ŞARK'IN HÜKÜMDARI

By elifmalmisin

721 58 246

"Ben Cihan AGİR. AGİR aşiretinin ağası. Şark'ın (Doğu'nun) hükümdarı. Rabbim bana bir eş verdi o elimden kayı... More

"TANITIM"
2.BÖLÜM"DİBİNE KADAR"
3.BÖLÜM"KADERİNE ALIŞ"
4.BÖLÜM"ÖLÜ RUHLAR"
5.BÖLÜM "KARŞI KARŞIYA"
6.BÖLÜM "KADER AĞLARI"

1.BÖLÜM "KARA GÜN"

158 12 36
By elifmalmisin

Yeni Bir Kurguyla Buradayız. Tüm İçtenliğimle Yazıyorum Bu Hikayeyi,
Çünkü Gerçekliklerle Dolu Bir Hikaye. Bende Neden Bunu Sizle Paylaşmayayım Dedim ve Başladım yazmaya.

Güzel okumalar !

-AWGER KONAĞI

Kara bulutlar acıyı, huzursuzluğu temsil edermiş Şark'ta. (Doğu) Alışıktır Şark'ın insanı huzursuzluğa, acıya. Kara bulutlar kimin hanesini işgal ederse o gün dökülür tüm kadınların dudaklarından ölüm ağıdı. Bu günde tüm ağıtlar AWGER konağı içindi. Acı, acıdır büyük küçük fark etmez. AWGER konağı tüm acılara şahit olmuş sayılı konaklardan bir tanesiydi. Çok ölüm gördü duvarları, çok ağıda şahit oldu insanları. Bu seferki acı, acıdan öte bir şeydi. Bu seferki acı Cihan ağanın acısıydı.

Van, Bitlis, Şırnak, Hakkâri, Diyarbakır, Kars salınmıştı tüm ŞARK'a kara haber. Hanımağaları ölmüştü. Ruhu kadife gibi olan, iyiliği kalbinde taşıyan, binlerce insana hane açan. Dökülmüştü tüm şarkın kadınları; Şarkın kalbi AWGER konağına. Konakların, ağaların arabaları tüm Bitlis'i ele geçirmişti. Adım atılacak yer yoktu.

Ağıt döken kurumuş dudaklar tuzlu gözyaşları ile  ıslanıyordu.

Döküldü Awzem Hanımın dudaklarında bir ağıt. "Tu  bûka mirî yî? Te Rojhilat wek çiyayekî li pişt xwe hişt? Bira hemû Bitlîs qurbana porekî be. (Öldün mü gelin? Bıraktın mı dağ gibi arkanda duran Doğuyu. Saç teline kurban olsun tüm Bitlis.)"

Awzem Hanım feryatlar içinde ağıdına yaktı. Siyah peçesiyle göz yaşlarını sildi. Elindeki silahı havaya kaldırdı. Bir kaç el AWGER konağının üzerine sıktı. Karga topluluğu konağın üzerinde dağılmaya başladı, parçalandı,yıkıldı."Ji wan re bêje ku Ewzem xanim wê bibe mirina eywana qederê. Xwîna bûka xwe nade erdê, te li Rojhilatê nahêle. De were, here ji min re bêje. Awzem HEAVY bi êş tê. (Söyleyin onlara Awzem hanım YAZGI  konağının eceli olacakmış. Gelininin kanını yerde koymayacak sizi Şark'ta barındırmayacakmış. De hayde gidin söyleyin. Awzem AGİR can yakmaya geliyor.)"

Awzem Hanımın içi soğumuyordu. Yazgı konağı ondan ilk kocasını sonrada gelinin almıştı. Ciğerindeki, yüreğindeki alevler almıştı başını dağılıyordu. Tüm vücuduna, tüm damarlarına. Bilirlerdi Awzem Hanımın kudretini, bir dediğinin iki edilmediğini. Bundan 5 yıl önce alamamıştı hıncını ama bu gün gelininin kanını yerde koymayacaktı. Cihan Ağanın, oğlunun canını yakmalarına bir kere izin vermişti. Bir daha katiyen izin vermeyecekti buna. Onlar ŞARK'IN hanımağasının göz yaşına dahi merhamet etmeden kıymışlardı canına. Awzem Hanımda bu gün kimsenin göz yaşına bakmayacak, çoluğu çocuğu var  demeyecek hepsinin canını yakacaktı.

Yüzden fazla araba dizilmişti AWGER konağının tahta kapısının önüne. Bir çift kelamı yeterdi Awzem Hanımın.

