Dear vampire 🍷 / Hyunlix

Por 0hyunjinlovesfelix0

516K 40.6K 55.6K

"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti." "-... ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." Gerçek hi... Más

1🍷
2🍷
3🍷
4🍷
5🍷
6🍷
7🍷
8🍷
9🍷
10🍷
11🍷
12🍷
13🍷
14🍷
15🍷
16🍷
17🍷
18🍷
19🍷
20🍷
21🍷
22🍷
23🍷
24🍷
25🍷 (M🔥)
26🍷
28🍷
29🍷
30🍷
31🍷
32🍷 (M🔥)
33🍷
34🍷
35🍷
36🍷
37🍷
38🍷
39🍷(M🔥)
40🍷
41🍷
42🍷
43🍷
44🍷
45🍷 (final)

27🍷

10.4K 823 565
Por 0hyunjinlovesfelix0

'"'Sizin fantezinize sıçayım. Bu ne lan böyle."

Chan Hyung Jisung'un gülerek söylediği şeylere yüzündeki gülümsemeyi biraz daha büyüttü.

Hyunjin yine mimik barındırmayan suratıyla Jisung'a bakıyordu.

Bense, boynumdaki sargıyla arkadaşlarımın söylediği şeyler yüzünden kıpkırmızı suratla masaya bakıyordum.

Hyunjin'in bıraktığı izler hala geçmemişti ve bir kurt tarafından saldırıya uğramış gibi gözükmemek için boynumu sarmaya karar vermiştik.

Seungmin bu olayla benim üzerime fazla gitmeme kararı almıştı. Ancak Jisung bu durumdan oldukça eğleniyordu.

Yardım dilenircesine Hyunjin'e baktığımda
Hyunjin omuz silkti.

O pek takılmıyor gibiydi.

"Yarın pikniğe gitmeye ne dersiniz?"

Seungmin'in konuyu değiştirme çabasına minnettar kalarak heyecanla bakışlarımı ona çevirdim.

Hyunjin bununla ilgilenmiyormuş gibi oturduğu yerde gerindi.

'"Ormana gideriz.Uzun zamandır birlikte dışarı
çıkmamıştık."

Seungmin tekrar konuştuğunda Chan ve Hyunjin'e döndüm.

"Siz de geliyorsunuz."

"Hayır."

Chan kesin bir dille reddettiğinde üçümüzde şaşırmıştık.

"'Ama yarın hava çok güzel."

Hevesle konuşmuştu Jisung.

Hyunjin ona döndü ve sarı renkteki gözlerini kıstı.

"İşte bu yüzden olmaz. Yarın hava güneşli."

"Eee?"

Daha önce vampirlerin güneşli havadan hoşlanmadığını duymuştum ancak ayrıntısını bilmiyordum.

"Biz vampiriz. Vicudumuz güneşe tepki verir."

Hyunjin'in yaptığı açıklamayla herkes başını sallamıştı.

"Bu size zarar verir mi?"

"'Hayır. Sadece görüntümüz değişiyor."

Görüntüleri mi değişiyordu?

"Ne yani ucubeye mi dönüşüyorsunuz?"

Jisung'un gülerek sorduğu soruyla Hyunjin
kaşlarını çattı.

"'Sen gerçekten çok komik bir insansın. Gülmeyi sevseydim, emin ol gülmekten altıma yapmıştım."

Hyunjin kaşları çatılı bir şekilde konuşmuştu.

Jisung ise egolu bir tavırla gülümseyip olmayan saçlarını savurur gibi yapmıştı.

"'Zarar vermiyorsa, sorun değil. Gidiyoruz, itiraz istemiyorum."

Bu sefer konuşan bendim.

Hyunjin kısaca Bang'a baktı. Bang omuz silktiğinde Hyunjin bize dönüp başını salladı.

Zaferle gülümsedim.

Arından zilin çalmasıyla ayrılarak sınıflarımıza gittik.

————————/////////—————————

Okul çıkışında Hyunjin ile eve doğru yürüyorduk.

Sessizlik hakimdi. Ancak bir problemimiz yoktu.

"Beni kapının önüne kadar bırakmana gerek yoktu."

Hyunjin evimin kapısında durduğunda gülümseyerek konuşmuştum.

Hyunjin de gülümseyerek saçlarımı karıştırdı.

Kapıyı tıklattığımda açan kişi annemdi.

Annem benim yanımdaki Hyunjin'e gördüğünde sıcak bir şekilde gülümsedi.

'"Ah merhaba. Sen Felix'in arkadaşı olmalısın."

Hyunjin içten bir şekilde gülümsedi ve annemin önünde eğilerek selam verdi.

"Merhaba, Hwang Hyunjin ben."

Annem tekrar gülümsediğinde kenara çekildi.

"İçeri gecmez misin?"

Hyunjin kararsız bir şekilde bana baktığında sırtından ittirerek eve girmesini sağladım.

