HAZAL MENZİL

By mezopotamyali_yazar

1.9M 77.1K 43.4K

Hazal'da, Azad'a yaklaşabildiği kadar yaklaşmıştı . Nefesleri birbilerine çarparken de Azad'ın gözlerinin içi... More

KÁRÁKT£RL£R
ŠÕÑ K£Ž
ŠÕŽ
Ň£MRÙD'ÙŇ ŽÁLÎMLÎĞÎ VÁR ÙŽ£RÎMD£
KÙRBÁŇ
ÁŠK ÎČÎŇ ÕLM£LÎ ÁŠK Õ ŽÁMÁŇ ÁŠK
ŠÁŇÁ KÙRBÁŇ ÕLÙRÙM DÎÝ£ŇL£RÎŇ KÙRBÁNÎÝÎM B£Ň
ÁV Ù ÁGÎR {{ ŠÙ V£ ÁT£Š }}
Y£ŇÎD£Ň DÕĞÙŠ
B£D£L
S£ČÎM
ÕŇŠÙŽ'LÙK
£Ý GÕŇÛL
ČÁR£ŠÎŽLÎK
G£ČMΊÎŇ KÛLL£RÎ /// PÁRT ÎKÎ
ÙMÙD
ÎLK ÁŞK , ÎLK Š£VDÁ, ÎLK ÝÁRÁ
Ň£MRÛD V£ ÎBRÁHÎM
ÁŠK ŠÁVÁŞTÎR
HÛKÛM V£RÎLDÎ
KÁČÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
Š£ŇŠÎŽ'LÎK
AGİT & YÂR£ DÛĞÛÑ
ÝÁRÁLÁŇMÁ
ÎLK'L£R
GÁLÁTÁ KÙL£ŠÎ
ΊTÁŇBÛL
KÎŽ ΊT£M£
ŇΊÁŇ
ÁM£D TÕPRÁKLÁRÎ
KΊKÁŇĆLÎK
DÕĞÙM GÙŇÙ
ŠÕŇ K£Ž
ÁČÎ
MÙĆÎŽ£'M
ÎMÁM ŇÎKÁHÎ
DÙĞÙŇ HÁŽIRLÎĞÎ
KÎŇÁ
DÙĞÙŇ
VÙŠLÁT
BÁLÁÝÎ
ÙMÙD'ÙM
Y£ŇÎ G£LÎŇ
ÎKÎŽL£R
DÕĞÙM GÙŇÙ
£ŞŠÎŽ H£DÎÝ£M
£Ž Ù TÙ {{ B£Ň V£ Š£Ň }}
D£FÎL£
M£ŇŽÎL CÁDΊÎ
KÙŇ F£ Ý£KÙŇ {{ ÕL D£R V£ ÕLÙR }}
DÎLRÕJ DÙĞÙŇ
MÁŠÙMÌÝ£T
HÊVÎ {{ ÙMÙD }}
ÕŽGÙR M£ŇŽÎL
£VLÁD
KÁLBÎM ÝÂRÂLÎ
D£LÎ ÕFK£M
MÁŽÎ'NÎŇ ÎŽL£RÎ
ÁŠK V£ GÙRÙR
ÁŽÁD K£RÎM B£B£K
HÙŽÙŇ
ČÎFT£ DÙĞÙŇ
HÁÝÁLL£RÎM
BÁÝRÁM'Á ÕŽ£L
Š£ŇÎŇ'ÎM
V£DÁ
ÕŽ£L BÕLÙM
21 MÁRT'Á ÕŽ£L BÕLÙM

G£ÇMÎŞÎŇ KÛLL£RÎ

30.7K 1.1K 532
By mezopotamyali_yazar

10/06/2022

""HİÇ BİRŞEY YARIM KALAN BİR AŞK KADAR CAN YAKMAZ ...""🥀

BÎR HÁFTÁ ŠÕŇRÁ              

Aradan herkes için oldukça zor bir hafta daha geçmişti .

Azad ömrünün en zor iki yılını geçirdiğini sanırken en zor iki haftasını geçirdiğini daha yeni anlamıştı .

Aram Ağa'da , Azad'ı durdurmak için Diyar'ın telefonu Azad'ın eline geçmeden korumadan almıştı .

Telefonun içinde olan herşeyi başka bir telefona kopyalayarak telefonu tekrardan korumaya verip Azad'da göndermişti .

İsteme günü için herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü .

Hazal'a önce Nemrud dağında olan videoyu gösterecekti .

Sonrasında çiftlik evinde üstünde oynadığı ve Azad'ı yaraladığı an'a gelmeden biten videoyu.

Aram Ağa o görüntülerle Hazal'ı tehdit edecek ve bu evliliğe zorlayacaktı .

Hazal o görüntülere rağmen bile Azad'la evlenmeye karşı çıkıp inat ederek diretirse Aram Ağa bu sefer o videoları Menzil Aile'sine gösterecekti.

Sanki Hazal'ın başına gelenler kendi suçu kendi hatasıymış gibi .

Hazal'ı o gün zorla kaçıran Azad'dı ...

Zorla sahip olmak isteyen Azad'dı ...

En masumu Hazal'ken bir kez daha en büyük bedeli o ödeyecekti .

Çünkü Aile'nin o videoyu görmesiyle Hazal için verilecek hüküm belliydi.

Evlenmek...

Bu videonun yıllar sonra gün yüzüne çıkmasıyla kimse Hazal'ın fikrini dâhi sormadan en geç bir kaç gün içinde Azad'la evlendireceklerdi .

Dılda ise bu süre boyunca her ne kadar zorlansa da dayısının sözünü sürekli kendine hatırlatıp rolünü bir güzel oynamıştı .

Bir hafta boyunca sabahları ne Azad'ın odasına gitmiş nede onunla doğru dürüst konuşmuştu .

Azad ne yaparsa yapsın kendini bir türlü Dılda'ya affetirememişti .

Dılda ise bir hafta boyunca bu sürecin tadını çıkarmıştı .

Azad'ın ona böyle içten ve yakın davranacağını bilseydi onunla çok daha önceden küserdi .

Azîz Ağa'da bir kez daha çocukları Hazal ve Hazar'ın geri dönmesi için Mardin'e haber yollamıştı .

&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.

Rojhat Ateşoğlu ise biraz yalnız kalmak istediği söyleyip tüm gününü Ava Spi'de geçirmişti .

Çünkü yarın yıllar sonra ilk aşkı Dılda'yı görecekti .

Acılar aynı olunca anlaşmakta çok daha kolay olurdu.

Rojhat ve Dılda'nınki de o hesaptı .

Rojhat öksüzlüğü tatmış bir oğlan çocuğuydu .

Bu acının ne kadar zor olduğunu bizzat kendisi tadarak yaşamıştı .

Hatta o sıralar kendini sadece öksüz değil yetim'de hissediyordu.

Annesi'yle birlikte sanki babasıda ölmüş şu koca dünyada abisiyle yapayalnız kalmıştı .

Tam toparlandım herşey geri kaldı derken bu sefer Azad ve Dılda'nın Anne ve babası ölmüştü.

Böylelikle Rojhat ve Agır Ateşoğlu ve Dılda ve Azad Menzil aralarında çok güçlü bir bağ oluşmuştu .

Onların acıları da yaraları da birdi ...

Rojhat daha kendi yarasını nasıl saracağını bilmezken çocuk hâliyle Dılda'nın yaralarını sarmak istemişti ve sarmıştıda .

Zamanla ikisi arasındaki bu ortak acı yerini çok daha güzel bir duyguya bırakmıştı .

Sevda ...

Dılda ve Rojhat birbirlerini çok sevmişti .

Taki Dılda'nın, Amed topraklarına gitmesine kadar.

Rojhat o zamanlar Dılda'ya geri dönmesi için çok dil dökmüştü .

Önüne sadece tek bir seçenek değil onlarda seçenek koymuştu .

Sırf Dılda birini kabul edip geri dönsün diye .

Ama olmamıştı .

Çünkü Azad'ın ölse bile onu Rojhat'a yâr etmeyeceğini biliyordu .

Azad'ın karşı çıktığı şeye de bu hayatta kimse onaylanmazdı .

Dılda'da bu yüzden Rojhat'ın önüne koyduğu hiç bir seçeneği kabul etmemişti .

Rojhat'tan ayrılmak istediğini ve onunla bir hayat kurmak istemediğini canı acıya acıya söylemişti .

Rojhat ise o gün duyduğu o acı sözlerden sonra bir kez bile Dılda'yı ne aramış ne de sormuştu .

Hazal ise o sene tüm yaz tatilini Agır'la birlikte Rojhat'tı teselli ederek Mardin'de geçirmişti .

Rojhat aylarca acısı çekmişti ...

Kan kusmuş yinede kızılcık şerbeti içtim demişti .

Zamanla Dılda'ya olan sevdası da yerini dehşet bir öfkeyle bırakmıştı .

Hazal'da bu gün Rojhat'ın acı çektiğini görünce onun için çiftlik evinin mutfağına girmişti .

Rojhat'ın bu hayatta en çok sevdiği tatlı olan vişneli browni yapmıştı .

Rojhat onu bu hayatta mutfağa sokan ilk ve tek erkekti.

Hazal daha çok küçük bir kız çocuğuyken Rojhat için browni yapmayı öğrenmişti .

Vişne browni Rojhat için iki şeyi temsil ederdi .

Acı ve mutluluğu ...

Canı yandığında da mutlu olduğunda da vişneli browni yerdi .

Hazal'da vişneli browni'yi yapıp yanına ufak bir piknik sepeti'de alarak Ava Spi'ye gelmişti .

""Hayırdır ???"" Dedi Rojhat .

"" Senin burda ne işin var  ???"" Dedi Hazal'ı elinde piknik sepetiyle bu görünce .

""Bende aynı soruyu sana soracaktım . "" Dedi Hazal .

Soruyu çarpıtıp sepette olan şeyleri çıkartarak .

""Bana mı yaptın onu ???"" Dedi Rojhat sepette olan browniyi görünce.

Hazal ise olumlu yönde hızla kafasını sallamıştı .

"" Sana yaptım ."" Dedi Hazal.

""Hadi soğutmadan birlikte yiyelim . "" Dedi tebessüm ederek .

Rojhat'ta iştahlı iştahlı browni'yi yerken morali yavaş yavaş yerine gelmişti .

Hazal'da çayından içerek konuşmaya başlamıştı.

""Nasıl güzel olmuş mu ???"" Dedi Hazal .

""Hayır ."" Dedi Rojhat .

"" Hiç güzel olmamış . "" Dedi browni'yi yemeye devam ederek .

""He yani bu beğenmemiş halin ."" Dedi Hazar .

"" Beğensen ne olacak acaba ??? "" Dedi yanlarına gelip oturarak .

Hazar daha browni'nin tadına bile bakmadan Rojhat koca borcamı kendi önüne almıştı .

""Bunları Hazal bana ve kendine yaptı !!!"" Dedi Rojhat .

"" Git kendine yiyecek başka bir şeyler bul !!!"" Dedi Hazar'a diğer şeyleri göstererek .

Hazar'da borcamı Rojhat'ın elinden almaya çalışmıştı.

