mascot

By 8hanji

421K 47.9K 43.7K

seul üniversitesinin maskotu minho, maçta üzgün gördüğü jisung'u gözüne kestirir. ;; {minsung} tamamlandı. More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
30
31
32 | final

29

9.1K 1.1K 1K
By 8hanji

ufurukculer

chan
kaç dk var
minho
nerdesin

hyunjin
götüme soktum ister misin yine de

felix
iuw

hyunjin
bu neydi

felix
iğrenme sesi

minho
ya jisung salarsa gelcem
bekleyin

chan
mal enayi maç başlıyo ne beklemesi

minho
YA KOCAM SALMIYO KARDESIM BEKLET IKI DK CATLAMASINLAR

ZATEN COK GERGINIM

hyunjin
kaptanın yerine giriyosun bi zahmet gergin ol

minho
gotume bak
cok beceriklisin sen cunku buyun sayilar senden geliyo

chan
evet amk ondan geliyodu nerenle izliyosun maçları

minho
kanka ben genelde baska seylerle mesgul oldugum icin

hani maskot falan gibi takiliyodum ya
unuttunuz mu bi haftada amk

chan
yok senin yerini alt sınıflardan biri alcak bugun

felix
NEEE
HANİ BEN GEÇİCEKTİM
CHAN???

chan
sen geçersen takımda senin yerine kim geçicek zeki

felix
alt sınıflardaki çocuk geçsin
YA BEN TIMSAH OLCAKTIM

chan
felix bu konu tartışmaya kapalı

felix
öpersen kapatırım konuyu

chan
ne

hyunjin
ne

minho
hayirli isleerr

felix
ne

chan
aslında alt sınıftaki cocugu minho yerine sokabiliriz

minho
o nedenmiş

chan
çünkü sen takım insanı değilsin
ayrıca
geçen sene yine şansa senin girdiğin oyunda takıştığımız takımla oynicaz

hyunjin
hasiktir
ben de bi yerden hatırlıyorum diyorum burdanmış demek ki

felix
ben neredeydim lan

chan
senin avustralyaya döndüğün zamandı

felix
nolmuştu

hyunjin
minho takım kaptanlarının burnunu kırmıştı
sonra diğerleri sataşınca vs atmıştık sahada
ahh mazi

chan
mazine sokarım şimdi
bakın önemli bu maç birinciliğe son adımları sayıyoruz

kimse kimseye dalmıyor tamam mı

hyunjin
ben yokum aga zaten

felix
düşünmem lazım

chan
minho kime diyorum

minho
ya jisung ben
ustunu giyinmeye gitti de simdi
okumus bulundum mesajlari kusura bakmayin

chan
yok kanka ne kusuru mal mısın

minho
ben tembihlerim minhoyu merak etmeyin
zaten ayagi da tekliyo hala aslinda cikmasini istemedim ama beni dinlemedi

sizi de yalniz birakmak istemiyo
bisi diyemedim o yuzden

goz kulak olun oyun icinde olur mu ben cok endiseleniyorum 😞

chan
merak etme enişte bizde o iş

hyunjin
jisung lan
ne güzel seviyosun ibne

minho
kes

hyunjin
minhodan öğreniyo bunları hep yoksa pamuk gibi çocuk

felix
bunu yazan jisung değildi bence
aşırı minho enerjisi aldım ÜMHDKÜEİJTWĞJĞGWN

hyunjin
harbi mi

minho
evet yarram harbi
neyse
geliyorum simdi bekleyin
iclerinden gecelim 😌😌😌

minho çevrimdışı

chan
mecaz anlamda
dimi

felix
😳

-

"Kavga yok tamam mı?"

Jisung onuncu kez sevgilisini uyardığında Minho derin bir nefes verip üstündeki hırkayı çıkararak ona uzattı. "Yok kavga söz. Kaç kere söz vereceğim Ji?"

Jisung omuz silkip elinden hırkayı aldı ve sıkıca sarıldı. "Eğer bileğini çok zorlarsan anlarım tamam mı? Hemen kenara geçip oturuyosun yoksa daha kötü olur. Kendine zarar gelecek bir şey yapma."

"Tamam bebeğim. Geç otur hadi çok kalabalık zaten."

Minho kollarından tutarak Jisung'u ters tarafa doğru çevirdi ve itikledi. Ama Jisung ellerinden kurtulup tekrar Minho'ya dönmüş ve hızlıca dudaklarına bir öpücük bırakmıştı. "Şans getirsin."

Minho gülümseyerek arkasını dönüp giden sevgilisine baktı. "Yürüyüşe bak minicik." diye söylendi kendi kendine.

