Yosuna Bulanmış Karalar

By luvsa42

129K 4.3K 1.3K

♣️ "O ne öyle" merakla sorduğumda bana doğru siyah dosyayı uzattı "Sözleşme oku" dediğinde donup kalmıştım be... More

I
II
III
IV
V
VI
VII
IX
X
XI
XII
XIII
XIV
XV
XVI
XVII
XVIII
XIX
XX
XXI
XXII
XXIII
XXV
XXVI
XXVII
XXVIII
XXIX
XXXI
XXXII
XXXIII
XXXIV
XXXV
XXXVI
XXXVII
XXXVIII
XXXIX
XL

VIII

4.4K 151 64
By luvsa42


Sinemadan sonra Bügeyi evine bırakıp eve gelmiştim yarın sabah erkenden bana geleceğini söylemişti bu beni mutlu etmişti peki ya Çağıl o da gelir miydi bugün olanlardan sonra acaba. Yatağımda sırtüstü yatmış beyaz tavanı izleyerek düşünüyordum Aclan Karaman dünden sonra benimle iletişime geçmemişti bu durum beni rahatlatıyordu ama aynı zamanda geriyordu da fırtına öncesi sessizlik gibiydi sanki. O günden sonra beni Takip eden kişiyi de görmemiştim o adamın onun koruması olduğu da netleşmişti sinirle güldüm iyice kafayı yemeye başlamıştım ben.

Yataktan bavul hazırlamak için kalktım bozulmuş topuzumu düzeltip yatağımın altındaki siyah bavulu çıkarttım "Hadi bakalım başlayalım" dolabın karşısına geçmiş kıyafetlerime bakıyordum en sevdiğim kışlık kıyafetlerimi alıp bavuluma yerleştirdim ve çanta iç çamaşırı vs. unutmadan onları da koydum çoğu şeyi koyduğumda bavulu kapatıp büyük el çantama geçtim içine bazı bakım eşyalarımı ve makyaj eşyalarımı koydum yorgunlukla yatağa oturduğumda baş ucumdaki komedinin üzerindeki çerçeveye kaydı bakışlarım annem babam ve abimle olan fotoğrafımız birlikte çekindiğimiz son anı onu elime aldım "Neden gittiniz ki neden beni bu yüklerle tek bıraktınız anne baba bana kızmayın tamam mi abimi tek bırakıyorum diye ben de istemiyorum onu bırakmak ama.." ağzımdan kopan hıçkırığa engel olamamıştım ağladığımı gözümdeki yaşların fotoğrafın üzerine düşmesiyle anlamıştım içimde bir enkaz var ve bu enkaz hiç geçmeyecekmiş gibiydi "mecburum sevdiklerime zarar gelmesin diye gitmeye mecburum sizi unuttum sanmayın yanınıza geleceğim bugün Baba seni çok özledim başımı okşayıp masal anlattığın zamanları özledim keşke geri gelseniz bak biz geldik deseniz annem o meşhur kurabiyelerinden yapsa biliyor musun anne çikolatalı kurabiyeleri sen gittikten sonra ağzıma bile sürmedim sanki bir tek senin elinden yapılanı yiye bilirmişim gibi" birkaç damla daha dayanamayıp firar etmişti gözümden.

