it has begun ✓

By cbincypher

223K 28.3K 26.1K

jisung: sanırım kaburga kemiğim kırıldı minho: sarhoş bir insan kaburga kemiğinin nerede olduğunu bilebilir m... More

01
02
03
05
06
07
08
09
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20'
21
22
23
halloween, final.
sız ınsanlar buna ozel bolum dıyomussunuz

04

10.5K 1.3K 2.2K
By cbincypher

medyada noeasy teaser fotilerine karsi besledigim nefreti gosteriyorum

duz yazi da yazdm bu arada verdigim rahatsizliktan dolayi ozur diliorum bn ukraynaliyim turkce bilmiorum o yuzdn😔😔😔🙏🏻🙏🏻🙏🏻

-

minho
jisung selam

jisung
selam☺️

o emoji ne jisung amk|

minho
şey biz çocuklarla korku evine gitmeyi planlanmıştık da

changbin de dedi madem aynı sınıftasınız jisung da gelsin

yani ben dedim işi vardır çocuğun zorla şey yapmalıyım falan ama changbin çok ısrar etti jisung gelmezse beni unutun falan dedi😔😔

jisung
ne KSKDOSMXKDWOSMDJH|

changbin kim?

minho
oyunculuk bölümünde ya nasıl tanımazsın

kampüsün ortasındaki çeşmeyi kıran bi çocuk vardı hatırlıyo musun müdür onu bulmaya çalışmıştı 2 ay boyunca

jisung
evet de ne alaka anlamadım

minho
changbin'di işte o, çeşmenin su fışkırttığı yeri değiştirmeye çalışırken kırmıştı

yani istediği şey gerçekleşmeyince çok vahşi birisi oluyor gelmelisin o yüzden maalesef

jisung
yani bilemedim ki şimdi

bu tehdit karşısında bi korkmadım da değil😧😧

kaç kişi gideceksiniz

minho
seninle birlikte 8

jisung
geleceğim belli değil ya

minho
ya 7 sayısından nefret ederim 8 kişi olmazsak bayılırım bulunduğum yere

biz her yere 7 kişi gideriz ama sırf ortamda 8 tane canlı varlık olsun diye felix'in kaktüsüyle gidiyoruz mesela

jisung
garipmiş ksoxmakdowsmdnhj

ya 8 ya hiç diyorsan gelirim yani

minho
aynen öyle💪🏻

jisung
hangi gün bu arada

minho
dersin yoksa akşama doğru saat 6 gibi falan

jisung
çok sağol tam buluşma gününde haber verdiğin için☺️

minho
ne demek☺️

ha

pardon

yeni aklıma geldi cidden daha erken söyleyecektim normalde

jisung
sorun değil seninle dalga geçmek güzel

minho
akşama görüşürüz o zaman?

sıkı giyin bu arada bugün hava rüzgarlı baya

jisung
tamam anne

minho
😠😠

-

changbin ve sikilmelik 10 numara götü

changbin
pist minho

haber verdin mi sumukluye

minho
elimde kalacaksın bir gün

changbin
beni etkileyecek havali bir hareket yapmadigi surece jisung sumuklu arkadaslar bu da boyle bilinsin

seungmin
ya bi kes cidden ne mal adamsin

...

"15 dakikadır bu havada sümüklü birisini beklediğime inanamıyorum." dedi Changbin ellerinin içini ısıtmak için üflerken.

Bu dediğine karşılık arkadaşının kafasına elindeki kaktüs saksısı ile vurdu Felix. "Sümüklü demesene çocuğa mal!"

Minho o kaktüsü neden getirmemesi gerektiğini, çünkü zaten 8 kişi olacaklarını her ne kadar Felix'e anlatmaya çalışsa da aldığı tek cevap, "Onu getirmeyince arkamdan ağladığını hissediyorum." olmuştu.

Birkaç dakika sonra ellerini siyah şişme montunun ceplerine koymuş, açık renk kot pantolon ve converse giyen Jisung yanlarına geldiğinde çocuklar onu nasıl karşılayacaklarını bilmedikleri için birbirlerine baktılar. Ortam garipleşince Jisung söze girdi.

"Çok geciktim sanırım, kusura bakmayın." Sağ eliyle ensesini kaşımaya başladı.

"Ay saçmalama!" dedi Changbin alayla. "Alt tarafı 2 saattir seni bekliyoruz."

Minho sinirle arkadaşının koluna dirsek atınca Changbin acıyla inledi. "15 dakika yani."

...

"Görevli bey amca! Acaba montlarımızı nereye koymamız gerekiyor?"

Felix bağırarak sorduğu soruya kısa bir süre cevap gelmeyince yineledi. "Görevli bey amca beni duymuyor musunuz?!"

