Telepatia

By vanesialavi

70.5K 5.2K 1.8K

'Seni her an izliyorum jimin. Bana gay olmadığını kanıtlayamazsın. Çünkü geceleri kendini becerdiğini görüyor... More

Geçmişte seninle olacağım.
Gelecekte bedeninle.
Şimdi seni korumaya geldim.
Biliyorum beni seviyorsun.
Beni korumak istiyorsun.
Ama asıl korunması gereken,
Sensin.
Taehyung
Ölme
Sevgilim.
Öldük.
Anne
Lütfen hayata döndür.
Sesini duyuyorum.
Oğlum.
Burdayım,geldim yanına.
Yardım et! N'olur yaşasın.
Dirilen tekrar öldürülmeli.
Hayır!
"Ben,ben değilken bile seni buldum."
Seni seviyorum demek bu kadar zor olmamalıydı.
Siktir et
Kanatlarını hisset.
"Ben buraya çıplak geldim. heyhat!utanmam yok."
Heykel
Özgür.
Gel acı ilaç,gel ey tatsız kılavuz
!
Seni seviyorum
Telepatia
Sessizlik sonrası kaos
Ölüm ikimizi seçti.
Kanlı gök
Her şeyin sonu baştan yazılır
Bırakmam.
"Seni çok özledim."
Hep lafta...

Zor değil,Hadi bir dene!

1.1K 116 66
By vanesialavi

"Taehyung nereye gitti?" Yeni yeni düzelen sesimde hala olan çatallaşma yüzünden garip çıkmıştı.

Karşımda mavi saçlarını geriye doğru atıp stresle bacağını sallayan Yoongi cevap vermek istiyor ama bir yandan da çekiniyor gibiydi.

"Yanlış anlamazsan Jimin,bütün her şeyin suçlusu olduğunu düşündüğü için kaçmış olabilir. Yerini biliyorum ama söylemek istemiyorum." Jungkook kafasını ona çevirdi.

"Neden söylemek istemiyorsun?"

"Taehyung küçüklüğünden beri kendini kötü hissettiğinde aynı şeyi yapar. Ve oraya gittiğimizde bize çok kızar. Bir nevi sakinleşme yeri"

Gitmeyecektim. Eğer gerçekten yalnız kalmak istiyorsa ona o süreyi tanıyacaktım. Çünkü bende birçok kez yanımda kimse olmasın istemiştim. Geldiğinde onun hatalı olmadığını söylerdim elbette. Sadece kendini toparlamasını beklemek hem benim için hem onun için daha iyiydi.

"Taehyung senin zihnine engel koyduğu için iletişim kuramamıştık. Ama bunu o karis değil Taehyung yapmış. Büyük ihtimalle seni öncesinde korumak için kendi bedeninden de engellemiş. Bu yüzden sana gönderdiğim uyarı mesajından habersizdi."

Morlukların ve boynumdaki parmakların acısı hala canımı çok yakıyordu. Kafamdaki yarayı iyileştirmek Yoongi'nin ilk işi olmuştu. Fakat bunu yapan kişi her ne kadar Taehyung olmasada bedeni yaptığı için iyileşmesini beklemem gerektiğini söylemişti. Elim boynumda cevap vermiştim.

"Bir şeylerin olacağını bilip öncesinde beni korumak için büyü yaptığını söylüyorsun yani. İyi güzel ama beni niye uyarmadı. Abi ben bir bok yapamadım onun karşısında en azından...en azından ona karşı savaşabilseydim," elimi sinirle saçımdan geçirmiş ayağa kalkmıştım.

"Onca zaman boş durmak yerine bana büyü öğretebilirdi." Jungkook ayağa kalkmıştı. Elini omzuma koydu oturmam için baskı uyguluyordu.

"Sen zeki çocuksun bunu anlayamayacak kadar aptal olma. Sana öğretseydi senin kanını kolaylıkla alırdı." Hoseok Jungkook'tan sonra konuşmayı devralmıştı.

"Eminim, Taehyung'un mantıklı bir sebebi vardır." Jin'de onu onaylar şeyler söylediğinde burdaki bir şeyleri bilmeyen kişi olduğumu fark etmiştim.

"Harika! Ev arkadaşlarımın hepsi çoğu şeyi biliyor ve ben hala siktiğimin kanın ne işe yaradığını bile adam akıllı bilmiyorum."
Sinirlenmiştim artık. Kendimi iyi hissetmiyordum ve bu kadar şeyi kaldırabileceğimi düşünemiyordum. Biraz bile olsa kaç gündür çektiğim acıyı unutup uzanmak istiyordum. Ayrıca daha iyi düşünebilmem için kendimi biraz sineye çekmeliydim.

