Turşu Kavanozu - Texting✔️

By nigdenindelisi

7.1M 510K 130K

Tamamlandı MaaşıYatırmayanAdam: Ne? Siz: Ne için yazdığımı unuttum ben. Siz: İsmini görünce hatırladım. Siz... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5
5.1
5.2
Önemli 2dk Gelsene Ask
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7 'Final'
(yeni Kitap)

3.7

108K 8.6K 2.2K
By nigdenindelisi

Hoş geldiniz :)

- -

Boynumun ağrısı kafamı dik tutmaya zorlarken gözlerimin birbirlerine yapıştığını hissettim. Zar zor gözlerimi açarken ilk önce nerede olduğumu kavramaya çalışmıştım fakat şu ortamdan bir şey anlamıyordum.

Etraf fazlasıyla karanlıktı.

Etrafta iğrenç bir koku vardı.

Nefesimin daraldığını hissediyordum.

Boynumun ağrısı yüzünden bir elimi götürerek ovalamak istemiştim ama ellerim bağlandığı için yapamadım.

Kafamı dik tuttuğumda siyahlığın içinden bir başkasının da nefes alışverişlerini hissettim.

Karanlık yerde benden başkası daha vardı ama göremiyordum.

''Kim var orada?'' Olaya mantıklı bir giriş yaptığım için kendimle gurur duyuyordum.

''Çilek sen misin?'' Sedef...

Babamın diğer kızı.

''Sedef?'' zar zor doğrulamak istemiştim.

''İnanamıyorum! Burada ne işimiz var?'' yüzümü buruşturdum.

''Oradan bakınca biliyor gibi mi duruyorum?''  bir süre konuşmadı.

''Hiç değişmemişsin.'' Değişmeme izin vermediniz.

''Boş konuşmayı kes! Baban olacak  o adam ne yaptı da buradayız?'' Bizim tek ortak noktamız babamdı.

Başka ortak noktamız yoktu.

''Babam yüzünden olduğu ne belli? Babam kimseye zarar vermez!'' dediği şeye alayla gülümserken karanlıktan belli olmamıştı.

Babam sadece sana ve annene melek.

Bir süre sessizlikten sonra sıkıldığım için sesimi yükselterek birilerine seslenecektim fakat bulunduğumuz yerin ışığı açılınca 

Yorgunluktan ve etraftaki pis kokudan uyuşan bedenimle gözlerimi zar zor açık tutarak gelene baktım.

Tanımadığım bir adam ve onun arkasında da tanımadığım adamlar gelince bakışlarım Sedef'e kaydı. 

Yanımda sarı saçlarıyla ışıl ışıl otururken güldüm.

''Merhaba çocuklar.'' karşımdaki adama baktım.

''Merhaba bey amca.'' alayla konuşurken Sedef'in bakışlarımı üstümde hissediyordum. 

Annem çok meraklanmıştır.

''Sen Çilek oluyorsun sanırım.'' dediğinde kafamı iki yana salladım.

''Cümleyi biraz açsana.'' Şimdi Çilek derken isim olarak mı Çilek oluyorum yoksa meyve olarak mı?

''Evet sen kesinlikle Çileksin!'' dediğinde adamı süzdüm.

Orta yaşlıydı.

''Mafya mısın?'' dediğimde alayla güldü.

''Tek beni kaçırsaydın ve biraz genç olsaydın belki bir ilişkimiz olabilirdi.'' alayla gülmesine karşılık alayla konuşurken bakışlarını Sedef'e çevirdi.

''Ve sende Sedefsin.'' Çiçek ben olduğuma göre?

Sedef cevap vermeden kafasını salladığında yüzümü buruşturdum.

Tamam masum watty kızımız belli olduğuna göre benim bu hikayedeki rolüm; masum kızın yakın, çok konuşan kişiydim. Bu kişiler genellikle filmlerdeki siyahi, gözlüklü ve şişman insanlardan bile daha önce ölürlerdi.

