31 Aralık gecesi
"Keiji, elim yok?!" Sarhoş Koutarou ağlamaya başlarken Keiji hafifçe iç çekmişti. Sarhoş olmayan sadece o ve en yakın arkadaşı Osamu'ydu. Özellikle Osamu'nun kardeşi ve Shoyo berbat haldelerdi. Atsumu, Shoyo ve Koutarou da kendi aralarında yakındı bu yüzden üçünü birlikte idare etmek daha da zordu.
"Atsumu, elim yok!!!!!"
"Benim var!! Kıskanmışsın diye yorumladım, çatla!" Atsumu bir kahkaha patlatırken Koutarou'nun gözleri daha da dolmuştu.
"Shoyo, 'tsumu bana çok kötü davranıyor..." Koutarou iyice ufalıp Shoyo'ya sarılırken dengesini sağlayamayan ikili sırt üstü yere yapışmışlardı. Bu hareketleri yüzünden en çok eğlenen isim ise bariz belliydi, Tetsuro.
"Sen.. Sen kavga istiyorsun dostum." Atsumu, Koutarou'ya konuştu. "Omi-omi ile aramı yapmadığın için adam değilsin sen be!" Sarışın, bir bardak daha içtikten sonra ağlarcasına konuştu. "Şu an Omi-omi'nin koynunda yılbaşını kutluyor olabilirdim."
"Ne diyor bu mal?" Osamu iç çekerken kardeşini Koutarou ve Shoyo'nun üzerinden çekiştirmiş elindeki bardağı almıştı.
"Osamu, beni seviyor musun?"
"Hayır." Osamu, kardeşine cevap verirken Atsumu'nun düşen yüzü herkesin gülmesine sebep olmuştu.
"O zaman ben de Shoyo ile kardeş olurum."
"Lütfen ol, lütfen bırak yakamı..." Osamu iç çekerken herkes gülmeye devam ediyordu.
Olanları bir tiyatroymuş gibi izleyen Kenma'nın alkol yüzünden yanakları hafif kızarıktı ve Tetsuro'nun kucağında yatıyordu ufalmış halde. Bu grubu sevmişti, hiçbiriyle anlaşmak çok zor değildi. Daha gelecek birkaç kişi daha olduğunu duymuştu ama ne kadar daha kalabalık olurlardı bilmiyordu. Osamu'nun hoşlandığı çocuğun, adının Rintarou olduğunu duymuştu, ve Atsumu'nun arkadaşlarından birkaç kişinin daha geleceğini biliyordu. Osamu, arkadaşlarından birinin gelmesini hiç istememişti çünkü bahsedilene göre Atsumu ile o çocuk bir araya geldiğinde çok kaotik oluyorlarmış. İsminin Tooru olduğuna emindi Kenma.
"Eğer Koushi gelmezse o üçlüye asla sakinleşmiyorlar, ki kötü haber: Koushi erkek arkadaşıyla buluşacaktı bu akşam, Atsumu'yu çekmesi yeterince zor bir de Tooru gelirse gece işimiz iş. İkisi de sarhoş olduğunda Hajime ve Omi-omi diye ağlayıp duruyorlar bir de! Hiç çekemem." Demişti Osamu.
"Daha kaç kişi gelecek? Aralarında senin de tanıdığın var mı?" Kenma uyuşuk bir sesle Tetsuro'ya sordu.
"Çoğu kişiyi tanıyorum, Atsumu'nun bahsettiği çocuğu tanımıyorum bir tek sadece. Merak etme, rahatsız olacağın insanlar değiller." Tetsuro da sarhoş olmasına rağmen hiç sarhoş gibi davranmıyordu. Hareketleri yerindeydi, sakin davranıyordu. Kenma'nın saçlarını okşadıktan sonra Koutarou'nun saçma hareketlerinden birine daha kahkaha attı.
"Selamlar!!" Tooru aniden elinde koca bir paketle içeriye girdiğinde Osamu'nun da yüzü düşmüştü. Paketin içindekiler içkiydi ve Atsumu'nun bitmeye başlayan enerjisi adeta yerine gelmişti Tooru'yu gördüğünde. "Hajime gelmedi mi?" Kahverengi saçlı oğlan hemen etrafı süzmeye başladı. "Hani gelecekti?"
"Sen varsın diye gelmemiştir." Atsumu kocaman bir kahkaha atarken Tooru dudak büzmüştü.
2 saat sonra
"Kardeşim n'apıyorsun biliyor musun, vuruyorsun masaya yumruğu. Diyorsun ki ya benimsin ya benim!" Osamu'nun da korktuğu gibi sarhoş olmuştu Tooru ve Atsumu ile konuşuyorlardı şu an. "Sonra basıyorsun nikahı!"
"Heyt be!" Atsumu bağırırken Osamu bu sefer yüzünü buruşturdu ve kardeşini toparlamaktan vazgeçip çalan kapıya bakmaya karar verdi.
"Hey." Rintarou hafifçe gülümsemişti kapıyı açan Osamu'ya. Kendisi hislerini söylememişti ama Osamu'nun kendisinden hoşlandığını biliyordu.
"Hey, geçsene içeri?" Osamu aniden iğneleyici hareketlerine çeki düzen vermiş, yüzüne hoş bir gülümseme kondurmuştu.
