Kanlı Saltanat

By helenasmin

486K 19.2K 2.5K

" O kapıdan çıktığın anda. Hayatındaki her canlıyı. Tek... Tek... Öldürürüm!" More

! TANITIM!
[Korkutucu Griler]
[Davetsiz Misafir]
[Israrlı İstek]
[Karanlık Not]
[Cehennem Günü]
[Esarete İlk Adım]
[ Kıskanç Herif]
[En Büyük Tutku]
[ Büyük Haykırış]
[Buzlu Nevale]
[ Tanıdık Hisler]
[ Masum Değiliz]
[ Kurşun]
[ Kıskanç Adam]
[ İntikam Hırsı]
[Hodri Meydan]
[Dengesiz Gölge]
[Beceriksiz Sevgili]
[Yatak Polemiği]
[ Bir Duş Meselesi]
[Bela Geliyorum Diyor]
[Şart Ve İstek]
[Ateşle Oyun]
[Kuyu ]
[ Bir Nefes]
[Deli Divane]
[ Ölüm Beşiği ]
[ Kalbe Ağır Darbeler]
[Deli]
[ Kanlı Kapı ]
[Kara Defter]
[ Meydan Okuma ]
Bir Sevdaya Düşmeye Gör!
En Karizmatik Hoca
Kışkırtma!
Üç Harf Bir Kelime!
İki Kardeş?
Yüzleşme!
Üç Kör Kurşun!
Duvarlar!
Düşmanın İni Mi?
(Kehribar Göz)
Devrim'e Bulaşılmaz
Yıldırım Nikahı
Kül
Finally 🌸

[ Küçük Dokunuşlar]

12.8K 599 75
By helenasmin

Keyifli okumalar. 🌹

Ceylan’dan /

" Hastasın, iflah olmaz bir psikopat ." Sözümü bitirmeden açık ağzıma daldı birden. Öfkeyle öptüğü dudaklarımı dişleyip kendine çekti, bunu nefessiz kalıncaya kadar devam ettirdi, çırpındıkça daha da sıkıyordu kollarımı.

Yaralı yerimden öpüp, kulağıma yaklaştı.

" Sana hastayım, bu benim suçum değil karıcım" deyip sırıtmaya başladı. Sesindeki gizli öfkeyi tüm bedenimle hissetmiştim.

 Yutkunup çırpınışlarıma bir son verdim.

"Naz!." Diye bağırdım, sesim çok yüksek çıkmıştı.

" İmdat!" diyerek kapıya çevirdim bakışlarımı. Öylece yüzüme bakan adamın gözlerini görmek için ona döndüm yine. Yutkunduğum anda boynuma kaydı gözleri.

"Boğazların tahriş olacak." Diyerek üzerime eğildi yine .

" Nereye kadar böyle sürecek. İstemiyorum seni, ne yüzsüz bir adamsın." Diyebildim dolan gözlerim ile.

Garip bir gülüş belirdi yüzünde.

" Sus." Dedi, ne dediğini anlamayarak tekrardan yüzüne baktım.

İnanılmaz derin bakıyordu bana, utançla eğdim başımı.

" Öyle bakma bana." Dedim, tutamadan kendimi. Bana bakmasını istemiyordum.

Utanıyordum ondan.

Usulca dibime sokulup boynumdan kolyemi çıkardı.

Pantolonun cebinde çıkardığı şeye kaydı gözüm. Kolyemde  bulunan takıyı alıp kurt desenli yüzüğü geçirdi. Ve aynı seri hareketle boynuma taktı.

Burnuma dolan ona has kokusunu derince genzime çektim. Parmağındaki yüzüğün altın rengiydi kolyem . Anında gömleğini çıkarıp yanıma uzandı nefessiz bir şekilde yüzümü çevirdim. Bir insan niye çıplak yatardı ki?

Çıkacakmış gibi atan kalbimi duyduğunu düşünerek bana döndü. Saçlarımı parmakları ile tarıyordu.

" Korku bedenimizin bir parçasıdır küçük hanım." Dediği şeyi anlamlandıramadım.

" Bırak beni artık." Diye fısıldadım yüzümden düşen damlayı silerek. Karnıma inen elle korkuyla titredi bedenim, itmeye çalıştım fakat bırakmıyor inat ediyordu.

Pes ederek ellerimi bıraktım en son. Boynuma yaklaşırken gözlerimi kapattım. Kalbimi dinledim, nasılda çırpınır gibi atıyordu. Kalkıp yüz üstü çevirdi bedenimi, gülümsüyordu. Eğilip kalbimin üstünden öptü , daha sonra çeneme kaydı dudakları, göz kapaklarımdan öptü.

"Benimle gel." Dedi yalvarır gibi çıkan sesiyle, yutkunup gözlerimi açmadan fısıldadım.

"Asla! İstemiyorum." ama susturur gibi öpmüştü beni. Kafamı çevirip perdeyi delip geçen ışığa baktım.

Küçük elimi avucunun eline alıp ağır ağır öptü o minik buseler içimi bir hoş etmişti sanki, ben kendimden de korkuyordum.

 Ondan kaçtıkça sanki ona çekiliyordum.

" Teslim ol bana." Dedi, kendinden geçmiş konuşmaları neden böyle etkileyici geliyordu gözüme. Direnerek ittim onu.

" Lütfen git artık." Dedim sıcaklayan vücudumla, birinin bizi böyle görmesini istemiyordum. Rezil olurdum.

Tekrar bedenimi kendine çevirip yüzüme baktı. İlk defa insan görüyor gibiydi. Gülümsedi, keskin gözleri parladı sanki. Eğilip tekrar dudağından öptü.

