23

By WYST4EJK

24.7K 1.7K 975

bebeğim sadece yirmi üç yaşında, on yedisinden beri ışıkların altında dans ediyor. for jeon jeongguk (and kim... More

―prologue.

―23.

12.9K 983 805
By WYST4EJK

chase atlantic - 23

――――――


Soluyorum.

Yarınım yokmuşçasına, bir sonraki gün de iyi olmayacağımı bile bile buna izin veriyor bedenim, soluyorum.

Bir sürü hap kullanıyorum, hepsi yatağımın baş ucunda. Bu halim ruhumu öyle bir yoruyor ki, bazı günler kalkmak bile istemiyorum. Sadece uyuyayım, her şeyi unutayım, tek soluduğum koku sevgilimin yastığa tünemiş rayiha kokusu olsun istiyorum.

O olmasa hiçbir şeyi aşamazmışım gibi geliyor bana- ki öyle de.

Tavşanı andıran dişleri, pek boyatmadığı siyah, kuzguni ipek saçları, yumuşak dolgun yanakları, küçük ama alt kısmı üste göre daha büyük, parlatıcının bir an olsun eksik olmadığı kiraz dudakları, berrak bambi gözleri, uzun kirpikleri ve içine sığdırdığı çocuk ruhunun aksine yapılı ve iri bedeniyle Jeon Jeongguk benim bu hayattaki tek dayanağım.

Nasıl bir durumda olursam olayım, beni her zaman eğlendiren, güldüren, şakalar yapan, keyfimin yerine gelmesine sebep olan hevesli komedyenim.

Nerede olursam olayım, yanımdan hiç ayrılmayan, eli mutlaka bedenimi turlayıp en sonunda yine elime yerleşen, fırsat buldukça beni sevdiğini söylemekten asla çekinmeyen ailem.

Ne yaparsam yapayım, beni bir kez bile yargılamayan, sürekli destek veren, yanımda olduğunu sözlere gerek duymadan gözleriyle belirten bebeğim.

Onun için daha çok şey sıralayabilirim lakin acılar içinde kıvranan bedenimin lügatındaki tek süslü püslü sözler şu anlık için bunlar. Yoksa ben daha iyi olsaydım, neler neler sıralardım onun için, bir ozan bile kıskanırdı benim ona yakıştırdığım sıfatları duyunca.

Sorun değildi ama bu benim güzeller güzeli bebeğim için. Benden çok şey beklemezdi laf olarak, çünkü hissettirirdim iliklerine kadar. Öyle ki, işlerdi içine ilmek ilmek, örerdim onları incitmeye kıyamıyormuş gibi.

Şimdi de öyleydi. Yurt odamda yalnızca ikimiz varken bakıyordum sadece ona. Zayıflamış bedenimin aksine düşüncelerim, ona olan sevgim katbekat daha fazlaydı, çok güçlüydü. O da bunu biliyor ve hisliyor olacak ki, dövmeli elini yanağına yaslamış bir şekilde beni izliyor, ısırıyordu dudaklarını. Bu gece daha güzel öpecektim o kirazları, yirmi üç yıl boyunca onları tadamasam bile bu gece tüm o yirmi üç yılı unutturacak kadar dolu dolu öpecektim.

O dudaklarla buluşmaya ne kadar kaldığına bakmak için ayırdım irislerimi irislerinden. Yirmi üç elli beş, saat.

Gözlerimle çok şey demiş olsam dahi ağzımdan da çıkmalı bir şeyler şu son dakikalarda. Bu yüzden aralıyorum dudaklarımı, yeni boyattığım karamel, koyu sarıya yakın saçlarımı düzeltiyorum ama önce.

"Jeongguk..." diyorum kısıkça, hemen devam ediyorum. "Bir şarkı var, henüz iki gün önce keşfettim. Birilerinin bizden haberi yok ama bir duysan, sanki bizim için yazılmış. Dinledikçe bizi duydum, bizi gördüm. En çok seni gördüm, şarkıya evrilmiştin. Bu yüzden bu gece sevgilim, bu gece... kulaklarına bu şarkıyı bahşedeceğim. Umarım beğenirsin."

