Kintsukuroi ✨

Buluttss द्वारा

2.8K 195 370

Heaven'ın 3. bölümü. Kırık parçaların birleşip, nasıl yeni ve güzel bir hal aldığını anlatan son bölüm. Biri... अधिक

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 24
Bölüm 25

Bölüm 23

93 6 9
Buluttss द्वारा




Eve gelince Bokuto Tetsuro'yu kucağına aldı, hemen banyoya götürdü. Keiji ilk yardım çantası ile yanına geldi, yaralarını dikkatlice temizledi. Sonra buz koydu yaralarına. Tetsuro sırtını fayanslara yaslamıştı. Midesi çok bulanıyordu.

"Keiji midem."

"Tamam." onu hemen klozete yaklaştırdı. Sırtını okşamaya başladı. "Geçti artık, iyisin Tetsu."

Kei de yanındaydı. Dudağı tekrar kanamaya başlamıştı. Ağzını sildi. Bokuto biraz uzaktan izliyordu.

"Ben duşa gireyim."

"Bro sabah girsen?"

"A-ama" mırıldandı. Terliyor hala titriyordu. Islak bir peçeteyle yüzünü ve boynunu sildiler. Sonra kuruladılar.

"Üzerini değiştirelim." dedi Bokuto

"Ben duşa gireceğim." dedi tekrar. Kendinden tiksiniyordu.

"Bro ben yanında duracağım ama tamam mı?" Bokuto kararlıydı.

"Tamam."

"Hadi ben sana yardım edeceğim" üzerini çıkarmasına yardım etti. Diğer ikisi çıkmıştı.

"Tamam rahat ol ben yanında duracağım sadece."

"Tamam." Bokuto suyu ayarlayınca duşa girdi. Yaraları çok az kanıyordu ama tepki vermedi arkadaşı. Hızlıca yıkadı vücudunu, havlusunu uzatınca sarınıp çıktı. Birkaç peçete bastırdı hemen dudağına ve alnına.

Bokuto küçük bir havluyu saçlarında gezdirdi. Karnı, kaburgaları biraz morarmaya başlamıştı. Yüzünü de kuruladı yavaşça ve dikkatlice.

"Keiji" içeri seslendi "Gelir misin?"

Keiji hemen geldi. "İçeride bandajlar mısın yaralarını."

"Tamam" mırıldandı.

Keiji dikkatlice tekrar temizledi yaraları, sonra bandajladı. Yeniden buz getirmeye gidince Bokuto temiz kıyafetler uzattı ona. Giyinmesine yardım etti. Gözyaşları akıyordu yine. Keiji yaralarına tekrar buz koydu. Kei de gelmişti yanına. Üzgün gözlerle onun perişan haline bakıyordu.

"Sana ne yaptı brom, anlat bize" Bokuto ıslak saçlarını okşadı.

"S-sinirlendi bana. Yani ben de saçma bir şey yapmıştım ama kızdı. Bir anda yumruk attı. S-sonra üzerimden kalkıp karnıma vurdu ben hiç kalkamadım bile."

Gerilmeye başlamıştı tekrar, neyse ki Bokuto elini tutuyor rahatlatıyordu onu. "S-sonra yanağıma vurdu. Ağzıma kan falan gelince midem bulandı. Ben de onu ittim. Çok sarhoştu zaten. Hakaret etti bana. Ben hemen giyinip çıktım işte."

"Bunu böyle olacağı belli değil miydi?" dedi Keiji. Gözlerini öfkeyle kısmıştı.

"Evet" fısıldadı.

"Ne zaman duracaksın peki artık hmm?" sesini yükseltmişti.

Tetsuro'nun söyleyecek hiçbir şeyi yoktu.

"Bu saçmalık daha ne kadar sürecek? SÖYLESENE!" elini dolaba vurdu.

"KEİJİ" Kei bağırdı ona.

"NE? BANA BAĞIRMA" gözlerinden ateş çıkıyordu "BEN BU SAÇMALIĞI ÇEKMEK ZORUNDA MIYIM?" sonra ona döndü "SANA BİR ŞEY OLACAK KORKUSUYLA YAŞAMAK ZORUNDA MIYIM?"

"Hayır özür dilerim." titriyordu ama hiçbir şey söyleyemezdi. Haklıydı.

"Keiji sonra konuşalım bebeğim lütfen."

