--
"Rahat mısın?"
Kafasını aşağı yukarı sallayarak onayladı eşini Jisung. Minho onu yatağına yatırmıştı.
"Güzelce uyu dinlen tamam mı? Çok yoruldun bugün."
Jisung hafifçe gülümseyerek Minho'nun elini tuttu. "Sende benimle uyursan daha güzel uyurmuşum. Oğlumuz öyle diyor"
Minho da güldü. Jisung, Minho'nun şimdiden zaafı haline gelen oğullarını her fırsatta kullanıyordu.
"Öyle mi diyormuş?"
Jisung masumca kafasını aşağı yukarı salladığında minho iç çekti ve Jisungun yanına uzandı.
Jisung büyük bir mutluluk ile Minho'nun bedenine sarılırken minho da onun saçlarını okşuyordu. Bugün fazla yorulmuştu. Onu rahatlatmak istiyordu.
"Ne olaylı gündü öyle.."
"Öyle" Dedi minho. "Changbin şerefsizinden beklerdim tabi"
Jisung kıkırdadı. "Felix de bana hiçbir şey anlatmadı ama. Resmen 2 aydır benden changbin'in onu öptüğünü sakladı. İkizim, benim diğer yarım bende bunu sakladı. Onu güzel bir trip bekliyor"
Evet, 2 ay önce Minho'nun evinde changbin felix'i çok konuşuyorsun, fazla nazlısın diyerek bir anda öpmüş. Bizim felix de o yüzden aptallaşmış o gün.
Ondan sonra da changbinden kaçmaya başlamış. Her gördüğü yerde uzaklaşıyordu. Changbin de daha fazla dayanamayarak bugün mutfağa gittiğinde yine bir tartışmaya girmişler.
Changbin öküzü de sinirlenip tabağı yere fırlattığı gibi felix de çığlığı basmış.
"Yine de ikisinden birine bile bir şey olmadığı için şükretmeliyiz. Sen bir anda felix diye bağırınca çok korktum sana bir şey olacak diye."
Jisung kafasını kaldırarak Minho'nun yüzüne baktı. Yüzünde yaramaz bir sırıtış vardı. "Sen bana bir şey olacağı için mi korktuuunn~"
Minho inkar etmeyerek kafasını aşağı yukarı salladığında Jisung daha da gülümsemişti. Minho bir anda gözüne aşşşırı sevimli gelmişti.
"Şuan seni öpücüklere boğasım var"
"Jisung"
"Ya ne? Canım çekti. Hamileyim ben"
Gülmeye başladı minho. Jisung'un hafifçe çatılan kaşları ile kızması çok tatlıydı. "Jisung canının daha çok yiyecek bir şeyler çekmesi gerekmiyor mu?"
"Yoo, benim canım seni öpmeyi çekiyor."
Minho cevap veremeden telefonu çalmıştı. Jisung sızlanmaya başladı. "Açma, seni öpeceğim"
Minho onu dinlemeyerek cebindeki telefonunu alarak arayana baktı. "Bunu açmama gerekiyor Jisung. Yaramazlık yapma, sessiz ol"
"Hayır açma, öpmek istiyo-"
Minho Jisungun ağzını eli ile kapatarak açtı telefonu. "Efendim baş komiserim"
Minho dikkatle telefonu dinlerken Jisung sızlanmaya devam ediyordu. "Tabi tabi geliriz. Size de iyi geceler"
Minho telefonu kapattığında Jisung da Minho'nun elinde kurtularak dudaklarını yaladı. "Of ya hamileyim ben canım seni öpmek çekiyor izin vermiyorsun. Ya bebeğimiz bu yüzden doğmak istemezse?"
"Jisung ne diyorsun?"
Jisung küserek kollarını önünde bağladı. Minho da iç çekip telefonunu tekrardan cebine koydu. "Yarın kahvaltıya gideceğiz"
"Gerçekten mi?"
Jisung sanki az önce küsen kendisi değilmiş gibi bir anda yumuşayarak gülümsedi.
"Gerçekten. Baş komiserim ve eşi ile gideceğiz. Eşi, seni merak ediyormuş. Daha önce hiç hamile bir erkek görmemiş"
"Benim hamile olduğunu nereden biliyormuş?"
