Kintsukuroi ✨

By Buluttss

2.8K 195 370

Heaven'ın 3. bölümü. Kırık parçaların birleşip, nasıl yeni ve güzel bir hal aldığını anlatan son bölüm. Biri... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25

Bölüm 21

88 7 5
By Buluttss


Tetsuro iyi olduğunu söylese de kötü hissettiğini en azından kendine itiraf etmeliydi. Alkolü iyice arttırmıştı. Sık sık yabancılarla takılıyor bazen eve gelmediği oluyordu. O gece çok geç gelmese de çok sarhoş gelmişti. Kapıdan girdiğinde ışıkların açık olduğunu görünce neyle karşılaşacağını biliyordu. Keiji'nin öfkeyle yerinden kalktığını gördü.

"Tetsu böyle olmaz." Keiji sesini yükseltmişti halini görünce.

"Of tamam hemen başlama."

"Tamam ne?"

"Yapmayacağım."

"Her seferinde böyle söylüyorsun ama. Bu halde araba kullanamazsın. İlaçları bıraktın diye bu kadar alkole düşkünleşmen doğru değil."

"Tamam anne." dedi gözlerini devirip. Duşa doğru yürüdü.

Keiji'nin öfkeden köpüren yüzünü gördü. Alışık olmadığı bir şeydi bu. Arkasından geliyordu tartışmaya devam edecek gibiydi. Tetsuro'nun ise bunu kaldıracak gücü yoktu. Bokuto onu tuttu "Tamam tatlım, yarın sakin kafayla konuşacağız. Sinirlenme, gerilme bebeğim." dediğini duydu Bokuto'nun Keiji'ye. Onların bakımlarına falan ihtiyacı yoktu. Onun da içi öfkeyle doldu. Dışarı çıktığında Keiji ile tartışmaktan bıkmıştı. Onu anlamasını bekliyordu. Duygularından ve duygusallıktan biraz uzaklaşmaya ihtiyacı vardı. Neden anlamıyordu ki?

Eseri yazmak onu düşündüğünden fazla yormuştu duygusal olarak. Kenma'ya çok ihtiyaç duyuyordu. İstediği seks değildi, sevgi dolu bir öpüşmeydi, sıcak kolların arasında uyanmaktı. Alkol değildi. Arkadaşlarıyla keyifle içtiği bir biraydı aslında. Ama kadehlerin, shot bardaklarının arkası kesilmiyordu dışarı çıktığı gecelerde. Artık bilerek arabayla çıkmıyordu. Keiji'nin endişesini de anlıyordu ama elinde değildi. Başını duşun soğuk duvarına yasladı biri beni kurtarsın diye geçirdi içinden. Biri beni kendimden kurtarsın.


Neyse ki beste yarışmasının son günleri yaklaşıyordu Tetsuro çok yoğundu ve bu saçmalıklara ara vermişti. Bir yandan koro ile provaları da devam ediyordu. Yarışmadan birkaç gün önce biriyle geçirdi geceyi. Son defa demişti kendine. Son defa yapacağım. Görüştüğü adam çok kaba saba ve ters biriydi. Gittiği an pişman olmuştu ama buradan dönüş yoktu.

Sabaha karşı acı içinde döndü eve, duşa girecek gücü bile yoktu. Çok içmişti, o adama başka türlü katlanamamıştı. Keiji karşıladı onu.

"Beklemeseydin beni." dedi.

"Endişeleniyorum, alkollü geliyorsun eve."

"Özür dilerim."

"Kısa süre kaldı, görüşmüyordun bir süredir kimseyle, bıraktın sanıyordum."

"Ara vermiştim."

"Keyif alıyor musun gerçekten?"

"Hayır."

"Neden yapıyorsun?"

"Bilmiyorum. Bana çok kızıyorsunuz farkındayım."

"Kızmıyoruz." Ama yüz ifadesi tersini söylüyordu.

Tetsuro çok gerilmişti. Zaten kendini kötü hissediyordu. Tek ihtiyaç duyduğu şey Keiji'nin ona sarılmasıydı aslında. Keiji ona sarılmadı bu sefer. Sessizce geçip gitti yanından.

"Keiji özür dilerim." gözyaşları aktı. "Özür dilerim." fısıldadı.

"Özür dileme Tetsu, sana kızmıyorum."

"Kızıyorsun."

Onunla tekrar konuşmadı. Odasına girdi. Birkaç dakika sonra Bokuto geldi yanına.

"Brom, hadi gel seni yatıralım."

"Keiji çok kızdı."

"Boş ver sen, hadi gel."

"Bo başım dönüyor."

"Tamam tuttum seni, duşa girmek ister misin yardım edeyim mi sana?"

"Şimdi çok kötüyüm."

"Tamam hadi yatağa gidelim."

Üzerini değiştirmesine yardım edip banyoya götürdü onu, sonra yatırdı "Bo bana kızıyor musun sen de?"