Dış Kapının açılma sesini duyduğumda abimin geldiğini anlamıştım direkt gözlerimi silip ayağa kalktım ve çerçeveyi geri yerine koydum. Aynaya baktığımda gözlerimin o kadar kızarmadığına sevindim içeriden seslenişi ile "Hesnaa odanda mısın" odamdan çıkarak salona ilerlerken "Geliyorum abi" diye seslendim kendini koltuğa atmış TV'de Netflix de geziniyordu bende yanına gidip oturdum kollarımı önümde kavuşturup bakışlarımı TV'ye dikmiştim bakışları bana dönmüştü hissediyordum durgun çıkan sesimle " The witch'e devam mı" dediğimde " Yok o ne biçim dizi öyle ya insan sıkılır öyle geziniyordum film nasıldı" dediğinde ona döndü bakışlarım "Güzeldi korku baktık her zamanki gibi senin iş nasıl geçti" elindeki kumandayı masaya bırakıp öne eğildi bir eliyle saçını geriye taradı yarın gideceğimin farkındaydı o yüzden o da durgundu bunu fark etmemek için deli olmak lazımdı "Işı boş ver sen Çağıla söyledin mi gideceğini bugün konuştuk bara gitmiş dağıtmış galiba gideceğin için üzülüyor küçüklükten beri birlikte büyüdünüz siz de" dediğinde bana döndü bakışları sıkıntıyla nefes verdim "Temelli gitmiyorum ki ben geri döneceğim sonuçta onunla bugün konuştum biraz sorguladı sonra anlayışla karşıladı olması gerektiği gibi" abim geriye yaslanıp "Gel buraya kraliçem seni özleyeceğim" diyerek beni kendine çekerek bir kolunu omzuna attı ve başımdan öptüğünde bende sokuldum iyice ona "Özür dilerim abi".

Delirme kızım ne özrü kendi geleceğin için gidiyorsun ben mutluyum kardeşim hak ettiği yerlere geldi" dediğinde derin bir nefes vererek "Sağol abim sen olmasaydın bu günlere zor gelirdim" dedim bir şey dememişti ikimiz de susmuş oturuyorduk bakışlarım saate kaydığında yedi buçuk olmuştu bile „Abi ben mezarlığa gideceğim" dediğimde birden ayrıldım ondan ve ona baktım kaşlarını çatarak "Bu saatte gitme yarın sabah erkenden gidersin" dediğinde
"Olmaz abi şimdi gitsem daha iyi olur saat daha erken zaten o kadar geç değil" dediğimde düşünüp "Tamam ben de geleyim seninle" demesiyle başımı iki yana salladım "Ben kendim giderim" diyerek ayaklandım üstümü gelince değiştirdiğim için hazırdım o yüzden ayakkabımı giyindim ve hırka geçirip üzerime o "Onları sevdiğini söyle benim içinde tamam mı" dediğinde burukça tebessüm ederek "Söylerim abi söz" diyerek çıktım dışarı kapıyı arkamdan kapatıp arabama bindim mezarlığa giden ıssız yolda ilerliyordum.

Mezarlığa gelmiştim büyük siyah demir kapıyı açıp girdim mezarlığa etrafın sessizliği ürkütücüydü aynı zamanda soğuk olması içimi acıtıyordu. Birgün hepimiz son durağı burası olacak diye mırıldandım annemle babama kavuşma düşüncesi tebessüm etmemi sağladı ama sonra geride kalacak olanları düşündüm kafamı iki yana sallayıp bu düşüncelerden kurtuldum gelmiştim işte ikisinin mezarının ortasına çöktüm gözüm dolmaya başladığında ağlamamak için kendimi tutuyordum onlar beni güçlü görsün istiyordum "Ben geldim anne baba sizi çok özledim siz de beni özlediniz mi " sustuğum da etrafı tekrar sessizlik sardı tabii ki de ben cevabim almıştım "Özlediniz biliyorum ben uzun bir süre gelmemeye bilirim yanınıza affedin beni ne olur " diye fısıldadım.

Annemin mezarındaki toprağı avucuma aldım "Dayanamıyorum ben artık anne her şey üstüme geliyor ne olur ben de gelip eskiden olduğu gibi ortanıza yatsam en azından birlikte oluruz bende her şeyden kurtulurum ama merak etmeyin daha erken onun için" bu sefer babamın mezarına döndüm yandaki otları temizlerken titreyen sesime engel olamamıştım "Biliyor musun baba abim senin gibi Komiser oldu o kadar iyi ki işinde tam senin oğlun bazen onda baba sevgisini hissediyorum ama senin yerin başka tabii seni de çok özledim" başımı mezar taşına yaslamıştım. Soğuk havayı içime çektikçe ciğerlerimi yakıyordu sanki "Bir de abimden size mesaj getirdim sizi çok sevdiğini söyledi benim gibi o da en yakın zamanda gelir yanınıza sizi seviyorum ama daha fazla kalırsam gidemem yapamam" diyerek ayaklandım son defa ikisinin mezarına baktım ve ölü bakışlarımı yere çevirerek ilerledim sessiz mezarlıkta.

