Telepatia

vanesialavi द्वारा

70.4K 5.2K 1.8K

'Seni her an izliyorum jimin. Bana gay olmadığını kanıtlayamazsın. Çünkü geceleri kendini becerdiğini görüyor... अधिक

Geçmişte seninle olacağım.
Gelecekte bedeninle.
Şimdi seni korumaya geldim.
Biliyorum beni seviyorsun.
Beni korumak istiyorsun.
Ama asıl korunması gereken,
Sensin.
Taehyung
Ölme
Sevgilim.
Öldük.
Anne
Lütfen hayata döndür.
Sesini duyuyorum.
Oğlum.
Burdayım,geldim yanına.
Yardım et! N'olur yaşasın.
Dirilen tekrar öldürülmeli.
Hayır!
"Ben,ben değilken bile seni buldum."
Seni seviyorum demek bu kadar zor olmamalıydı.
Zor değil,Hadi bir dene!
Siktir et
Kanatlarını hisset.
Heykel
Özgür.
Gel acı ilaç,gel ey tatsız kılavuz
!
Seni seviyorum
Telepatia
Sessizlik sonrası kaos
Ölüm ikimizi seçti.
Kanlı gök
Her şeyin sonu baştan yazılır
Bırakmam.
"Seni çok özledim."
Hep lafta...

"Ben buraya çıplak geldim. heyhat!utanmam yok."

1.3K 94 66
vanesialavi द्वारा





"Burası çok garip bir yer Dünya'ya benziyor ama her an her yerde doğa üstü olaylar oluyor."
Yoongi sırıtarak bana dönmüştü.

"Evet alışmakta biraz zorluk çekersin."

Elimle ileride ateşböceğini gösterdiğimde kafasını oraya çevirdi. "Mesela şu ateş böceği uçarken bir anda şurada beliriyor. Ve şu karşımızda gördüğümüz ormanın içerisinde mavi kırmızı renkler geçiyor. Büyüleyici. Hatta az önce bir çiçeğin renginin değiştiğini bile gördüm." Heyecanla anlatmama karşın ikiside bana gülüyordu.

"Her şey aynı gördüğüm gibi..." Jungkook'un gülümsemesi ardındaki cümle tüylerimi ürpertmişti. "Jimin,sende kendini buraya ait hissediyor musun? Sanki Dünya dar geliyordu." Jungkook yüzündeki sırıtışlar etrafı parlatan ateşböceklerine bakıyor ne zaman yakınlaştıklarını bilmediği yoongi'nin omzuna başını yaslıyordu.

"Bilmiyorum. Sadece herkes olması gerektiği kişiyleymiş gibi hissediyorum." Alttan verdiğim imayı anlamamış kaşlarını çatarak bakmıştı.

"Nasıl yani?" Yoongi sorunca omuz silkip ayağa kalktım. "Siz balkonda durmaya devam edin. Ben içeriye geçeceğim." Kapıdan içerye girdiğimde kenarda uyuyan Hoseok'a ilişti gözlerim daha sonrasında masada hala araştırma yapan jin ve Namjoon'a. Namjoon ona bulduğu şeyi göstermiş Jin ise ona gülümsemiş kafasıyla onaylamıştı. Onların bu aralarındaki muhabbeti bölmemek için hızlıca yanlarından geçip ilk uyandığımdaki yattığım odaya doğru ilerliyordum. Taehyung'u ortalıklarda görmeyince içeride olduğunu düşündüm.

Kapıyı açtığımda yatakta uzanmış uyuduğunu görünce gülümseden edemedim. Yanına sessizce parmak uçlarımda gittim. Hava biraz sıcak geldiği için üstümü komple çıkarmış boxerla kalmıştım. Taehyung'da sıcak bulmuş olacak ki üzerinde sadece tişörtü vardı.

Köşeye sokulmuş saçları önüne düşmüş bir şekilde gördüğümde onun böyle fotoğrafını çekmek istemiştim ama telefonumun nerde olduğunu bilmiyordum bile. Belkide gerçek annem babam olduğunu düşündüğüm insanlar beni aramışlardı. Meraklanmış olmalıydılar.

Bunları kafamda es geçip yastığa sarılmış Taehyung'un yastığını oldukça yavaş bir şekilde çekmiş kendimi yastığın yerine koymuştum. Kolları refleksle bana sarılırken burnunu enseme bastırmış içine çekmişti. Yarı uyanık olduğunu anlamama rağmen sesimi çıkartmayarak gözlerimi kapattım.

