Kintsukuroi ✨

By Buluttss

2.8K 195 370

Heaven'ın 3. bölümü. Kırık parçaların birleşip, nasıl yeni ve güzel bir hal aldığını anlatan son bölüm. Biri... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25

Bölüm 19

91 8 20
By Buluttss


Oikawa arabadan çıktığında üçü de şok olmuş şekilde ona bakıyorlardı. Tetsuro aralarında bir şey olmadığını söylemişti. Keiji yalan söylemeyeceğine emindi bu konuda. Neyse ki o da onlar kadar şaşırmış görünüyordu.

Kei'nin dudaklarını kemirdiğini gördü Keiji. Ağlayacak gibi görünüyordu ama sakin kalmaya çalıştığı belliydi. Bokuto'nun elini sıkıp başını sevgilisinin göğsüne yasladı.

Bokuto arkadaşının kızarmış yüzüne baktı. Aniden elinin tersiyle dudaklarını sildi Tetsuro. "Nereden çıktı bu?" diye mırıldandı göz ucuyla onlara bakarken. Ona bakmadıklarını görmek ister gibiydi. Sonra bakışlarını kaçırdı ve hemen yola çıktı.

Eve girdiklerinde Kei hiçbir şey demeden odalarına gitti. Keiji ve Bokuto da durgundu.

"Tekrar tebrikler bro." Bokuto mırıldandı. Birkaç saat önceki heyecanından eser yoktu. "İyi geceler."

"Size de."

Bokuto sevgilisiyle odasına girdi. Kei yatakta ağlıyordu. Keiji hemen yanına uzandı "Bebeğim ağlama."

"Tsukki şaşırdı o da, aralarında bir şey yok."

Ama gözyaşları dinmiyordu. Kei'yi çok etkilemişti. "Hani onu istememişti Bo?"

"Öyle dedi bana bebeğim. Belki bugün fikri değişmiştir. Ama beklemiyordu bunu."

"Bo ben onu başkasıyla görmek istemiyorum. Ben onu seviyorum."

"Biliyorum bebeğim çözeceğiz hep birlikte. Değil mi Keij?"

"Çözeceğiz tatlım üzülmeyin." ikisini de öptü. Sarıldı sevgililerine sıkıca. Kei ağlaya ağlaya uyuyakaldı kollarında.

"Keiji artık söyleyelim." dedi Bokuto sessizce.

"Tamam." mırıldandı "Bir fırsat bulacağız."

"Beklemeyelim."

"Tamam sevgilim. Hadi uyuyalım şimdi."

Üçü birbirlerine sokuldu. Hiçbiri Tetsuro'nun hayatında birinin olmasına hazır değildi. Bu öpücük onları kötü etkilemişti. En kısa zamanda bir plan yapıp konuşmak zorundalardı çok geç olmadan.


Tetsuro ise yatağına uzanmış dudaklarındaki o hissi düşünüyordu. Oikawa'dan biraz hoşlanmıştı aslında bu yalan değildi. Ama biraz hoşlanmak ve arkadaşlarına duyduğu hisler arasında çok fark vardı. Ama Oikawa'yla da olamazdı. Bir ilişki yaşayamazdı. Onlar olmayacaksa kimse olmasın, artık unut dedi kendine, artık unut onlar birlikte çok mutlu, birbirlerini çok seviyorlar. Aralarını bozacak kalplerini kıracak hiçbir şey yapma.


Tetsuro kötü bir gece geçirmişti. Oikawa, Kei'nin bakışları, daha doğrusu tavrı, onu görmezden gelmesi, yüzlerindeki garip durgun ifade aklını karıştırıyordu. Acaba diye geçiriyordu içinden. Ama mümkün değildi üçünün de onu sevmesi falan. Şaşırdılar, benim yalan söylediğimi düşündüler, ondan bozuldular diye düşündü.

Ev sessizdi daha uyuyor olmalılardı. Telefonu çaldı. Ekrana bakınca Oikawa'nın adını gördü "Efendim?"

"Gece için bir özür borçlu muyum sana?"

"Hayır özür borçlu değilsin ama." duraksadı "Bak."

"Dinliyorum."

"Oikawa sen istememiştin beni, yani o geceden sonra haklı olarak. Şimdi nereden çıktı bu?"

"Fikrim değişti."

"Neden?"