"Nerde olduğumu bile bilmiyorum ben. Aynı evde yaşadığım insanların güçleri var! Tek benim değil onlarında aynı. Kafayı yemek üzereyim ben artık. Hepiniz bunu nasıl kabullenebiliyorsunuz. Abi kafayı yemek üzereyim. Madem bu kadar çabuk kabullenebilecektiniz,Yoongi niye bu kadar uğraştık biz? Ah.... bir de biz ne için uğraşıyoruz mesela. Karisler mi? Gördüğüm kadarıyla hepsi Taehyung'un emrindeydi. Ben,ben artık yoruldum. Kaç gündür çektiğim acıyı size nasıl tarif edebileceğimi bile bilemiyorum. Ölmek istedim ben!" Derin bir nefes aldım içimde tuttuğum bütün her şeyi dökmek istiyordum.

"Ve şimdi siktiğimin Taehyung'u bana bir açıklama yapmak yerine küçük bir çocuk gibi kaçıyor. Kaçsın bakalım nasılsa geri dönecek. Korkmuyorum artık ondan öldürcekse öldürdün alacaksa alsın kanımı. Bana yaradığı yok belli ki!" Dişlerimi sıkıyordum. Ben bu kadar güçlü değildim. Ben karanlıktan korktuğum halde karanlıkla savaşmıştım orada.

Herkes ayaklanmış tepkilerimi izliyorken kendimi yalnız hissetmiştim. Hiçbiri gerçekten duygularımı anlayamayacaktı tam olarak. Sinirden elim ayağım titriyordu buna rağmen ayağa kalktım.

"Lütfen çıkın." Jungkook ağzını açıp konuşmak istemişti bunu bana olan bakışlarımdan anlıyordum. Hoseok onu dürterek çıkması için önüne itmişti. Kendisi yanımdan geçerken omzuma dokundu. Bu onun çağırdığında emen buraya geleceğim deme şekliydi. Jin de göz temasını çekemeden Hoseok tarafından çekilmiş odadan çıkmıştı. Yoongi ve Namjoon kalmıştı.

"Sizde beyler."

"Çağırdığında hemen geleceğim." Namjoon çıkmadan önce konuşmuş daha sonrasında Yoongi ile birlikte çıkmıştı. Kapı yüzüme kapanınca kafamı iki elimin arasına aldım. Başım deli gibi ağrıyor artık hiçbir şey düşünemiyordum. Kendimi çok sıktığım için diş etlerim bile sızlıyordu.

Kapı tekrardan açıldığında bizimkilerden biri olduğunu düşündüm.

"Gelme." Yinede buna rağmen içeriye giren bedene baktığımda bu asıl aradığım kişiydi. Hızlı adımlarla yanına doğru gidip yumruk yaptığım elimi suratına geçirmiştim. Sarsılıp geriye doğru kapıya yapıştığında bir eli dudağına gitmişti.

"Sen bunu hakettin Kim Taehyung." Akan kanı elinin tersiyle silip bana doğru birkaç adım atmıştı. Her ne kadar o suçlu olmasada o bedenden korkuyordum. Buna engel olamamıştım. Bu yüzden onun attığı iki adıma karşılık bende geriye iki adım atmıştım.

"Yaklaşma," dedim. Ama hala bana doğru yürüyordu. Elini bana doğru uzattığında korkuyla geriye doğru bir adım daha atmıştım. Her an o gözlerindeki gri parlamayı göreceğim diye korkuyordum.

"Yalvarırım yaklaşma!" Çığlık atarcasına bağırmam üzerine olduğu yerde donakalmıştı. Elinin titrediğini görüyordum ama onun ellerine nazaran benim bütün vücudum titriyordu.

"Korkma benden Jimin," elini bana doğru uzattığında eline bakakalmıştım. O el ile kafamı duvara vurmuştu,saçımı çekmişti,dövmüştü.

"Çek pis ellerini." Gözleri şokla açılmış hemen elini geriye çekmişti. Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum.

"Özür dilerim Jimin. Yemin ediyorum ben hiçbir şeyi isteyerek yapmadım. Ben bile değildim o!" Olduğu yerden konuşmaya devam etti.

"Bırak benim açtığım yaralarını iyileştireyim. Çok acı çektin,yardım edeyim güzelim lütfen." Bir adım daha yaklaşmayı denedi. Tepki veremedim. Gözümdeki perde kalkmıştı,artık ondan korkmak yerine eski sinirim ortaya çıkmıştı.

