You Are || ChanMin

De skzimemnu

140K 17.5K 10.7K

Seungmin daha 6 yaşındayken Chan'a bağlanmıştı kaderi. Henüz küçükken bir kahraman olarak gördüğü, büyüdükçe... Mais

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
Özel Bölüm
CHANGLIX HYUNIN ÖZEL FİC

23. BÖLÜM

3K 439 219
De skzimemnu

Oy verip yorum yaparsanız bunları yazan kişi çok mutlu oluyormuş^^

Seungmin Chan'a sıkıca sarılırken ardı ardına akan göz yaşlarını durduramıyordu. Bang Chan da ona sıkıca sarılmış bir yandan saçlarını okşuyor, bir yandan kokusunu içine çekiyordu, şu iki günde meleğine duyduğu özlemi kelimelerle anlatamazdı. Seungmin sonunda başını Chan'ın boynundan kaldırabildiğinde hafifçe burnunu çekmiş "Seni çok özledim" diyip tekrar boynuna sarılarak ağlamaya devam etmişti.

"Ben de seni çok özledim ama ağlama artık lütfen bebeğim, seni ağlarken görmeyi hiç sevmiyorum."

Seungmin tekrar burnunu çekmiş, kızarık gözleriyle masumca Chan'a bakmıştı. "Mutluluktan ağlıyorum. Beni bir gün daha bulamasaydın çok kötü şeyler olurdu ama şimdi sana sarılıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor."

"Tamam, yine de ağlama." Seungmin'in dudağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi Chan. "Duş almak ister misin?"

Seungmin gülümseyerek kabul etti teklifi. "Olur." Ardından yüzünü tekrar ağlamaklı bir ifadeye sokmuş dudaklarını büzdü. "Bana yardım eder misin? Çok yorgunum."

Chan gülerek, küçüğünü de kucağına alarak ayağa kalktı. "Bilerek o yüz ifadesini kullandığının farkındayım ama reddedemeyeceğim kadar şirinsin." Tekrar koltuğa oturmuş, parmaklarıyla önce Seungmin'in burnunu sıkıştırmış ardından yanaklarını sıkıp ısırarak sevmişti. "Nasıl bu kadar sevimli olabiliyorsun ki sen? Bebek gibisin, ısırmak istiyorum sürekli."

Seungmin küçük bir kahkaha atarak yüzünü ondan uzaklaştırmaya çalıştı. Ama bu sefer de karnını gıdıklayan parmaklara maruz kalmıştı. Zar zor kahkahalarının arasında konuştu. "Chan, tamam dur. Dur lütfen."

Chan onu gıdıklamayı kestiğinde derin bir nefes almış, kahkahaları yerini yüzündeki sırıtışa bırakmıştı. "Hadi, duşa girecektik. O zaman oynayabilirsin benimle."

Chan acımayacağını bildiği şekilde sevgilisinin alnına vurdu. "Aklından farklı şeyler geçirme küçük, sadece duş alacağız. Abin gelir birazdan." Ayağa kalkıp kucağında Seungmin ile banyoya ilerlerken konuşmaya devam etti. "İki dakika soft kalmamıza izin vermiyorsun anasını satayım."

"Benim aklımdan 'farklı' şeyler geçmiyordu, sen fesatsın."

Chan Seungmin'e alaycı bir bakış attığında Seungmin keyifli sırıtışını bozmamıştı. "Kabul et, aşıksın bu halime."

"Ben senin her haline aşığım."

"Beni kendine nasıl düşüreceğini çok iyi biliyorsun yakışıklı. Gerçi sen hiçbir şey yapmasan ben yine sana düşerim de."

"Kabul et, sen de bana çok aşıksın."

"Çok aşığım, çok."

Konuşurlarken banyoya ulaşmışlardı bile. Chan Seungmin'i kapalı klozet kapağının üzerine bırakıp küvete ilerledi. "Üzerini çıkar sen." Kendisi de küveti doldurmak için suyu ayarlıyordu.

Seungmin'in Chan'a yapışmasıyla geçen bir duşun ardından Chan küçüğünün kıyafetlerini giydirip saçlarını kurulamış, mayıştığını fark ettiğinde uyuması için yatağına yatırmıştı. Seungmin'in de üzerindeki yorgunlukla uyuya kalması uzun sürmemişti zaten.

O uyuduktan sonra kapı çalmış, beklediği gibi diğerleri gelmişti. Onlara Seungmin'in uyuduğunu söylese de Minho dayanamamış, kardeşinin yanına gidip onu uyandırmamaya çalışarak bir şeyinin olup olmamasını kontrol etmiş ve sevmişti.

Şimdi herkes Seungmin'in uyanmasını beklerken oturma odasına oturuyordu, kimseden çıt çıkmıyordu. Bang Chan, Felix'e sarılarak oturan Changbin'e göz kırpıp Felix'i işaret etmişti bakışları kesiştiğinde. Changbin gülümseyip başını salladığında aldığı onayla çıktıklarını anlamış, kendisi de gülümsemişti.

Sonunda Minho sessizliği yırtarak konuştu. "Seungmin'i nasıl kurtardın? Daha bir saat öncesine kadar nerede olduğunu bilmiyordun."

Chan sakince olanları anlatmaya başladı. "Kwangsoo'yu takip etmesi için tuttuğumuz adamlar onun safına geçmiş, bu yüzden bilgi alamıyormuşuz. Ben aslında Kwangsoo ile anlaşma yapmak için onunla buluşacaktım ancak bir yere gittiğini gördüğümde takip ettim onu. Daha sonra gittiğimiz yerde Seungmin'i Hyunjin ile beraber gördüm. Kwangsoo Hyunjin'e saldıracakken arkasından yaklaşıp bayılttım onu. Oradaki korumaları da halledince ben Kwangsoo'yu esir aldım bu sefer. Küçük bir sorgulama ve konuşma sürecinden geçecek."