Zaten derin bir uyku ile gözlerim kapanırken Taehyung'un kokusunu mayışmama neden oluyordu.

——-

Ellerini masasında ritim tutarak oynatıyordu. Yüzündeki pis sırıtıştan anlaşılıyordu bir şeylerin iyi gittiğini.

"Hoş geldin oğlum." Adam yüzündeki kocaman sırıtışla karşısındaki adama sarılınca adam bu tavrına karşılık sadece gülümseyerek cevap vermişti.

"Hoşbuldum babacım." Adam kollarını çocuğundan çekip kollarını elleri arasına alıp yüzüne baktı. "Uzun zamandır görüşmüyoruz. Biraz daha olgunlaşmış daha da yakışıklı olmuşsun."

Çocuk gergince sırıtıyordu. Babasının ona baskıcı tavrından sonra bu tavrı garibine gidiyordu. "Teşekkürler efendim."

"Seni içlerine kabul ettiler değil mi?" Adam çocuğu ile odasından açılan deney odasına doğru gitmeye başladı.

"Çok aptallar. Hiçbir şeyi fark edemiyorlar." Babası ona dönüp işaret parmağını salladı.
"Aptal olmaları güçlü olmadıkları anlamına gelmiyor bunu unutma evladım." Deneylerin yanına indiklerinde çocuk kaç sene sonra buraya girmenin garipliği ile etrafa bakıyordu. Çoğu şey değişmişti. Karşısındaki sandalyede oturan bir insan kafasından ve vücudunun her yerinde bağlı olan iğnelerden çıkan kanlara bakıyordu.

Adam gözleri açık bir şekilde sadece karşıya bakıyor ve bütün damarları mavi bir şekilde belli oluyordu.

"Ah kanı bitmiş artık bunun. Yenisini getirin." Adamdam söktükleri iğneleri değiştiren birkaç şifacı yerine başka bir insanı getirip koydular. Hala canlı olduğu nefesinden anlaşılıyordu. Öldürmeden kanını çekecek olmaları çocuğu germişti. Neyin içerisindeyim ben böyle diye düşünmüyor değildi. Dayan dedi kendi kendine.

"Bu adamları ne yapacaksınız efendim."
Adam gülerek çocuğuna döndü. Bir anda sırıtışı sönmüştü. "Benden alınana geri kavuşacağım. Orospu annen lanetlemeseydi beni şu an bunlara ihtiyacım olmayacaktı bile."

Annesine orospu demesine alışmıştı. Sadece ufak bir sırıtma gönderdi. Yapmacık olduğunu bir kendisi biliyordu. "Eski gücünüze kavuşacaksınız efendim." Diyerek önüne eğildi. Daha fazla vakti yoktu. Her an uyanıp yanında göremeyebilirdi. "İyi anlaşıyor musunuz?" Diye sorduğunda eğdiği kafasıyla cevap verdi.

"Aramız çok iyi yakında bağlanacaktır bana tamamen. Sonrada gereken bilgileri alıp sizin tarafınıza geçeceğim. Kaç senedir bunun için çalışıyorum." Demişti. Adam işaret parmağıyla çocuğunun çenesini kaldırıp elinin tersiyle okşadı.

"Aferin benim değerli oğlum. Senin benim gibi olduğunu biliyordum. Bu lanetten şu aciz insanlar sayesinde kurtulacağız."

_______

Arkadaşlar kısa bölüm ama idare edelim mi bununlaa

Kötü sonlu değildir merak etmeyin gönül rahatlığı ile okuyun. Ölüde olasalar diride olsalar birlikte oldukları sürece mutlu sondur. Bu karakterlerdeki tiplerini paylaşıyorum şimdi.



Bu arada ilerikii bölümde  atiyeden esinleneceğim bir yer olacak çünkü işin içine kendi ülkemizi katmak istiyorum açıkçası.

Sonuçta dünya sadece koreden ibaret değil

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

842K 9.5K 21
Eğer iki farklı hayat yaşıyorsanız hayat gerçekten zordu. Eğer o iki hayattan biri üst düzey bir bürokratın kızı, diğeri ise en çok aranan bir suç ör...
3.7M 304K 83
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...
275K 24.2K 44
Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seçkin bir birimi olan Pençe timinin yardımcı komutanıdır. Görev, sınır ötesindeki...
73K 5.3K 37
Altı elementin bulunduğu bir okul. Bu okula her şeyden habersiz, bir gece yarısı zorla kaçırılıp getirilen bir baş rol. Annesiyle aynı gece kaçırılıp...