dan birşey daha istemişti .

Onuru ve namusu için Rojhat ve bekar bir kızının evlenmesini istediğini dile getirmişti .

Boran Ağa'da , Zozan'ın babasının bu isteği duyulmadan iki oğlunu barıştırmak istiyordu .

Oysa biliyordu ki iki oğlu barışsa bile Rojhat asla evlenmezdi .

Heleki Menzil Cadısı olarak sevdalısı Dılda Menzil'den başkasıyla asla evlenmezdi .

Boran Ağa gelecekte olacakları düşünürken Ateşoğlu konağına siyah bir araba gelmişti .

Arabanın içinden Agır, Zozan ve oğulları küçük Rojhat inmişti .

Rojhat ise dişlerini sıkarak karşısında olan üç insana bakıyordu .

Dılda'da onları görünce öylece Rojhat'a bakmıştı .

Rojhat'ın masadan kalkmasıyla da Boran Ağa elini öfkeyle masaya vurmuştu  .

Bu gece iki oğlu eskisi gibi olacaktı .

"" Oğul !!!"" Dedi Boran Ağa .

"" Otur oturduğun yerde !!!"" Dedi sesli bir nefes alıp vererek .

Rojhat ise babasının umursamadan gitmeye devam etmişti.

Dılda'da sofradan kalkmak için bir umud Zinar'a bakmıştı.

Zinar'ın sofradan kalkmasıyla kendisi de kalkmış Rojhat'ın yanına gitmişti .

Her ne olursa olsun onu gün Rojhat'ı yalnız bırakmayacaklardı.

Dılda ve Zinar,  Rojhat'la birlikte Ateşoğlu konağından çıkacağı sırada Agır, Rojhat'ı durdurmak için kolundan tutmuştu .

"" Rojhat ."" Dedi Agır .

"" Yapma böyle ."" Dedi bir umud .

Rojhat ise tek bir kelime bile etmeden öfkeyle kolunu Agır'ın elinden çekmişti .

Küçük Rojhat'ta öylece amcasına bakıyordu .

Her ne kadar Rojhat'ı daha önceden görmese de resimlerini çok görmüştü .

Babası sürekli ona Rojhat'ı amcası olarak tanıtmıştı .

Bu fotoğrafta olan senin amcan sana onun adını verdim diye her fırsatta oğluna söylemişti .

Küçük Rojhat Annesi'nin elini bırakarak amcasının yanına koşmuştu .

Sıkı sıkı Rojhat'ın ayaklarından tutmuştu .

"" Amca ."" Dedi küçük Rojhat .

Rojhat ise ayaklarına sarılan oğlan çocuğuna bakmıştı .

Elleriyle onu kenara alıp Dılda ve Zinar'la birlikte konaktan çıkmıştı .

"" Amca ."" Dedi küçük Rojhat .

"" Gitme."" Dedi Rojhat'ın ardından ağlayarak .

Rojhat ise içinde olan öfkeyle birlikte araba kullanıyordu .

Zinar ve Dılda'da onu arkadaki arabayla takip ediyordu .

Zinar her ne kadar Rojhat arabayı sağa çeksin diye kornaya basa da Rojhat yoluna devam ediyordu .

Dılda ise Rojhat'ın nöbet geçirmesinden çok korkuyordu .

"" Zinar ."" Dedi Dılda .

"" Biraz daha hızlan ."" Dedi iç dudağını ısırarak .

Zinar biraz daha hızlanmış Rojhat'ın arabasının önüne geçmişti .

Rojhat dursun diye de arabasını önüne kırmıştı .

Rojhat'ta kaza yapıp onlara çarpmasın diye durmak zorunda kalmıştı .

Zinar ve Dılda arabadan inip Rojhat'ın yanına gitmiş arabanın kapısı açmışlardı .

Dılda dolan gözlerle Rojhat'a bakmıştı .

Aklına ise Rojhat'ın İstanbul'da ona söyledikleri gelmişti .

Rojhat'ın canı çok acıyordu Dılda bunu çok net görebiliyordu .

Kendi dolan gözleri Dılda'nın dolan gözleriyle birleşmişti .

Tek bir kelime bile etmeden arabasını otobanda bırakıp Zinar'ın arabasına geçmişti .

&&&&&&&&&&&&&

Hazar Menzil'in içinde dehşet bir sıkıntı vardı .

Bu gece bu topraklardan gideceklerdi.

En kötüsü de ikizi gittiği en pişman olacaktı .

Geri dönmek isteyecek ama gururu buna izin vermeyecekti .

En önemlisi ise Hazal , Azad'ı çok seviyordu .

Azad üç haftalığına Sudi Arabistan'a gittiğinde ikizi uyuyamıyordu .

Sürekli karşı konağa gidip Azad'ın eşyalarına bakıyordu .

