1 hafta sonra
Taehyung hastaneden çıkmış, Tekrar kampüse dönmüştü.
Jimin ile göz göze geldiklerine artık üzülmüyordu Taehyung çünkü Jimin ona gülüyordu,onunla ilgileniyordu aynı tam şu an olduğu gibi.
Jimin koşarak Taehyung'un önünü kesip,parmak ucuna çıkmıştı.
"Bakayım geçmiş mi"
"Jimin 1 haftadır bakıyorsun zaten"
"Olsun benim yüzümden bu haldesin. Ya sana bir şey olsaydı?"
"Vay bizim Jimin'imize bak sen ne oldu sana? Taehyung hastaneye düşününce mi aklın yerine gel-"
"Namjoon!"
Jimin Namjoon'un bu sözüne kafasını önüne eğmişti.
"Gençler!"
Müdürün ve Jungkook'un elindeki poster ile herkes onlara bakmıştı.
"Büyük yarışma yarın,kadro hâlâ sağlam dimi?"
"Değil hocam"
Taehyung hızlıca Jimin'e bakmıştı.
"Bu ne demek şimdi?"
"Kadrodan çıkıyorum demek"
"Jimin saçmalama sen bizim kemik sayımızsın"
Jimin Namjoon'a bakıp ardından Jungkook'a dönmüştü.
"Bensiz de bu kadroda çok kemik sayılar var boşver"
Jimin hızlıca yukarı çıktığı an arkasından Taehyung'da çıkmıştı.
"Jimin dur bekle!"
Jimin üst amfiye geçmişti.
"Neden böyle yapıyorsun Jimin?"
"Namjoon bana öyle davranırken sence ben maçta iyi oynayabilir miyim?"
"Benim bildiğim Jimin bu değil! Her kim olursa olsun savaşır ve pes etmez"
"Konu sen olunca değişti o"
"N-Ne?"
Jimin ayağı ile yerdeki parkelere bakıyordu.
"Seni kaybetcem diye çok korktum ben Taehyung"
"Ama iyiyim bak yaşıyorum"
"Ya sana bir şey olsaydı? Bunu yine diyorum. O zaman ben ne yapardım"
Taehyung,Jimin'in dolan gözlerini gördüğü an sımsıkı sarılmıştı ona.
Lâkin bu sarılma kısa sürmüştü.
"Vay vay vay kimler burda gizli gizli sarılıyormuşş"
Jimin duyduğu ses ile Taehyung'dan
uzaklaşıp San'a güçlü bir yumruk atmıştı.
"Bana ne vuruyorsun be! Vuracağın pislik ben deg-"
Jimin bu sefer San'ın kasıklarına sertçe geçirmişti.
"Senin yüzünden haksız yere Taehyung'a vurdum ben! Senin yüzünden hastanelik oldu. Sen hâlâ hangi hakla ona pislik diyebiliyorsun!"
"Çünkü senin iddalı halini du-"
"Kapa cenini lan!"
Jimin hızlıca San'ı dolapların olduğu duvara ittiği an müdür gelmişti.
"JİMİN! SAN!"
"Seninle sonra görüşeceğiz!"
Taehyung Jimin'i hızlıca kendine çekmişti.
"Noluyor burda?"
"Hiç hocam. Halletmem gereken ufak işler vardı da"
"Burası park mı çocuklar? Saçmalamayın isterseniz!"
Göz devşirmiştim.
"Ve Taehyung neden buradasın?"
"H-Hocam"
"Hocam basket maçı için formasını almaya geldi"demişti Jimin.
"Tamam oyalanmayın derslerden muaf sayılıyorsunuz maça hazırlancaksınız. Unutmayın bu maç üniverstemiz için çok önemli bir sayı"
"Lisede değiliz dimi hocam? Zaten istediğimiz derse girip çıkıyoruz karışan yok"
Müdür gülmüştü.
"Doğru söylüyorsun ama hadi az laf çok iş ! Çabuk giyin üstünü bekliyoruz seni"
"Tamam hocam"
"Jimin sen? Emin misin girmek istemediğine"
"Eminim hocam"
"Ne yapacaksın peki? Bildiğim kadarı ile sizin bölüme giren hoca hasta olmuş"
"Bilmem kütüphanede kitap okurum sanırım"
"Peki madem"
Müdür San'ı kolundan tutup oradan uzaklaştırmıştı.
Taehyung'un Gözünden
"Hadi gel gidelim"
"Nereye?"
"Nereye olacak formanı giymeye"
"Sen de mi geleceksin benimle?"
"Gelmemi istemiyorsan giderim"
Jimin şaka amaçlı iki adım ilerlerken Taehyung Jimin'in bilegınden tutup hızlıca kendine çekmişti.
Biraz hızlı çekmişti çünkü arlarındaki mesafe kapanmıştı.
"Ş-şey ben önden geçeyim o zaman"
Jimin ellerini yanaklarına koyduğu an sıcacık olduğunu hissetmişti.
"T-Tamam ben de geliyorum"
Çocuklar üst katta formaların olduğu yere çıkmışlardı.
Jimin formasını görünce burukça gülümsemişti.
"Hâlâ girmeyeceksin yani?"
"Evet Taehyung hâlâ girmeyeceğim"
Taehyung birden formasını giyerken duyduğu ses ile Jimin'e bakmıştı.
"HEY!"
"Anı olarak saklayacağım TaeTae"
Taehyung Jimin'in elinden telefonu almıştı.
"Şu an resmen senin telefonunda benim bir resmim var Jimin"
"Evet niye bu kadar şaşırdın?"
Taehyung'un gözü dolmuştu.
"J-Jimin ben sana çok uzun zamandır aşığım ve b-bunun olması imkansız gibi geliyor bana"
Jimin gülümsemişti bu söze
"Artık telefonumda senin de fotoğrafın var bak. İmkansız diye bir şey yokmuş değil mi?"
"Hâlâ var Jimin"
Taehyung gözyaşını silmişti.
"Beni sevmen hâlâ imkansız gibi geliyor. Bunu senin ağzından duyuna kadar hâlâ imkansız!"
"Taehyung as-"
"Hadi Taehyung hazır mısın?"
Yoongi Taehyung'un koluna girdiği an Jimin'e göz kırpmıştı.
"Minik bebek ayını çalıyorum provadan sonra görüşürüzz"
Jimin burukça gülümseyip el sallamıştı.
"Yoongi ben senin ağzına sıçayım!"
"Ne var be!"
"Jimin ile tam ciddi bir şey konuşuyorduk"
"Ne gibi?"
"Off Yoongi off"
"NE VAR LAN SANA SEVDİĞİNİ Mİ SÖYLEYECEKTİ?"
Kafamı önüme eğdiğim an Yoongi önüme geçmişti.
"Sen şaka yapıyorsun?"
"Hayır yapmıyorum"
"Off ben çok özür dilerim"
"Sorun yok gid-"
Taehyung'un kolu birden geri çekilmiş ve bir beden ona sımsıkı sarılmıştı. Ve Taehyung kafasını aşağıya indirdiğinde mis gibi şeftali kokusundan onun Jimin olduğumu anlamıştı.
"Seni sevmeye çalışacağım Taehyung. Lütfen bana biraz zaman ver"
{Devam edecek}