"HAYIR BO!" Sonra Tetsuro'ya döndü "KENDİNİ TOPARLAYACAKSIN ARTIK ANLIYOR MUSUN?"

"T-tamam."

"Artık seni ağlarken görmek istemiyorum. BIKTIM."

"Tamam özür dilerim dedim. Gideceğim istemiyorsanız."

"KEIJI KES ARTIK SESİNİ" Kei bağırdı ona. "Senin saçmalamana ihtiyacımız yok şu an. Zaten burada saçma sapan davranan bir aptal var." dedi eliyle Tetsuro'yu gösterdi.

"Evet bu aptallığına katlanamıyorum."

"YETER ARTIK KENDİNE GEL. SENİN YÜZÜNDEN ÇEKİP GİTMESİNİ Mİ İSTİYORSUN? MUTLU MU OLACAKSIN"

Keiji öfkeyle baktı hepsine. Kapıları çarpıp gitti. Tetsuro gözyaşlarına boğuldu tekrar. Bokuto şaşkınca ikisini izlemekle yetinmişti sadece. Bir ona bir ona bakıp durmuştu. Tetsuro'yu kucağına çekti. "Ssh tamam brom ağlama."

Kei'nin öfkeli bakışlarını üzerinde hissediyordu "Şimdi sırası değildi ama Keiji söylediklerinde haklı. Sana bir şey olacak endişesinden, ne zaman kendini toplayacağını düşünmekten hepimiz bıktık." çekip gitti o da. Tetsuro daha çok ağlamaya başladı.

"Boş ver, tamam geçti, ağlama." Sarılıp yatağa çekti onu "Çok sinirli ikisi de. Çok korktular. Anlayışlı ol sen."

"Ben artık üzmek istemiyorum sizi. Gideceğim Bo"

"Hayır tatlım. Hiç bir yere gitmeyeceksin. Biz seni öyle kolay kolay bırakır mıyız hmm? Sen Keiji'ye bakma, korktu o. Aradığında çok korktu. Biliyorsun elinde değil. Sana bir şey oldu diye çok üzüldü. Hepimiz çok üzüldük. Ağlama tatlım, düzelecek merak etme."

"Bo ben ne yapacağımı bilmiyorum."

"Biz yardım edeceğiz. Söz veriyorum düzelecek. Hepimiz sakinleşince konuşacağız. Ben bırakmam seni tatlım"

"Bo teşekkür ederim."

"Ben senin için her şeyi yaparım Tetsu, üzülme artık. Konuşacağız. O adamla da bir daha görüşme sakın. Gitmeyeceksin numarasını da engelleyeceksin söz ver"

"Söz."

"Hadi artık kapat gözlerini bak sabah oluyor. Ben buradayım korkma."

"Bırakmazsın değil mi Bo?"

"Hayır bebeğim buradayım. Kapat gözlerini." Yüzündeki göz yaşlarını silip saçlarını okşamaya başladı. Bokuto'nun sıcaklığı onu sakinleştiriyordu. Tetsuro alkolün, yaşadığı korkunç olayın şokunun ve gözyaşlarının etkisiyle uykuya daldı.


Tetsuro ertesi gün öğlene doğru uyandığında Bokuto yanında oturuyor kahvesini içiyordu. Ev sessizdi.

"Günaydın." fısıldadı ona.

"Günaydın." başı çatlayacak gibi ağrıyordu.

"Hemen ağrı kesici al, kapat gözlerini." ona su içirip iki ağrı kesici verdi. "Geçer birazdan."

Sadece başı değil her yeri ağrıyordu. Doğrulmaya çalıştı "Tuvalete gideceğim."

Kaldırdı onu arkadaşı ama eşlik etmedi. Ev sessizdi kimse yok gibiydi. Ama diğer odanın kapısı kapalıydı.

"Evde yoklar mı?" diye sordu dönünce.

"Keiji çıktı. Tsukki odasında. Rahatsız edilmek istemiyormuş."

"Anladım." Sonra ona baktı "Bo çok utanıyorum."

"Hayır utanacak bir şey yok. Çok kötü bir gündü dün. Unutacağız, geride kalacak."

"Benden iğreniyorsunuz değil mi? Herkesle yatıp duran iğrenç biriyim."