""Biz üçüz değil miyiz ???"" Dedi Hazar .

""Biz artık üçüz değiliz ."" Dedi Rojhat .

"" İkiziz ."" Dedi  kinayeli bir sesle .

""Seni aramızdan çıkardık ."" Dedi geri kalan browniyi tek başına yiyerek .

&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında sabah ezanın okunmasına çok az bir süre kalmıştı .

Azad ise odasında daha yeni yeni uyumaya başlamıştı .

Kısa sürede uykuya dalmasıyla da ömründe görüp görebileceği en güzel rüyalarında birini görüyordu .

Rüyasında Hazal ona her zaman olduğu gibi yine bir nefes kadar uzaktı .

Eskiden olduğu gibi yine Menzil konağının karşısında olan doğup büyüdüğü konaktaydı .

İkisinin üstünde bembeyaz kıyafetler vardı .

Birlikte bahçede olan demir salıncakta yavaşça sallanıyorlardı .

Hazal giydiği beyaz elbise ve dalgalı saçlarıyla Azad için bir kez daha gerçek bir meleği andırıyordu .

İkisininde sol elinde birbirlerini isimleri yazılı olduğu alyansl'ar vardı .

Hazal ise başını Azad'ın omzuna yaslamıştı .

Azad'da ,Hazal'ın bir elini sıkıca tutmuş .

Diğer bir elini de tamda kalbinin üstüne koymuştu .

"" Hazal ."" Dedi Azad .

"" Sen gerçek misin ???"" Dedi istemsizce titreyen bir sesle .

Bu kadarı Azad için imkansızdı ...

Hazal başını Azad'ın omzundan çekip tebessüm ederek gözlerine bakmıştı .

""Azad ."" Dedi Hazal .

""Gerçeğe dönüştürmek senin elinde . "" Dedi eliyle Azad'ın yüzünü okşayarak .

Azad bunun yine bir rüya olduğunu anlayınca o anların keyfini çıkarmak istemişti .

Hazal'ın yüzünü okşadığı elinin içini öpmüş sarılarak kokusunu iliklerine çeke bildiği kadar çekmişti .

""Seni çok seviyorum ."" Dedi Azad .

""Bunu sakın unutma olur mu ???"" Dedi yutkunup gözlerini kapatarak .

Hazal onun bu hallerine tebessüm ederken Azad'ın elinden tutup kaldırmıştı .

""Hazal ."" Dedi Azad.

"" Nereye gidiyoruz ??? "" Dedi  yutkunarak .

""Çok güzel bir yere . ""Dedi Hazal .

Azad'ı bahçeden içeriye götürmeye devam ederek .

Bir odanın kapının önünde durmasıyla Azad ona bakmıştı .

""Azad ."" Dedi Hazal .

"" Hazır mısın ???"" Dedi heyecanla  .

""Neye ???"" Dedi Azad .

""Onu görmeye ."" Dedi Hazal yüzünde olan mutlulukla .

""Kimi ???"" Dedi Azad .

Neden bu kapının önünde durduklarını anlamaya çalışarak .

Hazal ise daha fazla dayanamayıp odanın kapısını açmıştı .

Azad odaya baktığında Dılda tek başına arkası onlarla dönük bir şekilde dışarıyı seyrediyordu.

Dılda'nın onlara dönmesiyle de Azad'ın gözleri kardeşinin kollarında olan oğlan çocuğuna kaymıştı .

"" Özgür'de daha yeni uyandı . "" Dedi Dılda .

Oğlan çocuğunu abisi Azad'ın kollarına vererek .

Azad bir an kolları arasına olan oğlan çocuğuna bakıp tebbesüm etmişti.

Bu oğlan çocuğu onun oğlu muydu ???

Yada bu oğlan çocuğunun Annesi Hazal mıydı ???

""Özgür ."" Dedi Azad .

"" Bizim oğlumuz mu ???"" Dedi  kollarında olan oğlan çocuğuyla Hazal'a bakarak .

""Ah Hazal ah . "" Dedi Dılda  .

""Sen benim abimi Mecnun etmişsin . ""Dedi sitem ederek.

Oğlan çocuğunu Azad'ın kollarından alıp bahçeye inerek .

Azad'da arkasından gitmek istediğinde Hazal onu durdurmuştu .

""Azad . "" Dedi Hazal .

""Bizi sensiz bırakma olur mu ??? "" Dedi gözleri dolarak .

Azad ise rüyada bile olsalar Hazal'ın ağlamasına izin vermecekti.

Hazal'ın alnından öpüp dolan gözlerinden gelecek yaşları engellemişti .

Bahçeye gitmeleriylede bu sefer gözleri dolan Azad olmuştu .

Olduğu yerde öylece dururken Hazal'ın da onların yanına gitmesine izin vermemişti .

Annesi ve babası yan yana onlara bakıyordu .

""Azad ."" Dedi Hazal .

"" Güven bana . "" Dedi Azad'ın elini sıkıca tutup yanlarına giderek .

Rüya bile olsa Azad yıllar sonra ilk kez Anne ve babasını görmüş ve onlara sıkı sıkı sarılmıştı .

Bu gördüğü rüyadan uyanmamak için ise herşey yapmaya hazırdı .

Fırat Ağa kızı Dılda'yla vakit geçirirken Zeyno Menzil ise oğluyla salıncağa oturmuştu .

Eskiden olduğu yine oğlunun başını dizlerinin üstüne koymuştu .

"" Oğlum . "" Dedi Zeyno Menzil .

""Hazal senin alın yazın ."" Dedi Azad'ın saçlarıyla okşayarak .

"" Bunu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez . "" Dedi Azad'a bakıp tebessüm ederek .

Azad gözünü açtığında terler içinde kalmışken gerçek dünyaya bir kez daha geri dönmüştü .

Rüyaydı ..

Hem en güzel hemde en acı olan bir rüya .

Azad ise bu aralar sık sık Hazal'la geleceğe ait rüyalar görüyordu .

Uyandığında da yürek yangını daha da şiddetleniyordu .

Hazal'ı artık sadece rüyalarında görebilecekti.

Gerisi ona günah , haram ve yasaktı...

Azad yataktan doğrulduğunda güneş daha yeni doğmaya başlamıştı .

Banyoyo gidip kişisel ihtiyaçlarını giderdikten sonra üstünü rahat bir şeyler giyerek odasından çıkmıştı .

Bir kat aşağıya inip Dılda'nın odasına gittiğinde saat daha erken olduğu için kardeşi hâlâ uyuyordu .

Azad'da , Dılda'nın saçlarını okşayıp öptükten sonra odadan çıkmıştı .

Arabasına doğru yönelip önce anne ve babasını mezarına gidecek sonrasında da bu gün olacakları daha fazla düşünmeden öfkesini kusup biraz kafa dağıtacaktı .

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında yeni bir gün artık tamamiyle doğmuştu.

Agit Menzil ise bir haftadır olduğu gibi yine aynı yerdeydi.

Mezarlıkta...

""Benja'm . "" Dedi Agit .

"" Ben geldim ."" Dedi acı bir tebessümle  .

İlk aşklar ne yapılırsa yapılsın asla unutulmazdı .

Heleki araya ölüm girmişse o aşklar mahşere kadar giderdi .

Hayat kalana da yarayı sarmaya çalışana'da bu dünyadaki cehennem olurdu .

Agit Menzil'in de ilk aşkı ve yarası Benja'ydı .

Bejna ise Şivan kahya'nın yeğeniydi .

Annesi ve babası o daha bir kaç aylıkken ölmüştü .

Şivan kahya'da yeğeni Bejna kimsesiz kalınca durumu Azîz Ağa'ya anlatıp onu Menzil konağına aldırtmıştı .

Agit'le çocuklukları Menzil konağında birlikte koşup eğlenmekle geçmişti .

Bu koca süreçte Benja , Agit'in bu hayattaki hem en iyi arkadaşı hemde ilk ve tek aşkı olmuştu .

Bir insan bu dünyada birini ne kadar sevebilirse Agit'te ,Bejna'yı öyle sevmişti .

Agit o zamanlar 17'sine yeni girmiş genç bir delikanlıydı .

Bejna ise 15'de genç kızlığına daha yeni ilk adımlarını atmıştı .

Küçücük yaşlarına rağmen birbirlerini ölesiye sevmişlerdi .

Agit duygularını daha fazla bastıramayıp Bejna'yla arasında olan durumu Aile'sine söylemek istemişti ama Ailesi'nin vereceği tepkiden de korkmuştu .

Bejna yetim ve öksüz bir kız çocuğuydu .

Üstelik bir Ağa kızı değildi ...

Ailesinin Bejna'yı yanına yakıştıramayacağından korkarken Menzil Ailesi bu durumu Agit'in aksine çok güzel karşılamıştı .

Azîz Ağa ve Fırat Ağa bu durumu öğrenmesiyle hiç vakit kaybetmeden Şivan kahya'yla konuşmuştu .

Şivan kahya ise yeğeninin daha küçük olduğunu ve bu yüzden aralarında sadece söz yapılmasını istediğini uygun bir dille söylemişti .

Bejna ve Agit Aile'lerin işin içine girmesiyle çok kısa bir süre de sözlenmişti .

Nikah ve düğünleri ise üç yıl sonra Bejna 18'ine girdiği zamanlar yapılacaktı .

Ne yazık ki bu çiftin mutlukları çok kısa sürmüştü .

Hayat en acı tarafını her ikisinede göstermişti .

Bejna'ya bir kaç geçmeden kan kanseri teşhisi konulmuştu .

Agit ise o zamanlar Bejna'yı tek bir an bile yalnız bırakmamış sürekli yanında olmuştu .

Menzil Ailesi de Bejna için tüm imkanlarını seferber etmişti .

Hızla tedaviye başlanmış çok kısa bir sürede de uygun bir ilik bulunup Bejna ameliyat edilmişti .

Bejna'nın durumu onca tedavi ve ameliyata rağmen iyileşme kaydetmediği gibi kötüye gitmeye devam etmişti .

Taki küçük bedeni daha fazla gördüğü tedaviye dayanamayıp ölmesine kadar .

Bejna'nın ölmesiyle Agit çok zor bir sürecin içine girmişti .

Bu zorlu süreçte herkesten uzak durmuş .

Kimseye konuşmamış tek bir kelime dahi etmemişti.

Aylarca Menzil konağına adım dahi atamamıştı .

Çünkü Agit için konağın her yeri Bejna'yla doluydu .

Sürekli mezarlığa gitmiş Bejna için dualar edip ruhuna hayırlar dağıtmıştı .

Menzil Ailesi'de aylarca Agit'in üstüne gitmemiş acısına saygı duymuştu .

Agit'in durumu hiç iyi değildi ...

Gün gittikçe acısı dinmek yerine daha da şiddetleniyordu .

Bu acı onu yaşayan bir ölü yapmış delirme noktasına getirtmişti .

Bu hayat Bejna'yı , Agit'e yâr olmak varken  onu yıllardır geçmek bilmeyen acıyıp kanayan ilk ve tek yarası yapmıştı .

&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saatler öğlene doğru gelmek üzereydi.

