Bu gün tören var. Artık bu güç yarışında birinci olabilirim.
Takım elbisemi giydim ve kılıcımı belima taktım.
Artık hazırım.
Tören imparatorluk sarayında yapılacak. Ve yıllar sonra halk ilk kez beni görecek.
On sekiz yaş aslında oldukça erken ve erkek olmadığım için bir çok itiraz alacağım ama yıllar içinde inşa ettiğim imaj ile kimse açık açık konuşamayacak.
Bu sefer önceki balolar veya düzenlemelerden farklı olarak salona en son ben girdim.
Her tarafta meraklı gözler vardı. Hepsi en küçük hatam için bakıyorlar.
Ama dik bir şekilde sona kadar yürüdüm.
Babam imparatorun önünde diz çökmüş bekliyordu. Sonra bende yanında diz çöktüm.
Böylece imparator konuşmaya başladı.
-Dük Arendale bize isteğinizi söyleyin.
-Kızım Estelle Arendale'e dükalığı ve tüm yetkimi bırakıyorum.
Sonra imparator ayağı kalktı.
-Ben de Estelle Arendale'i dükalığın yeni başı ilan ediyorum.
Sonra ayağı kalktık.
Babam elinde tuttuğu dükalığın mührünü bana teslim etti ve sırtındaki Arendale dükalığının arması işlenmiş olan pelerini bana taktı.
Bu sadece yüksek statülü soylular için düzenlenen bir tören.
Ben de kılıcımı çıkardım ve imparatorluk ailesinin önünde tekrar diz çöktüm.
Kılıcımı yere sapladım ve konuşmaya başladım.
-Ben Dük Arendale sadakatimi ve emeğimi imparatorluğa ve imparatorluk ailesine arayacağıma yemin ederim.
İmparator tekrar konuştu.
-Yeminini kabul ediyorum.
Sonra sırayla imparatoriçe ve diğer imparatorluk ailesinin üyeleri de aynı şeyi yaptı.
Sonunda istediğim yerdeyim. Abim kenarıda olanları izliyordu.
Ama üzüntü yoktu.
Garndük, Evangeline ve Caein de ön taraftaydı.
Ama iki yıl sonra artık Evangeline iyice yıpranmıştı. Öyle ki maskesi bile düşmüştü
Yüzündeki nefret ve kıskançlık orada açıktaydı.
Normalde erkenden bir Azize olarak öne çıkıp herkesin övgüsünü aldı. Şimdi ise her gün tonla iş yapıyor ve top yemi olan ben aradan çekildiğimden beri tartışıyorlar.
Bu olay şöyle olmuş olabilir. Ben her zaman onu rahatsız ettim ve garndük onu kurtardı. Böylece Evangeline onu daha çok sevdi ve grandük ona acıdı.
Sonunda birbirlerine düştüler. Üzgünüm ama arada kalmak için aptal olmak gerekir di ya da deli gibi aşık.
Kılıcımı yerden çektim ve ayağı kalkıp geri kınına soktum.
Sonrasında içki servisi yapıldı.
Kadehler kaldırılmadan önce imparator ve ben konuşma yapacağız.
-Leyd...Dük Arendale iki yıl boyu büyük başarılara imza attı. Kılıç ustalığı hakkında konuşmaya gerek yok. Bu pozisyonu haketti. Dük Arendale'ye!
Sıra bendeydi.
-Bu pozisyon için gerçekten çok çalıştım. Bana destek veren imparatorluk ailesi ve diğer soylulara çok teşekkür ederim (külliyen yalan) bu kadehleri bu güne ve imparatorluğa kaldıralım.
Sözlerimle herkes kadehlerden içti.
Güzel bir sahneydi. Herkes gülümsüyordu. Asıl niyetlerini kim takar, iki saniye de olsa anın keyfini çıkaracağım.
Sonra üçlü tayfa yanıma geldi.
Grandük normalin aksine oldukça çekingen davranıyordu.
Evangeline eski gülüşüne dönmüştü ama şimdi eskisi gibi koşturmuyor ve gülücükler atmıyordu.
O etik kurallarına uyuyordu. Heh. Her şekilde bu dünyada bize benzemekten başka şansı yoktu.
Eee grandük şimdi de onu sevebilecek misin? Sonuçta benim gibi bir kuklaya dönüştü.
Hafifçe kendi düşüncelerime sırıttım.
Önce Caein konuştu.
-Tebrikler Dük Arendale.
-Teşekkürler bay Caein. Gelecekte iyi anlaşmayı umuyorum.
Hafifçe gülümsedi.
Sonrasında grandük öne çıktı.
-...Sizi tebrik ederim.
-Teşekkürler.
Evangeline'in kocaman bir gülümseme yaptı.
-Vay canına leydi Estelle artık Arendale dükalığının başındasınız! Bunu duyunca şaşırmıştım çünkü abinizin pozisyonuydu ama siz olduğunuz için de çok mutluyum.
Tercümesi abinin pozisyonunu çaldın.
Bunları sesli bir şekilde söyledi. Ama o gülümsemeyle kimse kötü bir niyeti olduğunu düşünmez.
Ahh tam bir baş belası.
-Niyetinizi çok iyi anlıyorum ama imparator ailesindeki en küçük prensti ve taht sırası en son ondaydı.
Tercümesi ben çaldıysam imparatorda yaptı hadi ona da bişe de de görelim.
Evangeline'in yüzü anlık olarak bozuldu.
Ama hemen toparlandı.
-Haha bunların hepsi sıkı çalışma değil mi?
Abim kenarıdan olan her şeyi görüyordu. İşte iyice bak bu onun gerçek yüzü.
Grandük devam etti.
-Bunca zaman neden balolara gelmedin?
-İşlerim vardı. Bilirsin hesaplama ve yönetim işleri.
O tüm zamanını Evangeline ile geçirdi yani anlamaz hehe.
Bozuntuya vermeden devam ettim. Gece uzun olsa da benim yapacak çok işim var!
Erkenden eve dönüp ordu işleriyle uğraşmalıyım.
Komik olan taraf da bu yaklaşan bir savaş var ve herkes bunu biliyor. Ama yine de bu tören yapılıyor.
Haah. Sadece işini yapmalıyım. Bir bardak aldım ve balkona çıktım.
En azından burası daha yalnız.
________
Yazar:Villainesssss
Yarın üç bölüm. Yazar is not at home 😅