Flame Of Love | Taejin

By nemeddaeng

64.4K 5.6K 6.5K

Fransa, Colmar'ın en ünlü şarap dükkânına sahip olan Kim Seokjin ve son yılların en ünlü aktörü Kim Taehyung... More

Giriş
1; Kaybolan Parça
2; Colmar Tanrısı
3; Bi' kahve?
4; Lacuna Sensin
5; Son Dilim Şansı
6; Anemon
7; İstediğin Zaman
8; Kimse Tarafından Keşfedilmemiş Sen
9; Dudakların Şarap Kırmızısı
10; Tatlı Gece
11; Ellerin Ellerime
12; Gerçek Olmayacak Kadar Güzelsin
13; Alevinle Yak Beni
14; Ait Olma Hissi
15; Sevimli Kıskançlıklar
16; Derin Arzular
17; Çilekli Kurabiyeler
18; Bir "ufak" güven meselesi
19; Ruhumdan Bir Parça Kaybettim
20; Gülümsemene İhtiyacım Var
21; Ruhum Acıyla Dolu
22; Birbirinizi Bulmaya Mahkumsunuz
23; Kızgınlık Ve Hissizlik Meselesi
24; Gecedeki Gemilerdik
25; Umut Ve Umutsuzluk
26: Bana Sarılacak Mısın?
27; Ruhum Yeniden Nefes Alıyor
29; Ailemizin Bir Parçasısın
30; Seninle Savaşacağım

28; Daha Fazlasını İstiyorum

1.2K 114 88
By nemeddaeng


Selam! Bir önceki bölümün yorumları aşırı azdı o yüzden açıkçası yeni bölüm yazmak için içimde istek yoktu. Ama ilham gelince bunu değerlendirdim. Hepimizin beklediği o büyük kavuşma oldu ehehehe.

Lütfen okuduktan sonra minik yıldıza tıklayın ve bol bol yorum yapın. Yorumlarınız bir sonraki bölümü yazmak için inanılmaz motive ediyor beni. İyi okumalar diliyorum💘

KIM SEOKJIN

Jimin, tamamen sarhoş olmuş bir biçimde kafasını Jungkook'un kucağına, dizlerinin üstüne koyduğunda Jungkook derin bir iç çekti. Nazikçe Jimin'in saçlarını sevdi ve eğilip yanağına minik bir öpücük bıraktı. ''Gitsek iyi olacak.''

''Kalın burada.'' dedi Hoseok ama o da neredeyse birazdan olduğu yerde uyuyacak gibiydi. Herkes fazlasıyla içmişti ama sarhoş olan sadece Jimin ve Hoseok'du. İçkiye karşı aşırı dayanıksızlardı. Yoongi sevgilisinin alnına yapışan saçlarını geriye doğru taradı ve uzun uzun sevdiği adama baktı.

''Sarhoşken ayrı bir tatlı oluyorsun.'' dedi ve uzanıp dudağını Hoseok'un dudağının üzerine bastırdı. Hoseok aniden gelen beklenmedik öpücükle iyice sarhoş oldu ve elini Yoongi'nin ensesine atıp onu biraz daha kendine çekti. Öpücükleri daha da derinleşiyordu.

Yanımdaki Taehyung kulağıma fısıldadı. ''Herkes sevgilisini öpüyor, bende öpebilir miyim?''
Ona doğru çevirdim başımı ve burun ucunu öpüp geri çekildim. ''Sabretmek zor mu geliyor?''

Gözlerimin en içine baktı, bu bakışları görmeyeli çok uzun zaman olmuştu ve onu ne kadar çok özlediğimi bir kere daha net bir şekilde anlıyordum. Taehyung tekrar buradaydı, o derin ve anlam dolu, aşk dolu bakışlarıyla bana bakıyordu ve ben, ben ise tenine dokunmak için tutuşuyordum.

''Dayanacak gücüm azalıyor diyelim.'' dedi ve son derece çarpıcı bir şekilde göz kırptı. Tehlikeli bir adamdı ve o da bunu biliyordu. Jungkook, Jimin'i kucağına aldı. ''Gidelim biz. Sabah uyandığımızda büyük ihtimalle kavga ederiz zaten.''

''Konuştuklarımızı unutma tamam mı?'' dedi Taehyung ve Jungkook ona baktığında teşekkür edercesine gülümsedi. ''Aklımda.''
''İyi geceler.'' dedi Taehyung.

