Yeni Aile

By salbeniartikaq

467K 17.1K 2.2K

👉👉içeride var bişiler👉👉 🤍Düzenlenmiştir🤍 More

💃Giriş💃
0.1
0.2
0.3
0.4
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0 'FINAL'

0.5

17.1K 656 43
By salbeniartikaq

"Ah deli kız. Bak gene aynı yerde yatmış. Alinda, annecim kalk." 

Başımda konuşan kişilerle güne söverek gözlerimi açtım.

HA! Ne var yani bıraksanız da zıbarsam?

Oflayarak yerimde doğruldum. 

"Ya ben rahattım. Ne güzel üflüyo. Battı mı iki şurada uyudum." dedim sinirle. Sonra kalkıp odama geçtim. Arkamdan gülme seslerine göz devirdim. İçerideki sıcak hava tüylerimi diken diken yapmıştı. Titreyerek banyoya girdim. Vücudum buz gibi olmuştu. Bunun üstüne ılık bir duş mükemmel giderdi.

Suyu ayarlayıp üstümdekileri çıkararak suyun altına girdim. Bedenim rahatlarken derin bir nefes verdim. Yarım saat kadar duşta oyalandıktan sonra çıkıp üstümü giyindim. Gri eşofman üstüne siyah askılı crop giymiştim. Hava soğursa ceket alırdım.

Saçlarımı taradıktan sonra kurutmadan odadan çıktım. Boynumun ağrısı düne göre daha azdı, hatta hissetmiyorum bile diyebilirdim.

Bugün Onur'la buluşacaktık. Gene milyon tane dedikodu biriktirmiştir sıpa.

Aşağı indiğimde dün yemek yediğimiz masanın hazırlandığını gördüm. Fazladan tabak çatal vardı. Misafir mi var acaba?

Odanın önünden çekilip mutfağa girdim. Selin abla ve yanındaki nereden baksan 45 yaşlarındaki kadın kahvaltılık şeyler hazırlıyorlardı.

"Günaydın." dedim Selin ablanın yanına giderken. Selin abla bana bakıp gülümsedi.

"Günaydınlar Alinda hanım." dedi gülümseyerek. Yanındaki kadın da günaydın dedi.

"Tanıştırayım, annem Nebahat. Annecim, sende tanıyorsun zaten." dedi. Gülümseyerek Nebahat hanıma baktım.

"Memnun oldum Nebahat hanım." dedim gülümseyerek.

"Ne hanımı yavrum. Teyzen sayılırım." dedi o da gülerek. Gülümsemem daha da genişledi yardım edilecek şeylere yardım etmeye başladım.

"Alinda, yorma kendini biz hallederiz." diye uyardı beni Selin abla. Elimden aldığı bardakları geri alıp gülümsedim.

"Elime yapışmaz ya Selincim. Bir şey olmaz." dedim ve gülerek mutfaktan çıktım. Arkamdan gülerek söylediği şeylerle gülümsemem daha da genişledi. Masaya bardakları yerleştirirken telefonumu unuttuğumu hatırladım. Kaldığım odaya hoplaya zıplaya gidip telefonumu aldım. Onur'dan 25 arama vardı ve hepsi 1 dakika önceydi. 

1 dakikada bunu nasıl başardın be reis..

Tam onu geri arayacakken o beni aradı. Gülerek telefonu açtım.

Bu sıralar çok mu gülüyorum ne?

"Kızım başına bir şey geldi sandım neden açmıyorsun telefonlarımı!"  diye kızdı.  

"Onur'um odadaydı telefon. Duymamışım. Neden aradın?"

"Anladım. Gelecek misin diye sormak için aradım. Eğer gelmeyeceksen sevgilimle buluşacağım."  dedi hava atar gibi. Göz devirip gülmeye başladım..

Onur'un en uzun ilişkisi 30 dakikaydı. 

Onur da hatırlamış gibi oflamaya başladı.

"Çok pislik bir insansın! Geliyorsan gel, gelmiyorsan kiss my ass goodbye bitch hıh." dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Kapanan telefonun ardından gülümsemem daha da genişledi. Kafamı sağa sola sallayıp telefonu eşofmanımın cebine koydum. Odadan çıkıp mutfağa geçtim. Sadece Nebahat teyze vardı. Beni görünce yutkundu.