Her ne olursa olsun bu gece Hazar ve Hazal bu topraklardan gitmeyecekti .

Hazar Menzil buna izin vermeyecekti .

Belki Hazal onu affetmeyecekti ama ikizi ve Azad ayrılmayacaktı .

Azad'ın bu geceden haberi olacaktı.

Hazar ikizi Hazal'a atları Alıç'a bineceğini söylemişti .

Ahıra gidip konaktan çıkmasıyla da Azad'ı aramıştı .

Azad'ın ise o anlar kalbinde dehşet bir acı vardı .

Canım dediği canı paramparça olmuştu .

Ama onun bundan günlerdir haberi yoktu .

Azad'ın telefonu çalınca cebinden çıkarmıştı .

Arayan ise amcasının oğlu Hazar Menzil'di .

Azad derin bir nefes alıp vererek telefonunu açmıştı .

Hazar ise selam hatır sormadan direk konuya girmişti .

"" Abi ."" Dedi Hazar .

"" Sen bu aralar hiç Hazal'la kavga ettin mi ???"" Dedi yutkunarak .

O an Azad'ın içine sıkıntı kor gibi çökmüştü .

"" Hazar ."" Dedi Azad .

"" Neden sordun ki ???"" Dedi düğüm düğüm olan boğazıyla.

Hazar'ın göz yaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

"" Hazal ."" Dedi Hazar .

"" Bu gece gitmek istiyor ."" Dedi sesi titreyerek .

Azad'ın göz yaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Canım dediği canı gitmek mi istiyordu ???

"" Nasıl ???"" Dedi Azad .

"" Nasıl gitmek istiyor ???"" Dedi aldığı nefesler ciğerlerine yetmezken .

Hazar ise bu soruyla burnunu çekmişti .

"" Hazal'ı vazgeçirmen için aradım seni ."" Dedi Hazar .

Azad derin derin nefesler almaya başlamıştı .

Hazal'ın gitmesinin ihtimal bile Azad'dı diri diri toprağa gömmüştü .

Hazal'sız yapamazdı ki ...

Bir kez daha ondan ayrı kalamazdı.

Hazal'ın nefesine , tenine gözlerinin içine bir kez daha hasret kalamazdı ki .

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.

Jiyan Koçer ise bu gece bu topraklara bir kez daha adım atmıştı .

Niyeti karısı Diyar'ı ve oğlunu alıp bu toprakları terk etmekti .

Geleceğinin haberini birkaç gün önce Diyar'a yollatmıştı .

Bu gün aylar süren hasretlik son bulacaktı .

Karısı ve oğlu artık onun yanında yaşayacaktı.

Eski zamanlarda olduğu gibi Diyar'a kocalık yeni doğan oğluna babalık yapacaktı .

Bu yüzden de Jiyan Koçer adamlarıyla birlikte Koçer konağına gelmişti .

Bertan Koçer ise Jiyan Koçer'in geleceğini önceden bildiği için Diyar ve oğlu Şerzan'ı başka bir yere götürmüştü .

Jiyan Koçer konağın her yerini didik didik etmişti .

Ama konakta ne karısı ne de oğlu yoktu .

"" Karım nerde ???"" Dedi Jiyan Koçer .

"" Oğlum nerde ???"" Dedi sesiyle koca konağı inletip .

Koçer konağında olan bir koruma ise Jiyan Koçer'e , Bertan'ın onları başka bir yere götürdüğünü söylemişti .

Jiyan Koçer derin bir nefes alıp vererek gökyüzüne bakmıştı .

Aklına ise Diyar'la en son konuştuğu zaman gelmişti .

Azîz Ağa her ne kadar benim Diyar diye kızım yok dese de Bertan her zaman ona olan biteni anlatıyordu .

İşte Hazal ve Hazar'ın cehennemi tamda burda başlamıştı .

Çünkü Jiyan Koçer karısının ve çocuğunun yerini Menzil Ailesi'nin bildiğini biliyordu .

&&&&&&&&&&&&&

Azad gerçekleri öğrenmesiyle hızla depodan çıkmıştı .

Arabasına binip son gaz Menzil konağına doğru yola koyulmuştu .

Telefonundan Hazal'ın numarasını çevirip aramıştı .

Hazal ise telefonu çalınca üstünde yazan isme bakmıştı .

Canım yazıyordu...

Canımın yanında ise üç kırmızı kalp .

Hazal'da gördüğü isimle acı bir tebessüm edip telefonu açmıştı .

"" Alo ."" Dedi Hazal .

Azad ise o anlar sesli nefesler alıp veriyordu .

"" Gitme ."" Dedi Azad .

"" Yalvarırım gitme bırakma beni  ."" Dedi sesi titreyerek .

Hazal'ın ise boğazı bu sözlerle düğüm düğüm olmuştu.

Korktuğu başına gelmişti ...