Yoongi, Jungkook'a arabaya binebilmesi için yardım etmeye gittiğinde Hoseok ise kendi odasına doğru yürümeye çalışıyordu ama başarılı olduğunu söyleyemezdim.

Olası bir sakarlığı önlemek için atıldım ve Hoseok'u belinden sarıp kendime çektim, böylece yükünün çoğunluğunu bana vermişti.

Beni fark ettiğinde tatlı bir kahkaha attı ve yanağıma sulu, hoşlanmadığım o öpücüğü kondurdu. ''Heyyy Kim Seokjin! Bu yakışıklı yüzünle yüceler yücesi Kim Taehyung'u kendine aşık ettin!''

Tanrım... Başlıyorduk yine! Taehyung'un arkadan kıkırdadığını duyabiliyordum. ''Sus Hoseok sus.''

Aniden durup bana ve ardından arkamızda kalan Taehyung'a baktı. Leş gibi içki kokuyordu, ayakta durmakta zorlanıyordu ve konuşması zar zor anlaşılıyordu ama yine de inatla burada durup bir şeyler söylemeye çalışıyordu.

''Bu gece sevişecek misiniz?''

O sırada Yoongi'nin sesini duydum. ''Saçma salak şeyler sormasana!'' dedi ve koşar adım yanımıza gelip sevgilisini hızlıca kucakladı, özür dilercesine bize baktı.

Taehyung'un esmer teni mümkünmüş gibi kıpkırmızı olmuştu ve bende öyleydim, arkamda kalan Taehyung'a dönüp bakmak utanç verici geliyordu.

''Oh, işte dünyanın en yakışıklı adamı geldi!'' dedi Hoseok ve sevgilisinin yüzünü tutup dudaklarını öptükten sonra yüzünde mutlu bir tebessüm ile kafasını Yoongi'nin boynuna yerleştirdi. ''En sevdiğim yer...''

Yoongi, merdivenin başında durdu ve ikimize bakıp munzur bir ifade ile, ''Hoseok çok doğru bir soru sordu bu arada. Gece uzun, özlem gidermeye bakın.''
Taehyung ise utanma duygusu alınmışçasına başını salladı ve son derece memnun bir halde, ''evet, elbette tadını çıkaracağız.'' dedi.

''İyi geceler.'' dedi Yoongi ve merdivenleri çıkıp kayboldu. Tamamen şok olmuş ve utanmış bir halde salonda bir koltuğa oturdum. Taehyung ise kıkır kıkır gülmekle meşguldü. Bu durum çok hoşuna gidiyordu, farkındaydım.

Yanıma gelip elini bana doğru uzattı. ''Gel bizde odaya çıkalım, yoruldum.''

O odaya çıkarsak ve nihayetinde baş başa kalırsak ne olacağını ikimizde çok iyi biliyorduk. Bana uzanan elini kavradım ve arka arkaya merdivenleri çıkıp odama girdik.

Masamın üstündeki küçük lambayı açtı ve üstündeki gömleğini çıkartıp sandalyenin üzerine koydu. Çıplak gövdesi gözlerimin önündeydi.

O esmer teni, kasıklarına doğru inen o çizgi, hafifçe belli olan kasları... Taehyung göz kamaştırıcı gözüküyordu. Ensesine doğru iyice uzamış olan saçlarını cebinden çıkarttığı bir tokayla topladı ve yatağa attı kendini.

Bende yatağa, tam karşısına oturdum. ''Saçların böyle ne güzel gözüküyor.''
Taehyung bana biraz daha yaklaştı, aramızdaki mesafeyi ustaca kapattı. Nefesinin sıcaklığını yüzümde hissediyordum.

''Sana tekrardan bu kadar yakın olmak çok güzel.'' dedi Taehyung, burnunu yanağıma ağır ağır sürterken.

Elimle yüzünü kavradım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Öpücüğümüz yavaş başlayıp daha sert ve hızlı bir hâl aldı. Taehyung'un elleri üzerimdeki tişörtün eteklerine gitti ve onu üzerimden sıyırıp atmasına izin verdim.

