(multi :pars)
(+20 vote)
Eniştem üstüme kapıyı kitlemişti, korkuyla geriye giden bedenim soğuk duvarla temas ettiğinde yerimde irkilirken eniştem kapı eşiğinden bana sırıtarak bakıyordu.
"enişte sarhoşsun istersen git yat" dediğimde sallanarak bir iki adım gelirken " tek başımamı yatıcam?" derken istemsizce yutkundum allahım nolur şuan aklımdan geçen binbir kötü düşünceden biri olmasın.
" ne diyorsun" diye sertçe çatılan kaşımla yutkunarak konuştuğumda eniştem daha da yakına gelmişti bile.
" diyorum ki, bugünlük berağber olalığm yarın herşeyi unutmuş gibi yaparız... Merağğk etmeğ herşeyi unuturuz" dediği şeye bak gerizekalı, öfkeyle titreyen ellerimi harekete geçirip üstüne bir sandalyeyi iterken geri çekilip elindeki içki şişesini sertçe yere fırlattı.
"biliyoğğrum sende beniğ istiyorsun, uzatma gel güzeliğğm" diyip bana doğru gelirken " sen neyden bahsediyorsun şerefsiz köpek" diyip elimi duvara bastırıp sol bacağımı kaldırdığım gibi göğsüne vururken geriye düşen bedeniyle hızla odama geçip kapıyı kilitledim.
Artık nasıl korktuysam her yanım ter içindeydi... İyi düşün, kendine gel balım sana birşey olmuyacak! Sadece polisi araman gerek, diye içimden geçirip kapıya vuran adi adamı umursamadan polisin numarasını tuşlamıştım ki aklıma kontürümün olmadığı gelince geriye sendelendim. Lanet olsun.
Duvarın bir ucuna geçip dizilerimi kendime çekerek kapıya sarhoşça vuruşlarının sonunda içeriye girmesin diye dua ederken hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ne diye eve erken geliyordum ki, yada niye teyzem bu kadar geç geliyordu, keşke şimdi burada olsa.
Yaklaşık bir beş dakika sonunda kapının anahtar yerinden bıçak sesleri geldiğinde tedirgin olmuştum ki telefonumun sesiyle kendimi toparlayıp göz yaşlarımı silerek telefona koştum.
Ulaştı.
Hızla telefonu açtığımda ilk dediği cümle " yine pars yada Yalçınlamısın?" olmuştu.
Dıştan birini duyduğum için mi bilemem içimde istemsizce bir rahatlama oluşurken sildiğim göz yaşlarımda o sesle beraber geri başlamış hıçkırık tutmuştu.
Titremekten bir türlü sesimi toparlayamazken konuşmaya devam etti.
" siktir... Ne dedim şimdi niye ağlıyosun?" söylediğiyle iyice gözlerime yaş dolarken utanmıştım, eniştem kapıma dayandı demek garip geliyordu, sadece " yanıma gel... Lütfen" diyebildim.
Bunu dememle aniden telefon kapanırken o kapanan telefonla benimde korkum kalktığı yere geri geldi.
Ya gelmezse? Gelirim demedi.
"bağğlım tamam güzelim aç bişey olmıyacağğk" sarhoşça söylenen sözlere kulağımı bir süre tıkasamda en sonunda bende konuşmaya başladım " siktir git şeref yoksunu.. Sen nasıl kendinden çok küçük birine göz dikebilrsin hiç mi gururun yok sen eniştemsin, eniştem" öfkeyle kapı ardındakine söylediğimde kahkaha atması dahada sinirlenmeme sebep olmuştu.
Bir yandan kapıyla oynayıp konuşmaya devam etti " bana gülümserken yanımda şortlar giyerken suç bendeydi sankiğ" tövbe tövbe, sabrımı sınıyor bu adam.
" yanında her gülen şort giyen sana aşık mı oluyor... Giydiğim şeyler seni babam gibi görüp rahat davranmamdandı kusura bakma senin hadsiz bir köpek olduğunu yeni anladım. " dedim.
Bu sözün ardından yaklaşık bir on dakika daha geçmişti.. Keşke odamda bir cam olsaydı, belki bağırıp birilerine sesimi duyurabilridim, gerçi öyle bir zamandayız ki kimse kimseye korkudan da kolay kolay yardım etmiyor, ama yinede denerdim be.
Duvara bakarak kapıdan en uzak noktaya odaklanarak donukça bakan gözlerim açılan kapı sesiyle o tarafa kayarken şu duvarla bir olmak istedim.
"buradan git... Lütfen" sesim sona doğru kısıldığında yüzündeki alaycı sırıtışla hızla gelip beni yerimden kaldırarak" daha yeni aslan gibi kükrüyordun noğğldu" diyip bir anda beni yatağa fırlattığında ağzımda istemsizce bir çığlık koptu.
"ben seni daha çok bağırtıcam" diyip bir anda üstüme çıktığında korkuyla bağırmaya başlarken cebine ne zaman koyduğunu bilmediğim koli bandını direnmeme rağmen iki elimi sararak başımın üstünde bağladı.
O kadar bağırmıştım ki sesim artık kısılıyordu, göz yaşlarım ise durmadan ağlamamın aksine bitmesi gerekirken birinin ardından yeni göz yaşı beliriyordu.