Daha sonra büyük tuttuğu adımlarını sahanın sağ yarısında kalan takım arkadaşlarının yanına çevirdi. Bileği geçti sayılacak kadar iyiydi Hyunjin'in kokunun aksine. Onun geçmesi için bir süre daha beklemesi gerekiyordu.

"Parçalayın burayı!"

"Oha Minho oynuyor!"

"Size güveniyoruz!"

Bir sürü tezahürat kulaklarını doldurmaya başladığında yüzünde kendinden emin bir sırıtma oluştu. Hyunjin kadar iyi değildi belki ama kötü diyemezlerdi. Chan'ın yanına geldiğinde klasikleşmiş selamlaşmalarını yapıp yumruklarını tokuşturarak bitirdiler.

"Kavga yok." diye uyardı Chan tekrar. Gözleri karşı takımın üstünde geziyordu. Minho da onun gibi gözlerini o tarada çevirdi. Geçen sene kendisini sürekli itikleyen ve dayanamadığı için burnuna kafa attığı kaptanları göz hizasına girdiğinde sırıtışı daha da büyüdü. Çünkü gördüğü şey bir çift öfkeli bakışlardı. Sağ elini havaya kaldırdı ve salladı.

"İkinci kırığı istemiyodur umarım." diye mırıldandı Chan'ın duyabileceği bir tonda. "Jisung'a söz verdim. Götümden kan alır kavgayla biterse."

"İyi ki söz vermişsin bizi dinlemezdin." diye söylendi Chan. Jisung'a minnettardı. "Ayrıca olaylı biterse birinciliği unuturuz bilgin olsun."

"Tamam dedeciğim başka bir uyarın yoksa," kaptanları yanına çağıran hakemi gösterdi parmağıyla. "Sen mi gidiyosun ben mi gideyim?"

"Giderim ben."

"Akşam yemeğe gideceğiz Jisung'la."

Chan ilerlettiği adımlarını durdurup merakla arkadaşına baktı. "Ne yemeği?"

Hemen köşede görünmediğini düşünerek oturmuş maçı izleyen babasını gösterdi. "Aile yemeği."

Chan tanıdığı adama kısaca bir bakış atıp derin bir nefes verdi. "Burda mı söylenir bu geri zekalı?" diyerek durdurduğu adımlarını ilerleterek hakemin yanına ilerledi. Minho gülerek babasın el salladığında babası göründüğü için zorla tebessüm etmiş ve karışılık vermişti oğluna. Kalabalık yerleri ve maçları sevmiyordu ama Minho'nun bu akşam geldiğinden emin olmak istiyordu. O nedenden gelmişti. Ayrıca uzun zamandır görmediği oğlunu özlediği de bir diğer gerçekti.

Babasının ardından sola doğru kaydırdı bakışlarını. Hemen gerisinde arkadaşlarıyla oturan ve parlayan gözlerle onu izleyen sevgilisiyle göz göze geldi. Jisung sevinçle oturduğu yerden elini salladı ona. Minho da ona karşılık öpücük atmış ve birkaç bakışın Jisung'a dönmesine sebebiyet vermişti. Babası da dahildi buna.

Düdük sesi ve hakemin topu havaya atmasıyla maç başlamış oldu. Chan havada kaptığı topu kolayca Felix'e atıp ileri doğru ilerledi. Felix de adım sayısı sonrası topu takımdan başka birine atmış ve paslaşarak sonunda Minho'nun sayı atmasını sağlamışlardı. Açılışı yapmaları ile izleyenler ve kendileri de sevinmişti elbet.

İlk yarıyı sakin ve önde bitirmişlerdi. İkinci yarının başlayacağı sıra Chan yeribe Minho gitti bu sefer. Karşısındaki bedenin öfkeli bakışlarına karşı sadece gülmekle yetindi. Terden ıslanan saçlarını bir eliyle geri yatırıp "Burnunu mu yaptırdın lan?" diye sordu.

"Komik mi?" diye sordu çocuk buna karşılık.
"Komik." diyerek karşılık verdi Minho.

Arkalarında bekleyen Chan endişeyle ne konuştuklarını merak ediyordu. Jisung ise takıldığı çocuğun kim olduğunu bilmediği için sürekli tetikteymiş gibi hissetmişti maç başladığından beri. Birkaç kere bir çocukla omuz omuza çakıştığını da görmüştü ama fazlası olmamıştı.

"Seni sahanın zeminine gömmediğime dua et." diye tısladı çocuk. Bu cümlesi Minho'nun seslice gülmesine sebep olmuştu.

"Ne sikim konuşuyosun oğlum sen? İcraat nerde?"

"İcraat mı istiyorsun?"

"Hıı aynen." Yumruğunu kaldırıp gösterdi ardından. "Yerse."

