Duru'lu Eczane/Texting

By Tardela

76.9K 6K 3.7K

05*********/ Bu mahalle sensiz olmaz 05*********/ Ne vardı da Duru'lu eczanenin karşısına taşınmak istedin ki... More

SEN ÖYLE SAN!
GÖRÜŞME
BİZE NE?
ALDATMAK
DOKTOR
CİDDİYİM
BARIŞ
EVREN
DEĞER
'SİZ' VE 'SEN'
İSTEMİYORUM
ÖZÜR DİLERİM
EVLİLİK
EVLENME TEŞKİLATI
AFFET
YANLIŞ
BENİMLE EVLENİR MİSİN?
ELBETTE
KORKUYORUM
SONRA
PEMBE
LİMON
ABİ
KAVGA
DÖVMEK
MUTLU
GÖZYAŞI
PATATES KIZARTMASI
TAMAM
İYİ Kİ VARSIN
KARINCALAR/SON
ÖZEL BÖLÜM
ŞİRİNİM/ÖZEL BÖLÜM 2

SEVİYORUM

1.9K 166 208
By Tardela

/EVREN\

Bugün Duru'nun doğum günü. Sanıyorum aklında bile değil. Bugün onu hanımeli kokulu cafeye götüreceğim. Çocukken hanımeli kokusunu sevdiğini söylemişti. Annemin hanımelilerini çok seviyordu. Duru...

Eczaneyi kilitledikten sonra bana doğru gelmeye başladı. Seni hep koruyabilirim sandım Duru. Olmadı. Hep benim sinirlendirmelerime kızarsın da ağlarsın sandım ama olmadı. Allahın izniyle eskisi gibi olacak. Eskisinden daha çok yanı başında olacağım inşallah...

"Çok akıllı Evren... Nereye gidiyoruz?"

Beklentiyle bana baktığında gülümsedim.

"Uslu uslu oturacağın bir yere." deyip yürümesi için elimi yola doğru uzattım. Yüzündeki gülümsemesi ile başını eğdi. Kalp atışlarımı hissediyorum. Yürümeye başladık.

"Duru hatırlıyor musun, sana top almıştım-"

"Sarı?"

Gülümsedim. Heyecanlı gelen sesiyle konuşmaya başladı.

"İki topum olmuştu. Hem mavi hem sarı."

Aklıma gelenle gülmeye başladım. Yaramaz Duru...

"Gülme Evren."

Mahcupça küçük bir bakış atıp önüne döndü. Devam etti.

"Şurda hanımefendi hanımefendi yürüyorum. Beyefendiliğini bozma."

Sözleri üzerine duraksadım. Hatırlıyor.

"Tamam sustum."

Elim istemsizce saçıma giderken acıdığını hissettim. Nasıl bir etki bıraktıysa...

Cafeye geldiğimizde etrafı saran hanımeli kokusuyla gülümsememe engel olamadım. Gözlerim Duru'ya gittiğinde hayranlıkla etrafına bakıyordu. Gözümün önünde saçları genellikle ikili bağlı olan küçük Duru canlandı. İçinden geldiği gibi davranan Duru...

"Nasıl?" dedim bilmiş bir ifade takınarak. Başını bana doğru çevirip samimi bir şekilde konuştu. Gülümsüyorum.

"Evren... Hanımeliyi çok severim. Çok güzel."

Biliyorum...

Boş masalardan birine oturduk. Duru, hanımeli kokusundan kendini alamıyordu. Çok baktığımı fark edip başımı çevirdim. Bugün bir ilki yaşayacağım. İlklerimi Duru'yla yaşamak istiyorum.

"Çay içer misin?"

Başını bana doğru çevirip başıyla onayladı. Hafif pembeleşen yanaklarıyla başını eğmişti. Kalp atışlarımın hızlanmasıyla başımı çevirdim hemen. Siparişi söyledikten sonra çaylarımız kısa sürede gelmişti. Ortamda oluşan sessizlikle dudağımı araladım.

"Duru..."

Başını kaldırıp bana baktığında içimden geçeni söyledim.

"Doğum günün kutlu olsun, nişanlım."