Dılda ise uyandığında içinde anlam veremediği koca bir sıkıntı vardı.

Bu sıkıntısını da dört yıl aradan sonra ilk aşkı Rojhat'tı görecek olmasına vermişti .

Onu gördüğünde yıllardır bastırmış olduğu duyguların tekrardan gün yüzüne çıkmasından çok korkuyordu .

Daha fazla bu gün olacakları düşünmeden elini yüzünü yıkamış.

Sonrasında da üstünü değiştirip villanın bahçesine gittiğinde Aram Ağa'nın tek başına keyifle kahvaltısını yaptığını görmüştü .

"" Ağa'm ."" Dedi Dılda .

"" Günaydın "" Dedi Aram Ağa'nın yanağından öperek .

""Günaydın Dılda'm ."" Dedi Aram Ağa .

Aynı şekilde Dılda'nın yanağını öperek .

Azad ise bir haftadır olduğu gibi yine kahvaltı sofrasında yoktu .

""Ağa'm . "" Dedi Dılda .

""Abimi vazgeçireceğim dedin ama hâlâ o Yılan'ı istemekte kararlı . "" Dedi üzgün bir şekilde .

"" Dılda ,Azad bu akşam vazgeçecek ."" Dedi Aram Ağa .

"" Ama bu sefer güzel bir dersi hak etti . "" Dedi  ufak bir kahkaha atarak .

Aram Ağa o videolarla çok daha öncesinden Hazal'ı tehdit edip Azad'ı vazgeçirmesini sağlaya bilirdi .

Ama bu sefer Azad'ın güzel bir ders almasını istemişti .

""Ya vazgeçmezse ???"" Dedi Dılda .

""Dılda onu bu akşam ben değil Hazal vazgeçirecek ."" Dedi Aram Ağa .

""Nasıl yani ???"" Dedi Dılda  .

Çünkü Dılda gerçekleri daha doğrusu bu akşam dayısının Hazal'ın tehdit edeceğini bilmiyordu .

""Akşam nasıl vazgeçirdiğini görürsün ."" Dedi Aram Ağa kahvaltı sofrasından kalkarak .

Azad villaya geri gelmesiyle Dılda'nın yanına giderek başından öpmüş sonrasında da kahvaltısını yapmaya başlamıştı .

""Araf'la konuştum ."" Dedi Azad .

"" Bir iki saat içinde burda olurlar . "" Dedi çayını yudumlarken .

Dılda'da sahte bir tebessümle Azad'a bakmıştı.

""Yani ???"" Dedi Dılda .

Dılda'nın bu tavrı ise Azad'ın acısını daha da dayanılmaz bir hâle getiriyordu .

""Yani !!!'" Dedi Azad .

Öfkeyle tekrar edip elini masaya vurarak .

Dılda ise Azad'ın  ani parlamasıyla korkarak irkilmişti .

""Yarım saate hazır !!! "" Dedi Azad .

Derin bir nefes alıp  vererek öfkesini bastırmak isteyerek .

Dılda'nın gözleri de Azad'ın ellerinin dış yüzeyinde olan kızarıklara gitmişti .

Azad'da bunu fark edince sofradan kalkmıştı .

&&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarından saatler öğleni gösteriyordu .

Hazal ise iki yıl önce üç büyük yemin üzerine Allah'a verdiği and'ı tutup yerine getirmişti .

Yıllar önce verilen sözü kendisi değil Diyar yerine getirecekti .

Ateşoğlu çiftliğinde bu yüzden bu gün derin bir hüzün vardı .

Hazal ve Hazar iki yıl aradan sonra Menzil konağına gidecekti .

Hatta belki bir daha dönmeyeceklerdi ...

Berzan Ağa'da , Boran Ağa'da  ,Hazal ve Hazar'a çok alışmış ve gitmelerini hiç istemiyordu .

Hazal'da her ne kadar babası dönsün diye haber yollatsada konağa gittiğinde nasıl bir tepkiyle karşılaşacağını hiç bilmiyordu .

Şu koskoca dünyada kendini hiçbir yere ait hissetmiyordu .

""Rojhat ."" Dedi Hazal  .

""Bir hafta gidiyorum . "" Dedi tebessüm ederek .

Rojhat'ta sıkıntılı bir nefes alıp vererek Hazal'a bakmıştı.

""Zaten gidiyorsun ya kızım. "" Dedi Rojhat .

Hazal'da boğazını temizleyerek konuşmaya devam etmişti.

""Öyle değil . "" Dedi Hazal .

""Adıyaman'a değil başka bir şehire gideceğim . "" Dedi açıklama  .

Çünkü azal artık doğup büyüdüğü Adıyaman topraklarında kalamazdı .

Orda kalması sadece kendisine değil Azad'a da acı verirdi.

Buna hakkı yoktu olduğunu da düşünmüyordu .

""Şu söz bir olsun ."" Dedi Rojhat .

"" Yine bizle geri dönersin . "" Dedi yüzünde oluşan tebessümle .

""Rojhat ben kararlıyım  ."" Dedi Hazal .

"" Ne buraya geri döneceğim ne de orda kalacağım. "" Dedi karalı olduğunu ifade ederek .

""Hazal söz olduktan sonra bizimle geri döneceksin !!!"" Dedi Rojhat .

Sözünü sertçe tekrarlayıp Hazal'ın önüne başka bir seçim bırakmazken .

&&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Bedir Ağa ve Awzer Hanım'ın yıllardır Menzil Ailesine karşı bitmek bilmeyen minnetarlığı vardı.

Otuz yıl önce Azîz Ağa ve Fırat Ağa , Awzer'i karılarının üstüne kuma getirmek yerine sevdiği adama gelin etmişti .

Üstelik Ferzan Koçer ve Zerda öldüğünde bile berdeli bozmamışlardı .

Bu yüzden de Duran Ailesi bu gün Rıha 'dan {{ Şanlıurfa}} Adıyaman'a gelmişti.

Bedir Ağa ve Araf sık sık bu topraklara gelir gidiyordu .

Awzer Hanım ve kızı Yare ise onlara nazaran daha az gelip gidiyordu .

Bu günkü ziyaretlerinin sebebi ise Hazal'ın iki yıl aradan sonra Menzil konağına gelecek ve Diyar'ın istemesi olacak olmasıydı .

Her iki Aile de birbiriyle selamlaşırken Yare'nin gözü istemsizce Agit Menzil'i aramış ama bulamamıştı .

""Yare ."" Dedi Dılda .

"" Nerde kaldınız ???"" Dedi  sitem ederek .

""Araf abim sağ olsun . "" Dedi Yare .

""Nişanlısıyla bir türlü vedalaşamadı . "" Dedi  dert yanarak .

Herkes Yare'nin kurduğu cümleye gülerken Araf derin bir nefes alıp vermişti.

""Yere'de ne olsun işte büyüdü koca kız oldu."" Dedi Araf .

""Ama beni hâlâ bir türlü nişanlımla paylaşamıyor . ""Ded kardeşiyle dalga geçerek .

""Hoş geldin Yare. "" Dedi Azad .

""Hoş bulduk Azad abi . "" Dedi Yare.

Yare için Azad Menzil onun dönüm noktasını sağlayan tek adamdı .

Dılda'yı üniversiteye göndermesiylede bir çok kız çocuğunun haberi olmadan önünü açmıştı .

Tıpkı onunda da önünü açıp okumasını sağladığı gibi .

Yare onun sayesinde okumuş ilkokul öğretmeni olmuştu .

"" Zinar ."" Dedi Araf .

"" Agit nerde ???"" Dedi  etrafına göz gezdirerek .

Araf'ın bu soruyu sormasıyla Yare gelecek cevaba odaklanmıştı .

""Sen beni özlemedin galiba ??? "" Dedi Zinar .

Zinar'ın verdiği bu cevapla Yare'nin hevesi kursağında kalmış ister istemez morali bozulmuştu .

Zinar'da bu durumu fark edince Yare'ye bakmıştı .

Yare onun için abisini iyileştirip yarasını saracak ve hayallerini süsleyecek yenge adayıydı .

Erkeklerin şark odasında gitmesinden çok kısa bir süre sonrada Agit Menzil konağa gelmişti .

Havanın sıcak olmasıyla mutfağa gidip su alacakken Yare'nin de mutfaktan çıkmasıyla ikili birbiriyle çarpmıştı .

Yare başını kaldırıp Agit'e çarptığını anladığında ne yaparsa yapsın bir türkü gözlerini ondan çekmemişti .

Kendini bildi bileli Agit'e anlam veremediği bir hayranlığı vardı .

Yare için Agit duruşuyla , tavırlarıyla hâl ve hareketleriyle diğerlerinden çok farklıydı .

Mezarlıktan gelmiş ve üstü başının toz toprak olmasına rağmen bile çok yakışıklı ve ilgi çekiyordu .

Agit ise ilk defa Yare'yle göz göze gelmişti .

Kendini bildi bileli Yare'de , Annesi Awzer Hanım'da çok nadir bu topraklara gelirlerdi .

""Yare ."" Dedi Agit .

"" İyi misin ??? "" Dedi Yare'ye çarptığı için mahçup bir sesle .

Yare ise konuşmadan başını olumlu yönde sallamıştı .

Dılda ve Zinar'da onları bir köşeden sessizce izliyordu .

Agit'te onları fark edince yanlış anlaşılmamak biraz geriye çekilmişti .

""Bu arada hoşgeldin . ""Dedi Agit

""Hoşbuldum Agit abi . "" Dedi Yare .

Yare her ne kadar Agit'e abi demek istemesede iki Aile onu yanlış anlamasın diye abi demek zorunda kalıyordu .

""Ne diyorsun ???"" Dedi Zinar .

"" Olur mu bu iş ???"" Dedi abisi Agit ve Yare'yi gösterek .

""Eğer Agit abi bir kaç saniye daha Yare'ye vakit geçirirse ."" Dedi Dılda .

"" Düğün yakındır demektir . "" Dedi  ufak bir kahkaha atarak .

Dılda'nın kahkaha atmasıyla Agit daha fazla yanlış anlaşılmamak ve onların başına iş açmaması için odasına çıkmıştı .

Zinar ise hızla abisini takip edip arkasından gitmişti .

Yare'de yüzünde oluşan gülümsemeyle Dılda'nın yanına geri dönmüştü .

Agit Menzil'le ilk defa kısa da olsa sohbet etmişti .

""Yare ."" Dedi Dılda.

"" Sen Agit abi'ye aşık mı oldun ??? "" Dedi konuya bodoslama girerek .

""Dılda ."" Dedi Yare .

Duyduğu soru yüzünden sesli bir şekilde yutkunarak.

""Yok öyle bir şey. "" Dedi utancından yanakları al al olarak .

Dılda avluda Yare'yle uğraşırken Zinar ise abisiyle uğraşıp ağzını yokluyordu .

""Abi siz Yare'yle yan yanayken ne kadarda güzel yakıştınız öyle . "" Dedi Zinar .

""Valla Ana'mın hayallerini süsleyecek gelin adayı . "" Dedi abisinin tepkisinin merak ederek .

Agit'te sabır çekerek karşısında olan Zinar'a bakmıştı.

