ASABİ KIZ (TAMAMLANDI)

By pembeyaz42

9.9K 1K 2.4K

Güzel bir hayatın içinde yaşıyordu. Bir gün babası ve üvey annesi tarafından zorla evlendirilmeye çalışıldı a... More

İLK BÖLÜM
KARŞILAŞMA
HASTANE-1
YOLCULUK
İZMİR MACERASI-1
İZMİR MACERASI-2
HASTANE-2
TABURCU
KAĞIT PARÇASI
RÜYA'DAN
GÖKÇAY'DAN
BERRİN'DEN
2 YIL ÖNCE
UZUN BİR YOLCULUK
BAŞ BELASI KUZEN
OLAYLAR KARIŞIYOR
EV
NEDEN BENİ BIRAKTIN?
KARANLIK
KADERİMİ KOVALIYORUM
ARTIK BURADAN DÖNÜŞ YOK
FİNAL
İKİNCİ KİTABIM

PARTİ

77 13 5
By pembeyaz42

"Alo sıla nasılsın?"

"İyi sen?"

"Bende iyiyim. Şey diyecektim parti ne zaman ve saat kaçta?"

"Sekiz buçuk veya dokuz gibi başlar."

"Peki bir de mekan nerede adres atabilir misin?"

"Tamam Gökçay sana mesaj olarak atacağım."

"Çok teşekkür ederim partide görüşürüz."

"Dur bir dakika!" Dedi sesini yükselterek.

"Bir şey mi oldu?"

"Şey yanındaki kız gelecek mi?"

"Evet ne oldu?" Dedim merak edercesine.

"Hiç sordum görüşürüz." Dedi ve yüzüme kapattı.

***

Odamda büyük bir gürültü koptu. Gürültüden korkmam ve yataktan fırlamam bir oldu.

Bir baktım ki Gökçay nefes nefese kalmış bir şekilde karşımda iki tane otel görevlileriyle duruyordu.

"Ne cüretle odama girersiniz siz?" Kızmıştım, hem de çok. Bu kadarda olmaz değil mi yani?

"Telefonları açmayınca korktum başına bela açtın zannettim." Dedi mahcup bir şekilde.

"Lan manyak! Telefonu açmıyoruz diye başımızı belaya soktuğumuz anlamına gelmez bu." Dedim sesimi yükselterek.

"Senin sağın solun belli mi oluyor ya?" Dedi Gökçay aynı benim gibi sesini yükselterek.

"Ne alaka benim sağımın solumun belli olmaması?"

"Her gün karakoldasın." Dedi.

Bu kadarıda fazlaydı artıkın.

"Tamam o zaman gözüm görmesin seni."

"Ne bu tavırlar şimdi?"

"Sağım solum belli olmuyormuş ya."

"Tamam özür dilerim sen haklısın."

"Yok ya ne haklısı? Haklı olan sağı solu belli olanlardır, benim gibi sağı solu belli olmayanlar değildir." Dedim biraz daha triplenerek.

"Özür dilerim gülüm. Biraz üzerine geldim ama..." Sözünün devamını getirmesine bile izin vermedim.

"Ne gülü? Ne dikeni? Biraz mı üzerime geldin? Sadece biraz mı?" Dedim sinirlenerek.

Gökçay'a sırtımı döndüm. Kalbim kırılmıştı bi kere. Arkamdan sarıldı? Ne bu hatsizlik? Yanağıma küçük bir buse kondurdu sonra da sağ yanağıma aynı şekilde bir buse kondurdu. Karnım da resmen kelebekler uçuşuyordu. İçim bir hoş olmuştu.

"Ne yapıyorsun sen?" Dedim kendimi toparlayarak.

"Neyse sen hazırlan partiye gidelim."

Hiç bir şey söylemeden direk giyecek bir şeyler aramaya başladım.

"Hızlı ol." Dedi Gökçay.

"Sen çıkarsan odadan hızlıca işimi halledebilirim."

"Tamam tamam çıkıyorum." Dedi gülerek ve odadan çıktı, kapıyı kapattı.

Mavi jean kot pantolonu ve üzerinede kedi baskılı siyah bir crop giydim ve otel odasından çıkıp koridorda Gökçay'ı aramaya koyuldum. Neredeydi bu adam?

"Hayırdır birini mi arıyorsun?" Dedi bir ses ve arkamı dönmemle Tunahan ile göz göze girmemiz bir oldu.

"Ne?" Tunahanı görmemle hem korkmuştum hem de şaşırmıştım.

"Birini mi arıyorsun diye sormuştum." Dedi ukalaca.

"Sana ne sen işine bak!"

"Sakin ol adam akıllı bir soru sordum."

