Okulun son senesiydi ve üniversite sınavına hazırlanıyordum ama bu sabah geç kalktım alarmin sesi ve ışığı göz kapaklarıma vuran Güneş sayesinde. Normalde sevmezdim Güneşi ama bu sabah beni geç kalmaktan kurtarmıştı hemen dolabın önünde bittim yataktan fırlar fırlamaz. Altıma siyah taytımı üstüme üzerinde kar tanesi olan açık mavi lekosumu giydim, çantam hazırdı saçımı ördüm. Anna'yi uyandırmama gerek yoktu çünkü bu sabah erken kalkmıştı. Üzerime lacivert hırkamla telefon ve kulaklığımı alıp evin önünde servisi beklemem bir oldu. Okul hakkında hiç bilgim yoktu çünkü Londra'ya yeni taşınmıştık. Yani okulda yeniydim işte. Servise bindim Anna başka bir yere oturdu bende bir cam kenarına oturdum ardından müzik dinlerken servis durdu ve biri bindi. Beyaz saçlı lacivert üstü ve masmavi gözleri olan bir çocuk ve açıkçası yakışıklıydı her neyse yanıma geldi ve "oturabilir miyim?" dedi bende "tabii oturabilirsin" dedim otuma diyemezdim zaten. Sonra bana "sen okula yeni gelen kızsın değil mi?" dedi "çok mu belli oluyor ?" dedim "hayır yani serviste yeni olaman dışında" dedi gülümseyerek, dişleri kar gibi beyazdı. Sonra o da kulaklığını takıp müzik dinlemeye başladı.
Okula gelince servisten indim. Anna direk sınıfa çıktı çünkü bu okul onun arkadaşlarının okuluydu, bende müdürün yanına gitti. Birşeyler geveleyip durdu ne dediğini anlamadım çünkü dinlemiyordum, aklındaki tek soru güçlerimi nasıl kontrol edeceğimdi. Sonra okul müdürü hoperlörü açıp "Jack Frost müdürün odasından bekleniyorsunuz" dedi sanırım bana okulu tanıtacaktı. Birkaç dakika sonra serviste tanıştığım beyaz saçlı yakışıklı içeri girdi, müdür ona bana okulu tanıtmasını söyledi beraber odadan çıktık. "kendimi tanıtmama gerek varmı bilmiyorum adımı zaten müdürden duymuşsundur. Ben Jack Frost." "Bende Elsa...Elsa Winter ." dedik sonra bana okulu gezdirdi sonra "sınıfın hangisi ?" diye sordu "sanırım 12 A " "harika aynı sınıftayız hadi gidelim" dedi ve beni çekiştirmeye başladı çok cana yakın biriydi. Sonra sınıfa girdik düşünmeye başlayınca bana sordu "benim yanımdan başka boş yer yok gelsene? " " başka çaren mi var?" dedim gülümseyerek ve yerime oturdum cam kenarının en arkasında oturuyorduk. Ve ders bitince önce o "görüşürüz " diyerek uzaklaştı çok kibar bir insandı sonradan yanıma birkaç kişi geldi, adlarının mavis rapunzel ve astrid olduğunu öğrendiğim kızlar. Yanlarında Anna'da vardı. Bana kendilerini tanıttılar ve arkadaş olmayı teklif ettiler sıcak kanlı bulduğumdan kabul ettim bahçede dolaşmaya çıktık.
Jack'in Ağzından ;
Ona serviste ilk gördüğüm an aşık olmuştum ama buz ve karı yönetebilen biriyle kim çıkardı ki zaten? sadece benim yanının boş olması benim için büyük bir avantajdı. Tenefüste "görüşürüz " diyerek Hiccup, Johnaton, Kristof ve Flyyn'in yanına gittim onlarla kardeşiz sonucta daha doğrusu kardeş gibi kankayız ben onlarla konuşurken Elsa'da bizim takımın kızları ile takılıyordu yani tam bir takımdık. Tek yapmam gereken ona çıkma teklifi etmekti Ama onun bana aşık olup olmadığını öğrenmem gerekirdi aha! Bir fikrim var!
