Denizcik | Gay

By qhoneix

260K 15.7K 1.4K

Koridorun sonuna gelmiştim ki bana çarpan bedenle sendeledim. Ulan o nasıl bir çarpmaktır. Bana çarpan beden... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
25
26
27
Final

24

7.2K 441 60
By qhoneix

Oturduğum bankta etrafı inceliyordum. İlerde gördüğüm Barınla dudaklarım kıvrıldı. Barın ve İsak bir şeyler konuşuyorlardı. Barın etrafa baktı benimle göz göze gelince İsak'a bir şeyler söyledi ve bana doğru yürümeye başladı.

"Selam Denizcik"

Kendini banka attı

"Selam"

Konuşmamla gülümsedi.

"Biz yılbaşında bizimkilerle buluşacağız da sen de bize katılmak ister misin? Hem yeni yıla seninle gireyim ki bütün yılım seninle geçsin"

Gülümseyerek konuşuyordu.

"Maalesef gelemem çünkü o gece katılmam gereken bir davet var"

Kaşları çatıldı.

"Ne daveti"

Derin bir nefes aldım

"Babamın arkadaşlarının verdiği bir davet ve katılmak zorunlu"

Biraz bekledi

"Nerde olacak bu davet"

"Soho House sanırım. Neden sordun ki"

Omuz silkti

"Hiç"

Sonra ayağa kalktı.

"Benim kısa bir işim var hemen döneceğim"

Konuştuktan sonra hızla gitti. Ben ise arkasından anlamaz bakışlar attım.

Davet Günü

Ceketimi de giydikten sonra odadan çıktım ve aşağıya indim. Davet bugündü ve ben de istemeye istemeye davete gidiyordum. Bütün insanların sanki birbirlerini seviyorlarmış gibi davranmalarını izleyecektim bütün gün. Harika bir gün! Yeni yıla daha nasıl gireyim ki

"Denizde geldiğine göre çıkalım"

Abimin konuşmasıyla arabaya doğru gittik. Yol boyu kimseden ses çıkmamıştı. Arabanın durmasıyla indik. Dışarda magazin vardı kısa bir soru cevabın sonunda içeriye girdik. İçeriye girmemizle babamın arkadaşlarından bir tanesi bize doğru geldi bile.

Adam önce babam ve annemle konuştu sonra ise bize döndü. Bize dönmesiyle yüzüme yalandan gülümsememi takındım

"Haşmet oğulların da senin gibi çok şık"

Samimi olmayan konuşmasıyla daha çok gülümsedim.

"Teşekkür ederiz siz de çok şıksınız Ekrem amca"

Bu kibarlık benden mi çıkıştı?

Ekrem amca güldü.

"İsterseniz masanıza geçelim hem Selimlerde geldi"

Selim Eren'in babasıydı. Masaya doğru yürüdük. Masaya gelmemizle Eren ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"Yakıyorsun dalgalı Denizim"

Konuştuktan sonra bana sarıldı.

"Senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim"

Dediklerimle dudak büzdü.

"Ama kırıldım"

Dediklerine aldırmadım ve Selim amcanın yanına gittim.

"Selim amca nasılsın"

Konuşmamla gülümsedi.

"İyiyim Deniz görmeyeli daha bir yakışıklı olmuşsun"

Eren elini omzuma attı ve babasına doğru eğildi.

"Kırılıyorum ama"

Selim amca güldü

"Gerçekleri de mi söylemeyeyim"

Şu an övüldüm yaa kaçan hevesimin 1/1000'i geri geldi.

Konuş Selim amca konuş!

Biraz sohbet falan etikten sonra yemek için masaya oturduk. Yemekten sonra asıl eğlence başlayacakmış. Önüme konulan tabakla gülümsedim açlıktan ölüyordum vallaha.

"Teşekkür ederim"

"Afiyet olsun efendim"

Duyduğum sesle yan tarafıma döndüm. Gördüğüm yüzle gözlerim kocaman oldu.

Barın'ın burada ne işi vardı?

"Barın?"

Abimin şaşkın sesiyle o tarafa baktım.

"Efendim Demir abi"

Abim yerinde dikleşti.

"Bugün çalışıyor musun?"

Yok eğlence olsun diye böyle giyindi ve servis yapıyor sevgili abicim.

"Evet"

"Nerden tanışıyorsunuz"

Babamın sert sesiyle gerildim.

"Şeyy"

Ben de yerimde dikleştim.

"Barın sınıf arkadaşım da"

Babam bir bana bir de Barına baktı.

"Yaa öyle mi? Böyle hem okuyup hem çalışman taktir edilecek bir durum genç adam"

Babamın söyledikleriyle sessiz bir nefes verdim ve önümdeki sudan bir yudum içtim.

"Size afiyet olsun ben işime döneyim"

Konuştuktan sonra gidince babama döndüm. Göz göze geldik. Sanki bir şeyler anlamış gibi bakıyordu.

O dakikadan sonra masada başka bir muhabbet döndü. Babamın gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyorum. Ne kadar Barını merak etsem de kafamı kaldırıp bir kere bile bakmadım.

"Yemeğiniz bittiyse içeriye geçelim"

Babamın konuşmasıyla hepimiz ayağa kalktık. Şu an Barının yanına gidebilirim sanırım.

"Eren ben bir lavaboya gidip geliyorum"

Eren bana döndü.