Eve gelmiştim içeri sessizce girmiş odama ilerliyordum abim uyumuştu büyük ihtimalle odasının kapısı kapalı olduğu için uyandırmamak için girmeden direkt kendi odama ilerledim sessizce kapıyı arkamdan kapatıp pijamamı çıkarttım ve giyindim sonra dikkatimi fotoğraf makinesi çekti belki de onu da yanıma almam lazımdı bu düşüncenin iyi fikir olduğuna kanaat getirip onu da koydum kol çantama.

Büge'nin bana aldığı kitabı da daha okuyamamıştım o yüzden onu da uçakta okurum diye çantama attım sonuçta 6 saat yolculuk yapacaktım "İyi ki uçak fobisi olan birisi değilim" yatağa girip gözlerimi kapatmadan önce telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefona uzandım bu saatte kimdi ki bu. Kayıtlı olmayan birinden gelmişti mesaj Mesaja tıklayıp yazanı okudum okumaz olaydım

"İyi geceler güzelim bu numara benim kayıt edersin diye düşünüyorum"
A.K

"Pislik herif" diye mırıldandım aklıma tekrar onun gelmesiyle sinirlerim tavan yapmıştı hiçbir şey yazmadan telefonu komedine koydum kudursun it sonra tekrar uyumak için gözlerimi kapattım ama telefona tekrar mesaj geldi açmayacaktım işte ama sonra merakım ağır bastı ve telefonu alıp baktım yine ondan gelmişti

"GÖRÜLDÜ ATMA BANA SİNİRLENİYORUM"

Sinirle güldüm bu ne zannediyor kendini ya delireceğim ama işin ucunda ailem vardı o yüzden şuna bir mesaj göndermeye karar verdim.

"Rahatsız ediyorsun beni pis SAPIK ve numaranı kayıt falan etmiyorum sen kimsin ya bana emir veriyorsun yazma bana artık"!

İçim rahatladı bunları yazınca vallahi kudurmuştur kesin diye düşünürken tekrar mesaj gelmişti "bismillah" diyerek açtım

"Demek SAPIK öyle mi ne sapıklığımı gördün üstelik sınırlarını zorluyorsun haberin olsun o numarayı kaydet deli etme beni"

"Kaydetmiyorum"

"Görüştüğümüzde de umarım bu kadar cesur olursun güzelim seni seviyorum şimdi yat ve uyu belli ki yorgunsun"

"Emin ol bu kadar cesur olurum ama bir daha seni görür müyüm ondan emin olamadım işte Aclan Karaman"

Umarım bir şey anlamaz diye telefonu bıraktığım da tekrar bildiririm sesi geldi ama bu sefer açmadım ve gözlerimi kapattım uyku beni yavaş yavaş içine çekiyordu ve gerisi karanlık.


9. Mayıs


Yanağıma atılan hafif tokatlarla gözlerimi araladım uyku mahmuru ile homurdanarak "Ne oluyor yaa" dememle başımda bana doğru eğilmiş Bügeyi görmeyi beklemiyordum alayla gülerek cevap verdi bana "Unuttun galiba geleceğimi kalksana kızım saat geçiyor" dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı doğru ya ben bugün gidiyordum hızla doğruldum yataktan "Saat kaç ki" diye sorduğumda çoktan ayaklandım

"Saat 7: 15 uçağın kaçta" diye sorduğunda sesindeki burukluğu hissetmiştim masaya ilerleyip dosyayı aldım ve ona verdim "İçinde bütün bilgiler var bak istersen ben lavaboya gidiyorum" dediğimde elimden almıştı bile çoktan "Merci cher "
(Sağ ol canım) dediğinde arkamdan ben de "Je reviens tout de suite."
(Gelirim hemen) diyerek lavaboya ilerledim ikimiz de Fransızcayı Üniversite de öğrenmiştik ve arada konuşuyorduk.

