KATLİAM ( DEVAM ETMEYECEK )

By TheWriterBrothers

616 20 9

"Hiç kimse bir gribin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemişti." Fotoğraf için Hybrid Photoshop'a teşekkürler :) More

Eski Dostlar
Takım Ruhu

Herşeyin Başlangıcı

346 13 5
By TheWriterBrothers

"Hiç kimse bir gribin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemişti."



Murat sabahın ilk ışıklarıyla uyandı. Her sabah yaptığı gibi kahvesini alıp televizyonun karşısına geçti , sabah haberlerini izlemeye başladı.Rutin siyaset haberlerinden sonra bugünlerde yaygın olan gripten bahsetti , spiker herkesin dikkatli olmasını söylerken televizyonu kapatıp evden çıktı. Arabaya binip hastaneye gitti.Hastane çok yoğundu . Arkadaşı Doktor Ahmet'e yoğunluğun nedenini sordu.


-Son günlerdeki bahar gribi herkesi hasta etti.


Murat'ın aklına sabah izlediği haber geldi . Görüşürüz deyip Ahmet'in yanından ayrıldı . Odasına çıktıktan sonra teker teker hastaları gelmeye başladı . Hastaların çoğu grip şikayeti ile gelmişti . İçeri 55-60 yaşlarına yaşı bir amca girdi . Öyle bir öksürüyor ki sanırsınız iç organları ağzından çıkacak . Murat amcayı iyice kontrol ettikten sonra bilgisayarının başına geçip reçete yazmaya başladı . Amcanın vücudunda ne bir yara izi ne de bir enfeksiyon belirtisi vardı . Doktor Murat herkese yazdığı gibi bu amcaya da belli ilaçlar yazıp reçeteyi vermek için ayağa kalktı . O anda amca ağzından gelen kanlar içinde yere düştü . Murat amcayı kaldırmak istedi ama baygındı . Hemen bir sedye çağırıp acile aldılar . Doktor Murat olanlara şaşkındı . Çünkü ilk defa gribe yakalanan birini kanlar içerisinde yerde görüyordu . Doktor Ahmet , Murat'ın yanına gelip ;


- Bugün çok yoruldun . Eve gidip biraz dinlenmelisin . Senin hastalarını ben devralırım . Zaten bugün çok büyük bir yoğunluk var . Acil bir şey olursa seni ararım .


Murat teşekkür edip dışarı çıktı . Kalabalığın arasında yürümek çok zordu . Arabasına doğru ilerlerken elinde megafon olan bir adam gördü . Adam şu şekilde bağırıyordu .


- BU NORMAL BİR GRİP DEĞİL . HEPİMİZ ÖLECEĞİZ . DOKTORLAR SİZİ KANDIRIYOR . DOKTORLARA İNANMAYIN . HEPİMİZ ÖLECEĞİZ . BU GRİPTEN KAÇIŞ YOK .


O anda hastanenin güvenlikleri olaya hemen el koydu . Adamın üzerine atlayarak kelepçe taktılar ve hastane nezaretine kapattılar . Murat arabanın koltuğuna oturup tüm günü gözlerimin önüne getirdi . Sabah haberleri , amcanın bayılması , megafonla bağıran adam . Bu bir işaret miydi yoksa sadece acayip bir gün mü ?


Arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladım . Hastanede ki kalabalık yetmezmiş gibi yolda da çok büyük trafik vardı . İleride bir kamyonun devrildiğini ve içinde ölü olabileceğini söylediler . Kafam o kadar karışıktı ki yaralı ya da ölü bir adamı düşünecek değildim . Dakikalar saatleri kovaladı ve sonunda saat 8 gibi yol açıldı . Yavaş yavaş ilerlerken telefonum çaldı . Arayan Ahmet'ti .


- Murat hastaneye gelmen lazım . Bugünkü adam haklıymış . Bu normal bir virüs değil . Gelip gözlerinle görmen lazım .


