Akşam yemeğinden sonra, yatakhaneye geri dönerken serin gece esintisinin tadını çıkardı ikili. Yibo, Xiao Zhan'ın
yanındaydı ve ona sürekli olarak kimi sevdiği sorusunu hiç bıkmadan sormaya devam ediyordu.
Xiao Zhan, Yibo'dan kaçınıp onunla alay etmeye devam ediyordu zira, kendi içinde bu gerçekten eğlenceliydi. Genç derince nefes alıp verdi. Zira, Yibo, Artık dayanamıyordu bu tutumuna alt dudağını yaladı genç oğlan, Xiao Zhan'ın elini tuttu ve onu yakındaki bir ara sokağa çekti.
Genç, Duvara dayadığı adamın elini iyiden iyide sıkıca kavrayıp derin duygular içinde sesli bir nefes verdi. Xiao Zhan, titremesine neden olmuştu dudaklarına çarpan Yibo'nun nefesiyle.
"Zhan Ge," Yibo derin, alçak sesiyle seslendi, ciddiyetle karşısında ki, adamın siyaha çalan gözlerine Bakarak "Cevap ver bana. Senden hoşlanıyorum, Lakin, sen benden hoşlanıyor musun?"
Xiao Zhan yutkundu bir kaç kez kızarmıştı iyiden iyiye ve boğazını temizledi " B-Ben Senden hoşlanmıyorum," Gençin, duyduğu kelimeler ile sanki oraya mıhlanmış, kalmıştı kalbi tekledi. Yani sadece hayal mi görmüştü? Kendi kendine gelin güvey olmuştu Zira, bunu açıklaması yoktu. Şimdi ben ne yapacağım? Kalbim neden açıyor gibi sıkışıyor? Yibo, derince nefes aldı. Kendi bu kadar düşmüş hissederken toparlamaya çalışıyordu soğuk yibo'ya geri döndü anında. Gözlerini ona bakan gözlerden kaçındı genç oğlan, Yüzüne bakmadan sımsıkı tutdugu Xiao Zhan'ın ellerini bıraktığında yüzünde hayal kırıklığına dönüşmüştü. Soğuk ve buz gibi gözlere bürünmek istedi bir an ama kalbi acırken burnun direği sızladı ağlamak istedi bağırmak istedi lakin, gene kendi içinde halletmesi gerekiyordu. Kendi savaşını ağlamak yasaktı zira. Düşünmeden edemedi yibo, Yani Xiao Zhan, bunca zaman onunla mı oynuyordu? Çok eğlenmiş olmalıydı.
"Anladım" dedi yibo, düz ve soğuk bir sesle.
Bir daha yüzüne bakmadı genç, karşında duran adamın. Xiao Zhan onu her ince ayrıntısına kadar inceliyordu. O sımsıkı tutdugu eli bıraktığı an içini huzursuzluk kapladığını hissetti zira gözlerine bile bakmıyordu. Yibo arkasını döndüğü an Xiao Zhan telaşa kapılmış gibi bıraktığı eli tekrar avuç içine sarıp ona dönmesini sağladı. Genç, afallayarak baktı karşında ki, Xiao Zhan'a.
"Neyi anladın Yibo,"Diye sordu Xiao Zhan. Yibo'dan ses gelmeyince devam etti konuşmaya. "Böyle, dedim diye anlamadan dinlemeden hemen arkanı dönüp gidecek misin? Hiç bir şey sormadan! Senin için bu kadar kolay mı?"
"Zhan G-,"Durdu yibo. "Doktor Xiao Zhan, ne yapmalıyım peki? Kızıp bağırıp çağıran, bir insan olmadım hiç, Zira bu senin suçun değil. Hepsi benim suçum özür dilerim. Merak etmeyin, hastanede fazla sizin bulunduğunuz ortamda olmam. Yurt dışında sadece doktor stajyer işi olucak he, yurt odamızı merak etmeyin bugün sen git yat ben bakarım başımın çaresine yarında eşyaları toparlatırım." Diye bir çırpıda söyledi yibo yüzüne bakmadan kaşları catılmış adamın derince nefes aldığını hissediyordu. Ama genede bakmamakta diretti kendini. Elini mümkün olduğunca daha sıkı hale getirdi Xiao Zhan.