"İşine bak dedim sana." Dedim ve Gökçay'ın odasının kapısını çalmaya başladım.

"Gökçay'ı mı arıyorsun?"

"Sana ne!"

"Biraz daha kibar olursan onun yerini söylerim."

"Biraz daha kibar mı? Hay hay efendim." Dedim ve boğazından sıktığım gibi duvara yapıştırdım.

Yüzü kızarmıştı. Elleriyle, boğazındaki ellerimden kurtulmaya çalışıyordu ama pek beceremedi.

Kırmızıdan mora doğru dönüyordu. Ellerimi yavaşça bıraktım. Öksürmeye başladı.

"Al sana kibarlık. Şimdi Gökçay'ın yerini söyle."

"Sen manyak mısın kızım ya?"

"Oradan bakınca öyle gözüküyorsa öyledir."

"Resmen psikopatsın."

"Teşekkür ederim." Dedim ve küçük bir tebessüm ettim.

"Egoist."

"Sen onu bunu boşver de Gökçay nerede?"

"O Sıla ile birlikte mekana geçti."

"Eee? Ben ne olacağım?"

"Sende benimle gelirsin güzelim."

"Yok kalsın." Dedim ve odama doğru ilerlemeye başladım.

"Tek başına mı gideyim ben?"

"Nasıl geldiysen öyle git." Dedim ve odsmın kapısını açtığım gibi kapıyı da Tunahan'ın yüzüne kapattım.

Gökçay'ın böyle yapmasına inanamıyordum. Benim kapımı kırıp, beni yataktan kaldırıp, Sıla ile partiye gitmesine inanamıyordum. Yazıklar olsun sana Gökçay.

Valizimden pijamalarımı aldım ve üzerimdekileri çıkartıp, pijamalarımı giydim. Otel odasındaki yatak çok rahattı. Yatağıma uzanıp 32 ekran tüplü televizyonumu açtım. Umarım izleyecek güzel bir şeyler bulabilirdim.

GÖKÇAY'DAN:

Koridorda Rüya'yı beklerken birden Sıla karşıma çıkmıştı. Bunun ne işi vardı ya?

"Selam." Dedi gülümseyerek.

"Selam." Dedim aynı şekilde.

"Kimi bekliyorsun?"

"Rüya'yı."

"Uzun mu sürer işi?"

"Bilmem ki ne oldu da?"

"Parti birazdan başlıyacak beraber gidelim mi?"

"Evinden niye gitmedin partiye?"

"Senle beraber gitmek istedim."

"Tamam o zaman Rüya'da gelsin beraber gideriz."

"Rüya'nın işi uzun sürerse?"

"Sürmez herhalde ya."

"Gökçay sen kadınları daha tanıyamamışsın onların bir yere hazırlanması en az iki saat sürer."

"Öyle mi diyorsun?"

"Evet öyle diyorum inanmıyor musun bana?"

"İnanmamaktan değilde Rüya öyle bir kız değil hemen hazırlanır."

"Off şekerim anlamıyorsun diyorum kadınları."

"Olmaz öyle şey Rüya beni görmezse burada çok üzülür ya da çok kızar."

"Bak sen bile daha tanımıyorsun Rüya'yı kızacağını veya üzüleceğini bile bilmiyorsun."

"Tek başına mı gelsin partiye."

"Hayır kuzenimle gelecek."

"Tamam Sıla umarım sana kaldığımız otelin adresini verdiğim için Rüya bozulmaz."

"Neden bozulsunda arkadaşımın kaldığı yeri de bilmeyelim?"

"Rüya senden pek hoşlanmıyor."

"Güzel ve çekici bir kadını herkes kıskanır."

"Sen öyle diyorsan öyledir."

"Kuzenin nerede?"

"Dışarıda."

Ben ve Sıla otelden çıktık. Sıla'nında dediği gibi Tunahan dışarıdaydı. Tunahan'a baş selamı verip arabama atladım. Ama Sıla arabaya binmedi.

Pencereyi açtım ve Sıla'yaseslendim:

"Neden arabaya binmiyorsun?"

"Kapımı açmıyacak mısın?"

"Açmalı mıyım?"

"Evet açmalısın."

"Allah Allah nedenmiş o?"

"Çünkü doğum günüm bugün benim."

"Tamam tamam açıyorum."

Sıla her ne kadar da benim arkadaşım olsada bazen çekilmez yanı oluyordu.

Arabanın arka kapısını açtım ve Sıla'yı arabaya buyur ettim.

"Ne o yoksa yanında olmamızı istemiyor musun?"

"Ne alaka?"

"Arkaya buyur ediyorsun da ondan sordum."

"Of kızım of sana da yaranamıyoruz." Dedim bıkkınca.