Hemen ilk kavşaktan dönüp hastaneye doğru gitmeye başladım . Bu saatte hastanede sadece acil açık olur , içeride de hasta bakıcılar dururdu . Ama işler o kadar sarpa sarmıştı ki , acil dolup taşmıştı . Hiçbir doktor içeriye hasta kabul etmiyordu . Hastalara kapalı olan ön kapıdan girip hemen Ahmet'i buldum . Kolumdan tutup beni toplantı odasına sürükledi . Yuvarlak bir masanın etrafına hastanemizdeki 12 cerrah oturmuş bizi bekliyorlardı . Profesör hepimizden bugün yaşadıklarımızı anlatmamızı istedi . Söylediklerine göre diğer hastanelerden çok fazla sayıda ölüm haberi geliyormuş . Bizim hastanemizin morgu da dolmuş . Olaya el atmamız lazımdı . Herkes bugün yaşadığı garip olayları anlatırken sıra bana geldi .


- Ben , ben bugün , ...


Tam o sırada içeriye güvenlik girdi . Sesli bir şekilde ;


- Hocam dışarıda ki hastalar bizi geçip içeri girdiler . Hastane tıklım tıklım hasta dolu . Ne yapacağız bilmiyoruz .


Tüm doktorlar ayaklanıp koridora çıktık . Bir açıklama yapmak zorundaydık yoksa linç edilecektik . Profesör yalan konuşmaya başladı ;


-Hiçbir hasta ölmemiştir . Tüm hastaları gözaltında tutuyoruz . Bu normal bir gripten başka bir şey değil .


Halkın hiçbir şeyden haberi yoktu . Ben hala günün şokun daydım . Halkın içinden biri YALAN SÖYLÜYORSUN diye bağırınca ortalık birden alevlendi . Bir anlık hamleyle güvenliğin cebinden tabancayı alıp havaya ateş ettim . Bir an herkes dona kaldı . Tüm hastane silah sesiyle yankılanırken , kimseden çıt çıkmıyordu . O an bir kapı kırılma sesi geldi . Tüm kapılar açıksa bu ses nereden geldi ?


Alt katta ki morgun kapısını içeriden biri kırmıştı . Bu hastalık yüzünden ölenlerin belirli bir süre sonra tekrar canlanacağı aklımın ucundan geçmemişti .

Tenleri yanık gibi , gözleri sapsarı , yürüyüşleri saçma sapan olan insanlar bize doğru geliyorlardı . Bir an herkes koşuşturmaya başladı . Herkes kendini dışarı atmak istiyordu . En arkada bende onlarla beraber dışarı çıkarken Ahmet'in merdiven kenarında oturduğunu gördüm . Ne kadar bağırsam da ayağa kalkmıyordu . Ani bir hamleyle geriye dönüp koltuk altına girdim . Ama artık kapıdan dışarı çıkamazdık , yakalanmamız an meselesiydi . Zaten kargaşada yere düşen bir çocuğu ısıran hastalıklıyı gördüğüm zaman ilk defa ölüme kendimi bu kadar yakın hissetmiştim . Hemen üst kata çıkardım Ahmet'i . Ama hastalıklılar peşimizi bırakacak değillerdi . Bir odaya kendimizi kilitleyip Ahmet'in neyi var anlamaya çalıştım . Çok kötü öksürüyordu ve ağzının kenarından kan gelmeye başlamıştı . Bu , bugün gördüğüm tüm hastalardan daha kötüydü . Camı açıp buradan çıkabilir miyiz diye bir baktım . Aşağıda bir çöp kovası vardı ama Ahmet aşağıya atlıyamazdı . Ya Ahmet'le beraber bende burada ölecektim , ya da aşağıya atlayıp kendimi kurtaracaktım . Hastalıklılar kapıyı kırıp içeri girdiklerinde Ahmet'e son kez baktım .


- Özür dilerim kardeşim .


Ahmet'i koruyamamıştım . Şoktan çıkıp hemen arabama doğru koşmaya başladım . Çalıştırıp hemen gaza bastım . Birkaç dakika önce yüzlerce insanın olduğu bahçe bomboştu . Ev güzergahım da birçok araba kaza yapmış , yol kapanmıştı . Arabaların arasından zorlukla geçip evime ulaştım . Ne insan , ne de hastalıklı sokakta bir kişi bile yoktu . Hemen eve girip televizyonu açtım , çalışmıyordu . Dünyada neler oluyor hiçbir şeyden haberim yoktu .