"Sonra konuşuruz brom, kızmıyorum ben sana. Geçecek bu da biliyorum."

Varlığı onu çok rahatlatıyordu. O sırada Kei odasına girip Bokuto'ya bir bardak su verdi.

"Tsukki sen de mi kızıyorsun bana?" sessizce sordu.

Kei ona kırgın bir bakış atsa da bir şey söylemedi. Sessizce odadan çıktı.

Tetsuro gözlerine dolan yaşları uzaklaştırmaya çalışarak arkasından baktı. Beli çok ağrıyordu, hiç rahat değildi. O adamla bir daha görüşmeyecekti. Onu neredeyse zorlamıştı. Tamamen hazır olmadan başlamıştı. Acı çekiyordu. Kıpırdanıp duruyordu Bokuto'nun kollarında rahat edebilmek için.

"B-bo, biraz belim falan kötü oldu da."

"Tamam tatlım, yüz üstü uzan." Bokuto'nun eli belini okşamaya başladı. "Geçti artık, her şey düzelecek."

"Geçmiyor."

"Bak bu konuyu artık konuşacağız tamam mı? Sana iyi gelmiyor bu saçma sapan düzensiz ilişkiler." Eğilip saçlarını öptü "Konuşacağız artık zorlama kendini. Bak perişan oluyorsun. Her geldiğinde böyle ağlaya ağlaya mahvediyorsun kendini. Hep birlikte oturup konuşalım şu yarışman bitince tamam mı?"

"Tamam" fısıldadı.

"Hadi uyu şimdi ben yanında kalacağım."

"Keiji ve Tsukki sana da kızacak benimle ilgilendiğin için."

"Hayır tatlım, biz arkadaşız. Ben seninle ne olursa olsun ilgilenirim. Kendine zarar verdiğin için kızıyor onlar ama olsun geçer. Ben yanındayım. Hadi kapat gözlerini."

Tetsuro gözlerini kapadı. Utanıyordu kendinden, yaptığı bu aptalca şeylerden. Artık bitmesini istiyordu. Nefes almak bile zor geliyordu.


İlerleyen günler Keiji de Kei de bir şey olmamış gibi davranmaya karar vermişlerdi. Üzerine gitmek daha da iterdi onu. Duygularıyla baş edemiyor diyip duruyorlardı kendilerine. Ama onun o haline hem çok üzülüyor hem de çok kızıyorlardı.

Yarışma günü hep birlikte gidecekleri. Onu yalnız bırakmazlardı. Tetsuro minnettardı. Odasında hazırlanırken Keiji yanına geldi, gülümseyerek kravatını düzeltti. "Tetsu" mırıldandı "İyisin değil mi?"

"İyiyim" fısıldadı.

"Bak son günlerde biraz gerildik biliyorum ama iyiyiz tamam mı?" Sarıldı ona "Ne olursa olsun, tartışsak da biz seni çok seviyoruz tamam mı?"

"Ben de sizi" fısıldadı yine.

"Hadi hazırsan gidelim."

"Hazırım."

Kei de yanlarına geldi, sadece sarıldı ona bir şey söylemedi. Bokuto geldi arkasından "Brom hadi gidelim. Başarılar, iyi şanslar şimdiden."

"Teşekkür ederim." gülümsemeye çalıştı.


Konser salonunda önlerde bir yer bulmuşlardı. Tetsuro da onlarla oturacaktı. Farklı çalgı gruplarıyla bestecilerin eserleri seslendirildi. Son olarak koro sahneye çıktı Tetsuro'nun eserini seslendirmek üzere.

Eserin ilk notalarından itibaren salonda değişik bir atmosfer oluşmuştu. Keiji gözlerini ayırmıyordu sahneden. Eserin hissettirdiği duygu çok derindi, acıdan fazlasıydı. Keiji yanındaki sevgililerine baktı. Hipnoz olmuş gibi dinliyorlardı. İki elinin arasına aldı Tetsuro'nun titreyen elini. Bokuto tüm dikkatini vermiş dinliyordu. Bir acının müzikle bu kadar net yansıtılabileceğini ilk defa görmüştü. Salondaki pek çok kişinin de aynı hisse kapıldığını düşünüyordu Keiji. Piyanoyla çalındığında bile kalbini parçalayan eser muhteşem ve görkemli hale bürünmüştü şimdi. Yanına baktı tekrar. Bokuto Kei'nin omzuna yaslanmış gözlerini siliyordu. Bir elini Tetsuro'dan çekip onun elini tuttu.

Eser bittiğinde bir alkış koptu ama herkes hipnoz olmuş ve kilitlenmiş gibiydi. Tüm salonda ağır bir hava hakimdi. Bokuto Kei'nin omzundan kaldıramıyordu başını. Kei ifadesiz bir yüzle bakıyordu ama gözleri donuklaşmıştı.

