Kochi Ga Yoi_SakuAtsu

By Buluttss

4.4K 434 244

"İnsanlar onları çıldırttığımı söyler ama bu şekilde değil." güldü Atsumu. Kiyoomi'nin yüzündeki ifade hala d... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 16

Bölüm 15

180 18 11
By Buluttss


Kiyoomi'nin yaşananlardan sonra kendini toplaması biraz zaman almıştı. Düşündüğümden daha fazla diye geçirdi aklından. Kendine itiraf etmek zorundaydı, neredeyse bir an küçücük bir an onun samimiyetine güvenmeyi aklından geçirdiğine hala inanamıyordu.

Şanslıydı, tekrar saçmalamayı başarmıştı Atsumu, onu yanıltmamıştı. Öfkesi geçmişti aslında. Asıl zararı ona vermemişti, sonuçta aralarında hiçbir şey yoktu. Ama Hinata ve Kageyama'nın ilişkilerine belki bir daha düzelmeyecek bir zarar vermişti. Ayrıca sırf kıskandığı için Bokuto ve Akaashi'nin ilişkileriyle ilgili sırrı herkese söylemişti. Kimse çok üzerinde durmuş gibi görünmüyordu ama nasıl kötü bir karakteri olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı.

Gözlerini ovuşturdu. Şehir manzarası ve gecenin ışıkları önünde seriliydi. Saat üçe geliyordu. Bir süredir uyku düzeni bozuktu. Tatile ihtiyacım var diye geçirdi aklından. Biraz gitmem ve nefes almam gerekiyor.

Bir süre düşününce bunun gerçekten ona iyi gelebileceğine karar verdi. Uzun süredir bir yere gitmemişti zaten. Telefonunu çıkardı, gidebileceği yerlere bakmaya başladı. Mümkün olduğunca uzun tutacaktı bu seyahati. Takım menajerinin gönderdiği çalışma programını açıp tarihlere bir göz attı, sonra uçak biletlerine bakmaya başladı.

Birkaç saat sonra planı hazırdı. Kanada'da yaşayan bir kuzeni vardı. Onunla birlikte İzlanda'ya gideceklerdi. Dönüş biletini almamıştı henüz. Bir süre onunla Kanada'da kalabilirdi. Tokyo'dan ve olan her şeyden uzaklaşma düşüncesi onu biraz rahatlatmıştı. Işıkları kapatıp yatağına uzandı. Hafif bir uykuya daldı.


Atsumu elindeki telefonun ekranını belki yüzüncü kez açıp kapadı. Hinata'yı arayacaktı, gereken cesareti bir türlü toplayamıyordu. Özür dilemenin bu kadar zor olduğunu hiç fark etmemişti. İçini çekip koltuğa attı telefonu, kalkıp başını cama yasladı, geçip giden arabaları izlemeye başladı açık pencereden.

Olayın üzerinden birkaç gün geçmişti ama henüz kimseyle konuşmamıştı. Osamu'ya anlatmıştı. Neyse ki beklediği tepkiyi almamıştı. Bokuto bazen arıyordu ama ona Kiyoomi hakkında hiçbir şey söylememişti.

Dolanıp durmaya başladı evde, dışarı çıkmak istiyordu. Hatta şehirden biraz uzaklaşmak istiyordu. Kita'nın teklifini düşündü ama önce özür dilemeliydi daha fazla geç kalmadan.

Bir anda karar verdi, kendine düşünüp vazgeçme fırsatı tanımadan araba anahtarlarını alıp evden çıktı. Yarım saat sonra Hinata'nın evine gelmişti. Pencerenin önünde durup yukarı baktı. Işıkları açıktı, belki araması gerekirdi ama onu istemeyeceğini düşünüyordu. Yaptıklarından pişmandı ve bunu göstermesi gerekiyordu. En kolay özrün Hinata ile olacağını tahmin ediyordu. Merdivenleri hızlıca çıkıp derin bir nefes aldı ve kapıyı çaldı. İçeriden arkadaşının adımlarını duyunca kalp atışları hızlandı. Yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirmeye çalıştı ama başaramadı.

"Atsumu-san?" Hinata'nın şaşkın sesini duyunca başını kaldırdı.

"Selam." mırıldandı sessizce. "Rahatsız etmiyorumdur umarım."

"Ee aslında şey, bir misafirim vardı."

İçeri doğru baktı, Kageyama'nın meraklı gözlerle ona baktığını fark etti. Bunun iyi mi kötü mü olduğuna tam olarak karar veremiyordu. Onu görmeye hazır değildi ama Hinata'nın evinde olduğuna göre araları bozuk değildi. "Sonra gelebilirim istersen." dedi.

"Ne için gelmiştin ki?"

"Özür dilemek için." dedi. "Habersiz geldim böyle ama onu da gördüğüm iyi oldu." Başıyla içeriyi işaret etti.

"Gelsene içeri." dedi Hinata sessizce. Durumun garipliğinin o da farkında olmalıydı. "Konuşalım."

Başını sallayıp içeri girdi. Koltuğun bir köşesine çekingence oturdu. Elleri terliyordu stresten. Kot pantolonuna sildi. İkisinin de yüzüne bakmıyordu. Gergin bir ortam sezmemişti. Araları kötü değildi belli ki. Derin bir nefes aldı cesaret toplamak istercesine "Ben" başını kaldırıp ikisine baktı "Ben gerçekten çok özür dilerim."

İkisi birbirine baktı ama bir şey söylemediler. Atsumu devam etti "Yapmamam gerekirdi Hinata, çok ileri gittim. Başından beri bir hataydı."