Daha bu topraklardan gitmeden Azad gideceğini öğrenmişti .

Hazal'ın ise gözyaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

"" O gün bana Nemrud'da verdiğin sözü hatırlıyor musun ??? "" Dedi Hazal .

"" Bana karşı en ufak bir yalnışın olmayacak demiştin ."" Dedi sesi titreyerek  .

Azad ise o anlar kafayı yiyecek gibi oluyordu .

O gün Hazal'a verdiği sözü tutmuş ve Hazal'a bir yanlışı olmamıştı ki .

Ama Hazal o videonun üstüne Azad'ın oynadığını sanıyordu .

Şimdi ise Hazal ona yalnış yaptığını düşünüp gitmek istiyordu.

"" Yemin ederim ki ben yapmadım ."" Dedi Azad.

"" O videonun üstüne ben oynamadım "" Dedi geçmişin gerçekleriyle .

Azad'ın bu sözleriyle Hazal'ın göz yaşları daha da şiddetlenmişti  .

O gün çiftlik evinde sadece kendisi ve Azad vardı .

O anlar  başka kimse yoktu ki.

"" Sen yaptın !!!"" Dedi Hazal .

"" Orda senden başka kimse yoktu !!!"" Dedi feryat ederek .

Hazal'ın bu sözleri bir hançer misali Azad'ın kalbine saplamıştı .

Hiç mi tanıyamamıştı onca zaman onu ???

Hiçbir özelini kimseyle anlatmayan adam gidip o anları çekmezdi ki .

Hazal ise gerçeği bilmediği için sadece Azad'ı suçluyordu .

""O videoyu ben çekip üstüne oynasaydım o zaman seni niye hiç tehdit etmedim ???"" Dedi Azad.

"" Allah aşkına bir düşün."" Dedi göz yaşları sessizce yüzünü ıslatırken .

Hazal ise Azad'ın bu sorusuna sessiz kalmayı seçmişti .

Çünkü bu sorunun cevabı onda da yoktu .

"" Seni isteğim gece ."" Dedi Azad .

"" Yaramı yâda videoyu niye kimseye göstermedim ???"" Dedi masum olduğunu anlatmak isteyerek .

Hazal öylece ağlaya ağlaya Azad'ı dinliyordu .

"" Ben seni çok sevdim ."" Dedi Azad .

"" Ömründe ilk kaybetme korkusunu beş yaşındaki kırmızı elbiseli küçük kızla tattım ."" Dedi göz yaşları durmadan yüzünü ıslatırken .

"" Yıllarca kendime bile itiraf etmeden seni gizli saklı sevdim ."" Dedi geçmişi anlatarak .

Hazal'ın göz yaşları bu sözlerle hıçkırıklara dönüşmüştü .

Azad'ın onu çok sevdiğini hem biliyor hemde hissediyordu .

"" Hep büyümeni bekledim ."" Dedi Azad .

"" 18 yaşına girince de kendimle baş edemeyecek noktaya gelmiştim ."" Dedi sesli bir nefes alıp vererek .

"" Deli gibi seni istiyorum ."" Dedi yutkunarak .

"" Her an her saniye yanımda ol istiyordum ."" Dedi açıklama yaparak.

Hazal'da bu sözlerle başını kaldırıp  gök yüzüne bakmıştı .

Azad'ın öncesinde duygularını bu kadar derin yaşadığını bilmiyordu .

"" Herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp ayarlamıştım ."" Dedi Azad .

"" Sınav gününden bir hafta sonra duygularımı sana anlatıp evlenme teklifi edecektim ."" Dedi derin bir nefes alıp vererek .

Hazal bu sözlerle iç dudağını ısırmıştı.

Azad ona yıllar önce evlenme teklifi mi edecekti ???

"" O gece ."" Dedi Azad.

Sınav gecesinden bir gün öncesinden bahsederek .

"" Diyar aradı beni ."" Dedi iki yıl öncesinden bahsederek.

"" Hayatında biri var dedi ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

O gece Azad için ömrünün en zor gecelerinde biriydi .

Yıllardır sevdiği gözünün önüne büyüdüğü canım dediği canının hayatında biri vardı .

"" Yemin ederim ki inanmadım ona ."" Dedi Azad .

"" En sonunda da ."" Dedi göz yaşları yüzünü ıslatmaya kaldığı yerden devam ederken .

"" Benim sana karşı olan duygularımı bildiğini ve benimle evlenmemek için kaçağını söyledi."" Dedi sesi titreyerek.

Hazal ve Azad aynı ateşte yanan iki candı .

Önceden insanların onları zorla bir araya getirdiği zalimlikler bu günlerde onları ayırma noktasına gelmişti .

"" Sen gittin ben yapayalnız kaldım ."" Dedi Azad .

"" İki yıl boyunca hiç karşına çıkmadım ."" Dedi canı hiç olmadığı kadar çok acırken .

