2 saat..koskaca iki saat boyunca arkadaşlarımın kahkahaları yüzünden sözlerini yazmaya çalıştığım şarkı üzerinde zorlanıyordum. Bir şarkı çıkarmam gerekiyordu,menajerim benimle 2 hafta önce görüşmüştü ve uzun zamandır grup haricinde bir şarkı çıkarmadığım için şarkı çıkarmam gerekiyordu. 2 hafta üzerinde şarkının sözlerinde çalışmıştım,ama son 3 cümleyi bulamamıştım. O son 3 cümleye ne koyarsam koyayım olmuyordu ve tam odaklandım derken arkadaşlarımın ya kahlahaları yada odama girip saçma cesaret oyunundaki görevlerini benim üzerimde denemeleri yüzünden şarkıyı tamamlayamıyordum.
Tekrar kafamı şarkının üzerine yormuşken kapım açılmıştı. Hiç o tarafa bakmadan " Eğer bu seferde sana aşık oldum diye gelirseniz boş ramen kutusunu yüzünüze atmaktan hiç çekinmem "
" Jungkook.." Duyduğum sesle kafamı ona çevirmem bir olmuştu. Gözümü yüzüne odakladığımda bir çok duygu karmaşasını yüzünde görmüştüm. Mutsuzluk..hüzün..acı..öfke..ve daha anlamlandıramadığım bir çok duygu.
"Tanrı aşkına,jimin..bu sen misin?"
Kapıyı ayağıyla sertçe kapatıp yanıma sürtünerek geldikten sorna oturduğum sandalyenin önünde dizlerinin üstüne düşmüştü. Düşmesiyle yerde çıkan sesten sorna bir şişe yuvarlanması sesini duyduğumda gözlerimi yerde gezdirdim. Yerde yuvarlanan içki şişesini görmemle kaşlarımı çattım. O,içmiş miydi? Ama neden?
- çok kötü bir şey söylememek için zor duruyorum.
İç sesimin söylemek istediğini anlasamda onunla konuşmayı reddettim ve gözlerimi jimin'e odakladım.
"Jungkook,canım acıyor " bunu söylerken gözünden bir damla yaş süzülmüştü. Elimi yanağına koyup hafifçe okşamıştım.
"Neden? Ne oldu jimin? "
Gözlerini yumup bir kaç göz damla daha akıttı. Her akan göz damlasında boğulduğumu hissettim.
" Beni görmezden geliyor " dediğinde gözlerimi gözlerine kilitledim.
" Beni öpüyor,kokluyor,sarılıyor. Bunları yaparken cennette olduğumu ve huzur bulduğumu hissediyorum. A-ama sonrasında hiç bir şey olmamış gibi d-davranıyor ve bu benim canımı yakıyor. Her beni görmezden gelişinde kendimi cehennemin en dibindeki kata atıp orda kilitlemeyi ve sonsuza kadar yanmayı istiyorum ama sornasında bana öyle güzel bakıyor ki gözlerinde kayboluyorum. Ama Jungkook..sornasında yine aynı şeyleri yapıyor. Beni sevdiğini söylüyor ama sonrasında sizin önünüzde bana karşı soğuk davranıyor. Bu soğuk davranışları canımı yakıyor..Jungkook,her bana böyle davrandığında ölmek istiyorum. Daha fazla dayanamıyorum.." Cümlesini bitirdiğinde daha fazla göz yaşı akıtmıştı ve,ve benim canım çok fazla acımıştı.
O,aşık olmuştu. Hemde bu gruptan birine. Aklıma bir an taehyung olma ihtimali geldiğinde canım daha fazla yanmıştı. Beni sevmeyipte onu sevmesi gerçeği canımı yakıyordu. Gözlerimdeki yaşları geri itip boğazımdaki yumru'ya rağmen konuştum.
" Onu seviyor musun?"
Eğdiği kafasını kaldırdı ve gözlerini gözlerime kilitledi. Bunu dostça yapıyordu ama istemsizce nefes alışverişlerim hızlanmıştı.
" Sevmiyorum " dediğinde rahat bir nefes bırakmıştım ama tekrardan ağzını açtığında beni hırpalayacak bir cümle söyleyeceğinden emin olmuştum.
" Ben ona aşığım Jungkook.."
Kendimi alıp yerin en dip katına kilitlemek istedim. Tam şu anda yüzüne haykırmak,ve neden beni değilde onu sevdiğine dair bir sebep söylemesini istedim. Neden beni değilde onu sevmişti? Neden? Neden jimin?