"Kesinlikle" arkadaşı mırıldandı.

Kageyama'ya döndü "Seni de kırdım, benim yüzümden oldu. Başından beri benim suçumdu. Hinata bana uydu sade. O yaptığım şeyden" dudaklarını kemirdi "yani yapacağımdan haberi yoktu. Konuşmadık planlamadık. Aramızda bir şey yok." Telaşla hızlı hızlı konuşuyordu.

"Biliyorum." dedi Kageyama. "Biliyorum boş ver."

"Gerçekten her şeyi bu kadar berbat edebileceğimi düşünmedim. Yaptıklarım çok aptalcaydı. Bir daha asla olmayacak." Kendini yeterince net açıkladığını düşünüyordu "Özür dilerim." diye ekledi.

"Sorun yok." dedi Kageyama "Hiç olmadı var sayalım."

"Teşekkür ederim."

"Sorun değil Atsumu-san. Bizim aramız düzeldi." dedi Kageyama'ya bakarak.

Atsumu yüzüne yayılan gülümsemeye engel olamadı, en azından onların ilişkisine düzelmeyecek bir hasar vermemişti. Hinata'nın uzanıp onun elini tuttuğunu görünce daha da rahatladı. Düzelmekten de öteydi belli ki.

"Çok sevindim sizin adınıza."

"Peki sen?" dedi Hinata "Yani Omi-san'la konuştun mu hiç?"

Başını iki yana salladı "Henüz değil."

"Konuşmayacak mısın?"

"Sonsuza kadar kaçınamazsın ondan."

"Kaçınmıyorum sadece siniri azalsın diye bekliyorum."

"Sence affedecek mi seni?"

"Sizin aranızda her şeyin yolunda olduğunu bilirse belki. Konuştun mu onunla?"

"Evet, özür dilemek için aradım dün."

"Ne dedi?" heyecanlanmıştı.

"Benim suçum olmadığını sadece, eee senin gibi" duraksadı "Şey-"

"Söylesene"

"Şey senin gibi bir geri zekalıya uyacak kadar aptal olmanın bu hayattaki en büyük cezam olduğunu söyledi."

Elinde olmadan güldü Atsumu, bu gerçekten de Kiyoomi'nin söyleyeceği bir şeydi.

"Kageyama ile her şeyin yolunda olduğunu söyledim işte, konuştuk biraz. O kadar."

"Tamam."

"Hadi arasana sen de."

"Şimdi mi?" kalbinin ritmi değişti bir anda.

"Neden olmasın?"

"Hayır hayır şimdi olmaz." Neden reddettiğini bilmiyordu ama o an fark etti, onunla konuşmaktan korkuyordu.

"Daha kötü ne olabilir ki Atsumu?" Hinata ciddi bir ifadeyle sordu.

Onun aklındaki soru da buydu aslında, işin kötü yanı cevabını biliyordu. Bunu olabildiğince geciktirmek en iyisi olabilirdi. Bir süre susmuştu belli ki Hinata yavaşça bacağına vurunca düşüncelerinden sıyrıldı.

"Hmm?" tekrar sordu.

"O gün" yavaşça konuştu "O gün çok öfkeliydi, bana söyledikleri belki ondandır diye düşünüyorum, yani umuyorum. Çünkü biliyorsun son zamanlarda farklıydı aramızdaki şey, ee arkadaşlık."

"Evet?"

"Ama şimdi öfkesi geçtikten sonra da benim hakkımdaki düşünceleri değişmezse sanırım bunu kaldıramam."

"Ben öyle olacağını sanmıyorum."

"Bana nasıl baktığını görmedin."

"Yine de o sana değer veriyor."

"Belki veriyordu, artık vermeyeceğinden korkuyorum."

"Bak Kageyama'yı aramak çok zordu benim için."

"Zaten sen aramadın ki aptal." Kageyama güldü.

Hinata güldü "Ben biraz destek almak zorunda kalmış olabilirim."

"Bana kimse yardım etmez, herkes vazgeçmemi söylüyor." Son birkaç günde kardeşi ile konuşmalarını düşündü. Arkadaşları da aynı şeyi söylüyordu. "Belki de haklılar." fısıldadı, gözlerine dolan yaşların sesini çatlatmasından korkuyordu.

"Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?"

"Yok." burnunu çekti "Gideyim ben." kalktı yerinden.

"Kalabilirsin istersen."

"Yok teşekkür ederim. Olanlar için gerçekten üzgünüm."

"Takma kafana" dedi Kageyama.

"Üzme kendini" dedi Hinata sertçe sırtına vururken. "İstediğin zaman ara."

"Teşekkür ederim."

Arabasına binip gitti. Farkında olmadan Kiyoomi'nin evine gelmişti. Ayakları onu buraya getirmişti düşünmemişti bile. Penceresine baktı ışıklar kapalıydı. Buna içten içe sevindiğini fark etti. Cesaretini toplayamayacağından emindi çünkü. Tekrar yola çıktı, yorulana kadar amaçsızca dolanıp durdu.

Continue Reading

You'll Also Like

24.5K 1.6K 24
"Beşiktaşlı mısın?" dedi gülerek. Bu sefer samimi bir gülümseme vermiştim ben de. "Nereden anladın?" dedim. "Bir gözlerin parladı gibi oldu." dedi. "...
12.6M 604K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
169K 9.1K 59
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
42.5K 5.6K 43
çünkü hiçbir kelebek tek başına yaşayamaz sevdasını