Hazal o anlar sadece Azad'ı ağlayarak dinliyordu .

Azad'ın söylediği herşeyin doğru olduğunu biliyordu .

"" Mezun olduğun gece ."" Dedi Azad .

"" İki yıl sonra ilk o an karşına çıktım ."" Dedi yutkunarak .

"" Sırf bana ve sevdama bir şans ver diye ."" Dedi sesi titreyerek .

Azad derin derin nefesler almaya çalışmıştı.

Hazal'ı kaybedemezdi ki .

Bu yüzden de düğüm düğüm olan boğazıyla konuşmaya devam etmişti.

"" O gece."" Dedi Azad.

"" Amcamın iki yıldır kalp hastası olduğunu öğrendim ."" Dedi gerçekleri anlatarak .

Hazal'ın öğrendiği gerçekle dünyası başına yıkılmıştı .

Babası önceden kalp hastası mıydı ???

O zaman niye kimsenin haberi olmamıştı ki ???

Niye sadece Azad biliyordu bu kadar mı babasının canını acıtmıştı ???

"" O gece de sen geri dön diye Diyar'la evlenmeye göz yumdum ."" Dedi Azad .

Azad geçmişi anlattığında derin bir nefes alıp vermişti .

"" Ama Diyar o gün bizi gizli gizli çekmiş ."" Dedi canı acıyarak .

Hazal'ın bu sözlerle tabiri caizse nefesi kesilmişti .

Diyar o anlar oradaydı ama kılını bile kıbırdatmadan öylece durmuş muydu ???

Hazal'ın kaç defa Azad'ın elinden  kurtulmaya çalıştığa şahit olmuştu .

Bir insan nasıl bu kadar zalim olabilirdi ki ???

Diyar niye Nemrud'un  İbrahim peygamber'e olan zalimliğini üstlenmişti ???

"" Onunla evlenmek istediğimi öğrenince bana Nemrud'da çektiği videoyu attı ."" Dedi Azad .

"" Aklı sıra beni o videoyu Aile'ye göstermekle tehdit ediyordu ."" Dedi burnunun çekerek .

"" Telefonunu zorla aldırdım ondan ."" Dedi o günü anlatarak  .

"" Ama telefon benden önce dayımın eline geçmiş ."" Dedi boğuk bir sesle .

Hazal ise öylece tek bir kelime bile etmeden hıçkıra hıçkıra ağlayarak Azad'ı dinliyordu .

"" Dayım senin geldiğin gece o videoyla  seni tehdit edecekmiş ."" Dedi Azad .

"" Sırf beni Diyar'la evlenmekten vazgeçir diye ."" Dedi geçmişi anlatarak .

Hazal öğrendiği geçmişin gerçekleriyle hıçkıra hıçkıra ağlaması yaşadığı ruhsal acıdan inlemeye dönüşmüştü  .

Onları zorla bir araya getiren insanların yaptıkları canını çok acıtmıştı .

"" Azad ."" Dedi Hazal .

"" Ben bilmiyordum ."" Dedi acıdan inleyerek.

"" Onları senin çektiğini sandım ."" Dedi kelimeler kısık ağzından çıkarken .

"" Gitme ."" Dedi Azad .

"" Benim o gün seni kaçırmaktan başka bir suçum yok ."" Dedi bir umud .

Hazal'da derin derin nefesler alıp vererek gökyüzüne bakmıştı.

Yüzünü durmadan ıslatan gözyaşlarıyla da konuşmaya devam etmişti .

"" Gitmeyeceğim ."" Dedi Hazal .

"" Bir ömür hep yanında olacağım ."" Dedi  gitmeyeceğini ifade ederek .

Azad ise az da olsa rahat bir nefes almıştı .

Eğer bu gün Hazal'ın videoyu izlediğini bilmeseydi dünyası başına yıkılacaktı .

"" Bak ben şimdi yoldayım."" Dedi Azad .

"" Konağa geliyorum ."" Dedi gaza biraz daha yüklenerek .

Hazal ise düğüm düğüm olan boğazıyla konuşamıyordu bile .

"" Hı hı ."" Dedi Hazal konuşamadan .

Aradan beş dakikan geçmesiyle Hazar konağa geri gelmişti .

Hazal ise hâlâ öğrendiği geçmişin gerçekleriyle hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Eğer bu gün bu konuşma olmasaydı herşey çok farklı olacaktı .

Hazal gidecek ve bir ömür Azad'ın suçlayacaktı .

Keza aynı şekilde Azad'da kendini suçlayacaktı .

Çünkü bilecekti ki Hazal o video yüzünden bu topraklardan gitmişti .

En kötüsü de Hazal'ı günlerce , haftalarca, hatta belki de aylarca arayacaktı .

Ama bulamayacaktı ...

Gerçekleri Hazal'a anlatmadığı için Azad hep kendini suçlayacaktı .