Minho bu sefer Hyunjin'e dönmüştü. "Sen nasıl buldun Seung'u?"

"Sadece o bölge için içimde bir şüphe vardı, aramadığımız bir tek o çevre kalmıştı. Chan hyung evde kalmamı söyledi ama içim rahat değildi. Neyseki sezgilerimde haklıymışım."

"Seungmin'in bulunmasına çok sevindim." Dedi Felix. "İki gündür Bayan Kim'e yalan söylemek vicdanımı çok rahatsız ediyordu ve sürekli Jeongin'in ağlamasını durdurmaya çalışıyordum. Rahatladım şimdi." Yüzünde küçük bir tebessüm vardı.

Jeongin kolunun altındaki yastığı ona fırlattığında hızlı refleksleri sayesinde Felix'e çarpmadan yastığı Changbin tutmuş, bu küçük olanın somurtmasını sağlamıştı.

Hyunjin ne kadar sevimli olduğuyla ilgili şeyler mırıldanıp Jeongin'i mıncırmaya çalışırken Chan mutlulukla gülümsüyordu. Normale dönmeleri güzeldi. Kolundaki saate bakıp diğerlerine döndü. "Seungmin'in bir kaç saat daha uyuyacağına eminim. Aç olan var mı?" Daha çok odadaki insanlara ithafendi sözleri.

Felix söz alır gibi elini kaldırmıştı. "Ben." Jeongin de onu onaylayınca pizza sipariş etmeye karar vermişlerdi.

Sohbetlerle geçen bir yemek faslının ardından Seungmin uyanmış ve salona gelmiş, abisini görür görmez boynuna atlamıştı.

Minho da Seungmin'e sıkıca sarılarak karşılık verirken Jeongin onlara yaklaştı, dolmuş gözlerini saklayarak Seungmin'e arkasından sarıldı. "Senin yüzünden ne kadar korktum haberin var mı?"

Seungmin Minho'dan ayrıldığında zor da olsa Jeongin'e dönmüş yanaklarını avuçlarının içine almıştı. "Benim bebek ekmeğim benim için mi endişelenmiş? Kıyamam ama ben sana, özür dilerim." Küçüğünün yanaklarını sulu sulu öpüp saçlarını karıştırmış ve ona da sarılmıştı.

Böyle geçen bir günün ardından Seungmin her ne kadar geceyi Chan ile geçirmek istese de Minho ile evine dönmüş, Changbin ve Hyunjin de diğerlerini evlerine bıraktıktan sonra Jisung ve Chan ile vampir sarayına gitmişti.

Aylardır beklenen taht töreni yarın yapılacak, Bang Chan resmen kral olarak tanınacaktı. Bunun için yapılan hazırlıkları birinci elden yönetmeleri gerekiyordu.

Chan odasında, duştan çıktığında telefonu çalmıştı. Yatağına otururken gelen görüntülü aramayı cevapladı.

"Efendim güzelim?"

Seungmin birden Chan'ı gördüğünde gözlerini büyütmüştü. "Niye çıplaksın sen?"

"Duş aldım az önce, önceden sezmiş gibi tam üzerimi giyineceğim sırada aradın."

"Kalbim temizmiş." İkisi de buna gülerken Chan ortamı ciddileştirmek istemese de sevgilisine seslenmişti. "Seungmin."

"Hmm?"

"Sen kayıpken babamın vefat ettiğini öğrendim. Bu yüzden tahta tahmin ettiğimizden de erken geçmem gerekiyor."

Seungmin ilgiyle Chan'a bakıyordu. "Ne zaman?"

"Yarın, güneş batarken." dedi Chan bir çırpıda. Küçük olan bu kadar erken bir tarih beklemediği için şaşırmıştı fazlasıyla.

"Tören gibi bir şey mi yapılacak? Ben de seni izleyebilir miyim?"

"İzleyebilirsin ama bunun tehlikeli olduğunu biliyorsun bebeğim."

"Geçen seferki gibi kanımın kokusunu falan gizlersin. Lütfen, ben de seni kral olurken izlemeyi çok istiyorum."

Ekrandan Chan'a yavru köpek bakışlarını gönderiyordu ki sevgilisinin kendisine kıyamayacağını biliyordu. Beklediği gibi olmuş, Chan iç çekip kabul etmişti.

"İyi geceler güzelim." Bang Chan kameraya doğru el sallayıp aramayı kapatmaya hazırlanırken Seungmin dudaklarını büzüp Chan'ın gözlerine baktı. "Aslında... senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Tabi ki, benden her şeyi isteyebilirsin meleğim."

"Uyumadan önce bana şarkı söyler misin?"




Finale az kaldı.

Continue lendo

Você também vai gostar

69.5K 10.9K 30
felix ve minho, gerçek hayattaki etkileşimlerinden haberdar olmayan oyun arkadaşlarıdır
40.1K 6.1K 22
{Tamamlandı} Korede 'Kaderinizi Gösteren' adlı yeni bir fotoğraf kabini halkın kullanımına sunuldu. Fotoğraf kabininde tek fotoğraf çekiliyorsunuz v...
16.7K 1.4K 14
minho travma ve aile sorunları olan jisung ile toksik bir ilişkiye sahipti.
12.5K 1.3K 16
heeseung: jake nasıl bızım sınıfa gelmıs ne dıyon sen.