"Çünkü Bokuto'nun sevgilisinden asla vazgeçmeyeceğini anladım. Gözlerinden belli. Çok aşık."

"Biliyorum."

"Bu durumda senin ona karşı bir şansın yok aslında ben böyle bir durum olduğunu düşünmemiştim. Belki kötü giden bir ilişkisi var demiştim. İkisini hep gözlemledim. Ona deli gibi aşık."

"Farkındayım ama..."

"O zaman vazgeçmelisin ondan. Benimle deneyebilirsin tekrar. Sonuçta sen çok da olumsuz bakmıyordun."

"Yapamam Oikawa. Biliyorum söylediklerinin farkındayım ama."

"Ama ne?"

"Ben vazgeçmedim, vazgeçemedim yani. Yapamam seninle olmaz."

"Anlamıyorum."

"Bak o zamanki kararın doğruydu, biz sadece arkadaş kalabiliriz dilersen. Bir daha böyle bir şey yapmayacaksan."

"Ama o seni sevmeyecek."

"Ne olursa olsun, duygularım bu kadar netken seninle bir şey yaşayamam. İstemiyorum, doğru değil."

"Peki dostum yani umarım şansın ve yolun açık olur."

"Arkadaş kalabiliriz değil mi?"

"Tabii ki. Aramız iyi dostum. Gece öptüğüm için yani, kusura bakma"

"Sorun değil."

"Görüşürüz öyleyse."

"Görüşürüz hoşça kal."

Telefonu kapatıp gülümseyerek yatağına uzandı, en azından bunu halletmişti.


O sırada Keiji Tetsuro'nun kapısının önündeydi. Kendinden çok utansa da Tetsuro'nun sesini duyunca ve kimle konuştuğunu anlayınca engel olamamıştı kendine.

"Ne yapıyorsun burada?" dedi Kei yanına gelmişti.

Keiji yaklaşıtığını fark etmemişti, korkuyla sıçradı. "Sssh dinle. Oikawa."

"Yapamam Oikawa. Biliyorum söylediklerinin farkındayım ama... Ben vazgeçmedim, vazgeçemedim yani. Yapamam seninle olmaz... Bak o zamanki kararın doğruydu, biz sadece arkadaş kalabiliriz dilersen. Bir daha böyle bir şey yapmayacaksan... Ne olursa olsun, duygularım bu kadar netken seninle bir şey yaşayamam. İstemiyorum, doğru değil...Arkadaş kalabiliriz değil mi?... Sorun değil...Görüşürüz hoşça kal"

"Ne bu şimdi?" Kei fısıldadı.

"Reddetti onu." dedi Keiji. Sevinçle parlıyordu gözleri "Onu reddetti." fısıltıyla minik bir çığlık attı. Kei'nin gözleri parladı bir anda sevgilisine sarıldı.

"İnanamıyorum."

"Ben de." dedi kalbi heyecanla çarpıyordu. "Bo'ya haber verelim."

Sevgililerini uyandırıp duyduklarını anlattılar. Bokuto'nun tüm modu değişmişti bir anda. Heyecanla kıkırdayıp onlara sarıldı "Bu işi çözeceğiz." ikisini de öptü.


Tetsuro birkaç gün sonra terapiden çıktığında çok mutluydu. Kendi kendine gülümseyip duruyordu. Bir süredir düzenli olarak ilaç dozlarını azaltıyorlardı ve bugün tamamen bırakacaktı. İyileşmeye başladığının en önemli kanıtıydı bu belki de. Piyanoya dönmüştü, beste yarışmasına hazırlanıyordu. Arkadaşlarıylaydı, zaman zaman başkalarıyla geceyi geçirip aklını dağıtıyordu. Sanırım tekrar birazcık da olsa mutlu olmaya başlıyorum diye düşünüyordu.

Eve geldiğinde sadece Kei vardı. Onun sırıtan suratını görünce sordu "Ne oldu?"

"İlaçlarımı bıraktık bugün." dedi gülerek. "Sonunda artık biraz iyi olmaya başlayacağım sanırım."

"Tetsu bu harika bir haber." kalkıp sarıldı ona. "Çok sevindim."

"Teşekkür ederim. Bir süredir dozları azaltıyorduk ama bırakacağımı düşünmemiştim."

"Harikasın."

"Ama terapiye devam edeceğiz bir süre daha."