Beğenmemesinin imkanı olmadığını söylüyor bana, saçlarımı okşuyor ona yaptığım gibi, kucağıma yerleşiyor en sonunda ve ben telefonumdan şarkının karaoke versiyonunu açıyorum. Ama nasıl heyecanlıyım, avuçlarım buz kesiyor, dizlerim kasılıyor, dudaklarım kuruyor, bayılacağım neredeyse.

Son kez tekrarlıyorum zihnimde ezberlemek için uğraştığım şarkıyı ve nakaratı gülümsetiyor beni.

Bebeğim sadece yirmi üç yaşında, on yedisinden beri ışıkların altında dans ediyor.

Aklıma geliyor sonra, çok küçüktü diyorum Jeongguk bu grup için, bu kadar sorumluluğun altına girmek için çok küçüktü. Ama altından kendi gibi kalktı; başarılı, harikulade, noksansız bir şekilde.

Büyüdü ellerim arasında, tutamadım bile doğru düzgün, serpildi gözlerimin önünde. Kocaman adam oldu, yeri geldi yokluğundan yakındığım babam, hyungum, sevgilim, eşim, güzelim, bebeğim oldu. En çok bebeğim oldu, onu hep korudum, tüm kötülüklerden sakınmaya çalıştım ama işe yaramadığı zamanlar da oldu. İnsanlar onun hakkında grubu mahveden üye, golden maknaeden fazlası değil derken, tüm yeteneğini ve başarısını görmezden gelirken, dövme yaptırdığı için bir ton hakaret işitip sikik şirketin her seferinde onları kapatması gerekmediği halde kapatırken, hakkı yenirken onu savunsam dahi, onun için şarkılar yazsam dahi yetemediğim zamanlar da oldu benim elbet.

Daha fazla kötü yorum görmesin diye telefonunu aldığım ya da bütün sosyal medyalardan uzaklaştırmak için bir şeyler yaptığım zamanlarda anlıyordu az çok ne olduğunu. Sessiz bir çocuktu Jeongguk, akıllıydı da, her şeyi içine atardı, usul usul ağlardı ama bir kez bile şikayet etmezdi. Hepsi sizler ve hayranlarımız için der, gece gündüz çalışırdı. Kendinden çok herkesi düşünürdü, çok değer verirdi ama asla karşılığını alamazdı.

Bazen ben de ona, onun gibi karşılık veremediğimi düşünüyordum. Çünkü Jeongguk öyle biriydi ki, her hamlesi karşısında nutkunuz tutuluyordu, bir kez yaptığını bir daha katiyen yapmıyordu. Sürekli yeni şeylerle geliyordu ve bu sevgiye layık olmadığımı düşünmek beni kahrediyordu. Çok uğraşıyordum, yemin ederim çok uğraşıyordum. Antidepresanlarla geçirmesem tüm vaktimi ben ona neler neler yapardım. Şimdi ise kendimi bile sevemiyor, aynalarla serçe parmaklarımızı barıştık diye dolayamıyordum.

Titreşen harelerinde fazlasıyla oyalanmışım ki, beni kendime getirmek istercesine, "Hyung..." diye cennette büyümüş bir çiçeğin özünün serpiştirildiği sesiyle fısıldarken de, söz diyorum içimden, tamam söz, aynalarla bugün serçe parmaklarımızı dolayacağız ve ben daha iyi olacağım.

Boğazımı temizleyip yerimde daha rahat bir pozisyona gelirken, sonunda müziği başlatmış ve elimi alnına yerleştirmiştim. Geçen sene kesmesini istemediğim saçları tekrardan uzarken benden mutlusu yoktu bu cihanda. Onları örecektim yine eskisi gibi artık, bir fıskiye misali toplayacaktım yukarıdan.

Bir çeşit uyuşturucu yüzünden solup gidiyorum.

Belki şehvettir, belki aşk.

Bir hafta önce düzeltirim dediğimi biliyorum.

Tepeye ulaşacağımı hissediyorum, bilirsin,

Bu şehir beni bitiriyor.

Solup gidiyorum, aklımı kaybediyorum.

Biliyorum ayrıl dedin, ama sikeyim ne dedin?

Çünkü sen hazırdın, tekrar dizlerinin üzerinde emekliyorsun.

Arkadaşa ihtiyacın var

Ve ben o hapları tekrardan alıyorum.