Minho ellerini iki yana açtı. "Aptal bir boş boğaz seo changbin'e sahibim. O ötmüş"
Jisung güldü. Diğerlerinin aksine Jisung, changbini sevmişti. Aslında aynı kafadalardı. Sevmesi bu yüzdendi belki de..
"Minho"
Bir anda değişen ortam ve yumuşak sesli Jisung ile minho dikkatle ona baktı. Jisung parmakları ile oynuyordu.
"Bu gece birlikte uyuyamaz mıyız?"
Bu konuyu kaç kere konuşmuşlardı ama Jisung hala ısrarcıydı. Minho iç çekerek kalktı yataktan ve Jisung'u yatırarak üzerini örttü. "İyi geceler Jisung"
Ve yine gitti.
Bu sahneyi 2 aydır sürekli yaşamışlardı. Ama Jisung pes etmek istemiyordu. Minho neden böyle mesafeliydi bilmiyordu ama pes etmeyecekti.
--
"İyisin değil mi? Üşüyorsan hırkanı getireyim mi arabadan?
Minhonun ilgili tavırları Jisungu her ne kadar mutlu etse de bunları kendine aşık olduğu için yapmasını istiyordu. Bebeğini taşıdığı için değil.
"İyiyim minho, üşümüyorum"
Sabah olduğunda kahvaltı yapacakları yere ilk gelen minsung çifti olmuştu. Sahil kenarında bir yer olduğundan ve dışarıda bir masada oturduklarından biraz esintiliydi.
"Ah, merhaba. Çok bekletmedik değil mi?"
Gelen adamlar ile minho ayağa kalkarak güler yüzüyle elini uzattı. "Hayır baş komiserim bizde 2 dakika önce gelmiştik"
Baş komiser, Minhonun elini sıkarak gülümsedi ve hala oturan Jisung'a döndü. Jisung da ayağa kalkmıştı ve elini uzatmıştı.
"Merhaba, Lee Jisung ben"
Baş komiser gamzeleri ile gülümseyerek uzatılan eli tuttu. "Memnun oldum Jisung, bende Christopher Bang"
Chris, arkasını dönerek eşinin beline kolunu doladı. "Bu da eşim Jeongin."
Jisung ona da elini uzattığında jeongin anında tutup gülümsemişti. "Çok sevimli"
Chris, eşinin heyecanına gülerek onu bir sandalyeye oturtup kendisi de yanına oturdu. Minho ve Jisung da yerlerine geçtiğinde jeonginin gözü hep Jisungdaydı ve sürekli gülümsüyordu.
"Bebeğim, Jisung'u korkutacaksın"
Chris'in gülerek söylediği şeyle jeongin panik yapmıştı. "Jisung, korkma. Ay bebeğine bir şey olur mu? Chris, ne yapacağız? Ben bakmayayım en iyisi. Korkma Jisung sen"
Jisung, jeongin'in paniğini çok sevimli bularak kahkaha attı.
"Kusura bakma Jisung. Jeongin seni göreceği için çok heyecanlıydı. Kendine engel olamıyor"
Jisung kendine yeni bir arkadaş bulduğuna emin olarak kollarını masaya yasladı.
"Jeongin, korkuyorum senden. Tanrım çok tatlısın"
Jeongin anında Jisung'a baktı. "Sen daha tatlısın. Baksana şu karnına, hamiş Jisung çok sevimli."
Jisung da elini karnına koydu. Minho onu gülümseyerek izlerken jeongin eşine döndü.
"Chris, hamiş Jisung'u alamıyor muyuz? Bizim olsun"
Chris kahkahalar atarken minho da ona katılmıştı. Jeongin'in tatlı çocuksu heyecanı Jisunga çok iyi gelmişti.
"Bebeğim, Jisungu alamayız. Bak onun eşi var"
Chris gözleri ile minhoyu gösterdiğinde jeongin göz devirdi. Tam Jisung'a layık bir arkadaş!
"Olmuşsa ne olmuş?"
Minho, kolunu eşinin omuzuna atarak kendine çekti. "Üzgünüm jeongin fakat eşimi ve çocuğumu sana veremem"
Jisung, duydukları ile içinde çalan drive şarkısıyla dans eden Jisungu sakinleştirmek için derin bir nefes aldı.
Bu çok iyi hissettirmişti.
---------------------------------------------------
Ben bu evli çifti çok sevdim bu arada
Jeongin'in heyecanı beni bitiriyor
Çok tatlı 🥺