Hyunjin ise hala utangaçca gülümsüyordu.

'"Anne? Baba?"

Hyunjin'in ağzından şaşkınlıkla çıkan kelimelerle bende şaşkın bakışlarımı salonumuzda oturan 2 yetişkine çevirmiştim.

Hyunjin'in annesi ve babas içeride otururken gerçekten neden burada olduklarını sorguluyordum.

Hyunjin'in de benden pek farkı yoktu.

"Ah, merhaba Hyunjin ."

Hyunjin'in annesi konuştuğunda annem olayı anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Şirketimizin yeni kimya mühendisi ekibi. İki kişiler ama tek kisilik dev kadro resmen. Çok donanımlılar."

Babamın dediği şeylerle Bay ve Bayan Hwang utançla gülümsedi.

Bizde hala şaşkındık.

En sonunda Hyunjin'in kolunu parmağımla dürtükledim ve çekiştirdim.

'"'Biz odama çıkalım. Ödev... Ödevimiz var..."

Gülümseyerek söylediğim şeye Hyunjin garip garip bakarken Bay ve Bayan Hwang muzip bir şekilde gülümseyerek bakmıştı.

Annem ise gülümsediğinde neye uğradığımı şaşırmıştım.

En sonunda odama çıktığımızda Hyunjin şaşkınca bana döndü.

"Ben nereye düştüm böyle?"

Hyunjin'in konuşması beni güldürürken bende konuşmakta çok gecikmemiştim.

"Bende onu sorguluyorum....."

Telefonumun çalmasıyla girdiğim transtan çıkıp telefonuma baktım.

"Efendim Seungmin?"

Telefonda gördüğüm isimle aramayı yanıtladım.

"....."

"Doğru, biz onu nasıl düşünemedik ya?"

"...."

"Üçümüzde ehliyeti yok."

Dediklerimden sonra Hyunjin kaşlarını çatmıştı.

"...."

"Hyunjin'e sorarım. Belki onun vardır. Ondan sonra Chan Hyung'a sorarız."

"........"

"Tamam. Yarın sabah saat 8 de."

Telefonu kapatıp Hyunjin'e baktım.

"Hyunjin küçük bir sorunumuz var. Arabayla
gitmemiz gerekiyor ancak ehliyetimiz yok."

Hyunjin'in kaşları gevşerken gülümsedi.

'"Sorun değil ben kullanırım. Benim ehliyetim var."

Gülümsediğinde bana yaklaşarak belime kolunu sardı.

Benimde kollarım boynuna sarılmıştı.

Yaklaşıp dudağımı öpüp kısaca emdiğinde kollarım boynuna daha sıkı sarıldı.

'"Güneşte nasıl görüneceğini merak ediyorum."

'"Daha değişik görüneceğime emin olabilirsin."

Bu sefer dudaklarımızı birleştirip ona göre dolgun olan dudaklarımla alt dudağını sıkıştırdım.

Sırıtmıştı.

"Bunun sana zarar vermeyeceğine emin misin?"

Hyunjin tekrar sırıttığında bende kıkırdadım.

Belimdeki ellerinden birini yanağıma çıkardı ve baş parmağı ile yanağımı usul usul okşarken geri kalan parmaklarıyla başımı sabitleyerek dudağıma diğerlerinden daha uzun ve ıslak olan bir öpücük
bıraktı.

"'Hep su aptal filmler yüzünden oluyor, Güneşte yanıp kül olmuyoruz. Mümkün olduğunca güneşe çıkmıyoruz çünkü görüntümüz değişiyor. Onun dışında güneşin bize bir zararı dokunmuyor..."

İlk söylediği şeyle kıkırdadım.

Daha önce izlediğim filmlerin hepsinde vampirler güneşe çıktığında yanıyordu.

Hyunjin yine yaklaşıp dudaklarıma öpücük koymuştu.

Üst dudağımı dudakları arasına alıp emdikten sonra hafifçe dişlerini sürttü.

Bir süre sonra geri çekildiğinde diliyle dudaklarımın üzerinden geçti.

Tamamen geri çekildiğinde yanağımı ve saçlarımı son kez öptü ve sarıldı.

"Gitmem gerekiyor. Seni saat 8 de alırım. Daha sonra Chan, Seungmin ve Jisung'u alırız."

Başımı sallayarak onu onayladım.

"Seni seviyorum."

"Ben de...."

Hyunjin'in balkona doğru ilerlerken onu kolundan tutarak durdurdum.

"Bu sefer kapıdan. Annem senin bir anda kaybolmanın açıklamasını yapmamı ister. Ve ben bunun açıklamasını yapamam."

Gülerek söylediğim şeyle o da gülmüştü.

—————/////————

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Seguir leyendo

También te gustarán

4.8K 74 6
top sung - bottom min
138K 14.8K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
372K 34.2K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
6.7K 527 25
tyun ve kai arasinda gecebilecek olasi konusmalar