Kalın bir ses, "Kapının kenarındaki boşluğa, kaktüsü koymayı da unutma." diye konuştu.

Duyduğu şey ile tekrardan bağırmaya başladı Felix. "Kaktüs dediğin benim evladım be!"

Seungmin ortamın tuhaflığından sıkılmış olacaktı ki arkadaşının elinden kaktüsünü hızla çekip kenara koymuştu.

Tüm ekip giriş kapısının kenarına eşyalarını koyarken kalın ses tekrardan konuştu.

"Mavi ışığın oradaki kağıtlara en büyük korkunuzu yazın ve yan odaya geçin."

İlk defa böyle bir şeyle karşılaştıkları için konsepte şaşırmışlardı. Etrafta gözle görülen tek yer mavi neon ışıktı.

Kimse hareket etmeyince Seungmin öne atıldı ve kalemi eline alıp korkusunu yazdı. Yalnızlık.

Yapışık ikili Chan ve Felix de arkasından gelip yazmaya başladı. Palyaçolar.

Changbin, "Ben hiçbir şeyden korkmam be." diye mırıldanırken Minho kendi kağıdına yazmaya başlamıştı bile. Yılanlar.

Jisung da Minho'dan sonra tedirgin bir şekilde eline kalemi aldı ve yazdı. Kapalı alan.

Geriye kalan Hyunjin, Jeongin ve Changbin üçlüsü yazmamayı tercih edince görevli üstelemedi ve herkesin yan odaya geçmesini bekledi.

İlk etapta her şey normal gidiyordu; çeşitli bulmacalar, kilitli kapıları çözme gibi basit oyunları atlattılar. Arada arkalarından gelen hayalet türü şeylere aşırı tepki vermiyorlardı.

Changbin iki dakikada bir "Ben hiçbir şeyden korkmam." adlı konuşmasını tekrarlarken Seungmin de sürekli yanında bir arkadaşının olup olmadığına bakıp içini rahatlatıyordu.

Kalın ses tekrardan konuşmaya girince Changbin yerinde sıçradı. Jeongin onun bu haline gülünce bağırdı. "Anlık şeylerden herkes korkar be!"

"Burası ayrılmanız gereken kısım, önünüzdeki koridorun sağında ışıklandırılan bir oda var. Orada oyuncak bir bebek bağlı kalmış ve aranızdan birisinin onu kurtarması gerekiyor."

Herkes birbirine bakınca Chan gitmek için öne atılmıştı fakat ses onu durdurdu.

"Kırmızı üstlü, bu kişi sensin."

Hepsi anlık refleksle kendi üstüne bakarken Seungmin iç geçirdi. "Salaklar tek kırmızı giyinen benim."

Changbin derin bir nefes verirken Hyunjin "Tabii ya..." diye mırıldanmıştı.

Tüm ekip Seungmin'in gitmesini beklerken onun yaptığı tek şey uzun koridora bakmak olmuştu. "Ben tek gidemem!" diye seslendi yukarıya bakarak.

Ses gelmeyince arkadaşlarına bakmaya devam etti. "Dostum oyun zaten iki saat sürüyor, seni mi bekleyeceğiz?" dedi Minho yakınarak.

"Kağıda ne yazdı bilmiyorum ama karanlık olabilir, baksana şu koridora." dedi Jisung, Minho'nun kulağına eğilerek.

"Aklı olan oraya yazılan korkuyla bizi yüzleştireceklerini anlar zaten Jisung."

Minho'nun verdiği ters cevapla suratındaki üzgün ifadeyi sildi Jisung. Bana neden kızıyor ki, diye geçirdi içinden.

"Tamam, her neyse. Gidiyorum o zaman ben." Seungmin adımlarını yavaş yavaş ilerletirken birkaç dakika sonra karanlık sebebiyle gözden kaybolmuştu.

Kalın ses tekrardan konuşmaya başladı. "Kot pantolon giyen kısa boylu, az önce yanındaki odaya bir kutu koyduk. Bunun içine girip seni kilitleyeceğiz ve kilidini 4 dakika içinde çözmen gerekiyor."

Yine hepsi kıyafetlerine bakarken Hyunjin korkuyla bağırmaya başladı. "Ay ben olmaz, nefes alamam orada!"

"Hyunjin, sen kısa boylu musun gerizekalı?" dedi Minho sessizce. Sonra yanında minicik kalan Jisung'a baktı. "Senden bahsediyor."

Jisung şimdiden terleyen avuç içlerini pantolonuna sildi yavaşça. "Yapamam, gerçekten yapamam." diye fısıldadı.