Öpücüğümüz kısa bir anlığına kesilmişti ama Taehyung tek bir saniye bile beklemeden dudaklarımızı tekrar birleştirdi. Öyle tutkulu, öyle özlem dolu öpüşüyorduk ki; eğer ikimizden biri bu öpüşmeye son verirse bu bir felakete yol açacak gibiydi.

Ellerimiz, bedenlerimizde tur atıyordu. Taehyung'un sıcak ellerinin bedenimde dolaşmasının verdiği o yakıcı hissi fazlasıyla özlemiştim. Taehyung istemeyerek öpüşmeyi kesti ve nefes nefese bir şekilde alnını alnıma dayadı.

''Daha fazlası için yanıyorum.''

Göğsünden ittirerek yatağa uzanmasını sağladım ve pantolonunu çıkartmak için fermuarını indirdim. Taehyung'un hızlı nefes alıp vermekten dolayı kalkıp inen göğsüne baktığımda bundan daha büyük bir zevk almaya başladım.

Pantolonunu indirdim ve iç çamaşırını zorlayan penisini gördüm. Pekala, biraz daha oyun oynamak güzel olabilirdi. Kucağına, tam kasıklarının oraya oturdum ve eğilerek dudaklarını öptüm. Taehyung, kendi kasıklarını kalçama doğru bastırıyordu. Dudaklarından çenesine, boynuna ve göğsüne indim.

Her bir noktaya öpücüklerimi, ısırıklarımı bıraktım. Taehyung'un dudaklarından çıkan kısık inleme beni daha fazlası için teşvik ediyordu. Benim için ne kadar, nasıl kıvrandığını görmek hoşuma gidiyordu.

Karnına doğru dilimle ıslak bir yol çizdim ve boxerın oraya geldiğimde durup gözlerine baktım. Daha fazlası için yalvaran bakışları oradaydı.

Boxerıda çıkarttığımda tamamen sertleşmiş olduğunu gördüm. Fakat Taehyung hızlı ve ön görülmez bir hareket ile beni yatağa yatırdı ve üzerime çıktı.

''Aynı şeyi sana yaptığımda bunun ne kadar zorlayıcı olduğunu göreceksin.'' dedi ve dudaklarımı yumuşakça öptükten sonra çenemi öptü ve boynuma indi. Dilinin ucuyla boynuma minik darbeler atarken birden dişlerini orada hissettim ve o hisle birlikte kendimi Taehyung'a bastırdım.

Kulağıma sessizce fısıldadı. ''Nasıl oluyormuş Kim Seokjin?''
Ensesini kavradım ve dudaklarını öperken konuştum. ''Deli gibi hoşuma gidiyor.''
''Bu daha başlangıç, güzelim.''

Göğsüme oradan da kasıklarıma doğru indi ve bunu o kadar iyi bir şekilde yapıyordu ki tamamen sert bir haldeydim. Oraya dokunmasını, beni zirveye çıkartmasını istiyordum. Taehyung'un ellerine ve ağzına ihtiyacım vardı. Tıpkı onun bana olduğu gibi, benim de ona ihtiyacım vardı...

Altımdakileri bir çırpıda çıkarttı ve sertleşen pensimi gördüğünde alt dudağını dişleyip şehvetli bir şekilde gözlerime baktı. ''Seni ne hale getirmişim böyle,'' dedi ve elleriyle penisimi kavradı. Ellerini orada hissettiğim anda kasıklarım iyice kasıldı.

Cevap veremeyecek haldeydim. Elleri daha rahat hareket edebilsin diye tükürüğüyle penisimi ıslattı ve ağır ağır, beni çileden çıkartacak şekilde çekmeye başladı. Elleri öyle iyi kavrıyordu ki kafayı yemek üzereydim. Bir süre eliyle çektikten sonra aniden bıraktı ve bir anda inanılmaz bir sıcaklık hissettim.

Penisim ağzındaydı ve ağzının içi fazlasıyla sıcak, fazlasıyla dar ve fazlasıyla ıslaktı. Yaşadığım zevk neredeyse ağlatacak derecedeydi. İnlemelerim çoğalıyordu ve ses tonumu ayarlayamıyordum. Neredeyse gelmek üzereyken Taehyung geriye çekildi ve üzerime çıktı.