Galiba abim içeride yemek hazırlıyordu içeriden gelen seslere bakılırsa. Tuvalete girip kilitledim ve elimi yüzümü yıkayıp çıktım tekrar odama döndüğümde yatağımda oturmuş dosyayı inceliyordu "Ehh nasıl otel iyi bir otel mi sen bilirsin" dediğimde bakışlarını bana çıkarttı "Kızım sen ne diyorsun otel 5 yıldızlı baya ünlü bir otel bunun masrafları çok olmaz mı" diye sorduğunda dolabın karşısına geçmiş rahat bir siyah eşofman ve üzerine siyah bir crop üzerine bol bir hırka giyindim "Masrafları hastane ödeyecek onu boş ver de sen kimseye demedin değil mi gideceğimi" ona döndüğümde kafasını iki yana salladı "Söylemedim kızım neden bu kadar bilinmesin istiyorsun ki sana son defa soruyorum kuzum bir sorun mu var" diyerek ayağa kalktı ve karşımda durarak bana sorgularcasına bakıyordu diyemezdim elimde değildi.

Alayla gülüp "He aynen peşime mafya düştü ben de kaçıyorum kızım deli misin ya" dediğimde o da göz devirdi "Fazla kitap okuyorsun sen herhalde neyse ben Efken abinin yanına geçiyorum" dediğinde "Tamam git geliyorum ben de" sari saçlarını geriye savurarak odadan çıktı deliydi bu kız. Saçımı bana yakışan bir atkuyruğu yapmıştım biraz da makyaj yapıp her şeyi yerleştirdim çantama çerçeveyi de alıp çantama koydum odadan bavulla birlikte çıktığımda koridorda sürerek salona girdim bavulu kenara bir yere bırakıp hazırlanmış masaya baktım yüzümde tebessüm oluşurken uzun süre tek kahvaltı yapacağım geldi aklıma galiba yalnız kalmak zor olacaktı. Mutfağa yürüdüm içeride abim omlet yapıyordu Büge'de tezgâha yaslanmış telefon bakıyordu bu hallerine güldüğümde bakışları bana dönmüştü.

Abim "Neye gülüyorsun bakalım Günaydın" dediğinde ben de yanına vardım ve yanağından öptüm "Neye güleyim sizin halinize yardım gerekli mi" dediğimde Büge "Ben de sordum Efken abiye şu an lazım değilmiş" abimde ona katılarak kafasını salladı "Peki o zaman biz salona geçelim gel Büge" dediğimde abim "Gidin oturun oldu zaten getiririm ben" dediğinde biz de salona ilerledik masaya sandalyeyi çekip oturduğum da o da yanıma oturdu. Bir anda beni kolumdan kendine çektiğinde ona baktım ne var diye "Ne oluyor ya" dememle kısık çıkan sesiyle Sen geçen Çağıl ne dedi söylemedin bana bir şeyler olmuş belli o niye gelmiyor" dediğinde gözlerimi kaçırarak düz çıkan sesimle "Bir şey olduğu yok bana kırgın sanırım keşke gelseydi" dediğimde

"Sana inanmıyorum var bir şey benimde adim Bügeyse ögrenirim yakında" diyerek geri çekildi ben de üstelemeden geri çekildim abim içeri "Omlet hazır güzellikler" diyerek girdi bu haline tebessüm ederken o ortaya koymuştu bile tavayı "Eline sağlık Efken abim" dediğinde Büge ben de "Eline sağlık abim" dedim "Sağolun kızlar hadi gömülün bakalım yemeğe" dediğinde ikimiz de yemeye başladık.

"Çağılın operasyona gitmesi gerekti o yüzden gelemedi o da gelecekti yoksa" dediğinde yemek yemeyi kestim elimdeki çatalı masaya bırakarak "Sorun değil operasyon iyi geçer inşallah" dediğimde ikisi de "İnşallah" demişti "Ben doydum" diyerek kalktım "Hemen mi yesene biraz daha" kafamı iki yana salladım "Bırak Efken abi ben yerim onun yerine de" lavaboya ilerledim onlar da sohbet ediyordu.