Derince nefes aldı konuşmadan etmeden önce. "Zhan Ge ya, ne oldu? Neden bu kadar soğuk olup mesafeli oluyorsun yibo, sana ulaşmak neden bu kadar zor!?" Diye bağırdı Lakin, kalbinin sıkıştıgını hissetti. Gözlerine baktı yibo dayanamayıp. Xiao Zhan devam etti. "Ne yani, beni arkanda bırakıp hayatımdan öylece çıkacaksın. Senin için bu kadar kolay öyle mi?"
"Değil, kolay değil! Lakin, benim gibi bana bakımıyorsun benden hoşlanmıyorsun! Elimden bu geliyor. Kısa sürede bende bu hoslantıdan kurtulurum fazla, kafanızı yormayın." Dedi yibo elini karşınızdaki ellerden kurtarmaya çalışırken. Başka çaresi mi vardı? Uzak durmak en iyi çözüm yoluydu evet öyleydi.
Xiao Zhan hafifçe gülümsedi ve Yibo'nun tuttuğu elini bırakıp yüzünü avuçladı. Dudaklarını dudaklarına götürerek yumuşak Bir öpücük kondurdu, "Senden hoşlandım dedim. Lakin, sen içinde kendince bir savaş verdin benim sözümün devamını dinlemeyip çekip gitmeyi tercih ediyorsun." Diye dudaklarını büzerek gözlerini ayırmadan konuşmaya devam etti elleri hayla yüzündeydi. "Yibo, ben senden hiç hoşlanmadım. Lakin, sanırım bu kısa süre içinde çoktan 'Seni seviyor' buldum kendimi" dedi.
Xiao Zhan, bunun utanç verici olduğunu
Hissetti. İlk defa aşık olmuştu birini seviyordu. Zira, hemen kaçmak için döndü ama Yibo onu yakaladı ve bir kaç adımlık uzaklaştıkları duvara geri dayanmıştı Xiao Zhan'ı.
Genç rahatlama hissetti bütün vücudun da o hoşlanıyor sanarken karşımda ki, adam onu çoktan seviyordu bu nasıl güzel bir histi. Xiao Zhan'a bir gülümseme gönderdikten sonra Yibo, Xiao Zhan'ı dudaklarına eğilip derinden öptü. Xiao Zhan'ın kafası duvara
dayalıyken bile, Yibo daha fazlasını almak için daha derin öptü.
Xiao Zhan da iki elini Yibo'nun üzerine koyarken öpücüğe karşılık verdi. Xiao Zhan, ona karşı sert bir şey hissettiğinde, bilmeden Yibo'nun üzerine oturduğunu
fark etti.
Yibo, Xiao Zhan'in öpüşürken inleme şeklini, Xiao Zhan'ın öpücüğe karşılık verirken elini sevimli bir şekilde omzuna koymasını, Xiao Zhan'ın dilini Yibo'nun
ağzına sokmaya çalışmasını seviyordu.
Xiao Zhan, Yibo'nun omzuna öfkeyle vurdu ve Yibo bıraktığında nefes nefese kaldı. Yibo, Xiao Zhan'ın
dudaklarına kendi dudaklarını sürterek "Zhan Ge.." dedi boğuk tahriş olmuş bir sesle.
Xiao Zhan, Yibo'nun sertliğinin kendisine sürtünürken derinden kızardı. Xiao Zhan hareket etmeye çalıştı ama Yibo'nun nefesi kesildiğinde daha da kötüleşti.
Xiao Zhan, yüzünü Yibo'nun boynuna gömerken hareket etmemeye karar vermişti. Yibo, Xiao Zhan'ın çok tatlı
olmasına gülümsedi.
Xiao Zhan, Yibo kasıklarına dokunduğunda inledi. Xiao Zhan başını kaldırdı ve "Yibo! Ne yapıyorsun!" diye
fısıldadı.
Yibo, Xiao Zhan'ın dudaklarını tekrar kendi dudakları ile sürterek "Zhan Ge,
sen sertsin" Xiao Zhan kızardı ve başka yere baktı. Utanıyordu çokça zira. "Hepsi senin yüzünden..." Xiao Zhan çok yumuşak bir şekilde fisıldadı ama Yibo duymuştu.
Yibo, dudaklarını Xiao Zhan'ın dudaklarını öpmeye başladığında gülümsedi öpücüğün arasından. Xiao
Zhan bir süre sonra kurtulmayı başardı ve yibo'ya dönerek fısıldadı. "Neden bunu yaptın!"