Yüzündeki şaşkınlıkla gülümsemeden edemedim. Ceketimin iç kısmında gizlediğim horoz şekerlerden çıkartıp bir tanesini önüne bıraktığımda dolan gözleri ile karşılaştım. Boğazımda oluşan yumruyla yutkunamadım. Duru...

Eli masanın üzerine bıraktığım horoz şekerine gittiğinde fısıltılı sesini duydum.

"Keşke hiç büyümemiş olsaydık."

Gözlerini sildi. Gözlerimi kırpıştırıp yerimde daha çok dikleştim. Gülümseyerek konuştum.

"Ben büyümemizi istedim oysaki."

Yüzündeki memnun ifade yerini anlamayan gözlere bıraktığında devam ettim.

"Eğer burda böyle bulunabiliyorsak bunun bir sebebi de büyüdüğümüzden."

Pembeleşen yanaklarıyla gülümsedi. Boğazımı hafifçe temizleyip dudağımı araladım. Yaramaz Duru'm...

"Yaramaz Duru'nun Çok akıllı Evren'i olmayı çok sevdim hep. Duru... Benimle evlenir misin?"

"Elimi tut. Kalabalık burası."

Kaşlarını çatıp dudağını büzdü. Hediye ablanın düğünü vardı. Dışarısı hem kalabalık hem de karanlıktı. Başına bir şey gelmesin.

"Evren abi... Yakalamaca oynıcam."

Beklentiyle bana bakarken elini daha çok kavradım. Bakma şöyle!

Aklıma gelenle gülerek konuştum.

"Birazdan kuruyemiş dağıtacaklar ama."

"Yaaa..."

Başını eğdi. Gözleri boş alanda koşturan çocuklara kayarken üzüldüm. Ya biri iter de düşerse.

"Sen benim yerime alırsın de mi Evren abi? Ben gitcem."

Gözleri kapanacak şekilde gülümsedi. Elim arasındaki elini gevşettiğinde bir şey diyemedim. Koşarak çocukların yanına gitti.

Gözlerimle onu takip ediyordum. Sarı elbise vardı üstünde. Çok dikkat çekiyor. Kesin onu yakalayacaklar. Uff!

Kısacık gülüyordu. Arada durduğunda elini karnına getiriyordu. Yoruldu. Bence bu kadar yeter.

Yanına doğru ilerlerken koşmaya başladı. Yine gülüyor. Ona bakarken bir çocuk kolundan hızla tutmuştu. Nefes nefese kalmıştı yine. Karnını tutuyordu. Çocuk kolunu bıraktığında tekrar koşmaya başladı. Bi yerinde durmuyor ki! Uff!

Kenara oturup izlemeye başladım. Ona bakarken yerinde sendeleyip yere düştü. Yüzünü yere çarpmıştı. Yerimden kalkıp hızla yanına koştum. Ağlıyordu. Duru...

"Duru!"

Kollarından tutup kaldırmaya çalıştım. Gözleri sulanmıştı. Eli burnuna gittiğinde ağlayışı şiddetlendi. Burnunu çekiyordu.

"Annem bana kızıcak."

"Gitme dedim sana!"

Ellerini yüzüne kapattı. Yine ağlıyordu. Kolundan tutup ayağa kaldırdım. Koluma vurmaya başladı. Yine aynı şeyi yapıyor.

Rüzgar gelmeyen yere oturttum. Kolları üşümüş.

"Mihriban teyzenin verdiği hırkayı nereye koydun? Niye çıkartıyorsun!"

"İstemiyorum. Dinlemicem seni. Giymicem."

Koluma sertçe vurdu. Yine ağlıyordu.

"Ağla!"

"Sanane ağlarım. Ağlıcam işte."

Kaşlarımı çattım. Koluma tekrar vurdu.

"Çirkin Evren!"

Başımı çevirdim. Etrafıma baktığımda çocukların elinde kuruyemiş vardı. Ayağa kalkıp yürümeye başladım.

"Evren abi! Gitme..."

Ağlayışı devam etse de durmadım. Kuruyemiş yedikten sonra güler ne de olsa.