"" Zinar !!!"" Dedi Agit.

""Çık dışarı !!!"" Dedi öfkeyle  .

Zinar bu tepkiyi Agit'ten beklediği için daha fazla onu sinirlendirmek için odadan çıkmak zorunda kalmıştı .

Agit Menzil'de eline Bejna'yla olan fotoğrafını alıp bakmıştı .

Bu fotoğraf sözlendikleri ilk zamanlara aitti .

Yıllardır her gün aynı fotoğrafa bakıp durmuştu.

İki gençtebu fotoğrafta çok mutluydu ...

Zamanla hayatın canlarını acıtacağından bir haber .

Agit'e göre değil evlenmek , birini en ufak bir duygu bile beslemek sevdasına ihanet olurdu .

Kimsenin yarasını sarmasını istemiyordu .

Bir ömür kalbinde Bejna'nın onda bıraktığı yara olsun ve hiç iyileşip geçmesin istiyordu .

&&&&&&&&&&&&&

Menzil Ailesi bu gün iki yıl aradan sonra Hazar ve Hazal'la kavuşacaktı.

Dile kolay tam tamına 2 yıl birbirlerinden ayrı kalmışlardı.

Adıyaman toprakları bile özlemişti bu iki asi inatçı deliyi .

Hazal'ın içine ise sıkıntı kor gibi çökmüştü .

Nefes almak için arabanın camını komple indirmişti .

Hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağının bilincindeydi ve bu gün nasıl bir muameleye maruz kalacağını hiç bilmiyordu .

Zaten o yüzden herkesten uzak hayatında sadece Rojhat ve Hazar'ın olduğu yeni bir hayat istiyordu .

Arabaların konağa doğru yaklaşmasıyla'da Hazal kalp atışlarının hızlandığını çok net hissede biliyordu .

""Hazal ."" Dedi Rojhat .

"" İyi misin ???"" Dedi arabayı yavaşlatarak .

Hazal'da tebessüm ederek Rojhat'a bakmış konuşmadan da başını olumlu yönde sallamıştı .

Ateşoğlu Ailesi'nin Menzil konağına gelmesiyle tüm Aile onları kapıda karşılamıştı .

Tek bir kişi hariç...

Diyar...

O da Hazal onu görmek istemediğini kesin bir dille ifade ettiği için yoktu .

Menzil Ailesi de Hazal'la saygı duymuş ve Diyar'a bu akşam olacak istemeye kadar aşağıya inmemesini söylemişti .

Hazal arabadan inip babası Azîz Ağa'yı görünce en çokta onun vereceği tepkiden korkmuştu .

Ölüsün demişti ...

Benim için Azad'la evlenene kadar ölüsün ve bir kez daha doğmak için onunla evleneceksin demişti .

Hazal bu gün bir kez daha gerçek dünyayla tanışacaktı .

Ya babası için hâlâ ölmüştü ...

Yada babası Allah'a verdiği sözü bu gün bozacaktı .

Azîz Ağa önce saygı açısından kayınpederi Berzan Ağa'nın elini öpmüş Boran Ağa'yla selamlaşmıştı .

Sonrasında da onların  ortasında olan kızı Hazal'la göz göze gelmişti .

Baba kızın göz göze gelmesiyle Azîz Ağa kızına sıkıca sarılmıştı .

Azîz Ağa'nın kızına sarılmasıyla herkes onlara bakmıştı .

İki yıllık küslük bitmişti ...

Peki ama Azîz Ağa ve Hazal'ın eskisi gibi baba kız ilişkisi olacak mıydı ???

""Hewi'yamın "" Dedi Azîz Ağa.

İki yıldır hasret kaldığı Hazal'ın kokusunu içine çekip defalarca kez saçlarından öperek .

Azad ve Hazal'da o anlar göz göze gelmişti .

Azad'ın  ayakları , ruhu , bedeni git Hazal'ın yanına sarıl ona herşeyi anlat bir daha bırakma diyordu .

Ama biliyordu eğer tek bir adım atarsa asla geri dönüşü olmazdı .

Bırakmazdı Hazal'ı ...

Ruhu ve bedeni mutlu olur .

Ama onun mutluluğu Hazal'ı bir kez daha mutsuz ederdi .

Bu da Azad'ın en son istediği şeydi .

Azîz Ağa dakiklarca kızına sarıldıktan sonra  oğlu Hazar'a sarılmıştı .

""Hazar'ım . ""Dedi Azîz Ağa .

Yezda Hanımağa ise Hazal'a sıkıca sarılıp omzunda ağlamıştı .

Bir Anne için en zor sınavını vermişti ...

Evladıyla imtihan edilmişti ...

Hem de sadece tek bir evladıyla değil iki evladıyla .

İki yıldır hasret kalmıştı ikiz çocuklarına.

Gülüşlerine, kahkahalarına , şu konakta birbirleriyle saatlerce uğraşmalarına ...

""Çok özledim seni . "" Dedi Yezda Hanımağa .

Bir kez daha Hazal'ı bırakmak istemeyerek.

Gözleri oğluna gidince de Hazal'a sarılmayı bırakıp Hazar'a sarılmış hasret gidermişti .

""Özledi mi abini inatçı dağ keçim ???"" Dedi Agit.

Kız kardeşi Hazal'a sarılıp hasret gidererek .

""Sen evlat olsan özlenmessin . "" Dedi Zinar .

Kız kardeşi Hazal'ı abisinden çekip sarılarak .

""O beni özlemiştir . ""Dedi Zinar .

Bu günleri gördüğü için Allah'a şükür ederek .

Rojhat ise boşta kalınca kendisininde geldiğini onlara göstermeye çalışmıştı.

""Gençler ."" Dedi Rojhat.

""Farkında mısınız bilmem ama bende buradayım ."" Dedi elini onlarla sallayarak .

Önce Agit , Azad ve Araf , Rojhat'a sarılmış hasret gidermişti .

Zinar ise bile isteye kendini en sona bırakmıştı .

Çünkü biliyordu en başta ona sarılırsa kimseye sıra gelmeyecekti .

""Ateşoğlu konağının neşe kaynağı Menzil konağına gelmiş. "" Dedi Zinar .

""Yemin ederim birkaç gün daha geç gelseydiniz en sonunda bende Mardin'e temmeli yerleşecektim . "" Dedi Rojhat'a dert yanarak .

Rojhat ise ilk defa Zinar'ı sesizce dinliyordu .

Çünkü iki yıldır kendisi de Hazal gibi hiç Menzil konağına gelmemişti ve yüzden de çok özlenmişti .

""Bir insan iki yılda hiç mi değişmez  ???"" Dedi Zinar .

"" Hadi değişmeyi bıraktım beni niye kendine benzetiyorsun ???"" Dedi Agit'i gösterek .

""Çok sıkıcı bir insan oldum ben ."" Dedi  abisine dert yanarak .

Rojhat'ın gözü de Dılda'nın üstüne gitmişti .

Kalp atışlarının da ciddi oranda hızlandığını hissetmişti .

Gerçi Dılda'nında ondan bir farklı olduğu söylenemezdi .

Dılda ise hızla başka yöne odaklanmış Rojhat'a bakmamak için insan üstü bir çaba sarf etmişti .

Bakmadığını halde bile kalp atışlarını en az Rojhat kadar çok net duyabiliyordu .

Sanki kalbi ağızdan atıyordu ve kalp atışlarının sesi herkese gidiyor gibi hissediyordu .

""Hoşgeldin . "" Dedi Dılda .

Kendini daha fazla tutamayarak .

""Hoşbuldum ."" Dedi Rojhat.

Hâlâ bile olan duygularını bastırmak için insan üstü bir çaba sarf ederek

Hazal ise karşısında olan Dılda'yla göz göze gelmişti .

Dılda'ya hiç bir zaman Azad'ın gözüyle bakmamıştı.

Tıpkı Rojhat'a bakmadığı gibi ...

Dılda'nın yanına gelip sarılmasıyla Hazal'da hızla ona karşılık vermişti .

""Hoşgeldin."" Dedi Dılda .

"" Çok özlettin kendini . "" Dedi içten bir tebessümle .

""Belki geç oldu ama ."" Dedi Hazal .

""  İyi ki sende geri geldin . "" Dedi Dılda gibi içten bir tebessümle .

Araf ise daha fazla dayanamayıp ikisinin aralarına girmişti.

""Sıra bende . "" Dedi Araf .

Hazal'ın kendinden dalgalı saçlarını bozup onu deli etmek isteyerek .

Araf her ne kadar Hazal'dan yavaşça büyük olsada birlikte çok iyi anlaşırlardı .

""Araf ."" Dedi Hazal  .

""Hayırdır Hazal iki yıl sonra mı aklına geldim ???"" Dedi Araf .

Burda yaşamadığı halde Hazal'a dert yanarak .

""Hiç çıkmadın ki . "" Dedi Hazal .

"" Her Allah'ın günü aradın  ."" Dedi gülerek  .

"" Saatlerce beni lafa tuttun . "" Dedi sitem ederek .

""Eeee o kadarda olsun artık Hazal Menzil ."" Dedi Araf .

Hazal daha sonrasında Awzer Hanım'la ve Yare'yle selamlaşmıştı .

Karşılama faslı bittikten sonra Hazal konağa adım atmıştı .

Adım atmasıyla kişneme sesi duymuştu .

Çünkü atı Alıç bu iki yıllık süreçte  konakta kalmıştı

""Alıç . "" Dedi Hazal .

Alıç , Hazal'ın geldiğini anlamış ve bunu kişneyerek dile getirmişti .

""Alıç seni bekliyor . "" Dedi Azîz Ağa .

"" Hadi git yanına hasret giderin ."" Dedi içten bir tebessümle.

Hazal'da hızlı adımlarla ahıra doğru yönelmişti .

Alıç'ı görmesiyle de gözlerinden yaşlar hızla firar etmişti .

Atını en son iki yıl önce sınava girmeden bir gün önce görmüştü .

""Alıç ."" Dedi Hazal .

"" Oğlum özledin mi beni ???"" Dedi atının saçını okşayarak .

Adıyaman toprakları özlemişti ...

Menzil konağının insanları özlemişti ...

Şu toprakların taşı toprağı bile özlemişti .

Hazal ise sadece atının onu özlediğini sanmıştı .

Alıç'ı ahırdan çıkardığı sırada abisi Zinar kırmızı bir şalla önünü kesmişti .

""Bu toprakları eskisi gibi yine tozu dumana kat . "" Dedi Zinar .

Elinde olan kırmızı şalı Hazal'ın yüzünü kapatacak şekilde örterek .

Hazal ise iki yılın verdiği özlemle atıyla hasret gidermeye başlamış boş bir araziye gitmişti .

Boş arazide yaptığı hız yüzünden saçı arkaya doğru hızla uçuşuyordu .

Zinar'ın yüzüne taktığı kırmızı şal ise onu toz ve topraktan koruyordu .

Bu gün Hazal'ın iki yıllık esareti bitmişti ...

İşlemediği günahtan Azât edilmişti ...

"" Artık özgürüm ."" Dedi Hazal .

İki elini yana doğru aça bildiği kadar açarak .