Elindeki silahı sıkı sıkı kavradı, açık tahta kapıdan ayağını dışarı attı. "Dönemezsem kanın yerde kalmamıştır bûke. Ve bu AWGER konağının şenlik, bayram günüdür." Döküldü dudaklarından fısıltı halindeki kelimeler. Seslendi yüzlerce arabaya.
"De were, xwîna me li erdê namîne. ( De hayde kanımız yerde kalmayacak.)"

Tek komutuyla bindi yüzlerce adam arabaya. Onlar sanki ŞARK'IN kalbi ölmüşcesine öfkeliydi YAZGI konağına. Urafa'nın kopacak fırtınalardan, düşecek yıldırımdan haberi yoktu.

İlk Awzem hanım araca binmişti. Awzem Hanımın aracı haraket edince arkalarındaki araçlarda onları takip etmiş, Urfa yolunu tutmuşlardı.

Urfa, onlarca arabanın 13 plakasını görmesiyle anlamıştı fırtınalar kopacaktı, ŞARK intikamını almaya gelmişti. ŞARK bu gün Urfa'yı  alt üst edecekti. ŞARK bu gün yazgı konağını yakıp kavuracaktı.

Yüzlerce arabanın ucu vardı ama sonu yoktu. Urafa'nın sözcüsü yetişti Urfa meydanına.
"ŞARK geldi. Bitlis geldi. Yetişin ağalar yakıp kavuracaklar Urfa'yı." dağıldı güvercinler. O dakika barış güvercinleri ortadan kayboldu kara bulutlar urfayıda sardı. Dökülmüştü tüm Urfa'nın ağaları YAZGI konağına, yedisinden yetmişinden tüm ağalar. Bilirlerdi ŞARK'IN intikamı küçük olmazdı, onlarca can alınacaktı.

Yüzlerce arabanın teker sesleri yankılandı YAZGI konağında. Awzem Hanım elindeki silahı yol boyunca bırakmamış, 5 saat boyunca kan boğmuştu parmaklarını.

Döküldü tüm adamlar dışarıya, yüzlerce adam, yüzlerce yüreği intikam ateşiyle yanıp kavrulan bedenler. Çıkardı peçesini Awzem hanım. Elinde ki peçeyi karşısında duran Urafa'nın ağalarını temsil eden Derbas ağanın eline sıkıştırdı. "Bu peçeyi kendi ellerimle ellerine veriyorum Derbas ağa, içeriden çıktığımda elinden alacağım. Ve bu peçeyi aldığım bütün canların kanına bulayacağım. Sonrada gelinimin mezar taşına bağlayacağım.
- Gözlerini  diğer ağalarla birleştirdi.-  Sizler bu peçeyi her gördüğünüzde ŞARK'IN intikamını anacaksınız. - Gözlerini Derbas ağa ile birleştirdi.- Ölmemeye bakasın Derbas ağa bu peçe yere değerse seni diriltir bu seferde ben öldürürüm."

Derin bir nefes aldı Awzem Hanım. Elindeki silahın emniyetini açtı ve havaya 3 el sıktı. Bu demekti ki ŞARK geldi. Canınızı almaya, eceliniz olmaya geldi.

Tüm ağalar susmuşken sadece  biri konuştu."Awzem Hanım!" Awzem Hanım kafasını sesin geldiği yere, genç ağaya çevirdi. Genç ağa diğer ağaların arasında çıktı en öne geldi. "Bir cana karşı yüzlerce can alamazsın! Töre kitabında dahi yoktur bu." Awzem hanım derin bir iç çekti.