"Kızım, abilerin geldi. Bu konuşmayı benim yapmam doğru değil, Seda kızım yapsa daha doğru olurdu ama zamanı olmadı sanırım. Abilerin sana çok ön yargılı yaklaşabilir. Bu doğru değil biliyorum. Alttan almaya çalış, eğer olmuyorsa sende susma. Eğer onların seni ezmesine izin verirsen seni daha çok ezerler. Tamam mı kuzum." dedi anne şefkatiyle. Gülümseyerek onu onayladım. Sonra elimdeki tepsiyi alıp beni salona itekledi.

Kapıda derin bir nefes alarak içeri girdim. Beni ilk fark eden Seda hanım oldu. Gülümseyerek ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"Günaydın bebeğim." dedi tüm samimiyetiyle.

"Günaydın." dedim içten gülümseyerek.

Seda hanım arkasını diğerlerine döndü. Çoğu kişi boş baksa da 2 kişi bana ağzı açık bakıyordu. Gözlerimi içeride gezdirdikten sonra bana ağzı açık olan kopyala yapıştır yapılmış ama cinsiyet olarak erkek seçilmiş olan çocuğa bende ağzım açık baktım. Mal mal birbirimize bakarken birinin kıkırdamasıyla gözlerimizi aynı anda çektik.

Seda hanım kısaca gülüp belimden öne ittirdi.

"Kardeşiniz Alinda. Ona iyi davransanız iyi edersiniz."  dedi hepsinde gözlerini gezdirerek. Herkes göz devirirken bana benzeyen çocuk ve yanındaki adam beni inceliyordu.

"Tanıtayım kızım, Bu Varis abin. 25 yaşında mimar. Şirketimizde çalışıyor -doğal olarak-" dedi en sert duran adamı göstererek. Siyah dalgalı saçları vardı. Gözlerinde ise seni sanki içine çeken zifiri bir karanlık vardı. Simsiyahtı. Kaslı vücudu ile oturduğu koltuğa daha çok yayıldı. Gözlerime bile bakmayıp hiç bir tepki vermeden kafasını çevirdi.

Ay götüm!

"Bu Araf abin. O da 26 yaşında avukat." dedi kumral kıvırcık adamı göstererek. Gözleri ise Varis'in zifiri karanlığına karşı ormanda kayboluyormuşsun gibi hissiyat bırakan koyu yeşil gözleri vardı. O da fizik açısından baya iyiydi. Araf sadece gözlerime bakıp kafasını çevirdi.

Sende bi...

"Bu da Akif Selim abin. 24 yaşında edebiyat öğretmeni" dedi kahverengi düz saçlı adamı göstererek. Onun gözleri açık kahveydi. Diğerlerinin aksine daha ferahlatıcıydı. Diğerlerine nazaran daha özenli bir vücudu vardı. Beni baştan aşağı son kez süzüp gözlerime baktı. Göz kırpmasıyla yutkundum ve kafamı çevirdim.

Ayh noluyo begh!

"Son olarak ikizin Aren. Yaşıtsınız zaten." dedi ve bana benzeyen çocuğu gösterdi. Resmen aynıydık. İkizliğin hakkını vermiştik. Benimki gibi kumral saçları vardı, benimki gibi açık kahve gözleri vardı, benimki gibi çilleri vardı.. Bildiğin erkek halimdi.

E ikiziz sonuçta amk?

Bir süre bakıştıktan sonra ikimizde aynı anda kafamızı başka yöne çevirdik. Salonda bir süre sessizlik olduktan sonra  Varis konuştu.

"Eh, tamam kızınız güzelmiş. Fakat bizi ilgilendirmiyor. O yüzden çok yakınlaşmazsak sevinirim." dedi erkeksi sesiyle. Dediği şeyle ona baygın baygın baktım.

"Bende size çok meraklı değilim zaten. Aynı evde iki yabancıdan ibaret bir şekilde yaşayabiliriz. Beni misafir olarak düşünün." dedim. Varis alaycıl bir şekilde bakarken Araf başını salladı. Aren ve Akif Selim ise sadece izliyorlardı.

Gene bir süre sessizce bekledikten sonra Selin abla gelip kahvaltının hazır olduğunu söyledi. Hep birlikte yemek masasına geçtik. Ahmet beyin "Afiyet olsun" demesiyle hepimiz yemeğe başladık.

Sağımda Seda hanım, solumda ise Akif Selim vardı. Yemeğim bittikten sonra masada su dolu bardağımdan bir yudum alıp bardağı geri bıraktım ve ayağa kalktım.