"Ne? Saçmalama" yanaklarını tuttu "Tetsu saçmalama. Bizi üzen tek şey senin böyle şeylerden keyif almadığın halde kendini iyi hissedeceğini zannedip yapman, alkol alıp durman, kendine zarar vermen. Biz bunlara üzülüyoruz."

"Benim yüzümden kavga ettiler."

"Uzun sürmez, onlar dayanamaz böyle olmaya biliyorsun."

"Ama Keiji gitmiş."

"O biraz yalnız kalmaya ihtiyaç duydu. Okula gitti zaten, kütüphanede çalışacakmış. Sen dert etme kendini toparla."

Yatağına kıvrıldı tekrar Tetsuro. Yaşananları düşündü. Neyse ki Bokuto onu bırakmıyordu. Tutunacak bir şey vardı yanında. Yoksa tekrar ölmeyi istemekten korkuyordu.


Keiji çok yorgundu, bütün gece odanın bir köşesinde ağlayıp durmuştu. Tetsuro'nun aradığı andan itibaren o kadar çok duyguyu bir arada yaşamıştı ki. Çok korkmuştu, hayatta en çok korktuğu şey sevdiklerine bir şey olmasıydı. Ve göz göre göre Tetsuro kendini mahvediyordu, buna engel olamıyordu. Altından kalkamıyordu hissettiği şeylerin. Kei'nin de kalbini kırmıştı, boş yere bağırmıştı ona. Daha birkaç saat önce özür dilediği şeyi tekrar yapmıştı. Çok utanıyordu kendinden. Sabah kimseyi görecek gibi hissetmiyordu kendini. Bilgisayarını alıp sessizce çıktı evden. Sakin bir yerde oturup biraz yazmak istiyordu.

Takip eden günler de böyle geçti. Kei'yle de çok konuşmuyordu. Sınırlı bir diyalog vardı aralarında. Ama Tetsuro'yla hiç konuşmamıştı. İkisi de ısrar etse de yalnız kalmak istediğini söylemişti. Bokuto'nun da çok üzüldüğünü biliyordu. En azından Kei ile konuşması gerekiyordu. Üç gün geçmişti tartışmalarının üzerinden.

Okuldan çok geç çıkıp geliyordu iki gündür. Eve geldiğinde Bokuto bir kenarda kitap okuyordu. Tetsuro odasındaydı kapı aralıktı.

"Bebeğim hoş geldin."

"Bo naber?"

"İyiyim sevgilim. Sen nasılsın, nasıl geçti günün?"

"Çalıştım biraz. Bo?"

"Tatlım?"

"Ben Kei'yle konuşacağım."

"Konuş bebeğim sana çok ihtiyacı var."

Kalbi pişmanlıkla burkuldu. Kei'nin böyle karmaşık duyguları tek başına yaşayıp anlamlandırması gerekmişti o sinirlerine hakim olamadığı için. İçinden sürekli sakin ol diyordu kendine ama elinde değildi. Onu seviyordu, Tetsuro'yu seviyordu ve bu yaptıklarına çok kızıyordu. Kendini bile şaşırtıyordu bu öfkesi. Sevgililerine karşı her zaman sonsuz bir toleransı olmuştu. Bunu Tetsuro'ya neden gösteremediğini bilmiyordu. Yorgun hissediyordu sadece, yorgundu ve bir şeyleri düzeltecek gücü aslında kalmamıştı. Belki de bu durum onu korkutuyordu ve öfkelenmesine neden oluyordu.

"Ben artık telafi edemiyorum hiçbir şeyi." gözyaşları döküldü. "Hiçbir şeyi düzeltemiyorum."

Bokuto saçlarını öptü "Telafi edilmeyecek hiçbir şey yok sevgilim. Üzülme, söz veriyorum düzelecek. Hadi gidip Tsukki ile konuş. Sonrasına bakarız"

"Kızgın mı bana?"

"Hayır, sadece sana zaman vermeye çalışıyor."

"Tamam."

"Bir şey olursa çağır beni."

"Tamam."

Kapıyı çalıp girdi. Sevgilisi yerde oturmuş başını pencereye yaslamıştı. "Gelebilir miyim?" fısıldadı.

"Gel."

"Kei." gözleri dolmuştu. "Defalarca aynı hatayı yapan aptalın teki olduğumu biliyorum." dedi burnunu çekerek.