"Ben yoruldum Taehyung. Sen hayatıma girdiğinden beri sürekli kötü şeylerle uğraştım. Ve ben seni açıklama yapman için darlamadım bile! Bana her şeyi anlatabilirdin. Senden kaçabilirdim!" Bu sefer o bağırmıştı. İşte buna çok şaşırmıştım.

"Kaçamazdın! Kaçamazdın Jimin, senle ben bağlıyız. Bu bedende olduğum sürece seni bu Evrede bulabilecek tek kişiyim. Bana aitsin,sana aitim. Her şeyi öğrenmek mi istiyorsun. Tamam,artık sana her şeyi açıklayacağım yeterki sana yaklaşmama izin ver." Bir adım daha atmıştı. İşte bu konuşma benim son direnişimide silip süpürmüştü. Bu sefer ilk adımı ben atmıştım. Söylediği şeyler kalbimin ağzında atmasını sağlıyordu. Gerilmiştim ve artık hiçbir şeyi umrumda değildi. Bir adım daha attım ellerim hızla yanaklarını kavrarken sadece beni izliyordu.

Boyu uzun olduğu için hafif kendime doğru eğdim ve tapılası dudaklarını üzerine dudaklarımı yerleştirdim. Öpmeye başladığımda ilk başta tepki verememişti. Daha sonrasında idrak etmiş olacakki elleri belimi kavramış beni kendine doğru çekmişti. Öpmeye başladığında alt dudağımı,dudakları arasına almış kendine doğru çekiştirmişti.

Yüzünden çektiğim bir elimi saçlarına daldırmış okşarken diğer elim yanağını okşuyordu. Tüm vücudumun buna ihtiyacı olduğunu hissediyordum. Onun ilgisine,öpüşüne ihtiyacım vardı.

Alt dudağını dudağımın arasına aldığımda ısırdım. Isırmamla gülümsemiş ellerini sıkılaştırmıştı. Sıcak dilini dilimde hissettiğimde içim titremişti. Kesinlikle hiçbir kızda hissetmediğim duyguları hissediyordum. Bir öpüşmenin bu kadar ağır geleceğini hiç düşünmezdim. Nefes almak için ayrıldığımızda hala kendini bana yakın tutmuş boynumdaki izlerin üzerine öpücükler kondurmuştu teker teker.

"Hadi şunları yok edelim,daha fazla acımasın canın."

Dudağı az önce kanadığı için kanının tadını alıyordum hala.

"Öncelikle dudaşını halletsen daha iyi olacak. Sert vurmuşum."

"Daha fazlasını hakettim,boşver." Gözlerindeki o hüznü gördüğümde içim parçalanmıştı.

"Taehyung, senin bir suçun yok. Sen değildin o kendini suçlama artık." Elimle yanağını okşarken yanağını elime bastırmıştı. Gözünden bir damla yaş düşmüştü. Baş parmağım ile sildiğimde diğerinden akmıştı.

"Ben her anı izlerken senin acı çığlıklarını duydum. Çok kötüydü Jimin."

Bana karşı bu kadar bağlı olduğunu öğrenmek beni niye bu kadar sevindiriyordu bilmiyordum.
"Daha fazla konuşmayalım bunları. Koca bir bebek oldun sende. Hani nerde o alaycı çocuk?" Diye dalgaya vurmaya çalıştığımda burnunu çekmişti. Cidden küçük bir çocuk gibi görünüyordu.

"Gitti o bir süreliğine,eşine düşkün bir oğlan geldi." Şaşkınlıkla ona bakarken o dediği şeyi yeni idrak etmiş dudaklarını büzmüştü.

"Eş?" Ellerini belimden çekip saçını kaşıdığında mahçup bir şekilde gülümsedi.

"Ah bir de o konuyu anlatmam gerekiyor galiba... Hepsini anlatacağım!"

_________

NASILDIIIIII

Continue Reading

You'll Also Like

37K 868 23
"Oyun oynamayacaksak ne yapacağız?" "Ben seni sikeceğim o kadar. İstediğin bir sex türü varmı kedicik?"
41.3K 1.2K 75
İşini ailesi gibi gören bi psikolog ve sinirlenince kimseyi tanımayan mafya aşka inanmayan adama aşkı öğreten kadın💖 Ateş ❤️ Ezgi
91.5K 728 4
Herkesin aleti imtinayla yalanır...
38.3K 3.5K 19
Babasının şeytanla anlaşması üzerine hayatı değişen Jeon Jungkook, Gölge avcısı olarak hayatının daha ne kadar batacağını bilemez. Jungkook için batm...