Çocuk ağzını tekrar araladı ama hakemin yanlarına gelmesi bir şey demeden kapatmasına sebep oldu. Klasik başlangıç ardından Minho, bilerek omuz atarak çocuğun yana düşmesini sağlarken topu kapıp takım arkadaşlarından birine attı.

"Çok yavaşsın seni nasıl takıma aldılar böyle?"
diye söylendi dengesini son anda koruyan çocuğa. Ardından onu es geçip topu takip ederek maça odaklanmaya çalıştı.

Karşı takımdan yedikleri birkaç sayı iyice sinirlerini bozmaya başlamıştı. "Ver eline şunun." diye bağırdı arkadaşına doğru. Atamayacağını anlayan takım arkadaşı son anda topu Minho'ya attığında tutmak üzere olan Minho beklemediği bir şekilde itildiğinde bileğinin de sızladığını hissetmişti. Tek ayağının üstünde sekerek bakışlarını topu alan çocuğa çevirdi. İkinci kez burnunun kırılmasını istiyordu anlaşılan.

"Lan Jisung'a dua et söz vermesem varya..." diye söylendi hâlâ bileğini yoklarken. Bir şey olmayacağını düşünerek tekrar topu almak için seri adımlarla ilerledi. Jisung ise endişeyle yerinde ayaklanmıştı bu sırada.

Topu çocuğun elinden alıp tekrar potaya doğru ilerlediğinde mesafeyi önemsemeden göz kararı ayarlayıp zıplayarak fırlattı. Top deliksiz bir şekilde potadan geçtiğinde çocuğa öpücük atıp "Girsin." demişti.

Adını bile bilmeye zahmet etmediği çocuk öfkeyle Minho'nun dibine girerek ittirdiğinde Minho birkaç adım geriledi. Diğerleri de bununla yanlarına toplaşmıştı.

"Bulaşma lan bana." diye bağırdı çocuk.

"Amcık iten sensin ben mi bulaştım?"

"İttiysem n'olmuş?" Çocuğun tamamen sinirle hareket ettiği belli oluyordu ama Minho da sınırlarını zorluyordu tamamen. Chan "Gel bırak şunu." diyerek arkadaşını geri çekmeye çalıştı. Minho da onu dinleyerek döneceği sırada çocuğun diğer kolundan tutup kendine çevirmesi ve yüzüne yediği yumruk eş zamanlı olmuştu.

"Ya sikerim yapacağın işi." diye söylendi dudağına isabet eden yumrukla. "Rahat mı batıyor götüne lan ne istiyorsun?" Dikleşerek üstüne yürümeye çalıştı ama arkadaşları izin vermiyordu gitmesine. Maçın tamamen bölündüğü aşikârken hakem araya girmek yerine olduğu yerde izlemeyi tercih etmişti. Tıpkı seyircilerin de izlediği gibi.

Ne ara sahaya indiği görülmeyen Jisung endişeyle sevgilisinin önünde belirdi. "İyi misin? Acıyor mu?" Gözleri kanayan alt dudağını gördüğünde "Kanıyor Minho." dedi. Minho şaşkınlıkla Jisung'a bakıyordu. "Sen niye indin buraya? Yok bir şey git hadi."

"Nasıl yok şuna bak!"

"Önemli bir şey değil bebeğim."

Jisung sinirle gözlerini arkasında duran çocuğa çevirdi. Hâlâ olduğu yerde durmuş onları izliyordu.

"Biliyor musun Minho söz vermişti kavga etmemek için." diyerek adımlarını çocuğa yöneltti. Kaşları çatık onu izleyen çocuğa iyice yaklaşıp şirince gülümsedi. "Ama ben vermedim."

Kendinden de beklemediği bir şekilde yumruğunu çocuğun suratına geçirdi. Bir iki adım gerileyen çocuk şaşkınlıkla tanımadığı Jisung'a ve hemen yanında beliren Minho'ya baktı.

Minho gülerek Jisung'u kendisine çevirdi. "Çok yükseldim şu an," diye mırıldandı heyecanla. Jisung'un yüzünde gezdirdiği bakışları dudaklarında durdu ardından. "Elin acımadı di'mi?" diyerek elini tuttu. Jisung kafasını iki yana salladı sadece.

Minho bir eline bir de Jisung'un dudaklarına bakarak keyifle konuştu. "O zaman öpüşelim mi?"




-

kontrol etmeye çok üşeniyorum hatam varsa affedin 🙈

Continue Reading

You'll Also Like

162K 17K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
2.6K 191 24
H: Sevgilim, artık çözer misin şu ipleri? F: Ama daha yeni başlamıştık sevgilim. F: Çok eğleniyorum...
227K 23.6K 34
Han Jisung, Harry Styles konseri için para biriktirirken, Lee Minho boynuna "Çakal" yazdırmak için dövmeci arardı.