Hazar ağlayan ikizi Hazal'ın yanına gitmişti .

Hazal'da kan çanağına dönmüş gözlerle Hazar'a bakıyordu .

"" Vazgeçtim."" Dedi Hazal .

"" Gitmeyelim ."" Dedi burnunu çekerek .

"" Hep burda kalalım ."" Dedi bir umud .

Hazar ise içten bir tebessümle Hazal'a bakmıştı .

Hazal'ı kendine çekip sıkı sıkı sarılmıştı .

Azad ne demişse Hazal gitmekten vazgeçmişti .

"" Sonunda anladın hatanı ."" Dedi Hazar .

Hazal'da ağlaya ağlaya başını olumlu yönde sallamıştı .

"" Çok mutlu olacaksınız ikizim ."" Dedi Hazar .

Hazal'da derin derin nefes alıp vermeye başlamıştı.

Az kalsın ömrünün en büyük hatasını yapacaktı .

Bu gece Hazal ve Azad için son değildi .

Yepyeni bir başlangıçtı ...

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Hazal'ın canını her ne kadar geçmiş acıtmış olsada gerçekleri öğrenmişti .

Kendini ise Azad'ı suçladığı için kötü hissediyordu .

O gece videoyu gösterip hesap sormadığı içinde vicdan azabı çekiyordu .

Çünkü o videodan Azad'ı suçlamış ve onun çekip üstüne oynadığını sanmıştı.

Hazal gece için hazırlanmak için odada olan dolabına yönelmişti .

İçinden Azad'ın en sevdiği renk olan kırmızı renk bir elbise almıştı .

Elinde olan kırmızı elbiseyi yatağın üstüne bırakıp kırmızı elbiseye uzun uzun bakmıştı .

Tam elbiseyi giyeceği sırada Kulakları  bu dünyada en son duymak istediği sesi duymuştu .

Jiyan Koçer'in sesini  ...

""Çık dışarı Azîz Ağa !!!"" Dedi Jiyan Koçer sesiyle konağı inletip.

Menzil konağın avlusuna korku kor gibi çökmüş .

Konağı sessizlik esir almıştı.

Menzil konağında Azrail.{a.s} nefesi hissedilmiş ve duyulmuştu .

Peki ya Azrail {{ a.s.}} kimin için  Hangisi için yeryüzüne Menzil konağına inmişti ???

Hazal Menzil için mi ????

Hazar Menzil için mi ???

Jiyan Koçer için mi ???

Hazal dolabındaki silahını çıkarıp içini kurşunlarla doldurmuştu .

Silahı eline almasıyla da odasından çıkan Hazar'ı görmesi bir olmuştu .

Hazar'ın her iki elinde silah vardı.

İkiz kardeş ellerinde olan silahlarla avluya doğru inmişti.

Menzil konağının avlusunda ise 30 yakın eli silahlı koruma vardı .

Bu korumalar Şivan Kâhya'da dahil tüm konak korumalarını esir almıştı .

Hazal ve Hazar ise aynı an'da havaya bir el ateş etmişti .

"" Sen hayırdır Piç kurusu !!!"" Dedi Hazal .

""Azrail'ini mi özledin ??? Dedi sesiyle konağı inletip .

Jiyan Koçer öfkeli gözlerle Hazal'a bakıyordu .

"" Karım nerde ???"" Dedi Jiyan Koçer .

"" Oğlum nerde ???"" Dedi öfkeli nefeslerle .

Hazar ise elinde olan iki silahıyla Jiyan Koçer'e doğrulmuştu.

"" Siktir git lan burdan !!!''" Dedi Hazar.

"" Hangi itin kuyruğuna bastıysan git karını ve oğlunu orda ara !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Jiyan Koçer aldığı olumsuz cevaplarla sinirden gülmeye başlamıştı .

Bu gece karısını ve oğlunu alamadan bu topraklardan gitmeyecekti .

""Diyar nerde ??? "" Dedi Jiyan Koçer.

""Oğlum nerde ???""Dedi sorusunun tekrarlayarak .

Hazal öfke dolu gözlerle Jiyan Koçer'e bakıyordu .

Bu adam ne dediğin farkında mıydı ???

Karısı ve çocuğunun bu konakta ne işi vardı ki ???

""Ne karın ne de oğlun burda değil !!! ""Dedi Hazal .

""Ya şimdi siktir olup gidersin !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

""Yâda  hiç acımam sıkarım kafana !!!"" Dedi öfkeyle .

Jiyan Koçer ise belinden çıkardığı silahı Hazal'a doğrultmuştu .

""Acaba kim kime sıkar ???""Dedi Jiyan Koçer .

""Sen mi ???"" Dedi alaylı bir sesle.

"" Yoksa ben mi ???"" Demesine kalmadan Hazar Menzil silahının tetiğine basmıştı .