"Ben doydum, size afiyet olsun." dedim. Seda hanım teşekkür ederken Ahmet bey gülümsedi. Diğerleri ise tepki vermedi. 

Tabağımı alıp mutfağa bıraktım. Tam dışarı çıkacağım sırada aklıma dank eden şeyle kafamı duvara vurdum. Evet, vurdum..

Oflayarak geri yemek odasına girdim ve boğazımı temizledim. Seda hanım ve Ahmet beyden izin almamıştım.

Kafamın acısını geç hissettim bir saniye...

"Buyur kızım, bir şey mi oldu?" dedi Ahmet bey. Elimi kısa saçlarıma götürüp biraz dağıttım.

"Şey, ben arkadaşımla buluşacaktım da. Sizden izin almak istedim. Çıkabilir miyim?" diye sordum. Ahmet bey bir süre duraksadıktan sonra gülümsedi.

"Tabii çıkabilirsin güzelim. Geç kalma sadece." dedi. Ona gülümsedim. Bir süre durduktan sonra aklına yeni gelmiş gibi beni  durdurup cebinden çıkardığı bir miktar parayı elime tutuşturarak göz kırptı.

"İşte şimdi tamamen çıkabilirsin." dedi. Ufak bir kıkırtıdan sonra masada gözlerimi gezdirdim. Aren hariç kimse bizle ilgilenmiyordu. 

Aran ona baktığımı fark edip hemen önüne döndü. Onun bu haline gülümsedim.

"Aren, işin yoksa sende gelebilirsin istersen. Hem arkadaşımla da tanışmış olursun. Anlaşacağınıza eminim!" dedim sonda heyecanlı bir sesle. Araf'ın yediği şey boğazına kaçınca birden öksürmeye başladı. Araf deli gibi öksürürken ona su uzattım. Suyu içtikten sonra inanmaz gözlerle bana baktı.

"Ne dedin sen?" diye sordu.

"Ne dedim ben?" diye geri sordum. Bir süre bakıştıktan sonra anlamış gibi ağzımı açtım.

"Hee, Aren de isterse gelebilir dedim, işi yoksa yani? Bir sorun mu var?" dedim. Araf başını olumsuz anlamda sallayıp verdiğim sudan tekrar bir yudum aldı. Onu takmayarak gözlerimi Aren'e çevirdim.

Kendimi Aren'e çok yakın hissediyordum. Sanki 5 dakika önce tanışmış değil de yıllar önce tanışıyormuşuz gibi hissediyordum. Aramızdaki ince ipi görüyordum ve zamanla bu ipi kalınlaştıracağımıza inanıyordum.

Aren'inde bana baktığını görünce ofladım.

"Aren, hadi çıkalım. Geç kalırsak Onur yarım saat konuşur başımızda!" dedim ve nazikçe Aren'in elini tutarak kaldırdım. Seda hanım ve Ahmet beye görüşürüz deyip Aren'i çekiştirerek kapıya yürüttüm. En sonunda elini bırakınca biraz afallasa da hemen toparlayıp üstüne ceketini giydi.

Aaa, ceket!

"Ya, ben ceket almayı unutmuşum. Biraz beklesen olur mu?" diye sordum. Aren biraz durup boğazını temizledi.

"Yedek ceketim var. Yani geç kalmayalım dedin ya, istersen hiç odaya gitmekle uğraşma, giyebilirsin." dedi. Gülümseyerek onu onayladım. Askılıktan kapşonlu tarzı ceketini çıkarıp bana uzattı. Ceketi giydikten sonra nasıl göründüğüne baktım. Dizlerimin biraz üstüne kadar gelmişti.

Size Aren'in çok uzun olduğunu söyledim mi?

Buna gülümseyip ceketi biraz kapattım. En sonunda ayakkabılarımı giyinip Aren'le beraber dışarı çıktık.

"Umarım bugün de başımıza bir şey gelmez, Amin..."

Continue Reading

You'll Also Like

1.5M 59.9K 34
"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu. Yüzünde memnu...
140K 10.7K 28
"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bil...
514K 27.4K 38
Eski sevgilisine içinde kalanları sövmek için yazan Yaren numarayı yanlış yazıp dünyanın en önemli iş insanlarından birine denk gelirse ne olur... Si...
354K 9.4K 40
soğuk ve acımasız mafyanın bir kıza aşık olup onu takıntı haline getirmesi ve piskopatlaşması ama bunu kıza yansıtmamaya çalışarak unutulmaz bir aşk...