Eğer şansınız varsa mafya boyumuzun yakışıklı, kardeşi gibi gördüğü adamı size aşık olurdu ve böylelikle yaşardınız.

''Niye buradayız?'' dediğim şeyle önümüzde bulunan boş sandalyeye oturdu.

''Az sonra anlarsınız.'' dediğiyle kaşlarımı çattım.

''Ben şimdi sordum.'' derin bir nefes aldı.

''Çok asi davranıyorsun.'' Hadi sinirlen.

Cevap vermediğimi görünce devam etti:

''Samet Aydın...'' Adamın söylediği kişiyle alayla güldüm.

''Tamam sadece solumdaki kişiyi kaçırsanız da oluyormuş.'' gülümseyerek söylediğim şeyle içim sızladı.

Bu dediğimin ağırlığını sadece ben hissedebilirdim.

''Yalan söyleme! Babamın hiçbir alakası yoktur! Sırf savcı diye böyle yapıyorsunuz.'' adamın gözlerinin karardığını gördüm.

''Yok senin baban yine yapmıştır bir orospu çocukluğu.'' benim böbreğimi taşıyorsun Sedef.

İhtiyacın yokken sırf tek böbrekli olduğun için baban onu tamamlamak için diğer kızına kıymıştı.

Bana...

Bu dediğimle adamın bakışları bana kaydı.

Kaşları hafifçe çatılırken kafasını iki yana sallayarak önüne döndü.

''Babam hakkında doğru konuş! O çok iyi insan ve sen...'' dediğine artık dayanamayarak sesimi hafif yükselttim.

''İyiyse geberteyim de cennete gitsin!'' Sesimi yükseltmemle daha da fenalaştığımı hissettim. Burnum sanki gittikçe küçülüyordu ve nefes almam için alan azalıyordu.

''Nankör!'' dudaklarımı büzdüm.

''Nankör; kadir, kıymet bilmeyen yapılan iyiliği hemen silen kişiye deniliyordu. Senin baban ne sikim yaptı bana?'' Annemi üzmekten başka bir işe yaramıştı.

İkimizin tartışmasına adam araya girdi.

''Yeni planınız bu mu?'' dediğinde anlamaz şekilde ona baktım.

''Ne?'' dediğime karşılık:

''Babadan nefret eden bir kızı oynayacaksın ve bende sizden bir yararımın olmayacağını düşünüp, sizleri bırakacağım. Öyle mi?'' kafamı iki yana salladım.

Anlamıyorlardı.

Ağzımı açıp konuşacak nefesim yoktu.

İyice fenalaşırken sadece sustum.

Kapı açılırken terlediğimi hissetsem de kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım.

Samet Aydın.

Sedef Aydın'ın kahramanı olmaya gelmişti.

''Abi, savcı geldi.'' Adam, arkasından gelen sesle oraya dönerken alaylı bir şekilde:

''Savcım! Hoş geldin. Gel bende senin kızlarla sohbet ediyordum.'' Uzun süre sonra babamı ilk defa görüyordum.

Bu uzun süre yıllara eşitti.

Gözlerim sızlarken nefes alamadığımı bile unutmuştum. 

Ben ona bakarken onun gözleri Sedef'teydi. 

Kızına zarar gelip gelmediğini ölçüyordu.

Baba nefes alamıyorum neden görmüyorsun?

 ''Sedef'im iyi misin?'' Sesi panikli çıkmıştı. Korktuğu belliydi.

Gözlerimi az önce konuştuğumuz adama çevirdim.

Gözleri benim gözlerimle birleşti.  Ona kafamla 'bak ve gör.' hareketi yaparak dudaklarımı araladım. 

Nefesimi düzene sokarsam belki benim için bu olanları sindirmek daha kolay olurdu.

''İyiyim baba! Neden buradayız?'' Ben iyi değildim.

''Korkma bir tanem az sonra gideceğiz.'' Sanki çocuk avutuyorsun ya! 

''Sen ne yaptığını sanıyorsun?'' Babam az önceki adama doğru bağırırken silah çekilme sesi yankılandı.