Terden alnıma yapışan saçlarımı geriye taradı ve yüzümün her bir köşesini öptü. ''Nasıl terlemişsin,'' dedi ve tatlı bir kıkırtı bıraktı. Bunu nasıl yapabiliyordu? Nasıl bu kadar çekici olabiliyordu? Yalvarır gibi gözlerine baktım, ''Taehyung, lütfen,'' dedim.

Hiçbir şey bilmiyor gibi baktı. ''Hm? Ne için lütfen, bebeğim?''
Kalçamı onun çıplak kalçasına bastırdığımda gözlerindeki zevki gördüm. ''Daha fazlası için lütfen, bebeğim.''

Yana attı kendini ve elimi kendi penisine götürdü. ''O halde onunla ilgilen, sana ihtiyacı var.'' Bende yattığım yerden zorlukla kalktım ve ellerimle Taehyung'un penisini sardım.

Yüzünden aldığı zevki görebilmek hoşuma gidiyordu. Tıpkı onun gibi tükürüğümle ıslatıp ağır ağır penisini çektim. Taehyung bu işin daha ağır gitmesinden inanılmaz zevk alıyordu, biliyordum.

Belli bir süre ellerimle çektikten sonra ağzıma almak üzereyken Taehyung çenemden tuttu ve beni üzerine çekip uzun uzun dudaklarımı öptü. ''Seokjin, yapabilir miyiz?''
''Sen istiyor musun?''

Gözleri parlıyordu. ''Seni hep istedim Seokjin, sadece sen hazır olana kadar bekleyeceğimi biliyorsun.''
Dudaklarını öptüm. ''İstiyorum Taehyung. Seni içimde hissetmek istiyorum.''

''Kondom var mı ve kayganlaştırıcı?''
Başımı iki yana salladım. ''Hayır ama bakayım yine de.'' dedim ve uzanıp baş ucu komodinin ikinci çekmesine baktım ve şaşkınlıkla bir nida koptu ağzımdan. Taehyung'da ne gördüğüme baktığında kıkırdadı.

''Hoseok senden daha hazırlıklı.'' dedi ve kondomların üzerindeki notu alıp okudu; ''Buna ihtiyacın olacak güven bana.''
''Nefret ediyorum bu heriften!'' dedim ve utanarak Taehyung'a baktım.

''Hoseok'u seviyorum.'' dedi Taehyung ve uzanıp dudaklarımı öptü. Kondomu ve kayganlaştırıcıyı çekmecen çıkarttım. Kondomu kendine taktıktan sonra beni altına aldı.

''Biraz genişlemeye ihtiyacın var.'' dedi ve parmağına kayganlaştırıcıyı sıkıp ağır ağır deliğimin orayı okşamaya başladı.

Bu hem inanılmaz heyecanlı hissettiriyordu hem de korkutuyordu. İlk defa seks yapacaktım ve ilkim delicesine aşık olduğum adam olacaktı. Taehyung parmağını ağır ağır içeriye soktuğunda kasılarak elimin altındaki çarşafları sıktım.

''Kendini rahat bırak, benimlesin, canını yakmayacağım.'' dedi ve uzanıp dudaklarımı öptü. Parmağı içeriye gel git yaparken dudakları beni rahatlatmak istercesine dudaklarımın üzerindeydi.

''İkinci parmağımı sokuyorum.'' dedi ve bir anda daha kalın bir his kasıklarımın kasılmasına neden oldu. Verdiği zevk büyüktü bunu kabul etmeliydim ve Taehyung öyle usta bir şekilde parmaklarını hareket ettiriyordu ki...

Bir süre daha parmaklarıyla gel git yaptıktan sonra parmaklarını çektiğinde hissettiğim boşluk hissine karşı yüzümü buruşturdum.

Taehyung bacaklarımı araladı ve penisini hafifçe, dikkatli bir şekilde içeriye doğru itmeye başladı. Bu hem canımı yakıyordu hem de penisinin hissiyle birlikte zevk alıyordum.

Üzerime eğilip tekrar dudaklarını dudaklarıma, ellerini ellerime kenetledi. Ağır ve yavaş bir biçimde gel git yaparken onunda ne kadar zevk aldığını görebiliyordum.

Acı yerini yavaş yavaş inanılmaz bir zevke bırakırken dudaklarımdan çıkan yüksek sesli inlemelere hakim olamıyordum. Benim gibi Taehyung'da kendinden geçmiş bir haldeydi.