Asıl esaretinin bu gece başlayacağından habersiz .

Hazal özgürlüğünü bu gün eline aldığını sanırken bir kez daha haps olacaktı .

Hayatının en zor gecesini yaşayıp en zor kararını verecekti .

Bu hayat bir kez daha onun canını acıtıp kül edecekti .

&&&&&&&&&&&&&

Yare , Menzil konağının avlusunda otururken telefonu çalmış ve gördüğü isimle çok mutlu olmuştu .

Bertan Koçer ...

Bertan Koçer ve Yare sürekli birbiriyle görüşürlerdi .

Daha doğrusu Bertan Rıha'ya gittiğinde sürekli Hala'sına da uğrardı .

Bu durum ise ne yazık ki Yare geçerli değildi .

Yare ömrü boyunca tek bir kez bile Koçer konağına gidememişti .

İki kuzenin arasında ikisininde anlam veremediği bir bağ ardı .

Kardeşlik bağı ...

Onlar kuzen olduklarını sanırken aslında kardeşlerdi .

""Bertan abi . "" Dedi Yare .

""Yare ."" Dedi Bertan.

"" Yyarım saatte hazır ol seni almaya geliyorum . "" Dedi emri vaki yaparak .

Yare ise hiç düşünmeden cevap vermişti .

""Tamam . "" Dedi Yare .

Yare'nin içi kıpır kıpır olurken binbir mutlulukla Annesi Awzer Hanım ve Yezda Hanımağa'nın yanına gitmişti .

""Ana . "" Dedi Yare .

Annesi'ne bakıp vereceği tepkiden korkarak .

""Söyle Yare'm "" . Dedi Awzer Hanım .

""Bertan abi buraya geldiğimizi öğrenince beni aradı görüşmek istiyor . "" Dedi Yare .

""Olmaz öyle şey !!!"" Dedi Awzer .

Oysa Awzer Hanım melek gibi bir insandı .

Bu güne kadar da Yare'nin bir dediğini ikiletmemişti .

Bu hayatta tek hassas olduğu bir konu vardı .

O Koçer konağı ve orda yaşadığı Ailesi .

""İzin vermiyorum !!!"" Dedi Aezer Hanım .

"" Hiç bir yere gidemezsin !!!"" Dedi  sesini yükselterek .

Awzer Hanım'a göre Koçer konağı yer yüzünündeki cehennemin tak endisiydi .

Hewidar'ın gelmesiyle önce canından çok sevdiği abisi Ferzan ve yengesi Zerda'nın ölümüne sebep olmuştu .

Daha sonra ise Yare'nin Annesi'nin ölümüne .

""Aezer bırak kızı gitsin ."" Dedi Yezda Hanımağa.

İlk kez Avzer Hanım'ın verdiği tepkiye şaşırarak.

Yare ise geldiği gibi sessizce gitmek zorunda kalmıştı .

Annesi'nin yıllardır kendi Aile'sine olan kini ve nefretine hiç bitmiyordu .

Bedir Ağa kızı ve karısı arasında olan konuşmaya şahit olunca avluya inmişti .

""Awzer ."" Dedi Bedir Ağa .

"" Bir gel seninle konuşalım . "" Dedi  derin bir nefes alıp vererek.

Aezer Hanım ise yerinden kalkıp kocasını takip etmişti .

Boş bir odaya gelmeleriyle de Bedir Ağa karısına bakmıştı .

""Awzer yapma böyle kanları birbirini çekiyor . "" Dedi Bedir Ağa .

Awzer Hanım ise öfkeyle kocasına bakmıştı .

""Çekmesin !!!"" Dedi Awzer Hanım .

""Onlar kim ki benim kızımın kanı onları çekiyor ???"" Dedi dişlerini sıkarak.

Bedir Ağa'da sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

""Awzer sen kabul etsen de etmesen de Yare , Bertan'ın öz kardeşi ve Baran'ın da kızı. "" Dedi Bedir Ağa .

""Değil !!!"" Dedi Awzer Hanım .

""O benim kızım onun babası sensin abisi de Araf . "" Dedi kocasının gözlerinin içine bakarak.

""O bizim kızımız ."" Dedi ağlayarak  .

Bedir Ağa karısını öyle görünce sarılıp teselli etmeye çalışmıştı .

Bu zamana kadar Yare'yi tek bir gün bile oğlu Araf'tan ayırmamıştı .

Ama Yare onun kızı değildi...

Awzer Hanım ağladıkça Bedir Ağa'nın canından can kopuyordu.

Karı koca odada kimse onları duymadığını sanıp konuşmuşken Diyar tüm konuşmalara gizlice  şahit olmuştu.

Yıllardır saklanan bu sır da en çok onun işine yarayacaktı .

Yare'nin , Jiyan'nın üvey kız kardeşi olması durumu bir kez daha onların lehine çevirmişti .

Artık Jiyan'la kaçtığında sonu ölüm olmayacaktı .

Berdel olacaktı ...

Kendi zalim aşkına kurban edecek yeni bir kurban daha bulmuştu .

Yare ...

Bedir Ağa karısını teselli ettikten sonra onunla beraber kızının yanına gitmişti .

Yare'nin ise onları görmesiyle gözleri dolmuştu .

Annesi ve babasının onun yüzünden kavga etmesini hiç bir zaman istememişti .

""Yare hadi kızım ."" Dedi Bedir Ağa .

"" Bertan gelmeden hazırlan . "" Dedi tebessüm ederek .

""Gerek yok Ağa'm ."" Dedi Yare.

""Yare git kızım . "" Dedi Awzer Hanım.

"" Ama geç olmadan gel ."" Dedi Yare'nin yanaklarından öperek .

Yare ise gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

Çantasını yukardan alıp aşağıya inmek istemesiyle Diyar'ın aradığı şans ayağına gelmişti .

""Hoş geldin Yare . "" Dedi Diyar .

Kurban edeceği avını yakından tanıyarak .

""Hoş bulduk Diyar abla . "" Dedi Yare .

Herşeyden bir haber Diyar'a tebessüm ederek .

Diyar ise bile isteye dengesini kaybetmiş gibi yapmıştı .

""Diyar abla iyi misin ???"" Dedi Yare .

Diyar ise başını olumsuz yönde  sallamıştı .

"" Yare ."" Dedi Diyar .

"" Bana odama kadar eşlik edebilir misin ???"" Dedi iyi olmadığını söyleyerek .

Yare , Diyar'ı odasına götürmüş iyi olana kadar başında beklemişti .

""Yare bana su getirir misin ???"" Dedi Diyar .

Yare'de başını lumlu yönde  sallamış mutfağa inmişti .

Diyar ise Yare'nin çantasından telefonu alıp odasında bir yerlere sallamıştı .

Yare'nin suyla odasına dönmesiyle de Diyar suyu içmiş ve iyi olduğunu söyleyip Yare'yi göndermişti .

Yare'nin gitmesiyle de Diyar , Jiyan Koçer'le konuşup bu gün duyduğu herşeyi ona en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı .

İşte şimdi kaçmaları ölüme değil berdel'e çıkacaktı .

&&&&&&&&&&&&

Rojhat konak'ta Hazal'sız yalnız kalınca Menzil konağının terasına çıkmıştı .

Dılda ise tek başına avluda oturup müzik dinliyordu .

Rojhat'ta bir kez daha kalp atışlarını hızlandığını hissetmişti .

Hazar'ın yanına gelmesiyle Rojhat'ın Dılda'ya baktığını görmüştü .

""Rojhat . "" Dedi Hazar .

Elinde olan iki çaydan birini ona uzatarak  .

""Hı ???"" Dedi Rojhat  .

Hâlâ avluda olan Dılda'ya bakarken .

""Nefes al boğulacaksın . "" Dedi Hazar .

""Hazar !!!"" Dedi Rojhat .

Derin bir nefes alıp terastan gitmek isteyerek  .

Hazar ise Rojhat'ın gitmesini engellemek  için çayları bırakıp elini kalbine götürmüştü .

""Çüş !!!"" Dedi Hazar .

Elini hızla Rojhat'ın kalbinden çekerek .

""Kalbinin böyle hızlı atması normal mi ???"" Dedi dalga geçerek .

""Yemin ederim ki seni şuradan atar arkama bile bakmadan giderim !!! "" Dedi Rojhat .

"" Soran olursa da gereksiz kendisi düştü derim !!! "" Dedi  ciddi bir sesle .

Çünkü Rojhat eski şeyleri yaşamak istemiyordu .

Gerekirse kalbini paramparça eder ama bir kez daha Dılda için atmasına izin vermezdi .

Hazar moralini bozunca da biraz Diyar'la uğraşıp morali yerine gelsin istemişti .

Odasına tıklatıp içeriye girmesiyle iki yıl aradan sonra Diyar'la yan yana gelmişti .

""Naber Nemrud'un kızı ???"" Dedi Rojhat .

""Valla ben buraya gelince beni kapılarda karşılarsın zannetmiştim . "" Dedi gülümseyerek.

Diyar ise sabır çekerek Rojhat'a bakmıştı .

""Çık dışarı !!!"" Dedi Diyar

""Çok ayıp ama ."" Dedi Rojhat .

"" Senin gibi sinsi , bencil kıskanç bir kıza bunlar hiç yakışıyor mu ??? Dedi  ufak bir kahkaha atarak .

""Seni mahf ederim !!!"" Dedi Diyar .

""Bir kez daha Hazal'ı mahf etmek isterken kendini mahf ettiğin gibi mi ???"" Dedi Rojhat .

Diyar'ın bu hâline alaylı bir bakış atarak .

Diyar ise Rojhat'ın iterek odasından çıkarmaya çalışmıştı .

Rojhat'ta olduğu yerde kaya gibi durup tek bir adım dahi atmamıştı .

""Benden sana insanlık dersi . "" Dedi Rojhat  .

""Canını birazcık seviyorsan Azad'ın suyuna git ."" Dedi Diyar'ın kulağına .

""Yoksa canını acıtmak için seni her gece en büyük korkunla cezalandırır ."" Dedi Diyar'ın omzuna vurarak .

Diyar'da alaycı bir bakışla Rojhat'ın gözlerinin içine bakmıştı.

""Hazal'ı iki yıl önce cezalandırdığı gibi mi ???"" Dedi Diyar .

"" Malûm Azad onu koynuna aldı ."" Dedi göz kırparak.

"" Bizimkisi de artık o gün Azad'ın koynunda ne kadar etkenip korktuysa ."" iki yıldır susup Ağa dedemin arkasına saklandı ."" Dedi Berzan Ağa'dan bahsederek.

Rojhat'ın ise öfkeden yüz hatları belirginleşmişti .

Buna rağmen bile asla Diyar'a istediğini verip mutlu etmeyecekti .

Hazal'ın, Azad'la birşeyler yaşamış olup olmaması  umrunda bile değildi .

""Ölesiye kıskanıyorsun Hazal'ı değil mi ???"" Dedi Rojhat.

""Hazal cesur'du ."" Dedi Diyar'a istediğini vermeden .

"" Sense zavallı bir korkak !!!"" Dedi göz kırparak

""Hadi bir kez cesur ol in aşağıya Azad'ı istemiyorum onunla evlenmeyeceğim de !!!"" Dedi sahte bir tebessümle .