"Töre kitabına uymuş olsaydım ilk senin canını alırdım ağa. Ben bir cana karşılık yüzlerce can almıyorum, ben ŞARK'IN insanının intikamını alıyorum." Genç ağa öfkelenmişti, susmadı. "Töre kitabında nerede görülmüş bir kadının bir ağanın canını aldığı."  Awzem Hanım silahını genç ağaya doğrulttu. Genç ağa refleksle elini beline attı. "Söyle bize genç ağa; nerede görülmüş bir ağanın bir kadına silah doğrulttuğu?" Genç ağadan ses çıkmadı elini belinden çekti. Eski yerine geri döndü.
Awzem Hanım komut verdi. "Açın kapıyı!" kapı açılmıştı. Awzem hanım içeriye girdiğinde onlarca adamın elerindeki silahların ona doğurtulduğunu gördü. ŞARK'IN adamlarının bir kısmı  içeriye doluşmuş, silahlarını çekmişlerdi. "Awzem Hanım gelmiş. Hoşgelmişsiniz hanımağam. Kusura bakmayın cenazeye gelemedik ama belli ki  siz hiç yorulmamışsınız ve üşenmeden  bizi ziyarete gelmişsiniz." Araf ağa küçük bir kahkaha attı. "Noldu Awzem Hanım? " Alay ediyordu Awzem hanımla . "Awzem hanım mesajınızı aldık cellatımız olmaya geliyormuşsunuz." Awzem hanım cevap vermiyordu, doğru zamanı bekliyordu. Dakikalar sonra diğer adamlarda doluşmuştu içeriye. Adamların çoğalmasıyla Araf ağanın yüzündeki tebbesüm silinmişti. "ŞARK'IN, ŞARK'IN HÜKÜMDARI'NIN ve Gelinim Porzerin AGİR'İN hepinize selamı var!" Awzem hanım arkasını dönüp silahını havaya kaldırdı. "ŞARK sana savaş açtı Urfa. Bu gün buradaki herkesin canı alıncak. Ama senin canını ben alacağım Araf ağa." Araf ağa tedirgin olmuştu yaparmıydı gerçekten?  Awzem AĞİR bu kadar mı tehlikeli miydi?

Silahın namlusu Araf ağayı hedef aldı ve iki el silah sesi duyuldu. Çığlıklar koptu mutfak pencerelerinden, balkonlardan, her yerden. Araf ağa yere yığılmış anında can vermişti. İki tarafta silah doğrultmuştu birbirine.  O an koptu onlarca kurşun sesi, bütün Urfa'da yankılandı kurşun sesleri. Awzem hanım dışarıya çıktı. Derbas ağanın yanına geldi ve  eline sıkıştırdığı  peçeyi geri aldı. "Seni öldürmeyeceğim Derbas ağa var git yoluna ama unutma ŞARK bununla kalmayacak."

Awzem Hanım önce konağın içerisine girdi. Elindeki peçeyi Araf ağanın kanına buladı sonrada diğerlerinin, pis kanlarına. Başındaki yazmayı çıkartıp peçeyi içine koydu. Derin bir nefes çekti içine. Kan kokusunu, ter kokusunu. Konaktan çıktı geldiği arabaya bindi ve tekrar yüzlerce arabayla Urafanın içerisinden geçtiler. Awzem hanım arabanın camını açtı. Ev camlarından kopan feryatları, ağıtları duyabiliyordu. Awzem hanımda ağıtlara karşı bir zılgıt kopardı dudaklarından. Tüm Urfa zılgıt sesini işitmişti. Ağıtlar durdu, feryatlar sona erdi. Awzem hanım zılgıtıyla dediki 'Sizin kara gününüz benim bayramıdır.'

Arabalar tekrar AGİR konağının önünde durunca Awzem hanım arabada iner inmez tekrar koparttı bir zılgıt. Bunu duyan kadınlarda ona eşlik etti.

Alınmıştı ŞARK'IN intikamı. Alınmıştı Porzerin AGİR'İN intikamı. Soğumamıştı yürekler, lakin artık soğutmak için bir nedenleri vardı. Awzem hanım arabaya tekrar bindi.

Bu sefer de Gelini Porzerin'nin mezarına gelmiş, kanlı peçeyi mermer mezar taşına sarmıştı. Kanlı ellleri toprakta dolandı. Sonra eğilip toprağa dokundurdu dudaklarını. "Sen öldün mü bûke? Ya ben yaşıyor muyum  ?"

1131 kelime

I'm starlicia valiant! 🖇️

Continue Reading

You'll Also Like

280K 12.4K 66
Ceylan Su Taşkın, öğretmenlik görevini yapmak için Şırnak'a atanan genç bir kadındır. Sırf görevini yapmak için geldiği bu yerde hiç beklemediği gari...
1.6M 63.3K 35
"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu. Yüzünde memnu...
608K 32.9K 40
Eski sevgilisine içinde kalanları sövmek için yazan Yaren numarayı yanlış yazıp dünyanın en önemli iş insanlarından birine denk gelirse ne olur... Si...
130K 7.7K 19
Ailesinden ayrı büyüyen Günce, o gün hırsızlık yapmak için abisini seçtiğini nerden bilebilirdi? ••• 6 Ağustos 2001. Bahçeden gelen kuş cıvıltılarıy...