Artık gelişi gidişi tamamen hızlanmıştı ve ikimizde zevkin doruklarındaydık. Taehyung'un o sert sesiyle inleyişi, yüzünün aldığı o zevk dolu ifade beni tamamen kendimden geçiriyordu.

''Seokjin,'' dedi nefes nefese inlerken, ''seokjin...''
Ve o anda ikimizde boşaldık. Zirvedeydik ve o hissettiğim zevk kelimeler ile tarif edilemeyecek kadar güzeldi. Taehyung yorgun bir halde üzerime yığıldı.

''Beni mahvettin Kim Seokjin.'' dedi çenesini göğsüme koyup bana bakarken. Saçlarını geriye taradım, terlerini sildim. ''Kim kimi mahvetti hiçbir fikrin yok Kim Taehyung.''

Taehyung huzurlu bir gülümseme ile uzanıp dudaklarımı öptü ve bende çıplak bedenlerimizi örtüyle kapattım.

''Uyuyacak gibiyim.'' dedi Taehyung, ses tonu zaten tamamen mayışmış bir tondaydı. ''Duş almamız lazım.''
''Beraber mi alacağız?'' dedi, bir anda uykusu açılmış gibiydi.

''Hayır, sen duş alacaksın ve uyuyacaksın bende senden sonra duş alacağım ve aşağıyı biraz toplayıp sonra yanına uyumaya geleceğim.'' dedim fakat Taehyung bunu hiç sevmemiş gibiydi. ''Hayır, sende duş al ve sonra hemen yanıma gel, sensiz uykuya dalmak istemiyorum.''

''Tamam.'' dedim, Kim Taehyung'a asla dayanamıyordum. Taehyung duşa girdiği sırada bende hızlıca kirlenen çarşafları değiştirdim ve biraz havalanması için odanın camını açtım. O sırada odanın kapısının önünde birinin durduğunu fark ettim ve baktığımda Yoongi'yi gördüm.

Ellerini pijamasının cebine sokmuş, sağ ayağı sol ayağının önünde, bedeni kolona yaslı öylece duruyordu. Yüzünde tabii ki de o munzur, yaramaz ifade vardı. ''Neden ayaktasın sen?''

''Uyku tutmadı. Siz neden ayaktasınız ve Taehyung neden bu saatte duş alıyor?'' diye sordu, ses tonundan her şey o kadar belliydi ki! Bu tavrına göz devirdim. ''Siktir git Yoongi.''

''Bu senin için ilkti, sadece nasıl hissettiğini bilmek istiyorum.'' dedi, yanıma gelip omzunu omzuma atarken. İstemeden yüzümde memnun bir gülümseme oluştu fakat hızlıca ifadesiz yüzüme döndüm. ''Güzeldi.''

''Mendebur herif!'' dedi ve bana gıcık olduğunu belli edercesine gözlerini devirip dudaklarını büzüştürdü. Tam o sırada Taehyung sadece alt gövdesini örten bir havluyla odaya girdi. Aynı zamanda beni Yoongi'lere daha da utandıracak sözcükler dökülüyordu ağzından.

''Beraber duş almamız gerekiyordu, sensiz yalnız hissettim!''

Kafasını kaldırdığında Yoongi'yi gördü ve tamamen şok olmuş bir şekilde bir bana bir de yüzünde yaramaz bir çocuğun ifadesi barınan Yoongi'ye baktı. Utangaç bir tavırla elini kaldırdı ve kare gülümsemesini yüzüne oturttu. ''Selam Yoongi.''

Yoongi gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu ve hepimiz farkındaydık ki ağzını araladığı an kahkahalarla gülecekti. O yüzden Taehyung'un selamına sadece başını salladı ama hâlâ odadaydı.

''Çık artık?'' dedim yüzüne bön bön bakarken. Taehyung ise ne kadar çıplak olduğunu yeni fark ediyor gibi kollarıyla çıplak gövdesini kapatmaya çalışıyordu.

Yoongi, Taehyung'un geniş ve yapılı göğsüne hafif bir yumruk attı. ''Sağlam vücudun var Kim Taehyung.''

''Teşekkürler ve iyi geceler Yoongi.'' dedi Taehyung ve Yoongi odadan çıktığında kapıyı kapatıp rahat bir nefes verdi. Taehyung yatağın ucuna oturduğunda bana baktı. ''Hiç ayrı bir eve çıkmayı düşündün mü?''

