billie eilish-bored
,,
．﹒✧ • ⁂ ‚ ° ✫﹒．
Sabahın ilk ışıkları gözüne vurarak seni uyandırdı.Sağına baktığında sevgilinin çıplak sırtını gördün ve buruk bir tebessüm yerleştirdin suratına.
Dün gece her zamanki kavgalarınızdan birini yaşamıştınız.Bağrışmaların ve kırılıp dökülen tabak çanakların arasından ceketini alıp evden gitmişti ancak geri döndü,her zamanki gibi.
Kavgalarınızın sebebi genellikle sendin,ona göre.Ancak objektif olmak gerekiyorsa,tüm hata ondaydı.Sevgilisini defalarca kez aldatan biri nasıl hatasız olabilirdi?
Onu uyandırmadan yataktan yavaşça kalktın.Gözleri kapalı olduğu için uyanık olduğunu anlayamamıştın.Odadan çıkıp rahatlamak için banyoya girdin.
Sen duşa girip suyu açtığın anda yataktan kalktı,dünden kalma ve bir yana fırlattığı tişörtünü üstüne geçirip aynı ceketi eline aldı.Yatakodasından çıktı ve salonda,yerde duran cam parçalarının arasından çelik kapıya ulaştı.Yavaşça kolunu tuttu,açtı,dışarıya çıktı ve yavaşça kapattı.
Muhtemelen dün gece yine biriyle tek gecelik ilişkilerinden birini yaşamıştı ve yine eve gelmişti.Bunu bilmene rağmen ses etmemiştin çünkü bir şey demeye kalksan yinekavga edecektiniz ve bunu şu an kaldıracak durumda değildin.
İlişkiniz toxicti.Ona istediği her şeyi veriyordun.Tüm sevgini ve kalbini.Ancak bu ona yeterli gelmiyordu.Sen ona yeterli gelmiyordun.
'giving you all you want and more
giving you every piece of me'
Her şey bir yana.Seni sevmiyorsa neden ayrılmıyordu? Seviyorsa eğer, neden sürekli tartışmak için bir fırsat yaratıyor ve başka kadınlarla beraber oluyordu? Bu soruların cevabını bulamıyordun.Ona da soramıyordun.
Aynı evde yaşıyordunuz.Belki de bunun içindi? Kendisi evden gidip maddi sıkıntı çekmek istemiyor,evde senin büyük payın olduğundan seni de evden kovamıyordu.Bu muydu yani?
Ama sıkılmaya,bunalmaya başlamıştın.Birkaç aydır kavgalar ve kırılan tabak çanaklar devam ediyordu.Daha fazla kaldırmak istemiyordun.Kaldırabiliyormuşsun gibi yapmaktan yorulmuştun.
'i don't want love i can't afford
i just want you to love for free'
Açılan kapı sesiyle Jean'ın eve geldiğini anlamıştın.Elinde bir poşet vardı.Poşeti mutfağa bıraktıktan sonra salonda oturmuş film izleyen senin yanına geldi ve yanına oturdu.
Ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştın
"Jean?"
Kucağında duran eline uzanıp elini tuttu ve onu okşayarak konuştu "Seni seviyorum"
Yalan.
Yalancı.
Vücudunu ondan tarafa döndürdün ve elini yavaşça çektin.
"Y/N? Sorun ne?"
Şaşkınca ona baktın.Şaka falan yapıyor olmalıydı değil mi?
"Şaka mı yapıyorsun?"
O da sana anlamazca baktı ve bu bakış onun yanağına bir tane çakma isteği uyandırdı sende
"Konuşmak istiyorum"
Bakışları yumuşadı "Tabii,ne hakkında?"
Yapacaktın artık."Ben ayrılmak istiyorum"
'can't you see that i'm getting bored?
giving you every piece of me
piece of me'
"Anlıyorum"
Evet,bu.Ne bekliyordun,ayrılmaman için sana yalvarmasını mı? Sanmıyorum
"Bir şey demeyecek misin?"
"Bunu beklemiyordum,açıkçası" Derin bir nefes verdi ve devam etti."Neden şimdi? Ben tam yeniden başlamaya karar vermişken"
Yeniden başlamak mı?Sen ve Jean mı? Asla.
"Artık korkmuyorum"
Kaşları çatıldı "Ne? Neyden korkmuyorsun?"
Sırıttın.Yokluğunda aptallaşmıştı sanki "Seni kaybetmekten"
'im not afraid anymore
what makes you sure you're all i need?
forget about it'
"Oh,peki" dedi ve usulca ayağa kalktı.Tam yatakodanıza yönelecekken konuştun
"Eşyalarını yarın Connie'ye yollarım"
Omuzları düştü "Ah,pekala" Askılıktaki ceketine yöneldi,sonra hemen yanındaki kapıya.
"Elveda,Y/N" Sana gülümsedi.Kapıdan çıkmadan önce söyledi
"Elveda,Jean" Ona gülümsedin.Kapıdan çıkmadan önce söyledin.
Adımını attı.Kapıyı arkasına bakmadan kapattı.Biliyordun bu hareketin anlamını.Her evden çıktığında arkasına bakmadan kapatırdı kapıyı 'Seni unutmak istemiyorum'
'when you walk out the door and leave me torn
you're teachin me to live without it'
．﹒✧ • ⁂ ‚ ° ✫﹒．