Diyar ise susarak sesli bir şekilde yutkunmuştu .

Rojhat onun damarına bastıkça basıyordu .

""O Hazal Menzil olduğu için değil  Hazal olduğu için baş kaldırdı . "" Dedi Rojhat .

""Ama sen Diyar değil Diyar Menzil'sin !!! "" Dedi dişlerini sıkarak.

"" Soy adına rağmen bile Hazal'ın tırnağı dahi etmediğin gibi değerde görmüyorsun !!!"" Dedi Diyar'a son darbesini vurup odadan çıkarak .

Dılda ise ahıra gitmiş tek başına sessizce ağlamaya başlamıştı.

Bu gün bu kadar etkileneceğini hiç ummamıştı .

Artık Rojhat'la iki yabancıydılar ...

Bu durumu da canını hiç olmadığı kadar çok acıtmıştı .

Rojhat ise Hazal'ın geri gelip gelmediğini öğrenmek için ahıra gitmişti .

Dılda'yı ağlarken görmesiyle de en az onun kadar canı acıtmıştı .

Kimsenin çaresizliğini ve gözyaşının görmek istemiyordu .

Hayat ise Rojhat'ta sürekli insanların en zor ve hassas anlarını gösteriyordu .

Dılda yıllardır hasret kaldığı kokuyla Rojhat'ın ahırın kapısında olduğunu anlamıştı .

Her ne kadar ordan uzaklaşmak istese de Rojhat gidememişti .

Kendini saydıra saydıra ahırın kapısından içeriye girmişti .

""Dılda ."" Dedi Rojhat .

"" İyi misin ???"" Dedi kendinden nefret ede ede .

Dılda ise bu soruyla başını olumlu yönde sallamıştı .

""Unuttun galiba sulu gözüm ben ."" Dedi Dılda .

""  Ağlamak için bir sebebe ihtiyacım yok . "" Dedi Rojhat için ağladığını saklayarak .

Hazal atıyla konağa geri döndüğünde Alıç'ı ahıra götürdüğü sırada Rojhat ve Dılda'yı görmüştü .

Alıç'ın kişnemesiyle ikili kapıya bakmış Hazal'ı görmüşlerdi .

Dılda yanlış anlaşılmamak için Hazal'a tebessüm edip çıkmış Rojhat ise orda durmaya devam etmişti .

Hazal atını bağlandıktan sonra biraz Rojhat'la sohbet etmişti .

""Gitmek onun elinde değildi biliyorsun değil mi ???"" Dedi Hazal .

Rojhat'ta bu soruyla Hazal'a alaylı bir bakış atmıştı.

""Geri dönmesinde elinde olmadığı gibi mi ??? Dedi Rojhat .

Mertoğlu Ailesi ise daha yeni Menzil konağına gelmişti .

Hazal ve Rojhat'ın ahırdan çıkmasıyla onları görmesi bir olmuştu .

Küçük Argeş ise kendini hızla babasının kollarından Hazal'a atmıştı .

Çok sevecen ve bir o kadar cana yakın bir oğlan çocuğuydu .

Gittiği yer yerde kendini rahatlıkla sevdirirdi .

Ömer ve Ali Mertoğlu şimdiye kadar Argeş'i kendileriyle birlikte her yere götürmüştü .

Aşiret toplantıları , yemekler, düğünler ve daha niceleri .

Küçük Argeş küçük yaşına rağmen bir çok yere girip o yerlerin havasını solumuştu .

""Haşal ."" Dedi küçük Argeş .

Daha yeni yeni konuştuğu için dili Hazal demeye dönmeden .

""Argeş . "" Dedi Hazal .

Küçük Argeş'i kollarına alıp güldürerek .

İkili arasında onca yaşa rağmen çok güzel bir bağ vardı .

Hazal , Mertoğlu Ailesi için hem Argeş'in teyzesi hemde halasıydı .

""Hoş geldiniz. "" Dedi Hazal Argeş'le oynamaya devam ederken .

""Hoş bulduk ."" Dedi Mertoğlu Ailesi konak'tan içeriye girerek .

Diyar ise Hazal'ın son mutluklarını bir kez daha zevkle izliyordu .

""Sana ona mecbursun demiştim !!!"" Dedi Diyar .

Bu akşam olacakları düşünüp kahkaha atarak.

Heja kadınların yanına gidip koyu bir sohbete dalmıştı .

Ali ve Ömer Mertoğlu ise küçük Argeş'le birlikte şark odasına gitmişti .

Sırayla önce Berzan Ağa'nın , Azîz Ağa'nın , Boran Ağa'nın ve Bedir Ağa'nın elini öpmüş diğeriyle ise tokalaşmıştı .

Tüm gözler küçük Argeş'in üzerindeyken onun gözleri ise sürekli Azad'ın üstündeydi .

Aradan aylar geçtiği için Azad'ın yüzü ona yeni gibi gelmişti .

Ömer'de, Azad'a omuz atıp konuşma başlamıştı.

""Sevdi seni ."" Dedi Ömer .

Azad ise bir  Ömer'e bakmış onunla dalga geçtiğini düşünmüştü .

Küçük Argeş'in yanına gelmesiyle de ister istemez biraz gerilmişti .

""Korkma ."" Dedi Ömer .

"" Yemez seni . "" Dedi Azad'ın bu hâliyle gülüp oğluna Azad'a vermeye çalışarak .

""Almayım ben ."" Dedi Azad .

"" Şimdi istemeden canını acıtırım . "" Dedi  çekinerek.

""Acımaz . "" Dedi Ömer .

""Ayrıca canını acıtırsan söyler . "" Dedi oğlunu Azad'ın kollarına vererek .

""Konuşuyor mu oğlun ???"" Dedi  .

Çünkü Azad'a göre Argeş yürüyüp konuşmak için çok küçüktü .

Azad'ın bu sözüyle Rojhat'lar daha fazla dayanamayıp kahkaha atmıştı .

""Arkasında konuşmak için düğmesi var ."" Dedi Rojhat .

"" Konuşturmak istediğinde basıyorsun konuşuyor. "" Dedi Azad'la dalga geçerek .

Küçük Argeş ise Azad'ın yüzünü incelemeye başlamıştı .

Elini Azad'ın yüzüne uzatarak sakallarını okşamıştı .

""Ömer hasta mı bu ??? "" Dedi Azad .

""Bana niye bana öyle davranıyor ??? "" Dedi  aynı şekilde Argeş'e bakarak .

Ömer ise bu kadarına inanmak istemiyordu.

""Birincisi onun adı bu değil Berzan Argeş . "" Dedi Ömer .

""İkincisi ise maşallah oğlum senden benden sağlıklı ."" Dedi Argeş'in hasta olmadığını dile getirerek .

Şark odasındakiler Azad ve küçük Argeş'e gülerken Ömer konuşmaya devam etmişti .

""Tamam senin için kabul etmesi zor ."" Dedi Ömer .

"" Ama normal olan Argeş sen değilsin ."" Dedi gülerek  .

""Adam oğlunu üç yaşında okula göndereceğim diyor ."" Dedi Ali .

""Bizimkisi de hâlâ bu nasıl konuşuyor diyor ."" Dedi gülerek .

""Üç yaşında okul mu ???"" Dedi Azad .

Bu kadarına inanmak istemeyerek .

Ömer'de, Azad'a bakıp ufak bir kahkaha atmıştı.

""On yaşında da askerlik inşallah. "" Dedi Ömer .

""Gel amcam gel . "" Dedi Agit .

Küçük Argeş'i , Azad'dan kendi kucağına alarak .

Agit'in, küçük Argeş'le oynamasıyla da tüm gözler ister istemez üstüne gitmişti .

Azîz Ağa şimdiye kadar oğlu için yıllardır yeterli bir süre tanıdığını düşünüyordu .

Konakta yıllardır çocuk sesine hasret kalmıştı .

Evlenip çoluk çocuğa karışma vakti gelmişti .

Agit'te bu durumu fark edince küçük Argeş'i , Rojhat'ta versede o toptan çıkmamak üzere içine girmişti .

""Tebrik ederim  küçük Mertoğlu . "" Dedi Rojhat .

""Şu küçük yaşında kazık kadar adamları korkuttun ya sana helal olsun . "" Dedi Argeş'le tokalaşarak .

""Ömer oğlum ."" Dedi Azîz Ağa .

"" Babalık nasıl bir duygu anlat bakalım ???"" Dedi Agit'in fikrini değiştirmek isteyerek .

""Ağa'm iyi hoşta ."" Dedi Ömer .

""İnsan hiç tadını çıkaramıyor . "" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek

Azîz Ağa ise bu sözlerle öylece durup kalmıştı .

Bu Ömer'den beklediği cevaplar değildi ki .

""Baksanıza nerdeyse bir buçuk yıldır babayayım ."" Dedi Ömer .

"" Bir kez bile oğlumu doya doya kucağıma alamadım ."" Dedi Ali'yi gösterek .

Ali duyduklarıyla ufak bir  kahkaha atmıştı .

Argeş'e çok bağlıydı ve doğduğundan beri hiç elinden düşmemişti .

Hatta bazı geceler onu zorla kendi odasına alır birlikte uyurlardı  .

Küçük Argeş Rojhat'ın boynunda olan Cevşen'le oynayınca Rojhat onun acıkmış olduğunu fark etmişti .

Küçük Argeş'le konağın mutfağına inmiş ona uygun bir şeyler aramaya başlamıştı .

Küçük Argeş ise meraklı yaşıyla mutfağa keşfe çıkmıştı .

Rojhat tezgahta bir sürü Mehir {{ soğuk ayran çorbası }} bulunca da Argeş'e göz kırpmıştı .

""Kaynanan seviyormuş ."" Dedi Rojhat  .

Rojhat Mehir'in içinde olan nohutları ayıklayıp küçük Argeş'e vereceği sırada Heja , Hazal ve Dılda yanlarına gelmişti .

Heja oğlunun karnını Mehir'le doyururken Rojhat ise kendi karnını doyurmak için göz gezdirmişti .

Yezda Hanımağa onlar için meşhur Halil İbrahim sofrası hazırlamıştı .

Rojhat'ın gözü ise yaz aylarının vazgeçilmezi olan Mehir çorbasına gitmiş ve diğer kalan yemekleri es geçmişti .

Halası bu çorbayı çok güzel yapardı Rojhat'ta yaz günleri Mehir çorbasını her gün olsa içerdi .

Yezda Hanımağa'nın yanlarına gelmesiyle de yeğenin yanına karşına oturmuştu .

""Ellerine sağlık Hala'm ."" Dedi Rojhat .

"" Mehir'in yine çok güzel olmuş . "" Dedi Yezda Hanımağa'ya bakarak .

Yezda Hanımağa ise Rojhat'a tebbesüm etmişti .

Bu sefer Mehir çorbasını yapan kendisi değildi .

""Afiyet olsun ."" Dedi Dılda .

Rojhat ise aldığı son kaşık boğazında takılmış ve öksürmeye başlamıştı .