Elsa'nin Ağzından
Çok güzel arkadaşlar edinmiştim sırama geçtim sonra Jack Punzie'yi yanına çağırdı birşeyler söyledi ve yanıma geldi. Çıkıyorlardı sanırım . üzülmüştüm çünkü itiraf etmeliyim bende Jack'ten hoşlanmıştım. Gerçi onun bana bakması her halukarda olanaksızdı buz ve karı yönetebilen biriyle kim çıkardı ki zaten? bu yüzden ondan uzak duracaktım yani sadece arkadaş olarak Jack oturdu yanıma dersi normalde dinlerdim ama ders müzik olunca dinlecek bir konu olmadığı için camdan dışarı bakıp Jack'i düşündüm. Sonra diğer teneffüs o kantine inince yanıma punzie geldi ve "bu öğleden sonra bizim kızlar olarak benim evimde toplanacağız gelsene " dedi "tamam okuldan çıkınca direk sana geliriz olur mu?" "tamam" ve uzaklaştı jack onun yanina gidip birşeyler sordu sanırım sonra punzie'ye kızdı biraz ama punzie kızma anlamında elini salladı sonra Jack yanıma oturdu of bugün hiç bitmeyecek sandım bir ara. Sonra zil çaldı eşyalarımı topladım ve kızlarla birlikte Punzie'nin evine gittik. Allahtan bugün bir olay olmamıştı ve güçlerim ortaya çıkmamıştı. Punzie'lerin evinde biraz ders çalıştık sonra sıkılınca mavis şişe çevirmece oynamak istedi bizimkilerde sıkıldığından kabul etti. Şişe çevirmecede ilk Punzie ile ben çıktım punzie"d mi c mi?"
"d" "jack'ten hoşlanıyormusun?" sanki içimi okumuştu ama onlar çıkıyor olsalar Punzie bana bu soruyu gülümseyerek değil kızgın bir şekilde sorardı "bunu kimseye söylemeyeceginize söz verin" dedim onlar hep birlikte "söz " dediler bende "belki birazcık" herkesten 'owwwwww' sesleri çıktı sonra anna Punzie'ye sordu "d mi c mi?" "d" "Flynn 'un sana çıkma teklifini anlat" "bir saniye Flynn ve sen çıkıyor musunuz?"dedim o da kafasını salladı ve anlattı "pekala kaçış yolum yok geçen sene bir ortak arkadaşımızın doğum günü partisine katılmıştık o aralar çok yakındık pasta kesildikten sonra flynn biraz 'yürüyelim mi?' dedi bende kabul ettim yapay gölün yanındaki banka oturduk ve ayı seyrettikten sonra bana birden ellerimi tutup benimle 'çıkarmısın?' dedi bende boynuna atlayıp evet dedim oldumu? O zamanda anlatmamı istemistin ama anlatmamıştım hala unutmamışsın Anna. " Anna kıkırdayıp evet anlamında başını salladı sonra birkaç kez daha oynayıp evime yol aldım değişik bir gündü. Jack ile Punzie'nin çıkmadığını öğrendim ama aramızda bir engel daha vardı: Diş. İlk Jack'in yanına oturduğumda bana 'ondan uzak dur' bakışı atmıştı. Bütün gece Jack'i düşünerek uyudum.
Punzie'nin ağzından
Jack'in benden istediği yapmıştım artık tek geriye kalan bunu ona söylemekti hemen onu aradım ve olanları anlattım hattın öteki ucundan sevinç çığlıkları duyuyordum. Çok mutlu olmuştu . Jack gerçekten ondan hoşlanıyordu. Umarım Diş problem olmaz. Okuldaki ve sınıftaki herkes Diş'in Jack'i sevdiğini biliyordu. Gerçekten kızarsa çok kötü şeyler yapabilecek bir kızdı Diş. Umarım aralarına girmez...