Kuruyemiş aldıktan sonra yanına gittim. Yüzünü siliyordu. Yanına oturdum. Bir paketi kucağına bıraktığımda burnunu çekip paketini açmaya çalıştı. Açamıyordu.

"Uff!"

Elinden paketi alıp açtım. Eline verdiğimde hemen yemeğe başlamıştı. Arada burnunu çekiyordu. Cebimden peçete çıkarttım.

"Duru burnunu sil."

"Silmicem."

Küçük burnunu sildim. Başını bana çevirmeden burnunu çekip yemeğe devam etti. Kuruyemişimi açıp yemeğe başladım. Sevdiklerimden yerken paketime uzanan elle başımı kaldırdım. Kaşlarını indirmiş bana bakıyordu. Hep böyle yapıyor.

"Bir tane?"

Paketi kendime çekip yemeğe devam ettim.

"Benim."

"Evren abi benim başım ağrıyor."

Başımı ona çevirdiğimde yüzünde küçük çizikler vardı.

"Burnunu çektin ya ondandır."

"Hı hı..."

Biraz daha yedikten sonra paketi kucağına bıraktım. Gözlerini kocaman açtı.

"Benim mi?"

Başımı salladım. Gülümseyerek yemeğe başladı. Gülümsüyorum.

"Evren abi..."

Başını kaldırdı. İki parmağının arasında fındık vardı. Gülümsüyordu.

"Sana bıraktım."

Gözlerim pakete gittiğinde hepsini yemişti. Duru fındığı çok sever.

"Sen ye."

"Hayır sen yiycen."

Yerinde kıpırdandığında devam etti.

"Aç ağzını bakıyım."

"Açmıyacağım."

Fındığı avucunun içine aldığına sevinirken kollarını koluma sardı. Şaşkınca ona bakıyordum.

"Evren abim..."

Başını kaldırdı. Gülümsüyordu.

"Özür dilerim. Hı?"

Beklentiyle bana bakıyordu. Gülümsedim. Hemen benden ayrılıp avucundaki fındığı bana uzattı. Elinden alıp yedim. Başımı ona çevirdiğimde karşısına bakıyordu. Çocuklar yine yakalamaca oynuyor. Aklıma gelenle başımı yüzüne çevirdim.

"Acıdı mı?"

"Hı?"

Bana döndü. Parmağımla yüzünü gösterdim. Heyecanla konuşmaya başladı.

"Acıdı. Çok acıdı. Çok çok acıdı."

Gülmeye başladım.

"Niye gülüyon ya!"

Saçımı çektiğinde kolunu tutmaya çalıştım. Saçımı koparacak!

"Çekme saçımı!"

Kolunu tuttum. Kaşlarını çattı.

"Bırak oğlum kolumu!"

Kaşlarımı çattım.

"Öyle konuşma demedim mi sana!"

Gözleri sulandı. Önüne döndü.

"Konuşcam işte. Konuşcam!"

"Ben senin abin değil miyim?"

Yüzünü sertçe sildi.

"Değilsin! Sevmicem seni. Hep bana kızıyon!"

"Ama ben seni seviyorum."

Sesim kısık çıkmıştı. Başımı ona çevirdiğimde başını eğdi.

"Tamam abimsin."

Gülümsedim. Başını kaldırıp gülümsedi.

"Duru!"

Mihriban teyzenin sesiyle başımı kaldırdım. Gideceğiz.

Yerimizden kalktık. Duru elimi sıkıca tutmuştu.

"Evren abi..."

"Efendim..."

Başımı ona çevirdiğimde gülümsüyordu. Gülümsüyorum.

"Ben seni hep sevcem."

Bölüm nasıldı?

Duru?

Evren?

Evlilik teklifi?

Anı?

Hanımeli... Horoz şeker... Düğünlerde dağıtılan kuruyemiş :')

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm ✨

Continue Reading

You'll Also Like

27.9K 652 16
Zeynep ve Kerem'in yıllar sonraki tanışması.
13.5K 1.3K 36
Garip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var
leylâ By 📚

Spiritual

43.4K 3.4K 50
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...
516K 37.6K 35
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hik...