"Ön kapıyı aç."

"Tamam tamam." Dedim ve ön kapıyı açtım. Sıla yavaşça süzüle süzüle arabaya bindi.

Yolculuk başlamadan sıkıcı geçeceğini tahmin etmiştim. Umarım mekan yakınlardadır.

●●●

Sonunda mekana varabilmiştik. Çok hoş ve sade bir mekana benziyordu.

Sıla ile arabadan indik ama hanfendi gitmiyordu.

"Neden gelmiyorsun benimle?"

"Koluma girer misin?"

"Sıla saçmalama."

"Ne saçmalama ya?"

"Peki nasıl istersen öyle olsun."

"Teşekkür ederim." Dedi Sıla ve yanağımdan küçük bir öpücük kondurdu.

Şimdi Rüya ile girmek vardı buraya. Hayaller Rüya, gerçekler Sıla. Yapacak bir şey yok. İyi düşünmek gerekiyor çıkışta da Rüya ile çıkarım.

Mekana girdik. Mekan dışarısı gibi hoş ve sade gözüküyor. İçerisi tıklım tıklım. Sıla'nın ne kadar da çok arkadaşı varmış. Acaba Rüya nerede kaldı?

"Kuzenini arar mısın?"

"Niye arıyacağım?"

"İşte Rüya'yı getirecekti ya?"

"He onlar mı? Pasta kesilmeden gelirler."

"Pasta neli?"

"Çikolatalı ve meyveli. Yani iki çeşit pasta var."

"İkisindende alabilir miyim?"

"Tabii ki de. İstersen pastayı komple götür."

"Yok ya diğerlerine de kalsın değil mi?"

"Evet evet." Dedi ve çarpıkça gülümsedi.

"Onları beklerken bir şeyler içmek ister misin?"

"Olur." Dedim.

Bar kısmına doğru ilerledik.

"Her zamankinden iki tane." Dedi Sıla.

"Galiba çok sık geliyorsun buralara."

"Evet yani kuzenimin buralar bende şöyle bir çıkıp geliyorum arada bi."

"Güzelmiş."

"Aynen. Hey! Barmen orkestraya söyle de benim şarkımı söylesinler."

"Hemen efendim." Dedi barmen.

"Senin şarkın mı var?"

"Evet."

"Bilmiyordum."

"Sen daha benim hakkımda neler neler bilmiyorsun."

"Öğreniriz." Dedim ve gülümsedim.

Barmen içecekleri getirmişti. Bir yudum aldım bu alkoldü galiba.

"Güzel mi?" Dedi Sıla içeceğini göstererek.

"Alkol mü bu?"

"Meyve suyu ama içinde birazcık alkol koymuşlardır."

"Hım anladım tadı fena değil." Dedim ve bir yudum daha aldım.

"İnsanın içtikçe içesi gelir." Dedi ama ne demek istediğini anlamadım galiba latife yapıyor.


"Sıla Hanım orkestra birazdan sizin şarkıyı söyleyecek."

"Teşekkür ederim."

"Dinleyelim bakalım neymiş senin şarkın."

"Evet çalıyor." Dedi ve bana sarıldı. Mecburen bende ona sarıldım. Ama sarılırken gözlerim Rüya'yı arıyordu. Nerede bu kız?

"Barmen aynısından." Diye barmene seslendi Sıla.

"Bu kadar içme be kızım."

"Ben içmiyorum beraber içiyoruz."

"Sen öyle diyorsan öyledir."

"Hadi bir bardak daha içelim."

"Tamam ama bu son olsun."

"Hep öyle derler canım."

Evet bir bölümün sonuna geldik.

Düşüncelerinizi ve görüşlerinizi buraya yazabilirsiniz.

Haftaya salı görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.

Continue Reading

You'll Also Like

112K 11.4K 39
053*: Senin kedin mi bu? Doğuhan: Evet, rica etsem atacağım konuma getirebilir misin? Ya da sen at ben geleyim. 053*: İşte o imkansız. Doğuhan: Ne...
209K 18.1K 35
Alışılmadık bir aile kurgusudur💥 Bol kahkaha garantilidir💃🏻 Kitaptan küçük bir alıntı⤵️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim o...
45.8K 2.8K 37
DÖRDÜZLERİMİZİN 2. KİTABIDIR! Ahu, Lara, Elvan, Vuslat, Onların baş harflerinden oluşan ALEV etraflarında ki herkesi kavurmuş durumda, onlar bütün a...
1.7K 143 50
Sıradan bir hayatı olan ancak hayallerini gerçekleştirerek keskin nişancı olmaya karar veren, usta ellerde yetişmiş Selim Amansız adlı keskin nişanc...