Elimi yıkadıktan sonra arka cebimdeki telefonu çıkardım dünkü konuşmalar gelirken aklıma sinirlenmiştim resmen bana emir veriyordu Takıntılı herif gelen bildirimlere bakıyordum Latin hanımdan bir tane gelmişti


"İyi yolculuklar dilemek istedim sana Hesna umarım oradaki işini seversin"

"Sağ olun Latin Hanım seveceğime eminim"

Yazıp gönderdim diğer mesajlar reklamdı sadece telefonu kapatıp cebime koydum ve çıktım İçeri geri geldiğimde saatte baktım 7: 40idi "Çıksak mi artık uçağa geç kal miyim" salonda oturan ikiliye doğru konuştum ikisi de birbirine bakıp bana döndüler "Öyle istiyorsan ben bavulunu arabaya taşıyım sizde vedalaşın" deyip ayağa kalktı en sevmediğim kısım buydu işte vedalaşmak. Büge de ayağa kalktığında bana doğru geldi "Görüntülü konuşma yapacağız arada tamam mı beni unutma bak bir de orada benden başka yakın arkadaş edinirsen kıskanırım ona göre" dediğinde güldüm "Kimse senin yerini alamaz ki gel sarışınım" diyerek kendime çekip sarıldım "Seni seviyorum kardeşim" 

 "Ben de kardeşim" diye mırıldandım.

Havalimanına varmıştık abim beni getirmişti ve park etmiş bavulları indiriyordu resmen gidiyordum buraya geldiğimde bir an vazgeçmek istedim ama sadece istemekle kaldım aklıma her seferinde onun buz bakışları geliyordu kafamı iki yana sallayıp etrafıma bakındım herkes bir telaş içinde bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Abim bavulu yere koyduğunda bana baktı kahverengi gözleri Gitme kal diyordu resmen "Gitme vakti geldi demek şu ana kadar belki vazgeçersin diye bekledim inanamadım gideceğine be kardeşim ama sakın beni yanlış anlama sana gitme demiyorum"

Gözlerimin dolmasını engellemeye çalışıyordum "Geleceğim tekrar abim o zamana kadar biraz ayrı kalacağız o kadar eğer bana ulaşamazsanız korkmayın tamam mi" dediğimde "Ne zaman ararsam açıyorsun telefonu tamam mı müsait olmazsan mesaj yaz endişelendirme beni kendine çok dikkat et sana öğrettiğim gibi" dediğinde hafif güldüm "Merak etme Komiserim kendimi koruya bilecek yaştayım ama sen de dikkat et operasyonlarda falan lütfen benim için" dediğimde tebessüm etti "Merak etme korurum ben kendimi güzelim aklın biz de kalmasın sakın tamam mı" dediğinde onu başımla onayladım.

"Sanırım artık gitmem lazım abim dikkatli dön bir de Çağıla onu özleyeceğimi söyle" dediğimde beni onayladı "Seninle geleyim mi içeri kadar" dediğinde "Hayır gelmene gerek yok hadi git artık bu iş zorlaşıyor gittikçe" dememle abim beni kendine çekip sarıldı ben de sıkı sıkı sarıldım

"Seni seviyorum abi" diye mırıldandım
"Ben de seni seviyorum kardeşim" diye mırıldandı geri ayrıldığımızda o arabasına bindi ve gitmişti arkasından bakarken bavulumu yanıma çektim el çantamı da alıp Havalimanına doğru ilerledim "Özleyeceğim burayı". Havalimanının içine girdiğimde bilet kısmına ilerledim sıranın daha çok olduğunu gördüğümde bekleme yerine bavulumu ve çantamı koyup tuvalete doğru ilerledim içeri girdiğimde ışık yanıp sönüyordu bu durum beni geriyordu ne var yani yeni lamba taksanız homurdanarak elimi yıkadım tuvalette de kimse yoktu elimi ıslatıp boynuma sürdüm aynadaki halime bakıyordum.