" Ben senin kocanım ." Kulağıma söylediği şeyler, zihnimi karartıyor, kendimden geçmemi sağlıyordu sanki, olabilirdi fakat ben istemiyordum.

" Kaçma benden." Çenemden tutup dudaklarımı öptü yine, ayırmadan öylece tuttum dudaklarını. Titreyen elim onun omzuna sarıldı.

" Yalvarırım git... Ben, ben istemiyorum." Daha fazla dayanamayan bünyem hıçkırarak ağlamaya başladı.

" Uyu." Dedi küçük bedenimi, dev bedenine çekerken. Saçlarımı öptü kokusunu içine çekerken.

" Kaçacağım yine, nefret ediyorum senden, sen benim hiçbir şeyim değilsin." Hıçkırıklarım arasına kurduğum cümlelerle gözlerini yumdu. Çok fazla sinirliydi fakat belli etmiyordu Pusat.

" Sadece benden nefret et. " Dedi , hiç bir cümlesine anlam yükleyemiyordum. Öyle derine batmıştım ki. Yorgun düşen bedenim karanlığa gömülürken hissettiğim tek şey alnıma düşen sıcak damlaydı.

***

Gözlerine vuran sert ışığın etkisiyle ağıran gözlerini hafifçe araladı genç kız, zihni yerine gelmek üzereydi.

" Ceylan uyan." Kulağına ilişen sesle kafasını o yöne çevirdi ama gözlerini hala açamıyordu.

" Ona ne oldu doktor?" Bu kez bağırıp doktoru iten Hakan geldi baş ucuna. Ceylan gözlerini yumup utançla dudaklarını sıktı.

Başı acıktı kesin. Ve herkes başında dikiliyordu, Bu nasıl bir rezillik.

" Uyanıyor." Naz arkadaşının elini tutup sıktı.

" Vücudu halsiz düştü. Bünyesi çok zayıf iyi beslenmesi lazım." Diyen doktor reçeteyi Hakan'a verip ayrıldı odadan. Ceylan gözlerini açıp kimseyle göz göze gelmeden karşıdaki tabloya bakıyordu. Eli başına gidince elinin altındaki kumaşla derin bir nefes verdi. Başı bağlıydı. Ve Pusat yoktu.

" Neler oluyor Ceylan , sabahtan beri seni uyandırmaya çalışıyoruz." Diyen endişeli sesle arkadaşının yanına oturdu Alev.

"Neyin var , bak halsiz düşmüşsün kalk hadi bir seyler ye." genç kız bakışlarını Hakan'a çevirdi.

Allah bilir gece nasıl yatmışlardı sırtı tutulmuştu.

" Şu senin sapıktan bir haber çıkmadı. Merak etme ama onu bulup." Ceylan eliyle susturdu onu. Hep aynı şeyler.

" Uyumak istiyorum sadece. " tekrar yatağına girip kafasını tavana dikti. Konuşmuyordu, düşünmek istiyordu.

"Alev başımı sen mi bağladın ? " diye sordu arkadaşına.

" Hayır kuzum, geldiğimizde bağlıydı neden ki?”

Demek Pusat gitmeden başını da örtmüştü.

" Bana su getirsene kardeşim." Deyip dudağını yaladı genç kız.

İkili odadan çıkarken ayaklanıp yattığı yere baktı.

Yoktu.

Lanet çarşafıda almıştı. Ruh hastası yaratık.

Rüya mı görmüştü?

Üstünü kontrol etti.

Boynundaki kolyeye gitti eli, altın rengi yüzüğü oradaydı işte.

" Buradaysan git, git lütfen." Usulca dilinden dökülen kelimeler ile yatağına uzandı, gözlerinden dökülen yaşlar kanına dokunuyordu. Elini yastığına koyup kafasına çekerken eline bir şey çarpmıştı. Ayaklanıp bakınca küçük bir kağıt parçasını gördü, hiç vakit kaybetmeden açtı ve okumaya başladı. İçindeki korku ayaklarından beynine doğru akmaya başlamıştı.

....

Benim şu hayatta yaptığım en büyük hataydın belkide.

Tutup seni düşlerime yakıştırdığım için üzgünüm. Eğer ortada bir suçlu ararsan bu benim kalbimden başkası değildi.

 

Sakın çıkma karşıma bir daha

 

Ama unutma ismim çıkarsa o mühürlü dudaklardan... Sonsuza dek hapsederim seni...

 

Yolun açık olsun küçük hanım.

 

Özgürce yaşa.

 

...

Continue Reading

You'll Also Like

548K 12.8K 33
İLTİCA: sığınma |1954| |+18| ||•HER HAFTA BÖLÜM FELAN. Lalezar-Baray Barayın büyük kaza sonucu bacağının sakatlanması ile içine kapanması, annesinin...
177K 9.6K 13
Medeniyetin elini dahi kesen, cehaletin tüyüne sarınmış bir mahalle. 23 yaşındaki bir kızı ve 32 yaşındaki bir adamı anlatır. Kızıl saçlı, dövmeli...
197K 10.1K 33
"Bak, ben eskiden böyle bir adam değildim. Duygularımı hissettirmem gereken hiçbir kadın olmadı daha önce hayatımda." Kafamı kaldırdım, mavilerimi m...
435K 6.5K 19
''Sen benim kocam değilsin.'' diye bağırmıştım. Alphan ise dibime kadar girmiş gözlerimin içine bakarak'' Ben senin kocanım gerçek bu artık kabullen...