" Onun için içecek kadar mı seviyorsun onu?"
" BTS'den ayrılabilecek kadar seviyorum onu.."
BTS'den ayrılmak..taehyung'da onun için öyle bir şey yapmıştı..
- bozuyorum ama,daha 2 saat önce onun bu yüzden ayrılıp ayrılmadığı hakkında konuşuyorduk. Yanlış yorum dostum..
"Oda senin için aynı şeyi yaptı " diyip kendimce güldükten sorna yüzümü sola yatırıp gözlerimden bir kaç yaş'ın düşmesine izin verdim.
" Aynısını mı yaptı?" Kahkahasının sesini duyduğumda kafamı ona çevirdim. Ne için gülüyordu? Komik bir şey mi demiştim?
" Jungkook,tae'den bahsetmiyorum"
Kaşlarımı duyduğum cümleyle çatmıştım. Yani,o taehyung'dan hoşlanmıyor muydu?
"Ben Yoongi'ye aşığım "
Suyduğum sözlerle kaskatı kesildim. Kendimi bir uçurumdan atmak,ve çarptığım kaya sayesinde de hafıza kaybı yaşamak istedim. Duyduklarımın doğru olmasını istemiyordum. Yoongi..onu hiç düşünmemiştim. Bir ilişkileri olduğuklarını söyleseler güler geçerdim ama,karşımdaki kişi ondan hoşlandığını söylüyordu. Beni bir karadeliğe attığını bilmeyerek.
"B-bir ilişkiniz mi v-var?"
Kafasıyla onayladı.
" Namjoon ve Jin hyung'dan sorna açıklamak istemiyor. Grubun dağılma düşüncesinden korkuyor . Ama bilmiyor ki grup dağılmasa bile ben dağılıyorum. Jungkook,çok canım acıyor. O yanımdayken dokunamamak..sarılamamak..siz anlarsınız diye göz teması bile kuramamak..öyle canımı yakıyor ki.."
- sanırım vazgeçmen gereken biri var Jungkook..
Kendi kendine bana içini dökerken az önce yuvarlanan şişeyi eline alıp tekrardan kafasına dikti. Aşık olduğum kişi karşımda aşk acısı çektiği kişiyi anlatıyordu ve,ve bu aşık olduğu kişide burdaydı.
Jimin'in elindeki şişeyi alıp kendi kafama dikince kaşlarını şaşkınlıkla çatmış ve " Jungkook napıyorsun?" diye sormuştu. Şu an o her ne kadar canı yanıyorsa,benim kat ve kat daha fazla canım yanıyordu.
Şişeyi ağzımdan çektikten sorna elimle akan sıvıyı silmiş ve dolu gözlerimi jimin'in gözlerine dikmiştim.
" Benden başka kim biliyor jimin? "
Dolu gözlerime ilk bir anlam veremesede sornadan gözlerini kaçırıp cevapladı.
" V "
Elektrik çarpılmışına döndüm,duyduklarım yalan olmalıydı. Taehyung,o,o bana gerçekten de çok büyük bir yalan söylemişti. Aramızdaki bağı koparacak derecede büyük bir yalan söylemişti. Arkadşalığımızı bitirmişti. O,o çok kötü bir yalancıydı.
Yalancı! Yalancı! O bir yalancı! O çok büyük bir yalancı! Ondan nefret etmemi sağlayan bir yalancı! O,o arkadaşlığımızı yok edecek kadar büyük bir yalancı!
" Git , Jimin "
"Ne?"
Gözlerimden bir damla daha akarken onu odamdan ciddi bir şekilde kovdum.
" Kolundan tutup atmadan önce odamdan çık git lütfen "
Gözleri ani bir endişeyle Bürünmüş ve ona kızdığımı sanıp korkmaya başlamıştı.
"J-Jungkook ben,ben özür dilerim. Oda bunu ben içkiliyken öğrendi,sende benim arkadaşımsın biliyorum bunu sana önce söylemem gerekirdi ama-"
Gerçekten,bana ondan önce söylemedi diye mi onu odamdam kovuyorum sanıyordu. Tanrım,jimin düpedüz salaktı.
" Jimin " dedim sabır dilenir bir tonda. " Lütfen odamı terk et "
Kafasını kabullenmiş bir şekilde salladı ve odamdan sessizce sanki hiç gelmemiş bir şekilde ayrıldı.