Sorusu üzerine güldüm ve yanına oturdum. Mis gibi şampuan kokusu ciğerlerimi dolduruyordu. Aynı zamanda Taehyung'un kendine has olan o kokusu daha keskin geliyordu burnuma. Biraz daha yanına yaklaşıp burnumu ıslak saçlarının arasına karıştırdım.

Öyle güzel kokuyordu ki! Saçlarının arasına minik bir öpücük kondurdum ve ellerimle yüzünü avuçladım. ''Sana asla doyamayacağım sanırım.''
Dudaklarımı dudaklarıyla örtüp geri çekildi. ''Doyma o zaman.''

Tatlı bir kıkırtı oldu aramızda ve kalkıp duş almak için kapıya yöneldim. ''Bu arada soruna cevap vereyim; hiç bizimkilerden ayrı yaşamak gelmedi aklıma. Onlar olmadan eksik olurdum.''

''Biliyorum bebeğim, çünkü siz bir ailesiniz.''
Gözlerinin en içine baktım. ''Sende o ailenin bir parçasısın Taehyung.''

Gözlerinden inanılmaz bir parıltı geldi geçti. O an ne kadar mutlu hissettiğini tüm mimiklerinden okuyabiliyordum. Taehyung küçük bir çocuk gibiydi, saf, temiz ve masum. Gitmeden önce dudaklarını öptüm.

Tertemiz bir halde yatağa tekrar girdiğimizde neredeyse güneş doğmak üzereydi. Kuşların cıvıltısı hafif aralık kalan pencereden içeriye sızıyordu. Tatlı bir serinlik bedenlerimizi ürpertiyordu ve böylelikle örtünün altındaki bedenlerimiz daha da yakınlaşıyordu.

Taehyung uykuyla uyanıklık arasındaydı, nedense uyumak konusunda diretiyordu. Ellerimle yarı baygın bakan gözlerini kapattım. ''Uyu hadi. Yol yorgunusun zaten.''

Gözlerini zorlukla araladı. ''Uyandığımda ya yanımda olmazsan? Ya yaşadığım bu güzel gece sadece bir rüyadan ibaretse?''

Uzanıp dudaklarını öptüm. ''Uyandığında burada olacağım ve bu gece yaşanan hiçbir şey rüya değildi.''
Tatlı bir tebessüm yayıldı uykulu yüz hatlarına. ''Bir rüya kadar güzeldi ama.''

Kolumun altına aldım onu ve bedenini kollarımla sıkıca sardım. ''Biliyor musun Seokjin,'' dedi ve beni daha rahat görebilmek için kollarımın arasından biraz sıyrılıp başını geriye çekerek gözlerime, yüzüme baktı.

Dikkatlice, özenle bakıyordu. Ben ise ne diyeceğini heyecanla bekliyordum. ''Seni görmek istemek ama göremiyor olmak, ruhumda derin yaralar açtı. Kalkıp buraya gelmek, her gün ama her gün gizlide olsa seni görmek istemek ama bunu yapamıyor olmak canımı çok yaktı.''

Yaşlarla ıslanmaya başlayan gözlerinden öptüm ama bende ağlamak üzereydim. Tıpkı onun gibi hissediyordum. Ne kadar kızgın, kırgın olursam olayım Taehyung'u görmek istemek ama göremiyor olmak beni derinden yaralamıştı.

''Sana inanılmaz bir şekilde aşığım Seokjin, insan aklının alamayacağı derecede...'' dedi Taehyung ve kafasını boynuma yerleştirip oraya minik bir kelebek öpücüğü kondurdu.

Mümkünmüş gibi onu daha sıkı sardım ve saçlarının arasına tekrar bir öpücük bıraktım bende. ''O halde çılgınlar gibi aşığız birbirimize, hm?''

Halinden son derece memnun bir kıkırtıyla karşılık verdi. ''Hıhım.''
''İyi geceler bebeğim.''
''İyi geceler, güzelim.''

Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, öpüldünüz 💘

Continue Reading

You'll Also Like

144K 13K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
65.7K 2.9K 26
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
122K 5K 33
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
593K 68.6K 54
"eğer yapabilseydim kendimi senin ceplerine sığdırabilmek isterdim" texting + düzyazı 22.11.2022