Hazar'ın silahından çıkan kurşunla Menzil konağında bir el silah sesi duymuştu .

Jiyan Koçer ise Hazar Menzil'in silahından çıkan kurşunla kolundan yaralanmıştı .

""Senin sıkamayacağın kesin Piç Koçer !!!""Dedi Hazar sesiyle konağı inleterek .

Jiyan Koçer ise öfke dolu gözlerle Hazar'a bakmıştı .

Madem Hazar onun canını yakmıştı o zaman o da Hazar'ın canını acıtırdı .

Jiyan Koçer elinde tuttuğu silahla Hazar Menzil'in kolunu hedef alıp ateş etmişti .

Hazar koluna yediği kurşunla birkaç adım geriye gitmişti.

Hazal ise ikizinin kolundan yaralanmasıyla elindeki silahla Jiyan Koçer'in üstüne yürümüştü .

""Öldürürüm lan seni Piç Koçer !!! ""Dedi Hazal .

Jiyan Koçer ise içindeki dehşet öfkeyle Hazal'a bakmıştı .

Hazal'a doğru adımlar atıp saçlarından koparırcasına çekmişti .

Hazar ikizini öyle görmesiyle Jiyan Koçer'in üstüne yürümüştü .

"" Öldürürüm lan seni !!!"" Dedi Hazar .

"" Duydun mu ???"" Dedi öfkeyle .

"" Öldürürüm seni !!!"" Dedi sesiyle konağı inleterek.

Menzil korumaları ise Hazal'ı kurtarmak için çırpınıyordu .

Jiyan Koçer elinde olan silahı Hazal'a doğrultmuştu .

Hazal yüzünde hiçbir ifade değişmeden Jiyan Koçer'in yüzüne bakıyordu .

"" Karım nerde ???"" Dedi Jiyan Koçer .

""Yoksa yemin ederim ne seni !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

"" Ne de onu konaktan sağ çıkarmam !!!"" Dedi Hazar'dan da bahsederek .

Hazal ise bu sözlerle gür bir kahkaha atmıştı .

Hazal'ın attığı gür kahkaha Jiyan Koçer'in canını acıtmıştı .

Acısını ise Hazal'a tokat atarak çıkarmıştı .

Hazal'ın yediği tokat'ın şiddetiyle dudağının kenarı kanama başlamıştı .

Hazal ise dişlerini sıkarak Jiyan Koçer'in gözlerinin içine bakmıştı .

Jiyan Koçer ona bu tokat'ın bedelini çok pis ödeyecekti .

Hazal'ın acı çekmesi onu mutlu etmeyecekti .

"" Hüküm gecesini hatırlıyor musun ???"" Dedi Hazal .

""Öldüğünde göreceğin son yüz benim yüzüm olacak demiştim !!!"" Dedi öfkeyle.

"" O gece bu geceymiş !!!"" Dedi Jiyan Koçer'in erkekliğine sert bir tekme atarak .

Hazal attığı tekmeyle kendini Jiyan Koçer'in elinden kurtarmıştı .

Kurtarması gibi de saçlarının koparırcasına çekilmesi yine bir olmuştu .

Hazar Menzil'in ikizine doğru adımlar atmasıyla Jiyan Koçer silahını Hazal'ın kafasına dayamıştı .

Böylelikle de Hazar Menzil'in eli kolu bağlanmıştı .

Jiyan Koçer'i vahşice parçalara ayırıp öldürmek istiyordu .

Ama ikizinin canı içi olduğu yerde durmak zorunda kalıyordu .

Azad ise adamlarıyla birlikte Menzil konağının sokağında daha yeni gelmişti .

Konağın kapısında ise bir sürü siyah araç vardı .

Azad arabasından iki silahını alıp adamlarıyla birlikte Menzil konağına doğru koşmuştu .

Konağın kapısına gelmesiyle de eli silahlı onlarca adamı görmüştü .

Şivan Kâhya'da dahil konağın tüm korumaları rehin alınmıştı .

Hazar ise kolundan yaralanmış dolan gözlerle karşısında olan adama bakıyordu.

Azad'dq arkası ona dönük olan adama bakmıştı .

Baştan aşağıya siyahlara bürünmüştü .

Ayakkabısı ise kahverengi deri bir kunduraydı .

O an Azad'ın akına nişan gecelerinde birkaç gün önce gördüğü kabus gelmişti .

Gördüğü kabustaki adam ve bu adam aynıydı .

Jiyan Koçer ...

En kötüsü de Hazal karşısında değil yanındaydı .

Jiyan Koçer, Azad Menzil'in canım dediği canının kafasına silah dayamıştı .

Azad'ın ise o anlar gözü dönmüştü .

Heleki aklına o gece gördüğü kabus geldiğinde.

Azad o an o saniye Azad Menzil'e bürünüp yanındaki adamlarla birlikte konağa  dalmıştı .