Gittikten sorna elimi masanın üzerinde bulunan şeyleri savurmamla hepsi yeri boylamıştı.
Kafamı masaya gömüp üzerinede ellerimle siper ettikten sorna göz yaşlarımı hiç dinmemek üzerine akıtmaya başlamıştım. Orada ne kadar ağladım bilmiyordum ama sonunda gözlerimde yaşlar kalmadığında kafamı kaldırdım ve jimin'in burada unuttuğu içki şişesini tekrardan ağzıma götürüp diktim. Tekila'nın ağzıma getirdiği iğrenç ve acı tadı boğazımı taksa da durmadım,içmeye devam ettim. Sonunda şişeyi bitirdiğimde savurur bir şekilde şişeyi odanın ortasına attığımda şişe ilk geldiğindeki gibi yuvarlanmaya başlamıştı. Sornasında da yatağımın altına boylamıştı.
Bir şeylerle ilgilenip jimin'in söylediklerini unutmak istiyordum. Ne yapabilirdim? Neyle ilgilenebilirdim? Bilmiyordum.
- Yardım etmemi ister misin?
+ sen mi?
- hey,canını yakıyor olabilirim ama vicdansız değilim!
+ pekala..neyle kafamı doldurabilirim? jimin'i düşünmemi nasıl engelleyebilirsin? biliyor musun?
- biliyorum Jungkook,senin kafanı nasıl başka yöne çekeceğimi gayet'te iyi biliyorum.
+ öyle mi? bunu nasıl yapacaksın?
- " ne zaman olacak bilmiyorum ama,
Seni tekrar gördüğümde gözlerinin içine bakarak söyleyeceğim ki,
Seni özledim "
- bu sözleri hatırlıyor musun Jungkook?
En ince ayrıntısına kadar hatırlıyordum. Bu sözler, taehyung'un canlı yayında kendi kendine söylediği şarkı sözleriydi.
+ hatırlıyorum
- Jungkook,bu şarkı sözlerini hiç bir yerde duydun mu?
Duymuş muydum? Duymamıştım.
+ duymadım
- şimdi bana bir iyilik yap ve şu şarkı sözlerini araştır Jungkook
Neden şarkı sözlerini araştırıyordum? Herhangi bir şarkı da elbet ki vardır. Taehyung şarkılara aşık olan biriydi ve çok fazla şarkı dinlerdi. Herhangi bir şarkıdan duymuş olabilirdi.
+ bunu neden yapıyorum? Neden onun dinlediği şarkıyı bana dinlettirmeye çalışıyorsun?
- Jungkook,sadece dediğimi yapar mısın?
Ayağa kalkıp yatağımın üzerindeki bilgisiyar'ı kucağıma aldım ve beynimin içindeki ses'in dediğini yaptım. Şarkı sözlerini araştırdım. Lakin hangi sayfaya girersem gireyim,hangi müziği dinlersem dinleyeyim bir türlü o şarkıyı bulamıyordum.
+ tanrım..şarkıyı bulamıyorum,ne diyeceksen söyler misin artık?
- hâlâ anlamadın mı Jungkook? Öyle bir şarkı yok.
Kafamın içinde şimşekler çaktı. O gün yayın V live'den yapılmıştı ve eğer bir yayına başka bir idol girerse yayını yapan kişiye bu bildiriliyordu.
+ sözler..taehyung'a ait,değil mi?
- SONUNDA BE! ANLADIN LAN SONUNDA!
+neyi anlamam gerekiyor?
- ne? ANLAMADIN MI YANİ?!
- Jungkook..çok samimi bir şekilde söylüyorum..sen,sen süzme salaksın.
İçimdeki sesin söylediklerini kafama yormadım. Anladığım tek şey o gün taehyung ani bir şekilde güzel bir şarkıya parça olabilecek sözler üretmişti. Kendi kendime o sözleri mırıldanmaya başladım.
" Ne zaman olacak bilmiyorum ama,Seni gördüğümde gözlerinin içine bakarak söyleyeceğim ki ; Seni özledim "
Sözler biter bitmez tekrar söyledim,tekrar ve tekrar. Her birişinde ağzımda ki sözler tekrar etmeye başlıyordu. Öyle kendimi kaptırmıştım ki sözlere kendi sözlerimi de eklediğimi kendimce bir ritim tuttuğumu fark bile etmemiştim.