''Baba!'' Merak etme Sedef.

Kötüye bir şey olmaz.

''Samet Aydın! Seni tekrar görmek ne hoş.'' Babam adamla göz göze gelince birkaç saniye duraksadı. Bir yerden tanıdık gelmiş olacak ki hafifçe yutkundu.

Demek ki tek kahpelik yaptığı kişi ben değildim.

''Sen...'' devam edemeden yutkundu. Bu hareketi karşısındaki adamın keyiflenmesine neden oldu.

''Beni hatırlaman ne hoş!'' diyerek gülümsedi.

''Normalde seni direkt öldürürdüm fakat aynı şeyi yaşamanı istedim.'' olay neydi bilmiyordum fakat konu bizimle alakayla adamın kızına bir şey yapmış olmalıydı.

''Senin kızın kazada öldü!'' tamam her şey belli oldu.

''Aptal mıyım ben savcı?'' gözlerim doldu.

Nefesim ciğerlerime batıyordu.

''Fazla uzatmayacağım.'' diyerek silahını tam ortamıza boşluğa uzattı.

''Bir kızını alıp gitmen için tam yarım dakikan var.'' cümlesine devam ederek:

''Aksi halde ikisini de öl-'' babam adamın sözünü kesti.

Tereddüt etmezdi.

''Sedef'imi bırakın gidelim.'' demiştim.

Tereddüt etmedi.

Keşke düşünseydin.

Düşünseydin eğer gerçekten beni sevdiğini düşünüp sana hakkımı helal ederek ölürdüm.

Babamın dediği şeyle adamın bakışları bana döndü.

Omuz silkip, bakışlarımı yere indirdim.

Yüzüme bir kere bile bakmamıştı, annem çok üzülecekti. 

Annem tekrar yalnız kalacaktı.

Duvarlar üstüne üstüne gidecekti. 

Bakmadım, etrafta bir süre sessizlik ve hareket oluştu. Tahmin ettiğim kadarıyla Sedef'in ipleri çözülüyordu.

Adamın şaşırdığını hissettim. 

''Kızınla vedalaşman için sadece bir dakika veriyorum.'' yüzüme dahi bakmadan o kapıdan çekip giderdi.

Gözlerim kararmaya başladı. 

Bu kadar yorgunluk ve duygu karmaşası benim için iyi değildi. 

Deponun kapısı kapandı.

Benimle vedalaşmamayı seçti.

Kabullenemedim.

Gözlerim yere bakarken gözümün önünde küçük küçük siyah karartılar olmaya başladı. Adam susarken bende sustum. 

Yolun sonuna gelmiştik. Sesim kırık çıkıyordu ağlamayacaktım fakat aklıma annem gelmişti. Acaba annemle konuşmak istediğimi söylersem izin verir miydi?

''Dosyada yazanlar doğruymuş.'' burnumu sertçe çekerken adam konuşmaya devam ediyordu.

''Gerçekten böbreğini aldı mı?'' kafamı kaldırdım.

Cevap verecek gibi değildim. Sadece ağzımı açıp, son kez annemle konuşmak istediğimi söyleyecektim fakat iyi değildim. Nefes alamıyorken boynumun öne doğru düştüğünü hissettim.

Kulaklarım çınlıyordu, vücudumdaki tüyler diken diken olmuştu. 

''Sen iyi misin?'' en son bunu duymuştum.

lüm sonu

Continue Reading

You'll Also Like

237K 19.7K 18
Lise son sınıf öğrencisi Afra, numaraların karıştırılması sonucu Ateş'e yazar ve Ateş'in üniversite hayatına ani bir giriş yaparak kendisini bambaşka...
2.4K 472 7
Öğrenci dediğin kupon değil, optik formu dolduracak. Wattpad'teki ilk parodi kitabı. |11.12.2017|
8.1K 834 29
Kaldığımız yerin biraz sonrası <3 <3
293K 18.1K 20
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...