"Olsun senin yararına olacaktır terapi. Devam etmen iyi bir şey bence."

Tetsuro kıkırdadı "Şu an umrumda değil zaten çok mutluyum." dedi gülerek.

"Ben de çok sevindim."

Piyanonun başına gelip bütün günü çalışarak geçirdi. Akşam bir randevusu vardı. Ciddi bir ilişki yaşayamayacağını bilse de bu kadar yoğun çalışırken kafasını dağıtacak bir şeyler yaşamak ona kendini iyi hissettiriyordu. Ayrıca aldığı güzel haberden sonra bir kutlamayı hak ettiğini düşünüyordu. Akşam arkadaşları gelince heyecanla onlara da terapide olanları anlattı.

"Tetsu çok sevindim." dedi Keiji sarıldı ona hemen. "Çok sevindim gerçekten."

"Broom" Bokuto da kucağına attı kendini "Harika bir haber bu." kıkırdadı.

"Evet, sanırım iyileşmeye başlıyorum."

"Biliyordum, emindim başaracağından." dedi Bokuto onu bırakırken. "Aferin sana."

"Sağ ol Bo, hepinize çok teşekkür ederim." dedi yüzünde minnettar bir gülümseme vardı. "Siz olmasanız asla devam edemezdim. Şu an ne halde olurdum hiç bilmiyorum. Muhtemelen ölmüş olurdum" dedi. "Minnettarım gerçekten."

"Brom teşekkür edecek bir şey yok." dedi Bokuto ona tekrar sarılırken. "Sen bizim en iyi arkadaşımızsın. Biz senin için her şeyi yaparız."

"Çok teşekkür ederim."

"Hadi şu üzgün suratı bir kenara bırakalım." dedi yanaklarını tutarken. "Harika bir şeyler yapmak için dışarı çıkalım hep birlikte. Ne dersiniz?"

Tetsuro duraksadı, akşamki randevusunu düşündü "Ee şey Bo, başka bir gün yapsak? Benim randevum vardı da."

Bokuto'nun gülümsemesi bir an dondu, ama hemen düzeldi "Tabii ki, keyfine bak sen."

"Özür dilerim."

"Hayır hayır, sana iyi eğlenceler."

"Sağ ol."

Keiji'ye takıldı gözleri, gözlerini kırpıştırıp duruyordu. Onun baktığını fark edince birden mutfağa gitti. "Bir şeyler yiyelim. Çıkmadan yer misin sen de?"

"Ee, şey olur. Yani aslında iptal edebilirim." dedi kısık sesle. Arkadaşının sesindeki garip tını onu rahatsız etmişti.

Cevap vermedi hiç biri, üçü de kendi işlerine bakıyorlardı şimdi. Bokuto ve Kei bilgisayarda bir şeyle ilgilenmeye başlamışlardı. Keiji ise yemek yapıyordu.

"Sen takıl bro, sonra yaparız" diye mırıldandı Bokuto sessizlik uzayınca. Kei'nin beline sarılmıştı sıkıca.

"Tamam" dedi yine sessizce. Masayı hazırlamaya başladı.

Yemekten sonra hazırlanıp çıktı. Aklı karışıktı. Neden üzülmüşlerdi bu kadar? Üçünün de yüzü düşmüştü. Belki de hoşlanmıyorlardı bu gecelik ilişkilerinden. Ama hoşlanmamaları için bir neden göremiyordu Tetsuro, herkesin kendi hayat tarzı farklıydı. Doktorunun desteğiyle yaptığını da biliyorlardı. Onlar olmasa çoktan sizin ilişkinizi mahvetmiştim ben dedi kendi kendine. Kendini durdurmasını da sağlıyordu bu günlük saçma ilişkiler. İçini çekti, iyileşiyorsun dedi. İyileşiyorsun, her şey düzelecek, her şey yoluna girecek. 

Continue Reading

You'll Also Like

25.1K 1.1K 36
Bu kitap Yabani dizisinin 28. bölümünden sonra ASLAZ cephesinde yaşanan olayları konu aldığım bir kitaptır. Görmek istediğimiz fakat tüm beklentileri...
50.7K 3.9K 29
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...
23.7K 5.3K 33
+82 10 1311 5960: Hamileyim. JJK: Kimsin?
162K 14.2K 26
Taehyung ve nefret ettiği yeni üvey kardeşi Jeon. texting + düz yazı