Rintarou içeriye geçtikten sonra Atsumu ve Tooru'yu gördü. "Ağlak ezikler sizi. Üçüncünüz nerede?" Üçüncü diye bahsettiği kişi Koushi idi.
"Sus dağıtma ortamı, çok önemli tavsiyeler alıyorum şu an ilişkimle alakalı!" Atsumu, başını yeniden Tooru'ya çevirmiş ve dinlemeye devam etmişti dediklerini.
Kenma ikiliye gülerken Rintarou'ya hafif bir baş selamı vermişti. Uzun süredir bu kadar eğlendiğini hatırlamıyordu.
"Niye herkese bakıyorsun da bir bana bakmıyorsun?" Tetsuro, Kenma'nın bakışlarını kendisine çevirdi.
"Çok eğlenceliler. İkinci elden utanç yaşıyorum gerçi çoğu adına ama..." Kenma hafifçe kıkırdadı.
"Daha çok gülmelisin, gerçekten." Siyah saçlı oğlan hafifçe iç çekti. "Gülmen için ne yapmam gerekiyor?"
"Gülüyorum yeterince."
"Gülmüyorsun."
"...Gülüyorum."
"...Gülmüyorsun."
İkili inatlaşmaya başlarken Kenma en sonunda kaşlarını çatıp bakmıştı Tetsuro'ya. "Uzatmasana."
"Öpersen uzatmam."
"Fırsatçı." Kenma hafifçe dil çıkartıp lavaboya gitmek için ayaklanırken alkol yüzünden dengesini sağlayamamış, ayağı takılmıştı. Tetsuro'nun omzundan destek alıp ayakta dururken midesinin bulandığını hissederek eliyle ağzını kapattı.
"İyi misin? Daha önce hiç içmedin mi?" Kenma olumsuz anlamda başını salladı.
"Şu çok hoşuma gitti ama." Sarışın, meyveli bir şarabı gösterirken hafifçe hıçkırdı. "Midem bulanıyor..."
Tetsuro da ayaklanıp aniden Kenma'yı kucakladı ve yerini iyi bildiği lavaboya yöneldi. Sarışın midesini rahatlatana kadar beklerken kendisi de biraz açıldığını hissetmişti.
"Düzeldi mi biraz daha miden?"
"Sanırım." Kenma yüzünü temizledikten sonra soluk teniyle Tetsuro'ya baktı. Ufak birkaç adımın ardından kolları Tetsuro'nun belini dolanmıştı. "Benden büyük olmanı seviyorum."
"Hoşuna gitmediğini düşünmüştüm?" Tetsuro da hafifçe eğilip başını Kenma'nın omzuna yasladı.
"Benimle ilgilenmeni de seviyorum. Bana yemek hazırlamanı, makyaj yaparken beni izlemeni, ne giyersem ne yaparsam normal karşılamanı seviyorum."
Tetsuro sessiz kaldı, duydukları onu çok mutlu ediyordu bu yüzden bölmek istemedi Kenma'yı.
"Benim için daima iyi geleni biliyor gibisin. Daima ne diyeceğini biliyorsun, ne zaman tökezlesem yardım ediyorsun." Kenma hafifçe iç çekti. "Ve daha tanışalı bir ay oldu. Bazen her şey fazla hızlı olduğu için tuhafsıyorum ama artık hayatımı sensiz hayal edemiyorum."
"Beni bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmezdim." Tetsuro mırıldandı. "Sana sahip olduğum için çok şanslıyım. Keşke daha önce yazsaydım sana."
"Önemli olan şu an." Kenma başını kaldırıp Tetsuro'nun yüzünü avuçladı ve dudaklarını birleştirdi. İkisi de anın tadını çıkararak, yavaş yavaş öpüyordu birbirini. Sarışın olan normalde utanırdı ama artık Tetsuro'ya karşı olan o utanç perdesinin araladığını hissediyordu.
Tetsuro geri çekildi ve Kenma'nın boynuna ufak öpücükler bırakmaya başlarken kapı aniden açıldı.
"AY İMDAT! BURADA AYIPLI ŞEYLER DÖNÜYOR! KEIJI YARDIM ET!" Koutarou avazı çıktığı kadar bağırmış ve Tetsuro'nun geri çekilmesine sebep olmuştu.
"AYY GÖRMEDEN OLMAZ! GÖRMEM LAZIM!" Atsumu, Koutarou'nun sesiyle fırlarcasına kalkarken ayağı sehpaya takılmış ve yüz üstü yere yapışmıştı.
"Sapık." Osamu homurdanırcasına kardeşine söylerken Keiji de banyoya ilerlemiş ve sevgilisini geriye çekmişti.
"Koutarou, sakinleş biraz." Keiji iç çektikten sonra Tetsuro ve Kenma'ya baktı. "Siz takmayın onu." Koutarou'yu ardından çekiştirip götürmeye başlarken banyonun kapısını da kapatmıştı. Kapıyı kapatırken yüzünde olan ufak sırıtışı sadece Tetsuro görmüştü.
"Hayatımın en tuhaf gecesi." Kenma, ilk defa yüksek sesli bir kahkaha atarken Tetsuro da onunla gülmeye başladı.
-
Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim;;; umarım beğenmişsinizdir <3 Mutlu yıllar, umarım tüm istekleriniz ve dilekleriniz gerçek olur bu yıl