O sırada koridordan gelen çığlık ile tekrardan hepsi yerinde sıçradı. Chan, "Seungmin bu." dedi ve cevap beklemeden koşarak onun yanına gitmeye başladı.

Jisung olabildiğince oyalanarak kutunun yanına ilerledi ve her adımında Minho'ya yalvaran gözlerle bakmayı ihmal etmiyordu.

Bu sırada Felix'i de farklı bir odaya yönlendiren ses bir süre boyunca hiç konuşmadı.

Seungmin koridorda ilerlerken duyduğu sesler yüzünden attığı çığlık sayesinde gelen Chan'ın suratına anlamsız bir şekilde bakarken Felix de gittiği odada çığlıklar atıyordu.

"Sevgilinin yanına gitmek varken buraya mı geldin cidden?" dedi Seungmin tek kaşını kaldırarak.

"İlk sen bağırdın." dedi Chan. Halbuki koşmaya başladığında Felix'in seslerini de duymuş fakat tereddüt etmeden Seungmin'in yanına gelmişti.

"Kağıdına ne yazdın da seni bu koridor ve odaya yolladılar?"

"Yalnızlık." diye mırıldandı Seungmin.

"En büyük korkun bu mu lan?" diye alayla sordu Chan ama karşısındaki çocuk gayet ciddi bir suratla ona bakınca gülümsemesini soldurdu.

"Bu dünyada yalnız kalacak son insan bile değilsin Seungmin. Altı arkadaşının dışında seni seven bir ailen var. Hiç kimse senin yanında kalmasa bile ben varım, tamam mı?"

Ortamın verdiği korku hissiyatının yanı sıra hoşlandığı kişiden bu cümleleri duymak Seungmin'i duygulandırsa da dolan gözlerini anında sildi. "Hadi kurtaralım artık şu bebeği, oyundan çok sıkıldım."

...

Yaklaşık 3 dakikadır girdiği kutunun kilidini çözmeye çalışan Jisung, dışarıdan gayet sakin gözükse de iç dünyasında kendince bir savaş vermeye başlamıştı. Nefesi giderek kesiliyor, elleri titrediği için tutmaya çalıştığı kilit sürekli kayıyordu.

Dört dakikanın sonunda başarısız olup hayalet kılıklı birisinin kilidi açmasıyla kendini direkt dışarı attı. Etrafında kimseyi göremeyince görevlendirildiklerini akıl edemeden duvarın dibine çöküp ağlamaya başladı.

Dizlerini kendine çekmiş ve kafasını gömmüştü, o kadar sessiz ağlıyordu ki birisi görse uyuduğunu bile sanabilirdi. Kendini çok fazla kasmış bu nedenle gözleri iyice acımaya başlamıştı.

"Jisung?"

Duyduğu sesle kafasını zor bela kaldırıp karşısında dikilen çocuğa baktı. Sebebini anlamadığı bir şekilde korkusu resmen sıfıra inmişti. Minho'yu görmek neden beni rahatlatıyor, diye düşündü.

Kendisine kızarmış gözlerle bakan çocuğa baktı bir süre Minho. Yeni tanıştığı birisi ağlarken ona ne demesi gerekiyordu? Onu nasıl rahatlatabilir veya acısını dindirebilirdi?

Kafasında bu sorular dönüp dururken yerdeki minik bedene yaklaşıp eğildi ve kollarıyla o bedeni güvenli bir alanmış gibi sardı.

Bir süre tek bir beden olarak kaldıklarında Minho aklındaki soruyu sordu sessizce. "Kağıda ne yazdın?"

"Kapalı alan." diye cevapladı Jisung. "Ben ilk defa korku evine geliyorum ve böyle olduğunu bilseydim asla gelmezdim Minho." dedi. Cümlelerinin arasında ağladığı için hıçkırıyordu.

Kafasını boynuna gömen çocuktan uzaklaştı yavaşça. Suratını elleri arasına alıp üzgün gözlerle fısıldadı. "Özür dilerim, gerçekten. "
Herhangi bir cevap beklemeyip tekrardan kolları arasına aldı Jisung'u. "Bu günü kötü hatırlatmayacağım sana, farklı bir yere gidelim tamam mı?"

"Hm, gidelim lütfen."

kardes ne uzattin aq

seungmin ve jisung asiri minisler bu fikimde onlari pamuklara sarmak istiyorum allah khretsin bni

bir kere falan okudum bu arada hatam varsa ozur

Continue Reading

You'll Also Like

638 100 6
Yüzyıllar öncesinde ilahi kanlarla yazılan kehanetler sonunda gerçekleşmişti.
94.1K 7.3K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
12.1M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
35.1K 3.1K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !