İlkim Berrak

By alfceren

33.8K 1.7K 266

Bir aile, Dağılmış bir aile... Bir kız, Sevgisiz büyümüş ve paramparça olmuş bir kız... Aşk, sevgi, dostluk... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm

4. Bölüm

3.7K 217 27
By alfceren


Medya: Giray Demircioğlu

🍓

İlkim'den

Hizmetlinin dediğiyle herkes şok olmuştu. Barlas Bey yavaşça yerinden kalkıp kapıya doğru gitti. Onun ardından herkes ayaklanıp peşinden gittiler. Bende korka korka ayaklanıp kapıya gittim.

"Rahatsızlık için özür dileriz Barlas Bey ama hakkınızda şikayet var. Bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor."

"Ne şikayeti?" sert sesiyle konuşunca bir ürpermedim değil.

"Cemil Balabanın kızı İlkim Berrak Balabanı alıkoyma suçuyla şikayet edilmişsiniz."

"Anladım. Geliyoruz. Hazırlanmamız için zaman verin lütfen."

"Bekliyoruz."

Barlas Bey kafa sallayıp kapıyı kapattı yavaşça. Sıkıntılı bir nefes verip kendi kendine mırıldandı.

"Şerefsiz."

"Beni ona vermeyeceksiniz değil mi?" korkarak sorduğum soruya Efsun Hanım tebessüm ederek cevap verdi,

"Olur mu öyle şey hiç kızım? Sende artık bizim ailemizdensin. Vermeyiz seni."

"Derdi belli zaten. Para." konuşan Yekta abime baktım. Güzel bir aileye benziyorlardı ve ben bu aileyi kaybetmek istemiyordum. Şuan beni sevmiyor ve tanımıyor olabilirler ama zamanla severlerdi belki.

Diğerleride kafa sallayarak onu onayladılar.

"Hazırlanıp aşağıya inin. Şu işi halledip gelelim. Koray sen nereye gitmen gerektiğini biliyorsun."

"Neden uğraşıyoruz?" herkes odalarına gidecekken Koray bey abinin dediğiyle durmuşlardı.

"Ne diyorsun oğlum?"

"Diyorum ki anne, bu kız o adamın resmi olarak kendi kızı Elif zaten yurt dışına gitti. Tam ondan kurtulduk derken neden bu kız için uğraşıyoruz? Verelim gitsin."

Gözlerim dolarken başımı eğdim. Haklıydı ne diyebilirdim ki sonuçta.

"Koray! Yukarı çık ve hazırlan! Kaç yaşına gelmişsin dayak istemesin canın."

"Şimdiden aramızı bozuyorsun bak. Mutlu musun?"

"Giray! Oğlum yapmayın. Kız kardeşiniz o sizin." konuşan Barlas Beyi ve Efsun Hanımı takmadan odalarına çıktılar. Yusuf Bera bana hiç bakmadan arkasını dönerek odasına çıktı.

"Korkma kızım, vermeyiz seni kimseye." Efsun Hanımı başımla onaylayarak göz yaşlarımı kolumla sildim.

"Hadi sende git hazırlan çabuk." Barlas Bey şu ana kadar benimle çok az konuşmuştu. Onuda kafamla onaylayarak odama çıktım.

Siyah bir şort tulum altına sarı bir tişört giyerek aşağıya indim.

Ben polis amcalarla giderken biyolojikler kendi arabalarıyla arkamızdan geliyorlardı. Ben anlamadım madem şikayet var ben neden polis arabasında gidiyorum Barlas Beyin burda gitmesi gerekmiyor mu?

Neyse.

Karakola gelmiş yarım saattir bir odada tutuluyorum. Harika. Dua etmekten başka yaptığım bişeyde yok. Avcumu açmış milyonuncu duamı okurken birden kapı açıldı. Büzülmüş dudaklarım açılmış avcum iri iri olmuş gözlerle kapıya bakarken bir kıkırtı duyuldu. Yekta abim bana bakarak gülüyordu.

"Allah'ım dayanamayacağım çok tatlı." diyerek yanıma geldi ve yanaklarımı koparırcasına çekmeye başladı Yakta abim.

"Ah" canımın acısından inlerken sonunda durabildi.

"Kusura bakma çok tatlıydın dayanamadım. Napıyordun sen öyle ellerini açmış?"

"Dua ediyordum. Gitmiyorum onlara değil mi?"

"Gitmiyorsun tabiiki. Benim kızımı benden alacak adam daha anasının karnından çıkmadı."

Barlas Beyin bana kızım demesiyle gözlerimin parladığına yemin edebilirim. O da bunu fark ederek bakışlarını kaçırdı kısa bir süre. Tekrardan bana dönerek,

"Gidelim hadi." dedi ve Efsun Hanımın belinden tutarak çıkışa ilerlediler.

Bir anda havalanmamla ufak bir çığlık attım.

"Ne yapıyorsun Yekta abi?"

Gözleri tekrardan parlarken cevap vermekte zorlandı.

"Ne yapmışım güzelim?"

Güzelim demesiyle resmen erirken hülyalı hülyalı konuştum,

"Ama sen böyle yaparsan ben sana düşerim ki."

Şuh bir kahkaha atmasıyla daha fazla hayran olmadan edemedim. Çok tatlı gülüyordu vicdansız. Aklıma gelen şeyle hemen elimi ağzına kapattım. Kahkahası bölünürken şaşkın şaşkın baktı bana.

"Ne oldu güzelim?"