Konuşmalar oluyordu ama hiçbirini dinlemiyordu Tetsuro. Keiji'nin eline yapışmıştı, donuk gözlerle izliyordu programın akışını. İkinci ve üçüncü açıklanmış, teşekkür konuşmalarını yapmışlardı. Konuşmalar arasında adının anons edildiğini belli belirsiz fark etti. Birinci mi olmuştu? Onun için pek de bir şey ifade etmediğini fark etti. O anda tek istediği birkaç kat battaniyenin altına girip dünyadan yok olmaktı. Hiçbir şey hissetmemekti. Bu eseri bestelemenin bir tür katarsis yaşatacağını, arınmaya başlayacağını artık acısını eskisi kadar yoğun hissetmeyeceğini sanıyordu ama hiç rahatlamamıştı sanki.

Keiji'nin onu dürtmesiyle kendine geldi "Tetsu hadi." sahneyi işaret etti. Şef de onu çağırıyordu eliyle. Sahneye çıktı.

"Teşekkür ederim" dedi mikrofonun başına geçerken. "Bu eser benim için çok özel ve anlamlı çünkü burada anlattığım acı ve yas bana ait. Hayatında değerli birilerini kaybeden herkes aslında bu hiç dinmeyecek gözyaşlarını kalbinin derinliklerinde hissediyor biliyorum. Acınızı anlıyorum ve paylaşıyorum. Beni teşvik eden hocama ve şefimize, sevgili koro üyelerine tek tek teşekkür ederim. Ayrıca her zaman yanımda olan arkadaşlarım Keiji, Bokuto ve Kei olmadan asla altından kalkamazdım bu sürecin. Onlara çok teşekkür ederim. Ve bu eserin ana konusu sevgili Kenma" sesi titredi, yutkundu "Çok teşekkür ederim." Ödülünü ve çiçeğini alıp alkışlarla sahneden indi. Hocasına ve koro şefine sarıldı. Keiji gözlerini ondan ayıramıyordu. Hala eserin etkisi altındaydı. Yaşadığı acının büyüklüğü, kendini ifade etme şekli üçüne de bir tokat gibi çarpmıştı.

Tetsuro jüriyle ve diğer müzisyenlerle konuşurken bir kenarda beklediler onu. Sessiz ve sakin bir yer bulmuşlardı. Bokuto hala dalgındı.

Bir saat sonra gitmeye hazırdı. "Bo?" onu öyle otururken görünce şaşırdı "Bo iyi misin?"

"İyiyim." fısıldadı.

"Hadi bebeğim." Kei onun elini tuttu.

"Tamam."

"Keiji ne oldu?"

"Bir şey olmadı, hadi gidelim."

Keiji Kei'nin de bembeyaz yüzüne baktı. Onun da çok etkilendiği belliydi. Tetsuro'nun acılarını ilk defa bu kadar iliklerine kadar hissetmişlerdi. Derinden sarsılmışlardı.

Tetsuro Bokuto'dan anahtarları aldı. Yarım saat sonra eve gelmişlerdi. Tetsuro eve girer girmez hemen Bokuto'ya sarıldı.

"İyi misin brom?"

Bokuto başını iki yana salladı. Tetsuro arkadaşını elinden çekip koltuğa oturdu, Kei'yi de yanına çağırıp ikisinin çevresine sardı kollarını "İyiyim ben, her şey yolunda üzülecek bir şey yok."

"Bu kadar büyük bir acıyı nasıl yaşıyorsun sen?" Kei sordu.

"Tsukki siz varsınız yanımda." dedi ona "Siz varsınız geçiyor işte. Yani tam bitmiyor ama geçiyor."

"Aylardır her gün bunu nasıl yaşadın sen?"

"Alıştım bro, zaten çok da kolay baş edemedim biliyorsun işte, bir sürü hata yaptım. Hem aylardır değil bu yani hissettiklerim." duraksadı "Dedim ya değişiyor, hafifliyor ama geçmiyor geçmeyecek."

Keiji önünde yerde oturuyordu "Eksikliği kalsa da acısı geçecek." dedi sessizce. "Karşına güzel şeyler çıkacak eğer izin verirsen. Bütün yaraların iyileşecek Tetsu. O hayatının aşkıydı, eksikliği geçmez ama iyi olmak için kendine izin verirsen daha kolay geçecek."

"Deneyeceğim söz."

Keiji ona sarıldıktan sonra Bokuto'nun diğer tarafına geçip yanına oturdu. Artık beklemek için bir bahaneleri kalmamıştı. Tetsuro kendini daha fazla üzmeden duygularını ona açıklayacaklardı.


Az mı kaldı acabaaağ dın dın dınnn

Continue Reading

You'll Also Like

38.5K 2.8K 37
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
92.8K 3.8K 31
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
207K 20.6K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
34.9K 8.8K 21
"ben seninle sarsılmak istiyorum."