Bu uyuşturucu, beni bitiren kötü yorumlardı, istediğim gibi hareket edememekti, Jeongguk'u herkesin önünde öpememek, doyamayacağımı bilsem bile yine de sevmek istememe rağmen sevememekti. Gizli saklı yaşamaktan yorulmuştu bedenim, sığınmak zorunda kaldım ketaminlere.

Ve evet, bir hafta önce düzeltirim diyordum, yeneceğim, zirveye ulaşacağım. Ama bu şehir, bu ülke, bu dünyayla mümkün değil. Jeongguk da biliyordu bunu, bana her şeyden kurtul, ayrıl dedi, bırak hepsini dedi. Ve ben o an anladım, düzgün birilerine ihtiyacı var, bir arkadaşa ihtiyacı var. Benimle uğraşmaktan yoruldu ve bu yüzden o hapları tekrardan aldım.

Halbuki öyle değildi, Jeongguk'un bana ihtiyacı vardı, arkadaşı olan, sevgilisi olan, hyungu olan ama en çok arkadaşı olan Taehyung'a ihtiyacı vardı.

Bebeğim sadece yirmi üç yaşında.

On yedisinden beri ışıkların altında dans ediyor.

Beyni ketaminle dolu.

Herkesten daha sarhoş, herkesten daha çok güvensiz.

Bencilce ama o hiç uyumaz.

Doğrusu onun biraz sempatiye ihtiyacı var.

Bak bana ne oldu?

Ama bebeğim sadece yirmi üç yaşında.

Bebeğim sadece yirmi üç yaşında.

Benim bebeğim evet, yirmi üç yaşında. On yedisinden hatta daha öncesinden beri dans ediyor. Herkesin gözdesi, altın çocuk. Ketaminle dolu bir beyne sahip olan benim ama saniyeler birbirini kovalarken onu da dolduruyorum. İçine kapanık biri o, yapamayacağı korkusuyla yaşıyor, kafasına eserse içiyor. Çalışmak için uyumuyor, sağlığını düşünmüyor ama o hep en iyisi. Onun sempatiden çok sevgiye ihtiyacı var asıl, kendimden biliyorum. O benim bebeğim, sadece yirmi üç yaşında.

Ortama kapılmışım.

Bir şişe daha bitti, şansımı zorluyorum.

Gelecek bana hiç bu kadar aydınlık görünmemişti, bu beni kör ediyor.

Benim için görmek zor, dopamin içinde yüzüyorum.

Vücudun cennet gibi ve

Pes etmek istiyorum, sadece ayrılmak istiyorum.

Yüzerek uzaklaşıyorum, esintiye yakalanıyorum.

Ama o bu paragraflarla çok dramatik.

Kimyasallar kırılmış kalbini hızla onarabilir.

Beraber içiyoruz canımla, şansımı zorluyor ve günün sonu yatakta bitiyor ama bundan memnunuz. O uyurken geleceği düşünüyorum, şarkıya tezat olarak çok karanlık geliyor. Belki de şarkıda bize uymayan tek şey benim katranlar karası bakış açım. Lakin dopamin içinde yüzdüğüm de doğru değil. Bu seviye çok düşük çünkü, günden güne azalıyor. Fakat sorun değil, yanımda bebeğim var ve onun vücudu cennet gibi, bu tüm kötülüklerden pes etmek istememe neden oluyor, onun vücudunda yüzmek istiyorum.

Hakkımızda yazdığım tonlarca paragraf da dramatik, çok doğru bu. Şarkıyı dinlediğim zaman en çok hayret ettiğim kısımlardan biri de buydu, gerçi sadece paragraflarım değil dramatik olan, bir kere ben baştan ayağa böyleyim. Ve o beni böyle seviyor.

İnanılmaz, beni olduğum gibi seviyor.
Onu olduğu gibi seviyorum.

Ayrıca kimyasalların bebeğimin kalbini hızla onaracağına da inanmıyorum, çünkü onun yanında kimyasallar değil, çok sevdiği dramatik Taehyung'u var.

Ve yine nakarat çıkıyor dudaklarımın arasından. Düşüncelerim asla değişmiyor o sözler hakkında, diyebileceğim tek tümce şu: Benim bebeğim sadece yirmi üç yaşında ve on yedisinden beri ışıkların altında dans ediyor.