"Zhan Ge, bunun benim yüzümden olduğunu söyledin"diye belirtti Yibo, Xiao Zhan'ın kulaklarına fisıldadı, "Beni daha fazla tahrik etmeye çalışmamalısın" Xiao Zhan arkasına yaslanırken öfkeyle karşılık söyledi kızarırken "Duymak senin için değil galiba."
Xiao Zhan, Yibo'dan kurtularak yan tarafa doğru sıyrıldı zira, Yibo hemen onu tekrar kendine çekerek yakaladı
"Zhan Ge, ne yapıyorsun?" Xiao Zhan, Yibo'ya baktı gözlerine. "Yurda geri mi dönüyorsun?"
Yibo, "Zhan Ge, ereksiyonunla hastane yurduna geri mi dönüyorsun? İnsanlar sana sapık diyecek. Ve kimsenin
seni sert görmesini istemiyorum." dedi.
Xiao Zhan ona baktı ve somurtarak "Senin yüzünden oldu değil mi? Çünkü beni burada söylemeye zorladın ve beni
öptüğün için.."
Yibo, Xiao Zhan'ı tekrar öptü "Zhan Ge, somurttuğun da çok tatlı oluyorsun içim gidiyor sana" Xiao Zhan, bu itiraftan sonra kalbi tekledi iyice kızarmıştı eli ayağı dolandı ne yapacağını bilemiyordu zira. "Şimdi ne yapmalıyız?
Yibo, Xiao Zhan'ı tekrar duvarla kendi arasına sıkıştırdı ve eğilerek "Yapmalıyız." dedi Yibo ve elini Xiao Zhan'ın kasıklarına koydu.
Xiao Zhan hissettiği duygu ile iyice kızardı "Yibo!" Yibo daha sonra
fisıldadı "Zhan Ge, çok uzun zamandır çok zorlanıyorum... Acıtıyor..."
Xiao Zhan, önce Yibo'ya sonra sokağın girişine baktı ve içini çekti. Yibo'nun elini tutarak Yibo'yu "Beni takip et"diye seslendi elini tutarak kendiyle birlikte yürümesine neden oldu.
Xiao Zhan, Yibo'yu ara sokakta bir kavşakla karşılaşana kadar ara sokağa doğru yürüdüler. Genç oğlan, elini sıkıca tutan adama bakıyordu arkadan yürürken. bir dönüş yapan Xiao Zhan, çıkmaz sokağa girene kadar Yibo'yu çekerek yürüdü.
Yibo sırıttı "Zhan Ge, çok yaramazsın" Xiao Zhan Yibo'nun elini bırakırken kızardı "Ve sende çok sinir bozucusun!"
Yibo, Xiao Zhan'ı kendine çekerek öperken kıkırdadı. Xiao Zhan nefesi
Tükendiğinde, Yibo Xiao Zhan'ın gömleğini hafifçe çekti ve boynuna saldırdı.
Xiao Zhan, Yibo'nun sırtına tutunurken inledi ve nefesi kesildi. Yibo, kendisinin ve Xiao Zhan'ın pantolonunun fermuarları açma şansını yakaladı.
"Zhan Ge, çok tatlısın ve bağımlılık yapıyorsun" Yibo sikini Xiao Zhan'ınkine sürtmeden önce mırıldandı.
Xiao Zhan temasta nefes nefese kaldı ve Yibo her iki sikini bir araya getirdiğinde yüksek sesle inledi.
Yibo daha sert ve daha hızlı okşadığında Xiao Zhan, Yibo'yu öpmek için inisiyatif aldı.
"Sırada ne var nereye gidiyoruz?!" Sokaktan geçerken sarhoş bir adam bağırdı ve Xiao Zhan'ın irkilmesine neden oldu.
Yibo, kendini bozmadan devam etti yutkundu, Adem elması git gel yaparak. Hızla çekiştirmeye devam eden yibo, ilk başta Xiao Zhan, inleyerek başını yibo'nun boynuna görmek geldiğini gördü. Yibo, bir kaç saniye sonra boğuk inlemesi ile boşaldı ve nefes nefese, zevkten sakinleşmeye çalıştı.
Kendini toparlayan Xiao Zhan hızla pantolonunu yukarı çekti ve yürümeye başladı. Yibo, onun uyandığını fark ettiğinde gülümsedi kendini, düzenleyen genç, arkasından yürümeye başladı. Lakin, o bir şey söyleyemeden hastaneden ikisi için bir telefon geldi.
•
•
Y/N: Nasıl oldu, hiç bir fikrim yok. Umarım beğenirsiniz keyifli okumalar öptüm görüşürüz 😽💚♥️