"Gelmemi ister misin?"

Ona salak mısın Cemile bakışı attım.

"Evet Eren gel beceremem şimdi"

Göz devirdim. Onlar salon tarafına gitmeye başladılar ben de başka bir yöne gidecektim ki babamın sesiyle durdum.

Bugün de ne gözün üzerimde canım babam(!)

"Nereye Deniz"

"Lavaboya gitmem gerek"

Başını tamam anlamında salladı.

"Gecikme"

Ayy bir gidemedim.

Konuştuktan sonra o da salona doğru gitti. Onun gitmesiyle ben de etrafa göz gezdirdim. İlerde içeriye doğru giden Barını görmemle hızla o tarafa doğru gittim. Mutfağa doğru gitmesiyle ona yetişmeye çalışsam da yetişemedim.

El mahkûm mutfağa girdim. İçerde Barın ve bir kadın vardı ve ikside bana bakıyordu.

"Ben su isteyecektim de masada kalmamış"

"Ben vereyim hemen"

Barın konuşmuştu. Kız ikimize de bir bakış attı ve dışarı çıktı.

"Burada ne işin var senin?"

Barın bardağı bana verdi. Aldığım bardağı masaya koydum.

"Çalışıyorum Denizcik"

Ona doğru yürüdüm.

"Hani parti falan vardı"

Omuz silkti

"Parti vardı ama sen yoktun. Burada beraber olmasak da aynı mekândayız o bana yeter"

Dedikleriyle dudaklarım kıvrıldı

"Sen ne ara bu kadar romantik oldun"

Dediklerimle güldü.

"Bir Denizcik geldi yıktı geçti bi-"

Konuşmamızı bölen şey telefonumun çalmasıydı. Okuduğum yazıyla göz devirdim.

"Güzel anlatımın katili Eren ne var?"

"Deniz Haşmet amca seni sormaya başladı. Her neredeysen hemen gel"

Bıkın bir nefes verdim.

"Geliyorum"

Telefonu kapattım.

"Benim gitmem lazım sonra konuşuruz"

Konuştuktan sonra hızla ordan çıktım. Babamların yanına gitmemle babam bir şey demedi ama gözleri her şeyi söyledi resmen.

Sonraki saatler sıkıcı geçti. Barını birkaç kez tek görebilmiştim. Onda da sadece çaktırmadan bakılmıştık o kadar. Birazdan yeni yıla girecektik. Be özel havai fişekler mi ne patlatacaklarmış. Bunun için şu an buz gibi havada balkon tarafına gitmiştik.

Telefonuma gelen mesajla telefonu elime aldım.

Çakma Bad Boy: Herkes havai fişek gösterisi için balkon tarafına gitti. Mutfak boş;)

Okuduğum şeyle gülümsedim.

Babamlara baktığımda koyu bir sohbet içine girmişlerdi. Tam zamanıydı. Çaktırmadan yandan yandan balkondan çıktım. Mutfak tarafına gitmemle tezgâha yaslanmış telefonuna bakan Barını gördüm.

"Barın"

Adını söylememle bana baktı. Yüzüme biraz baktıktan sonra dudakları yukarıya doğru kıvrıldı.

Yanına doğru adımladım.

"Sonunda yaa Denizcik. Seni göreceğim diye kırk takla attım resmen"

Telefonu tezgâha bıraktı ve konuşmaya devam etti.

"Bence bu çabalarımın bir karşılığı olmalı"

Tek kaşımı kaldırım.

"Mesela"

Eli belime gitti ve beni kendine çekti. Eli yüzüme doğru gitti önce biraz yanağımı okşadı eli ordan dudağımın üstünde durdu

"Bir alt veya üst dudak olabilirim"

"Hmm diyorsun"

Başını evet anlamında salladı.

"Diyorum"

Yüzü yüzüme doğru yaklaştı ve dudaklarımızın arasında kısa bir mesafe kalınca durdu. Benden bir onay bekler gibi bakıyordu.

Mesafeyi ben kapattım ve dudaklarımızı birleştirdim. Hareketimle belimdeki elleri sıklaştı ve beni mümkünmüş gibi kendine daha çok çekti. Ellerim ensesine doğru gitti ve saç tutamlarını kavradım.

Nefes almak için ayrılık. Alnını alnıma yaslamış nefes nefese birbirimize bakıyorduk.

"Dudaklarından ne kadar içsem de bu susuzluğum gitmez."

Konuştuktan sonra tekrar dudaklarıma kapandı. Dudaklarıma kapanmasıyla havai fişeklerin sesi bütün binadan yankılandı.

Öpüşmemiz kapının aniden açılmasıyla kesildi.

_____

Kim geldi acep

Continue Reading

You'll Also Like

218K 9.4K 36
Kitapta klişelere denk gelebilirsiniz. Başlangıç Temmuz/2020 Bitiş Ağustos/2020
54.4K 4.4K 20
[TAMAMLANDI] Ben ona yıllardır aşıktım, o ise başkası tarafından büyülenmişti. "Why would you ever kiss me? I'm not even half as pretty." - Yüzüne ye...
866K 48.7K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
270K 16.2K 29
"Çirkin!" "Evlat olsa sevilmez..." "Yüzüne bakamıyorum." "Şunun tipe bak, şeytan çarpmış!" "Sidikli seni." "Aptal!" "Bu çirkinlik doğuştan mı?" "...