Adam elindeki çiçeğe baktı. Derin bir nefes alarak mezarlığa yaklaştı.
O' gittikten sonra her yerde O'nun sevdiği çiçeği aramıştı. Çünkü O' adama söz vermişti. O aşağıdan çiçekleri ve kendisini izleyecekti.
Küçük bir çocuk gibi heyecanlıydı. Elleri terlemişti. Ellerini kumaş pantolonuna sildi. Sesinin güçlü çıkması için boğazını temizledi ve mezarlığın yanına diz çöktü.
-Sözünü sakın unutma. Ben sana olan sözümü tuttum. En sevdiğin çiçeği sana getirdim. Beni izliyorsun değil mi?
Adam sesinin titrediğini duyduğunda kendini tutamayacağını anladı. Çiçeği toprağın üzerine dikti.
-Onu büyüt. Onu büyüt ki senin kadar güzel olsun.