Dılda yerinden kalkarak Rojhat'ın sırtına bile isteye sert bir şekilde vurmaya başlamıştı .

""Helal , helal . "" Dedi Dılda .

Hazal'da, Rojhat ve Dılda'yı eskisi gibi görünce ufak bir kahkaha atmıştı.

""Sen Ana'mın Mehir'e ne zaman kuru nane koyduğunu gördün ???"" Dedi Hazal .

Çünkü Yezda Hanımağa Mehir çorbasına sürekli taze nane koyardı .

Dılda ise taze naneyi arayıp göremeyince kuru nane koymuştu .

""Nerden bileyim ben yumurta kıramayan kızın Mehir yapacağını ???"" Dedi Rojhat .

&&&&&&&&&&&&&

Yare ve Bertan görüşmüş ama Jiyan Koçer kardeşi Bertan'ı arayıp şirketten önemli bir dosya getirmesini söylemişti .

Bertan Koçer ise Yare'ye yarım saatte döneceğini söyleyip onu Koçer konağına götürmüştü .

Yare'de  bu vesileyle ilk kez Koçer konağına misafir olmuştu .

Bertan'ın onu bırakıp gitmesiyle herkes bir yana gitmiş Yare koca konak'ta tek başına kalmıştı .

Annesi'nin şimdi neden Koçer konağına gitmesine izin vermediğini çok iyi anlamıştı .

Bu konak'ta yaşayanlar insanlıktan nasibini zerre kadar almamış kişilerdi .

Bir tek kuzeni sandığı abisi Bertan Koçer hariç.

Yare'nin yalnızlıktan canı sıkılınca da vaktin daha çabuk geçmesi için konağı gezmeye başlamıştı .

En üst kata gelmesiyle de sesler duymuştu .

""Diyar ağlama ."" Dedi Jiyan Koçer.

"" Bu gece kaçacağız ."" Dedi telefonla konuşarak  .

Yare ise olduğu yerde öylece durmuştu .

Diyar bu gece Azad Menzil'le sözlenecekti .

Kaçması imkansızdı ...

Kaçarsa kan dökülürdü ...

Yare buna izin veremezdi onları bir şekilde engellemesi lazımdı .

Eğer Jiyan , Diyar'ı kaçırırsa İki Aile arasında olan düşmanlık daha da şiddetlenirdi .

Yıllar önce dökülmeyen kan bu sefer dökülürdü .

Jiyan odasının kapısına açıp Yare'yi görmesiyle gerçekleri öğrendiği için ters ters ona bakmıştı .

""Senin ne işin var burda ???"" Dedi Jiyan  .

""Canım sıkıldı ."" Dedi Yare .

"" Bende konağı gezmek istedim . "" Dedi  bir kaç adım geriye giderek .

""Ne kadarını duydun ???"" Dedi Jiyan Koçer  .

Yare'ye bağırıp üstüne yürüyerek .

""Neyi ne kadar duydum ???"" Dedi Yare .

Sanki Jiyan Koçer'in söylediği hiç bir şey duymamış gibi .

""Öyle olsun bakalım !!!"" Dedi Jiyan Koçer.

Kız kardeşi olduğu Yare'yle biraz oyun oynamak isteyerek .

Yare ise hızla Koçer konağının merdivenlerden inmişti .

Bir an önce yalnız kalmalı ve duyduklarını abisi Araf'a söylemeliydi .

Yare yalnız kalmak istedikçe kalamıyordu .

Daha doğrusu Jiyan Koçer ona suç üstü yaptırmak için yanında duruyordu .

Yare'de konuşamayınca abisine mesaj atmak istemişti .

Çantasına baktığında içinde ona ait herşey varken telefonu yoktu .

Daha doğrusu Diyar gizlice telefonu Jiyan'la görüşüp kaçmak için ondan çalmıştı .

Yare ise yavaş yavaş korkmaya başlamıştı .

Buna rağmen bile korkutuğu belli etmek istemiyordu .

Gitmek için Koçer konağının kapısına yönelmesiyle Jiyan Koçer hızla önüne geçerek gitmesine engel olmuştu .

""Geç oldu ."" Dedi Yare .

"" Gitmem lazım . "" Dedi korku tüm bedenini kaplarken .

""Daha gitmen için çok erken !!!"" Dedi Jiyan Koçer.

Yare'nin saçlarından koparırcasına tutup kendine çekerek .

""Bırak saçımı !!!"" Dedi Yare.

Saçlarını Jiyan'ın ellerinden çekmeye çalışırken .

Yare daha saçının çekildiğini kabul edemezken Jiyan Koçer onun saçlarından sürükleyerek merdivenlerden çıkarmaya başlamıştı .

""Bırak !!!"" Dedi Yare .

""Canım acıyor !!!"" Dedi bağırarak .

Koçer konağının her merdivenine takılıp düşerek .

Jiyan Koçer ise Yare'yi umursamadan saçlarından sürükleyerek götürmeye devam ediyordu .

""Yardım edin !!!"" Dedi Yare .

Sesinin birilerine gidip yardım etmesine isteyerek .

Koçer konağında olan korumaların hiçbiri de ona yardım etmediği gibi Jiyan Koçer'e müdahale etmemişti .

Jiyan Koçer'in onu bir odaya götürmesiyle de Yare odaya girmemek için elleriyle kapının köşesini tutmuştu .

Jiyan Koçer ise Yare'nin ellerini çekip saçlarını bırakarak yere doğru sert bir şekilde fırlatmıştı .

Yare yere doğru sertçe elleri üstüne düşmüştü .

Daha kendini doğrultamadan Jiyan pantolonunda olan kemerini çıkarmıştı .

Niye kemerini çıkarmıştı ???

Ne yapacaktı ona ???

Yare hızla yerden kalkarken yüzüne yediği tokatın şiddetiyle bir kez daha yere düşmüştü .

Jiyan Koçer ise pantolonundan çıkardığı kemeriyle Yare'nin sırtına hiç acımadan vurmaya başlamıştı .

Yare çırpınıp sırtında hissetiği acı kemer darbeleriyle bağırırken Jiyan Koçer onun bağırmasından zevk alıyordu .

Yare'nin abisi ve babası saçlarını okşamaya bile kıyamazken Jiyan Koçer onu bu konakta hiç acımadan kemerle dövüyordu.

&&&&&&&&&&&&

Hazal iki yıl aradan sonra tüm cesaretini toplayıp odasının kapısında durmuştu .

Bu topraklarda geçirdiği son anları da hızla bir kez daha gözünde canlanmıştı .

Sınav öncesi Ateşoğlu Ailesi'nin konağa gelişi .

Sevdiği adamı son kez haberi olmadan görüp birlikte geçirdikleri o kısa vakitleri .

Hayatının en kötü gününü geçirdiği anları .

O zamanlar kendisini ne kadar pis hissetiğini .

Yeryüzünde olan hiç bir suyun onu temizlemeye gücü yetmediğini .

Kim ona en ufak bir temasta bile bulunsa onların da pislenip kirleteceğini .

Bir hafta sonrasında nefes almaya bile gücü yokken ona cehennem olan konağa geri gelişini .

Yanına gelen herkesin ona daha nasılsın diye bile sormadan zamanla Azad'ı seveceksin demesini .

Sırf Diyar'ı görmemek için kendisini nasıl odasına haps ettiğini .

Onun için kefen alan beyaz elbisenin Diyar'ın güle oynaya canını acıtmak için odasına getirdiğini .

Bir tek o mutsuzken herkesin mutlu olduğu o günler bir bir gözünün önüne canlanmıştı .

Rojhat hariç tek bir Allah'ın kulunun bile ona iyi olup olmadığını sormamıştı .

Rojhat onun için bu hayattaki koruyucu meleğiydi .

Hızır {{a.s.}} vücut bulmuş haliydi .

Hazal'ın yaşadıkları gözlerinde önünde bir bir canlanırken nefes almakta güçlük çektiğini anlamıştı .

Odasına girmeye zerre kadar cesaretini yoktu .

Sanki odaya tek bir adım atsa herşey en başa dönecekti .

Artık ömrü boyunca o odaya adım dahi atamazdı .

Hazal nefes alıp rahatlamak için teras katına çıktığında önüne bakmadığı için sert birşeye çarpmıştı .

Neye çarptığını anlamak için başını kaldırdığında Zinar'a çarpmış olduğunu daha yeni fark etmişti .

""Kusura bakma ."" Dedi Hazal .

""Bir anlık dalgınlığıma geldi görmedim seni. "" Dedi  açıklama yaparak .

""Fark ettim . "" Dedi Zinar .

Köşeye çekilip Hazal'a yol vererek

Hazal ise teras katına geldiğinde kendini hızla rahmetli halası Zerda'nın odasına atmıştı .

Hızla yere çömelip sessizce ağlamaya başlamıştı .

&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarından gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Kaya Ailesi her ne kadar istemese de bu akşam Azad için Menzil konağına Diyar'ı istemeye gidecekti.

Amed Ağa ise bir haftadır burnundan soluyordu .

Azad'ın yıllar önce oğlu Aram Ağa gibi olmasından korkarken Azad oğlundan da beter bir hâle düşmüştü .

Sevdiği kız vardı , üstüne bekardı .

Azad ise Hazal'ı değil ablası Diyar'ı istiyordu .

Amed Ağa'da bu yüzden herkesi de bir kaşık suda boğacak gibi bakıyordu .

Bunu Aram Ağa'da, Dılda'da çok net görebiliyordu .

Amed Ağa'nın öfkesinden nasibini almamak için tek kelime bile etmiyorlardı.

Amed Ağa ise biri konuşsa da öfkemi kussam diye  yer arıyordu .

Azad'ın takım elbiseyle yanlarına gelmesiyle de Amed Ağa derin bir nefes alıp vermişti.

Azad bu gece için hazırlanmıştı . .

Amed Ağa'da artık daha fazla kendini tutmamıştı .

""Yazık !!! "" Dedi Amed Ağa .

"" Yazık ki , kine yazık !!!"" Dedi söyleneyerek .

""Sen ki koskoca Amed Ağa'nın torunu Azîz Ağa'nın yeğeni !!!"" Dedi dizlerine vurarak .

""Orda gül gibi adına, yanına , soyuna yakışacak Hazal varken !!! ""Dedi sesini yükselterek.

"" Git o yılanı iste !!!"" Dedi öfkeyle.

Azad'ın ise o anlar  insanlara karşı tahammül seviyesi sıfırdı .

Dedesinin ağzından duyduklarıyla daha fazla dayanamayıp öfkesini onların yanından göstermemek için mutfağa gitmişti .

Eline geçirdiği ne varsa hepsini kırıp  paramparça etmişti .

Mutfaktan kırılan eşyaların sesi gelirken Aram Ağa ve Dılda , Amed Ağa'ya bakmıştı .

Bu gece bile isteye Azad'ın damarına basıp canını acıtıyordu .

""Bunlar daha iyi günlerin  !!!"" Dedi Amed Ağa .

"" Bu günlerin tadını çıkar !!!"" Dedi sesini  Azad'ı takmayarak.

Azad'da kulağına gelen sesle sinirden gülmeye başlamıştı.

Bu gece ise her ne olursa bu iş hâl olacaktı .