Jiyan Koçer'in arkasından saldırıp silahının kapzasıyla sert bir şekilde kafasına vurmuştu .

Jiyan Koçer ise kafasına yediği silahın kabzasıyla dengesinin kaybetmişti .

Azad'da o sırada Jiyan Koçer'in elinde olan silahı Hazal'ın başından çekmiş ve onu Jiyan Koçer'in pis ellerinden kurtarmıştı .

Diğer bir eliyle de Jiyan Koçer'in boğazını kavrayıp sıkmaya başlamıştı .

Jiyan Koçer'in elinde olan silahta nefessiz kaldığı için düşmüştü .

İki eliyle de Azad'ın boynuna doladığı tek bir elini çekmeye çalıyordu .

Ama gücü Azad'ın gücüne yetmiyordu ...

Hazar ise o anlar Hazal'a sıkı sıkı sarılıyordu.

Bu geceyi unutmak istercesine...

Azad'ın gözleri fe Hazal'ın kanayan dudağının kenarına gitmişti .

O anlar ise nefesi kesilmişti ...

Tüm Aile'nin üstüne titrediği Hazal'a ,  Jiyan Koçer zarar vermişti .

Hazal ise Azad onu o hâlde görsün istemiyordu.

Bu yüzden de başını Azad'a karşı eğmişti .

Azad'ın gözü  de artık tamamiyle dönmüştü .

Bu gece yaptıklarının sınırları olmayacaktı .

Olmadığı içinde ilerde zerre kadar pişman olmayacaktı .

Azad , Jiyan Koçer'e tek bir yumruk darbesiyle yere sermişti .

Hazal'ın dudağının kenarına olan yaranın acısını çıkarırcasına Jiyan Koçer'in yüzüne tekme atmıştı .

Jiyan Koçer her ne kadar karşılık verse de verdiği karşılıklar Azad'ınkinin yanında sinek ısırdığı gibi kalıyordu .

Azad ise yüzü gözü kanlar içinde kalan Jiyan Koçer'e bakıyordu .

İçinden de  daha önce niye onu öldürmedim diye kendine demediğini bırakmıyordu .

Jiyan Koçer'in yüzü tanınmayacak hâle gelincede Azad , Jiyan Koçer'in, Hazal'a tokat attığı ellerine bakmıştı .

"" Hazar !!!"" Dedi Azad .

"" Bu Piç kurusu !!!"" Dedi öfkeyle .

"" Hangi eliyle vurdu Hazal'a ???''" Dedi sesiyle konağı inleterek .

Hazal'ın ise gözleri bu sözlerle hızla dolmuştu .

Hazar'da ikizi Hazal'a acı bir tebessüm etmişti .

Biraz önce ikizi yerde yatan adam tarafından fiziksel şiddete maruz kalmıştı .

Jiyan Koçer ise o anlar kimse onlara müdahale etmesin diye Hazal'ın başına silah dayamıştı .

Hazar'ın ise ellerinden sırf ikizi zarar görmesin diye hiçbirşey gelmemişti .

"" Hazal'ın başına silah dayayıp !!!"" Dedi Hazar .

"" Gözlerimin içine baka baka bana acı çektire çektire saçlarını koparırcasına çekip tokat attı  !!!"" Dedi nefretle .

Azad ise bu sözlerle Hazal'a bakmıştı .

Jiyan Koçer bu gece  canım dediği canının kafasına silah dayamıştı .

Abisinin gözlerinin içine baka baka ona acı çektirmişti .

Azad , Jiyan Koçer'in sol kolunu Hazal'ın gözlerinin içine baka baka üç ayrı yerden kırmıştı .

Hazal ise artık Azad'ın yapacaklarından korkmaya başlamıştı .

Azad'da bu öfkeyle duracak gibi durmuyordu .

""Azad ."" Dedi Hazal .

Azad ise Hazal'ın sesiyle içinde olduğu ortama bakmıştı .

Azad , Hazal'ın gözlerinin içinde olan korkuyu görebiliyordu .

Jiyan Koçer bu gece ölecekti ...

Ama Hazal'ın gözlerinin önünde ölmeyecekti .

Azad , Jiyan Koçer'in yanından uzaklaşıp Hazal'a doğru adımlar atmıştı .

Jiyan Koçer'in kanının bulaştığı elleriyle de Hazal'ın yüzünü iki avucunun arasına almıştı .

Hazal'ın dudağının kenarına kuruyan kana bakmıştı .

Hazal'ın dudağında olan yarayı yavaşça okşamıştı .

Koruyamamıştı canım dediği canını ...

Herkesin öfkesinden korktuğu Azad Menzil'in sevdalısı bu gece dayak yemişti .

Hazal ise dolan gözlerle başını Azad'a karşı eğmişti.