Sabah kendimi koltukta buldum . Dün gece uyuya kalmıştım . Televizyonun karıncalı ekranı o kadar sinirimi bozmuştu ki yerdeki şişeyi alıp televizyona fırlattım . Ekranı paramparça olmuştu . Balkona çıkıp bir bakayım dedim . Arabamın etrafına yaklaşık 45-50 tane hastalıklı vardı . Bir gecede bu kadar yaratık nasıl toplanmıştı ? Ben doktordum , canlı olan hiçbir şeyi öldüremezdim . Ama artık kabullenmem gereken bir şey vardı . Bunlar canlı değildi .


Kapının çaldığını duydum . Tam kapıyı açacakken aklıma geldi , bu bir hastalıklı olabilirdi . Kapıya hiçte normal vurmuyordu . Kapım çok dayanıklı değildi . Biraz daha güçlü vurursa kırılabilirdi . Hemen boş bir çantaya hayatta kalmamı sağlayacak şeyler doldurdum . Ön kapıdan çıkamayacağıma göre tek şansım yangın merdivenleriydi . Arka tarafta henüz yeni aldığım motor vardı . Taksitlerini ödüyordum . Ne kadar araba kullansam da motor benim için bambaşka bir zevkti . Ama aşağıda bir alana kilitliydi . Anahtar yatak odamda , yatağın yanındaki komidinin alt çekmecesindeydi . Çabuk hareketlerle anahtarı kapıp odadan çıktım . Tam yangın merdivenlerinden inerken kapı kırıldı . Sadece bir hastalıklı vardı . Ama yerden kalkamıyordu . Boşverip motoruma doğru gidecekken bir an duraksadım . Bu evde yaşadığım onca güzel anım aklıma geldi . Böylece bu evi bırakamazdım . Mutfağa geri dönüp en büyük bıçağı seçtim . Kapıya yönelip hastalıklının kalbine bıçağı sapladım . Bunu birkaç kez tekrarlasam da hala ayaktaydı . Çıkarıp kafasına soktum . Bir anda kesilmişti . Hareket etmiyordu . İlk öğrendiğim şey bu oldu , kafalarından vur . Öldürdüğüm hastalıklıyı dışarı atıp kapının önüne kitaplığı çektim . Buraya bir gün mutlaka geri dönecektim . Koltuğa oturup elimdeki kana baktım . Önceden insanları kurtaran doktor , şimdi birini öldürüyordu . Bunu ilk defa yapmıştı . Tabi ki ölen bir hastalıklıyı tekrar öldürmek sayılırsa . Bıçağı yere fırlatıp son kez odaya baktım . Yangın merdiveninden aşağıya inip motoruma gittim . Koltuğu kaldırıp altından kaskımı çıkardım . Aldığımdan beri ikinci defa kullanacaktım . İyi ki almışım dedim , en zor zamanımda hayatımı kurtardı . Peki şimdi nereye gidecektim ? Şehir fazla güvenli değildi . Bunu biliyordum . Ne yapacağımı bilmeden gitmeye başladım ....


THE WRİTER BROTHERS

Continue Reading

You'll Also Like

182K 9.2K 40
Hayatta kalmaya çalışan bir Melih ve onun zorbası Arda. Zorbalık, şiddet, hakaret gibi ögeler içerir. (Yok ben cinsellik istiyorum şöyle böyle diyenl...
146K 5.1K 29
Askerden gelen adam annesi ve yengesiyle sarıldıktan sonra yengesinin arkasında başı eğik elleriyle oynayan kız dikkatini çekmişti üstüne başına bak...
81.1K 6.2K 23
"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bil...
85.7K 5K 18
Ailesinden ayrı büyüyen Günce, o gün hırsızlık yapmak için abisini seçtiğini nerden bilebilirdi? ••• 6 Ağustos 2001. Bahçeden gelen kuş cıvıltılarıy...