Kendini açıklamaya fırsat bulamadan Kei üzerine atladı "Ama ben seni her şeyden çok seviyorum Keiji." sıkıca sarıldı ona.

"Bebeğim." başını göğsüne gömdü.

"Tatlım benim ağlama. Sen benim meleğimsin, ağlama geçti artık."

"Çok üzgünüm."

"Biliyorum tatlım ama halledeceğiz. Söz veriyorum."

"Tetsu'yla konuştun mu hiç?"

"Konuşmadım." dedi Kei "En son senin haklı olduğunu söyledim ona. Sonra konuşmadım."

"Bir daha sinirlenmeyeceğim tamam mı? Bir şey söylemeyeceğim."

"Haklıydın, sadece doğru yer ve zaman bulmada sorun yaşıyorsun. Bunu sen yapınca da çok garip oluyor." güldü hafifçe burnunun ucunu öptü. "Seni çok seviyorum Keiji, sen benim her şeyimsin. Ben de özür dilerim."

Bokuto yanlarına geldi o sırada "Tatlı sevgililerim. Her şey yolunda mı?" mırıldandı onları sarılmış görünce.

"Yolunda Bo." Keiji gülümsedi.

Kei uzanıp ikisini de öptü "Yolunda."

"Sizi seviyorum."

"Biz de seni Bo."

Bokuto onlara sandviç getirmişti "Hadi bir şeyler yiyin."

"Tetsu'ya da yaptın mı?"

"Götüreceğim şimdi. Odasından çıkmıyor zaten."

"Sen onunla biraz ilgilen Bo" dedi Keiji içini çekerek. Onunla ilgili hala sakinleşmemişti kafası. Şu an konuşabilecek gibi değildi.

"Sen merak etme bebeğim."

"Okula gitti mi o?"

"Gitmedi, yüzü kötü zaten."

Keiji içini çekti "Bana ihtiyacın var mı, bakabildin mi yaralarına?"

"Kanamıyor tatlım, kendi ilgilendi."

"Tamam."

"Ben ona yemeğini götüreyim. Onunla yerim ben tamam mı? Sonra gelirim yanınıza."

Boktuo sevgililerini bırakıp arkadaşı ve kendi için hazırladığı tabağı aldı.


"Bro bir şeyler yiyelim hadi." dedi. Tetsuro başını kaldırıp ona baktı. Gözleri şişmişti arkadaşının çok kötü görünüyordu.

"Teşekkür ederim" dedi sessizce. "Barıştılar mı?"

"Evet" yanına oturdu. "Ne yapıyordun? Beraber bir şey izleyelim mi?"

"Sen onlarla ilgilen Bo, iyiyim ben."

"Ben yanında kalmak istiyorum. Keiji'nin biraz daha zamana ihtiyacı var ama ben yanındayım tamam mı?"

"Bo ben yaptıklarımı geride bırakmak istiyorum."

"Biliyorum, geride kaldı zaten artık."

"Görüşmeyeceğim bir daha kimseyle, zaten istemiyordum." gözleri doldu.

"Biliyorum canım. Artık eskisi gibi olacağız. Boş ver sana bir faydası da olmadı zaten. Kendini bir ilişkiye, gerçek bir ilişkiye hazır hissedene kadar görüşme boş ver." sırtını okşuyordu.

"Benden nefret etmiyorlar değil mi?"

"Hayır, hayır etmiyorlar."

"Tsukki iki gündür hep evde, odasından hiç çıkmıyor."

"O biraz öyle içine kapanabiliyor. Sen bakma ona. Keiji de öyle. Ama geçecek, biz aile değil miyiz?" gülümsedi ona yanağını okşadı. "Toparlanacağız tamam mı?"

"Tamam" gözlerini sildi.

"Ben onlarla konuşacağım, düzelecek her şey."

"Teşekkür ederim."

"Hadi yemeğini ye. Bak gözlerin çöktü iki günde."

"Tamam."

"Biraz dışarı çıkmak ister misin? Hava alalım."

"Gerek yok boş ver."

Bokuto üzüntüyle arkadaşına baktı. Onu mutlu görmek artık aşkını itiraf etmekten başka bir şey istemiyordu.

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

70.9K 5.3K 30
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...
12.1M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
98.7K 4K 32
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
164K 18.5K 40
jeon jungkook en yakın arkadaşının amcasına aşık olmuştu.