"Bu kadar güzel gülme. Kızlar sana bakıyor bak."

Dememle önce bir şok geçirmiş ardından şapur şupur yanaklarımdan öpmüştü.

"Sen abiyi mi kıskandın bakalım?"

Utanarak kafamı boyun girintisine koydum. Tekrar gülmeye başlarken Koray bey abi sinirle konuştu,

"Aşkınızı evde yaşarsınız. Yürü Yekta."

Kıskandı mı o?

Yekta abim sırıtarak önden yürümeye başladı. Tam onun arabasına biniyorduk ki Koray bey abi engel oldu.

"Benim arabamla gelecek."

"Neden abi?"

"Öyle istiyorum Yekta. Bir sıkıntı mı var?"

Tehdit eden ses tonuyla konuşunca Yekta abim mecbur bıraktı beni.

"Kıskanıyorum demiyor da." ağzının içinde mırıldanmasına rağmen hepimiz duymuştuk.

"Kes lan! Zevzek."

Yekta abim homurdanarak arabasına bindi. Bende korka korka Koray bey abinin arabasına bindim. Tabi özellikle arkaya oturdum orası ayrı mesele.

Yola çıktıktan 10 dakika sonra gelirken ezberlediğim yoldan çıkıp farklı bir yola girdi. Telaşla yerimde dikleştim.

"Eve gitmiyor muyuz?"

Dikiz aynasından kısa bir an bana bakıp cevap vermedi.

"Sana sordum. Eve gitmek istiyorum."

Yine cevap yok.

Neyin peşinde bu adam?

Geldiğimiz uçurum kenarıyla yavaşça yutkundum.

Ses çıkarmadan indi. Benim inmediğimi görünce gelip kapımı açtı.

"İn."

Korkarak indim. Uçurumun kenarına gitti. Elleri ceplerinde öylece durunca bende yanına gittim. Ne olacaksa olsun artık.

"Benden haz etmediğini biliyorum. Nedenini anlayamıyorum ama...artık ne olacaksa olsun." ses vermeyince devam ettim.

"Sanırım şuan beni 32 yerimden bıçaklayıp arabanın bagajında sakladığın gelinliği giydirip uçurumdan atma planlarını düşünüyorsun."

Elimin tersini burnuma sürterken durmadım.

"Dön bak arkana yeğen. Gitmez dediğin kaç kişi yanında?"

Sonra ne kadar saçmaladığımı onun bana attığı 'Ne diyo bu değişik?' bakışlarından anladım tabi.

"Sana çok dizi izletmişler."

"Ah Ramiz dayı ah...Üç kere bitirdim. Yan etkisi oldu işte kusura bakma dayı-ay amca, ay pardon Koray bey abi."

Sıkıntı bir nefes alıp birden bağırdı.

"Masum rolü yapmayı kes!"

"Ne?"

"Ne halt olduğunu bilmiyor muyum kızım ben. Annen yediğin her haltı anlattı bana. Kanıtlarıda var."

"Ne saçmalıyorsun sen be!? Ne halt yemişim ben? Düzgün konuş."

Babama olan saygımdan susuyordum ama bu abi müsveddesine karşı susmayacaktım.

"Al bak." diyerek suratıma birkaç fotoğraf fırlattı. Yere düşen fotoğraflarï eğilip elime aldım. Erkeklerle olan sarmaş dolaş fotoğraflarım vardı.

"Montaj bunlar. Ben değilim. Yemin ederim. Oyuna getiriyorlar seni bak. Vallaha ben böyle şeyler yapmam."

"Kes! İğreniyorum senden."

Gözyaşlarım yavaş yavaş düşerken yerimde sendeledim. Arkasını dönüp arabaya binecekken seslendim.

"Koray Demircioğlu!"

Eli kapının kolunda öylece arkasını dönmeden bekledi.

"Pişman olacaksın."

İçimdeki bütün nefreti kusarcasına konuştum.

"Bu dağ taş şahidim olsun... Öyle bir pişman olacaksın ki. Yalvaracaksın bana affet diye. İşte o gün...o gün bütün bu sözlerini zevkle hatırlatacağım sana."

••••••••

Selam! Evet iki günde bir demiştim ama maalesef ki koronaya yakalandım. O kadar dikkat etmiştim halbuki ya..

Neyse.

Kaosskee

Şerefsiz Koray diye sövenleriniz var biliyorum ehehe

Ah İlkim...acılı kekim...

Sonraki bölümü uzatmaya çalışacağım. İstediğiniz bir sahne olursa söyleyebilirsiniz. Sonuçta siz değerli okuyucularımın istekleri benim için çok önemli 😁

Yağcılık mod on.

Tşk. Öd. Bb.

Sviom szi....🌺🌺

Ah bu bölümü yazdığım zamanlar.. duygulandım :(

Continue Reading

You'll Also Like

59.1K 1.6K 36
Arkadaşı tarafından para için ihanete uğrayan bir kızzın adama mahküm edilmesi ön izleme : 3.bölüm Helin ben çok özür dilerim pişman oldum gerçektenn...
3.5M 76.6K 25
• Daddy issues • || Mardin'den Kaçış Serisi: I || * Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, dört duvar olmaz." Kadın küçücüktü fakat adamın k...
216K 9.7K 35
18 yılını bir hiç uğruna yaşamış olan Arel. 18 yıl bir yalan ile yaşamış olan aile. Birbirlerinin acılarını paylaşıcaklar mı yoksa yeni bir acı dah...
642K 29K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...