Gözyaşları ise sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

Gözlerinden akan yaşlar Azad'ın kanlı ellerini ıslatıyordu .

Azad'da yavaşça Hazal'ın eğilmiş başını kaldırmıştı .

Acı dolu bir tebessümle Hazal'ın gözlerinin içine bakmıştı .

"" Özür dilerim ."" Dedi Azad .

"" Koruyamadım seni  ."" Dedi canından can koparken .

Hazal , Azad'ın kanlı ellerinden tutmuştu .

İçten bir tebessümle de Azad'ın gözlerinin içine bakmıştı .

Azad'da acı bir nefes alıp vererek Hazal'a sıkı sıkı sarılmıştı .

O sırada ise Jiyan Koçer güç bela kırık olmayan sağ eline silahını almıştı .

Tek bir an bile düşünmeden de silahının tetiğine basmıştı .

Silahının tetiğine basmasıylada Menzil konağına iki el silah sesi duyulmuştu .

Azad'ın sağ kolu Hamza , Jiyan Koçer'in kafasına sıkmıştı .

Azad Menzil ise Jiyan Koçer'in silahından çıkan kurşunla yaralanmıştı .

Yaralı bedeni Hazal'ın bedeninin üstüne düşmüştü .

Hazal bedenini üstünde olan Azad'ın bedenine bakmıştı .

Menzil konağında ise koca arşı titreten haykırış sesi duyulmuştu .

Hazal Menzil'in haykırışı ...

"" Azad !!!"" Dedi Hazal sesiyle koca arşı inleterek.

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Hazal'ın eline geçen video ve o videodan Azad'ın çekip üstüne oynadığını sanması ???

Azad'ın o gece hiçbirşey haberi olmadan Hazal'ın yanına gitmesi ???

Hazal'ın bu topraklardan gitmeye karar vermesi ???

Hazar ve Hazal arasında olan konuşması ???

Hazal'ın gördüğü kabus ???

Hazal ve Heja'nın vedalaşması ???

Hazal'ın Mardin'e gittiği gece  Azad'ın kalbine adını kazıdığını öğrenmesi ???

Menzil Ailesinin hep birlikte uyuması ???

Diyar ve oğlunun sahnesi ???

Hazal'ın korumayla olan konuşması ve topuğuna sıkması ???

Hazal'ın gideceğini sanıp Azad'la geçirdiği son gecesi ???

Hazal'ın karşı konağa yatak odalarına gidip hıçkıra hıçkıra ağlaması ???

Azad'ın korumaya yaptığı işkence ???

Azad'ın, Hazal'ın çiftlik evinde olan videoyu gördüğünü öğrenmesi ???

Hazar ve Azad'ın konuşması ???

Agır Ateşoğlu'nun Ailesiyle Mardin topraklarına gelmesi ve Rojhat'ın çekip gitmesi ???

Hazal ve Azad'ın duygusal konuşması ???

Hazal'ın gerçekleri öğrenmesiyle gitmekten vazgeçmesi ???

Jiyan Koçer'in , Menzil konağını basması ???

Jiyan Koçer ve Hazar'ın birbirini yaralaması ???

Jiyan Koçer'in Hazal'ın saçlarını koparırcasına çekip ona tokat atması???

Azad'ın adamlarıyla birlikte Menzil konağına gelmesi ???

Azad'ın aylar önce gördüğü kabusta gördüğü adamın Jiyan Koçer çıkması ???

Azad'ın  Jiyan Koçer'e işkenceleri ???

Azad'ın , Jiyan Koçer'in silahından çıkan kurşunla yaralanması ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.

Allah'a emanet olun canlar 11 Kasım'da görüşmek üzere .😘😘😘😘 

WATTPAD= mezopotamyali_yazar

TİKTOK= mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM=mezopotamyali_yazar

Continue Reading

You'll Also Like

5.1K 634 11
"Ve sen gittin, ve dağ çöktü" İlk yayım 11 A r a l ı k 2021 Bitiş 14 A r a l ı k 2021 Sağ ayağınla, bu dünyayı ürkütmeden içeri gir. Zehra uyuyor, İh...
22.6K 2.9K 27
"Uzatmayacağım Baba. Paraya sıkıştım." Kafası ile beni işaret etti. "Kızı kaça okursun?" Ne demek istedi? Ne demek istedi! NE! DEMEK! İSTEDİ! "Boş mu...
13.3K 1.5K 21
Bir Kare'ye sığar mı Aşk Ya da Bir Tencereye .... Biri dünyayı dolaşan bir fotoğrafçı .. Biri kendini yemeklere adamış ünlü bir şef ... Bir trende...
128K 14.8K 84
-hey buzdolabınız çalışıyor mu? -Evet? -Yorgun olmalı fişten çıkarın o zaman çalışmaz! ha hahhaaha *dıt dıt dıt* "kapattı! hah hahha" Bu gi...