Dışarıdan bazı sesler geliyordu kapının biranda Kapının açılma sesini duyduğumda takmadım sonra bakışlarımı kaldırıp aynadan arkama baktığımda gördüğüm koyulaşmış kara gözlerle hızla arkamı döndüm beni nasıl bulmuştu "Sen..sen nasıl buldun beni" panikten titreyen sesimle düz tuttuğu sert bakışları ile bana doğru adımladı her adımında daha çok yaslandım lavaboya sert sesiyle "Benden gidemezsin demedim mi ben sana ama sen ne yaptın güzelim" dediğinde dibime kadar girmişti iki elini iki yanımdan lavaboya yasladı bakışlarımı yana çevirdiğimde bakışlarının yüzümde dolaştığını hissediyordum "CEVAP VER LAN BANA" diye bağırdığında irkilmiştim bu psikopat bana zarar vere bilirdi birden sıkarak çenemi tuttuğunda yüzümü ona doğru çevirdi öfke ve acı karışımıyla "Canımı yakıyorsun Aclan bırak BIRAK BENİ ALLAH'IN BELASI GİT SENİN YÜZÜNDEN GİTMEK İSTEDİM KURTULMAK İSTEDİM" diye bağırdığımda alayla güldü sonra bakışları tekrar koyulaşmıştı elini çektiğinde geri çekildi ben de hızla ondan uzaklaştım ellerim korkudan titremeye başlamıştı ve ben engel olamıyordum delirmiş gibi sağ sola giderek durmuştu "Demek benden gitmek istedin şuan yanımdasın ama bak kaçamadım şimdi kimseye belli etmeden benimle geleceksin" Kara gözleri gözlerimi delip geçerken kafamı iki yana salladım öfkeyle ona bakarken "Ben gelmiyorum hiçbir yere saçmalama" dediğimde hızla bana doğru gelerek kolumu sıkıca tutmuştu dişlerinin arasından fısıldayarak

"Öyle mi o zaman ailenden birine veda etsen iyi olur ama tabi ki sana bağlı güzelim" diyerek burnunu saçıma doğru yaklaştırmıştı. Sinirle onu itekledim geriye çekildiğinde "ONLARA BİR ŞEY YAPAMAZSIN SEN" bağırdığımda emin misin der gibi bakıyordu bu haline tiksintiyle bakıyordum "O sesine dikkat et uyarıyorum seni çıkıyoruz buradan zorluk çıkarma" dediğinde elimden tuttu elimi çekmeye çalışırken "Gelmek istemiyorum bak bırak beni seninkisi sevgi değil takıntı yapma" ne kadar ikna etmeye çalışsam da beni takmadı.

"Eğer sıkıntı çıkarırsan sevdiğin biri zarar görür hadi güzelim" dediğinde tuvaletten çıkmıştık elimi sıkıyordu yüzümü buruşturup "Bavulum orada kaldı " dediğimde bıraktığım yere ilerledik "Al şu bavulunu sinirlerim giderek yükselmeye başlıyor" diye fısıldadığında bavulumu ve çantamı aldım daha doğrusu o elimden çekip aldı kaçmak için yol düşünüyordum ama işin ucunda ailem vardı burada kaçmam mantıklı olmazdı dışarı çıktığımızda etrafıma bakınıyordum son bir çare arıyordum. Yardım edecek kimse yok muydu onun sesiyle ona dönmüştü bakışlarım "Boşuna bakınma etrafına kimse sana yardım edemez" dediğinde "Pislik" diye mırıldandım
"Arabaya kadar uslu ol" dediğinde ileride Park halinde olan siyah Jeep'i görmüştüm hâlâ siniri geçmiş değildi fırtına öncesi sessizlik gibiydi burada sinirli olması gereken benken. Yanımıza gelen korumayı daha önce evinin orada görmüştüm onlara öfkeyle bakarken o "Abi aliyim mi bavulu" dediğinde bakışları sadece Aclan'daydı "Al Cemal" dediğinde adının Cemal olduğunu öğrenmiştim belki bir işime yarardı bunu aklımda tuttum bana arabanın içine binmemi ima eden bir bakış attığında "Seninle gelmek istemiyorum ben bağırırım bak" dememle alayla gülüp burun kemerini sıktı açıkçası bu hareketi ürkütücüydü bakışları gözlerimi delip geçiyordu resmen.