Bunun olduğuna inanamıyorum.

Ben ne yaptım? O bana ne yaptı?

Bu benim için doğru değil, görünen o ki o çok sivri.

Şimdi terapiye ihtiyacım var, o benim için burada olacak.

Yine beynimi büküyorum.

Lütfen benden vazgeçme.

Bu çok fena acıtıyor.

Bu benim için nasıl son bulacak?

Bununla başa çık, bununla başa çık.

Boş ver, o benim için öldü.

Ben onun frekansındayım.

Onun düşündüğü şeyi biliyorum.

Onun düşündüğü şeyi biliyorum.

Ben onun frekansındayım.

Bunun olduğuna inanamıyorum, nasıl bu hale geldik, nasıl aşık olduk, nasıl delilercesine seviştik, mutluyken bir anda nasıl harabeye dönüştük bilmiyorum. O bana çok şey yaptı, minnettarım tüm kalbimle, dimdik ayakta gözüküyordum her zaman ama en dipteydim, o beni ayağa kaldırdı. Peki, ben ne yaptım? Emin değilim, bu konu hakkında onun düşündüğü şeyi bilmiyorum, belki de çok sivri düşünceleri, dokunamıyorum.

Sırf bu yüzden Chase Atlantic'e dava açacağım hatta, kesinlikle birkaç sözü değiştirmeliler, bize uymuyor.

Bu köprü kısmında, terapiye ihtiyacım var sözü doğru neyse ki. Görüyorum da tedaviyi ama hiçbiri bebeğim gibi değil, onun dudakları antidepresanım, sözleri terapistimin sözlerinden daha etkili, odası oradaki oda gibi kokmuyor, ciğerlerimde manolyalar açıyor. Ve o benim için hep burada.

Lütfen benden vazgeçme, bu çok acıtıyor kısmında ikimizin de gözleri doluyor, söylerken sesim bana yakışmayacak bir şekilde tir tir titriyor ancak, o ne dediğimi anlayabiliyor. Hatta çoğu şeyi anladığından da eminim çünkü ingilizcesini bayağı geliştirdi bu süreçte. Çok çabaladı her zamankisi gibi ve en iyisi o. Evet, bunu demekten asla vazgeçmeyeceğim.

Benim bebeğim en iyisi.

Bu benim için nasıl son bulacak, ona daha geçen hafta sorduğum bir soruydu. Dudakları kıvrılıyor hemen, hatrına gelmiş kesin. Şarkıyı yarıda bırakmak istemesem bile, duraksıyorum ve "Endişelenme aşkım, bunların hiçbiri tesadüf değil. Tamamen farklıyız biz bebeğim, kaderi bulan iki kişiyiz." diyorum. Yaşlar akıyor boynuna doğru, her birini kovalıyor, yakalıyor ve öpüyorum.

Bununla başa çıkacağım, iyi olacağım. Boş vereceğim, o benim için öldü. Susmayan düşüncelerimin hepsi öldü, yok oldu çünkü onun frekansındayım. Hala ne düşündüğünü bilmiyorum ama o mutlaka der bana. Söylemeden duramaz, öpmeden, dokunmadan duramadığı gibi.

Son kez tekrarlıyorum nakaratı öpücüklerinin esiri olurken. Birkaç damla düşüyor yanağımdan yanağına, dudaklarımız buluşmadan önce ise fısıldıyorum sus çizgisine.

"Bebeğim sadece yirmi üç yaşında, on yedisinden beri ışıkların altında dans ediyor ve ben onu on yedisinden beri seviyorum."

────

İyi ki varsın Jeon Jeongguk. Seni çok seviyorum. Pes etmeme ramak kala Euphoria'yı yayınladığın için sana minnettarım.

Sizi seviyorum.

ぁrenoir

Continue Reading

You'll Also Like

115K 12.9K 51
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
hesperus By alex

Fanfiction

20.6K 2.3K 9
"bir çiçek vereceğim sana, o solana dek benimle olmaya devam et." ! 07.10.2023
399 62 2
Taehyung'un başı exi ve onun yeni crushı ile dertteydi.
951 154 3
🎄 Noel ruhunu temsili 3 peri görünür kendisine; şimdiye, geçmişe ve geleceğe. minific