"sesini kısma güzelim... Zaten bura arka oda istesende sesini duyuramazsın" diyip bir anda kemerini çıkarmaya başladığında yerimde tepinirken işaret parmağını dudaklarıma götürmüştü. Hızla parmağını ıssırırken bu sefer çığlık atan o olmuştu.
"seni oruspu" demesinden bir saniye bile geçmemişti ki yüzüme tokat atması bir oldu.
Sola giden yüzümde acı hissetmiyordum, şuan bu olaydansa ölmeyi yeğlerdim.
Korkuyla hızlı alınan nefeslerim onun durgunluğuyla yavaşlarken köprücük kemiğime değen dudaklarıyla tüm vücudum bir anda titredi.
Yerimde dahada çırpınıp çığlık attığımda o gülüp elini ağzıma koydu
Allahım nolur al şu canımı bunları görmeyeyim, nolur.
Üstümdeki gelirken geri giydiğim formanın düğmelerini bir bir göğsüme kadar açtığında utanmaktan yerin dibine girmek üzereydim. Çırpınışlarım boşunaydı.
Tekrar beni öpmek için hareket ederken bu seferki öpeceği yer göğsüm olduğunu anladığımda yerimde kıpırdarken tam tokat atmak için bir daha elini kaldırmıştı ki bir anda üstümdeki bedeni sırtından geriye çekildi.
Yerimde tirtir titriyordum, öyle kitlendim ki kalkmaya bile mecalim yok, aklımdan tek geçen onun öptüğü yeri bedenimden söküp atmaktı.
Yatağın üstünden göremesemde birkaç yumruk sesi duymuştum, ardından da onun sesini" bir çöp olduğunu bilemesem senin şu değersiz bedenini bu taş zemine gömerdim siktiğimin evladı " ulaş.
Kalbimdeki hızlanmalar onun gelmesiyle yavaşlarken yerimden kalkmadan ağlamaya devam ettim, kendimden çok utanıyordum. Hele hele bir okul arkadaşımın bunları görmesi daha kötü hissettiriyordu.
" sananeeğ babası bana emanet etti yürü giğğt işine" hala konuşuyor birde köpek ulaş bir kere daha vurmuş olacak ki inlerken " emanetin üstüne binmek nerenin adeti piç kurusu" diyip bir kere daha vurduğunda alttan gelen inleme sesleri kesilmişti.
Başından beri tavana dikili olan gözlerim kalkan kanlı elleriyle ulaşa kayarken o benim donuk bakışlarıma karşılık vücuduma bakıp arkasını dönerek üstündeki deri ceketi çıkarıp bakmadan bana uzattı.
"giy ve sonuna kadar fermuarını çek" söylediğiyle donukça dediğini yaparken o bana birşey demeden dolaba hareketlenip içinden bir eşofman çıkarıp benden tarafa atarken "bununda giy altına dışarı çıktığında o etekle üşürsün" derken aynı şekil yerimden kalkıp eteğin üstüne eşofmanı geçirdim.
O daha arkasını dönmeden biraz ondan tarafa geldiğimde yerde kanlar içinde baygınca yatan şerefsize sıktığım ellerimle bakıp arkası dönük ulaşa sıkıca sarıldım.
Sıkı olan ellerim yavaşça gevşerken dönmeye kalkan ulaşı tutup " dönme, dönersen şimdi diyeceklerimi diyemem" dememle susup durduğunda dinlemek istediğini anladım.
"sana çok teşekkür ederim, biraz önce ölümü düşünürken şimdi bana yaşamı getidin... B.. Ben dokunduğu yeri kesmek istiyorum, miğdem bulanıyor... En kötüsüde senin beni böyle gördüğün için çok utanıyorum" dediğimde ağzımdan çıkmayı bekleyen hıçkırık bir anda koptupunda tekrar ağlamaya başlamıştım ki bir anda bana dönüp yüzümü avuçlarının içine alarak gözlerimin içine baktı.
"sen utanılacak ne yaptın ki, benim yanımdayken hiç birşeyden ne kork ne endişelen nede utan... Sana sadece ben dilimle zarar verebilirim köylü kızı" dediğinde istemsizce yüzümde bir gülümseme oluşurken bir anda bileğimden tutup odadan çıkardığında onu durdurup" n.. Nereye " dediğimde içeriyi gözüyle gösterip" artık burada kalamazsın, gidiyoruz " bende kalmak istemem ama geri köye dönemezdim, kalacak bir yer ilk önce bulamam gerek.
" kalacak yerim yok, bulana ka-" derken öfkeyle bileğimi sıkmasıyla susmam bir oldu.
" ne yani bir yer bulana kadar bunla aynı yerde kalmak gibi planların yok değil mi?... Benim kullanmadığım bir ev var bulana kadar orada kal ailene de haber verirsin şu şerefsiz iti şikayet ederle-" derken korkuyla onu susturup bileğimdeki elimi kurtardığım gibi elini tuttum.
Bir bana birde tuttuğum eline bakan ulaşın gözlerinin içine endişeyle bakıp" lütfen ailemin haberi olmasın, teyzem bile bilmesin yoksa ailem beni geri yanına alır... Gitmek istemiyorum " dediğimde ulaş yutkunurken tek kaşını kaldırarak" daha parsla sevgili olup bana bilgi toplayacaksın, bunun için yanımda bu şehirde kalmalısın... Dediğin gibi gitmek yok, kimseye söylemiyeceğim bu sır artık ikimizin " diyerek beni evden çıkardı.