Kolumdan tutarak kendine doğru çektiğinde "Beni zorlama Hesna bin şu arabaya yoksa ne olur biliyorsun değil mi" diye fısıldadı beni gene tehdit ediyordu koruma şoför kısmına ilerlerken "Senden nefret bile edemiyorum" diyerek arabaya bindim bura baya genişti öyle olması işime gelmişti onunla aynı arabada yan yana oturmak işkenceden farksız olurdu cama doğru kaydım o da karşı tarafa oturmuştu "Nereye götürüyorsun beni" diye sorduğumda sesimi düz tutmaya çalıştım onun karşısında korkak gibi görünmek istemiyordum bakışları zaten bendeydi ve çok derin bakıyordu hasta herif "Gidince görürsün" gerildim birde güzelim diyor delireceğim

"Ne istiyorsun benden bak senin tedaviye ihtiyacın var hastaneye yatmaya ne dersin" dediğimde umarım geri bana tepmezdi bu sözlerim.

Kara bakışları daha çok koyulaştı bir anda bağırmasıyla irkilerek daha çok yanaşmıştım cama "SENI LAN SENİ İSTİYORUM TEDAVİNE SOKTURMA kendimi zor tutuyorum güzelim beni çileden çıkarma" bu adam gerçekten psikopattı üstüne siyah takım giyinmişti bir de "NE YAPARSIN BANA DÖVER MİSİN yoksa--" "devamını getiremeden bir anda beni kolumdan tutup karşısına kendine doğru çekti koltukta geri gitmeye çalışırken "bırak beni bırak" diye bağırdım.

Ama o umursamıyordu bakışlarım ceketindeyken kulağıma doğru eğildi
"Sakın ama sakın o sözün devamını getirme sana şiddet uygulamam ya da dokunmam ama başka cezalar olur anladın mı beni" dediğinde geri çekildi gözlerim dolarken kendimi sıktım arabada nefes alıp veriş seslerimizden başka bir ses yoktu "ANLADIN MI BANA CEVAP VER" diye bağırdığında ellerimi kurtarıp kendimi yerime attım dağılmış bir şekilde yere bakarken kafamı evet anlamında salladım idareden. Ondan ses gelmezken bir anda boynuma batırılan iğneyle korkulu bakışlarım onu bulmuştu yavaş yavaş gözlerim kapanırken

" Bunu yapmak zorundaydım yosun gözlüm" diye mırıldandı ve son hatırladığım kafamın kucağına düştüğüydü.


🕯️

Aclan hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hesna ne yapmalı sizce?

Çağıl ve Hesna arasında birşeyler olurmu sizce?


Vote verip Yorum yapmayi unutmayin lütfen
<33

Continue Reading

You'll Also Like

183K 12.5K 39
Biz adımız gibi özgür bir timdik. Hür Timi. Kendi kurallarımızı koyardık. Bu askeriye işleyişine ters olduğu için de sürekli azar işitirdik. "Hangi...
1.9M 62.7K 51
Gençkurgu #25 Ay tenli adamın, güzel gözlü kadını. Kimsesiz, güzel bir kadın. Kadının aşkı ile yanıp kavrulan, yakışıklı bir genç adam. Peki adam...
95.2K 7.9K 30
"Kimdim ben? Kimim? Ve ne yapıyorum?" Kimdin sen? Kimsin? Ve ne yapıyorsun? "Sorular cevaplanamayacak kadar zor," Ve cevapları kaldırılamayacak kada...
ZİFİRİ By EBRU POLAT

Science Fiction

147K 9.8K 29
Beni büyük bir hayranlıkla süzüyordu. Sanki ona dünyaları bahşetmişim gibi itinayla izliyordu. Ona seni seviyorum desem, en fazla bu kadar güzel baka...