Bunun içinde öfkesini kontrol etmek için mutfaktan çıkmıştı .

""Hadi geç oldu ."" Dedi Azad .

"" Çıkalım artık ."" Dedi öfkesi hâlâ sesinden anlaşılırken .

&&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında gece hüküm sürmeye kaldığı yerden devam ediyordu.

Yare yediği dayak yüzünden kendinden geçme noktasına gelmişti .

""Bu dayak sana ömrün boyunca ibret olsun !!!"" Dedi Jiyan Koçer .

"" Olsun ki kimsenin işine karışma !!!"" Dedi kemerinin pantolonuna takıp konaktan çıkarak .

Baran Ağa ve Bertan Koçer konağa geldiğinde Yare'nin ağlayış seslerini çok net duyabiliyorlardı .

Baba oğul hızla sesin geldiği odaya giderlerken Yare yerdeydi .

""Yare. "" Dedi Bertan Koçer  .

Bertan yere çömelerek Yare'nin yüzüne girmiş saçlarını arkaya verdiğinde canından can kopmuştu .

""İyi misin ???"" Dedi Bertan .

Yare'nin yerden kaldırıp odada bulunan yatağa oturtarak .

Yare ise ömrü boyunca çok korkmuştu .

İlk kez böyle bir olay başına gelmişti .

Korkudan ağlarken Bertan'a cevap bile veremiyordu .

Bertan onun kendine gelip daha iyi hissetmesi için Yâre'ye su getirmişti .

Yare'nin ise canı çok acıyordu .

Sanki sırtında harlı bir ateş vardı da tüm bedenini yakıyordu .

Baran Ağa'da  ilk kez Yare'yi görmüş ve onunla göz göze gelmişti .

""Jiyan mı yaptı bunu sana ???"" Dedi Baran Ağa .

Yare ise cevap vermeden başını  olumlu yönde sallamıştı .

""Peki ama neden ???"" Dedi Bertan .

""Diyar ."" Dedi Yare .

""  Diyar'ı kaçıracağını duyduğum için . "" Dedi gerçekleri onlara anlatarak .

Baran Ağa duyduğu sözlerle neye uğradığını şaşırmıştı .

Oğlu kız kaçıracaktı ve sıradan bir kızı değil .

Ailesine yıllardır düşman olan Menzil Ailesi'nin kızının.

""Gitmek istiyorum . "" Dedi Yare .

Bertan Koçer ise Yare'nin kalkmasına izin vermemişti .

""Yemin ederim kimseye bir şey söylemem . "" Dedi Yare .

Koçer konağından gitmek için Bertan'a yalvarak .

""Yare iyi değilsin ."" Dedi Bertan .

"" Ben seni nasıl böyle götüreyim ??? "" Dedi dolan gözlerle  .

""İyiyim. "" Dedi Yare .

"' İyiyim ben ."" Dedi bir an önce bu konak'tan çıkıp Annesi'ne sıkı sıkı sarılmak isteyerek .

&&&&&&&&&&&&

Adıyaman topraklarında gece hüküm sürmeye kaldığı yerden devam ediyordu.

Kaya Ailesi Menzil konağına geldiğinde herkes onları kapıda karşılamıştı .

Tek bir kişi hariç...

Hazal...

Olması da iki Aile için hoş karşılanmazdı da .

İki Aile selamlaştıktan sonra şark odasında gitmişlerdi .

Amed Ağa ise bir türlü konuya girmiyor havadan sudan konuşuyordu .

Azîz Ağa'nın ise ondan bir farkı olduğu söylenemezdi .

Her iki Ailede bu evliliği isteyip onaylamıyordu .

Azad derin bir nefes alıp dedesine bakmıştı .

Bir an önce şu nalet olası geceyi atlatmak isterken dedesi bu geceyi ona cehenneme çeviriyordu .

Diyar ise bu gece için herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü .

Kapıda olan korumaları Rojhat'ın arabasından gizli gizli aldığı suni sancı içeren ilaçları çaylarına damlatmıştı .

İlacın etki etmesiyle de tüm korumalar rahatsız olduğunu söyleyip izin almış Hastane'ye gitmişlerdi.

Diyar ise herkes şark odasındayken Yare'ye ait olan telefonla Jiyan Koçer'le görüşmüştü.

Yapması gereken tek şey kimseye çaktırmadan konak'tan çıkmasıydı .

Tam odasından çıkacağı sırada'da abisi Agit onu yanına gelmişti .

"" Diyar ."" Dedi Agit .

"" Nereye gidiyorsun sen ???"" Dedi Diyar'ı  hazırlanmış bir hâlde görünce .

Diyar'ın ise bu soruyla göz yaşları hızla yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

""Kurtuluşa . "" Dedi Diyar .

Agit'ten sinirden gülerek Diyar'a doğru yaklaşmıştı.

""Kurtuluşa !!!"" Dedi Agit .

""Ben sen ölme diye savaştıkça sen ölüme bile isteye koşuyorsun !!!"" Dedi öfkeyle.

Diyar ise arkaya doğru yavaş yavaş adımlar atmıştı.

Bedeni dolapla buluşunca da konuşmaya devam etmişti .

""Ölmeyeceğim !!!"" Dedi Diyar

""Yare Jiyan'ın üvey kardeşiymiş."" Dedi Agit'in gözlerinin içine bakarak.

"" Senin ve onun arasında berdel olabilir. ""Dedi bir umud .

Agit'in ise bu ihtimalle bile gözü dönmüştü.

Adımlarını hızlandırıp Diyar'ın boğazını sıkmıştı .

""Berdel olur !!!"" Dedi Agit .

""Şurada öleceğini bilsem ben Bejna'ya ihanet etmem !!!"" Dedi ömrü boyunca ilk kez bir kadına istemeden de olsa zarar vererek .

Diyar ise boğazında olan elle yavaş yavaş nefes alamamaya başlamıştı  .

Agit'i iterekte kendini korumaya çalışmıştı .

Jiyan'ın gizlice odaya gelmesiyle de Agit'in , Diyar'ın boğazını sıktığını görmüştü .

Belinden çıkardığı silahın kabzasıyla Agit'in kafasına üst üste ağır darbeler vurmuştu .

Agit'te kafasına yediği ağır darbelerle bilincini kaybetmişti .

""Jiyan . "" Dedi Diyar .

Gördüğü kan ve boğazında olan acı yüzünden ağlayarak .

""Korkma geçti . "" Dedi Jiyan Koçer .

Diyar'a sarılıp onu teselli etmeye başlayarak .

Aram Ağa odada olan kasvetli ortama bir son vermek için telefonunun çaldığını söyleyip odadan çıkmıştı .

Şimdi yapması gereken tek şey Hazal'ın yanına gitmek ve onu tehdit etmekti .

Hazal'ın ahıra gittiğini görünce de onu takip etmişti .

""Hazal. "" Dedi Aram Ağa .

Hazal ise atının saçlarını okşamayı bırakıp Aram Ağa'ya bakmıştı .

""Hoşgeldin ."" Dedi Aram Ağa.

"" Seni  bu topraklarda görmeyi özlemiştim ."" Dedi tebessüm ederek .

""Hoşbuldum ."" Dedi Hazal .

Hazal'a göre şuan Aram Ağa'nın gözünde en büyük düşmanı kendisiydi .

"" Hazal ."" Dedi Aram Ağa.

""Azad'ı durdurman lazım biliyorsun değil mi ???"" Dedi yavaş yavaş sadede girerek .

""Ağa'm ona evlenmesini ben söyledim ."" Dedi Hazal .

"" O kendisi istedi . "" Dedi Azad'ı zorlamadığını dile getirerek .

Zinar ise herseyden habersiz bir şekilde Diyar'ı odaya götürmek için şark odasından çıkmıştı .

Diyar'ın odasına gittiği sırada neye uğradığını şaşırmıştı .

Diyar odasında yokken Agit baygın bir hâlde yerdeydi ve başından kanlar akıyordu .

Zinar'da yere oturup abisinin başını dizlerinin üzerine koymuştu .

Agit'in kafasında derin bir yara vardı ve durmadan kanıyordu .

Acilen müdahale edilmesi gerekiyordu .

Zinar'da yardım için koşarak şark odasında geri dönmüştü .

""Ömer abi . "" Dedi Zinar .

Herkes bir anda Zinar'a odaklanmış elinde ve gömleğinden olan kanı görmüştü .

""Zinar oğlum ."" Dedi Azîz Ağa .

"'' Bu kan ne ???"" Dedi  göğsü sıkışırken .

""Abim ."" Dedi Zinar .

""Çok kötü ."" Dedi yutkunarak.

""Başı çok kanıyor ."" Dedi açıklama yaparak.

Ömer ve Rojhat'ta müdahale etmek için hızla odadan çıkmıştı .

Ömer ve Rojhat ,Agit'e müdahale etmeye başlamış kanı durdurmaya çalışmıştı .

Agit ise yavaş yavaş kendine gelmiş ayağa Kalkmaya çalışmıştı .

""Oğlum ne oldu sana ???"" Dedi Azîz Ağa .

""Diyar !!!"" Dedi Agit .

""Diyar kaçtı !!!"" Dedi olanları hatırlayınca .

""Ne demek Diyar kaçtı !!!"" Dedi Azîz Ağa sesiyle konağı inleterek .

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir .

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Dılda ve Rojhat'ın geçmişte sevgili olması???

Azad'ın gördüğü rüya ona bir işaret mi ???

Agit Menzil ve ölen sözlüsünün geçmişi ???

Yare ve Agit arasında olan kısa konuşma ???

Yıllar sonra Hazal ve Azîz Ağa'nın  kavuşması ???

Hazal'ın iki yıl aradan sonra Alıç'a binip hasret gidermesi ???

Küçük Argeş ve Azad'ın diyaloğu ???

Yare'nin üvey abisi tarafından dayak yemesi ???

Amed Ağa'nın bile isteye Azad'ın canını acıtması ???

Aram Ağa'nın, Hazal'a videoyla tehdit edecek olması ???

Diyar'ın herşeye rağmen kaçması ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum

WATTPAD = mezopotamyali_yazar

TİKTOK= mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM=mezopotamyali_yazar

Continue Reading

You'll Also Like

4.1K 243 8
Aşk nedir? Bu kelimenin anlamını yıllarca aradım ama belirlenmiş bir açıklamasını bulamadım. Benim hayatımda Aşkın anlamı sevdiğimin gözleri... Yaş...
940 191 5
Kan davası yüzünden ailesinden geriye tek kalan kızkardeşi için yaşayan bir adam . Töreleri umursamayan bir kadın. Birbirinden başka sığınacakları ki...
SAFİR By Hilal

Teen Fiction

409K 29.7K 79
Safir Mavisi gözlerin kömür Karası gözlere değdiği an başladı onların hikayesi... Kalbinin kepenklerini daha beş yaşında indirmiş bir kız çocuğunun k...
13.3K 1.5K 21
Bir Kare'ye sığar mı Aşk Ya da Bir Tencereye .... Biri dünyayı dolaşan bir fotoğrafçı .. Biri kendini yemeklere adamış ünlü bir şef ... Bir trende...