Duyguların içinde kaybolmuştum. Bu sözleri söylerken aklıma hem jimin'in söyledikleri hemde taehyung'un bu sözleri niçin ben yayında varken söylediğini düşünüyordum. Her jimin'i düşündüğümde söylediğim sözlere yeni bir tanesini ekledim. Her taehyung'u düşündüğümde bir ritim ekledim. Her Jimin'i düşündüğümde kalbim acıyla ağramaya başladı. Her taehyung'u düşündüğümde bana neden yalan söylediği aklıma doldu. Ve en sonunda,kendimi düşündüm. Nasıl kaybolduğumu düşündüm. Nasıl bir karamsızlığın ve kandırmacanın içinde ne kadar süredir durduğumu düşündüm. Siyah'ların içindeki odamda kaybolmuştum. Bu odada kaç kez ağlamıştım? Kaç kez krizlere girip bana yardım etmesi için taehyung'a yalvarmıştım? Taehyung beni kaç kez krizin eşiğindeyken kurtarmıştı? Kaç defa olmuştu bunlar?
Düşüncelerimden sıyrılıp olduğum yerde durdum. Ağzımda söylediğim sözler artık 3 cümleyi aşmış ve güzel bir uyum içerisinde bir ritim oluşturmuştu. Kendimi sözlere sözler eklemeye,beynimin içindekileri düşünmeyi öyle kaptırmıştım ki sadece 15 dakika içerisinde bir şarkı yazmıştım,kendi kendime ağzımla yaptığım ritim ile sözlerin uyumu o kadar güzeldi ki dışarıdan duyan biri sözler ve ritmin uyumunun güzelliğinden bayılabilirdi.
Aklıma gelen fikirle durdum,neden bunu bir şarkıya çevirmiyordum?
Durduğum yerde hızla masaya doğru ilerledim ve raflardan kendime bir A4 kağıdı ile dolma kalem çıkardım ve az önce söylediğim o güzel sözleri kağıda dökmeye başladım. En sonunda yazmayı bitirdiğimde kağıda gurur duyulan bir gülümsemeyle baktım. Gerçekten,sözleri beni anlatıyordu.
- sözlerin sadece seni anlattığından emin miyiz?
Tabikide bu sözleri söylerken jimin ile taehyung'u düşünmüştüm. Onlarıda anımsatıyordu elbette!
Hızla kağıdın fotoğrafını çekip saat'in kaç olduğunu önemsemeden fotoğrafı menajerime attım ve ufakta bir not ekledim.
" Maria,Şarkının sözlerini bitirdim ve kendimce besteledim. "
Mesajı gönderdikten sorna kağıda tekrar gözlerimi gezdirdim ve gururla gülümsedim.
~Still With You~
Bana dokunan solgun sesin
Lütfen adımı bir kez daha tekrarla
Donmuş gün batımının altında duruyorum
Sana doğru adım adım yürüyeceğim
Hala seninleyim
Işıksız karanlık oda
Buna alışmamalısın
Bu yine tanıdık
Bu klimanın sesi kalıcı
Bu olmadan gerçekten çökeceğimi düşünüyorum
Birlikte gülmek ve birlikte ağlamak
Bu basit duygular
Hepsi benim için olmalı
Ne zaman seninle tekrar karşılaşırsam
Gözlerine bakmak isterdim
Seni özledim
Büyüleyici hatıralarımda
Yalnız dans etsem bile yağmur yağar
Bu sis temizlendiğinde
Ben ıslak ayak ile sana
koşacağım
O zaman sarıl bana
Çünkü ay yalnız görünüyor
Gece gökyüzünde parlak bir şekilde ağlıyormuşum gibi hissediyorum
O sabah bir gün geleceğini bilmek bile
Senin gökyüzünde bir yıldız gibi kalmak isterdim
Bunun böyle olacağını biliyorsan
Daha fazlasına sahip olurdum
Ne zaman Seninle tekrar karşılaşırsam
Gözlerine bakmak isterdim
Seni özledim
Büyüleyici hatıralarımda
Yalnız dans etsem bile yağmur yağar
Bu sis temizlendiğinde
Ben ıslak ayak ile sana koşacağım
O zaman sarıl bana
Hafif gülümsemenin ardında bana bak
Güzel bir mor çizmek istiyorum
Birbirinizin ayak izlerine
Uymayabiliriz
Ama, Bu yolda seninle yürümek istiyorum
Hala seninleyim...