MAVİ PAPATYA

By endoplazminikbikulum

18.7K 1.6K 901

Ship Serisi 2 |Yaranı kapatabilirim ama onu senden alamam, özür dilerim. ||Gök gürültüsünü çok severim. Belki... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm- Part 1
19. Bölüm- Part 2
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm

10. Bölüm

537 60 55
By endoplazminikbikulum

Sevgiyle kalın.


10. Bölüm: Ah Be Kadın

-Yazardan-
Genç kadın uçak havalandığından beri içinde düşen hüzün tohumlarını göz yaşlarıyla suluyordu. Gitmek her ne kadar onun fikri olsada buna hazır olmadığını geç fark etmişti. Ordu'dan gelmek için çok uğraştığı İstanbul'a veda etmek tahmininden zor olmuştu.

Yukardan son bir kez daha bakıp kendince veda etti hiç konuşmadığı ama tanıdığı insanlara. Bir kitapçının önünden geçerken içeride gördüğü kıza aşık olan gence, işten çıkıp eve giderken aceleyle telefonunu iş yerinde unutan kadına, iyi bir gelecek için en güzel yaşını dershane ve okul arasında geçiren öğrenciye, yaşamı için tüm günü sokakta dilenerek geçiren evsize.

'Güle güle uğruna savaşlar verdiğim memleketim. Şimdi uzaktan boyanan bir tablo gibi denizlerin.' Son göz yaşını kirpiklerine bırakıp sessizce veda etti memleketi bildiği şehrine.Bu veda kısa sürecek olsa bile şimdiden özlemişti.

Vedalaşması son bulurken eliyle göz yaşını silip yanında dönüp duran bedene sinirle homurdandı. "Merve hayatımın en zor saatlerini geçiriyorum sayende. Bari uyusaydın."

Boynuna sardığı aslan desenli yastığı düzeltip ona söylenen arkadaşına baktı. "Yanlış kararlar almaktan gözüme uyku girmedi. Londra'dan gelip Kars'a gitmek planlarım arasında değildi."

"Sahi senin ne işin var Kars'ta?" Dedi arka koltuktan öne doğru kafasını uzatan Berke. "Kızım sen güneş göremezsen kalpten gidersin. Kars'a gidiyoruz Kars'a."

"Ne bileyim planınız heyecanlı geldi. Hem ben aşiret falan hiç görmedim. Merakıma yenik düştüm."

Cemre Merve'yi görmezden gelmeye karar verip Berke'ye döndü. "Kürşat'lar çıktı mı acaba yola?" Diye sordu.

"Çıkmışlardır. Ama yine inince ararım ben."

"Kürşatın hız konusundaki hassasiyetini düşünürsek yarına gelirler."

"Deniz'in kuzeni umarım geldiğinde akıl hastanesine yatmaz. Çünkü Kürşat'ın böyle bir etkisi var."

Üçü birden gülüşürken uçaktan iniş için anons sesi yayıldı.

İndiklerinden onları karşılayan Deniz ve arkasında hepsi siyah olan üç arabaya baktı genç kız. Deniz dün yemekten sonra uçakla Kars'a dönmüş onlar için hem önden haber vermiş hem hazırlık yapmıştı.

Merve elindeki valizi sürüklerken arkadaşının yanına yaklaşıp sessizce konuştu. "Çok havalı değiller mi? Mafya gibi dizilmişler. İçlerinden biri gelip 'valizleri alıyım yenge' dese tam olacak. Dizilerdeki gibi."

"Yolda da önümüzü kesip çatışmaya girerler. Deniz kaslı kollarıyla Cemreyi korur. Ve kötü adamı öldürür. Cemoşta ona aşık olursun falan." Dedi Berke alaylı sesiyle.

Cemre akadaşlarının gereksiz sohbetini dinlemeden gözlüğünü düzelterek Deniz'in yanına yürüdü. "Hoş geldiniz hanımlar ve beyler." Dedi Deniz arabadan vücudunu ayırıp selam verirken. oldukça neşeli görünüyordu. "Yolculuk güzel geçmiştir umarım."

"Rahat değildik ama geldik." Dedi Merve açık sözlüğüyle. "Karsa ulaşmak için daha ne kadar gitmemiz gerekiyor?"

"Bir iki saate varırız." Eliyle ard arda dizilmiş üç arabayı gösterdi. "İstediğinizle gidebilirsiniz."

"Ben kullanabilir miyim? Başkası kullanınca rahat edemiyorum." Dedi Merve Denize doğru. Deniz başıyla onaylarken eliyle arabadaki kişiye işaret yaptı.

Arabanın kapısı açılırken Deniz'in boylarında esmer ve keskin yüz hatlarıyla oldukça denize benzeyen biri çıktı. "Bu Behzat amcamın oğlu, benimde kardeşim." Sonra Behzat'a döndü. "Bu da Merve ve arabayı kullanmak istiyormuş."

Behzat komik bir şey söylemiş gibi gülerek kadını baştan aşağı süzdü. "Arkadaki arabayı kullanabilir. Ben oğlumu bir kadına verip mahvedemem."

Behzatın sözleriyle kaşları çatılan Merve 'oğlum' diye arabaya hitap ettiğini anladığında sırt çantasının tek kolunu çıkarıp önüne aldı. Fermuarını açıp içinden çıkardığı selpağı karşısındaki adama uzattı. "Ağlama bu kadar. Oyuncağını paylaşmak istemiyor muymuş? Oy oy kıyamam."

Cemre, Berke ve Deniz gülmeye başladığında Behzat kendine uzatılan sepağı aldı. "Ben bunu alayım. İlerde lazım olursa iade ederim."

"Red sen arkadaki arabayı al Berke'de sana eşlik etsin. Zaten üç araba var ve biz altı kişiyiz." Dedi cemre bilimsel bir açıklama yapıyormuş gibi.

Üçüncü arabadan inen adam anahtarı Denize verirken Deniz aynı şekilde Merve'ye uzattı.

"Sabaha anca gelir." Dedi Behzat Merve'ye doğru.

Merve elindeki anahtarı karşısındaki adama doğru salladı. "Var mısın iddiaya?"

"Saçmalamayın ya. Neden inatlaşıyorsunuz çocuk gibi?" Dedi Cemre ikisinin arasına girip. "Uslu uslu herkes arabaya binip Kars'a gitsin."

"Özür dilemeye bu kadar meraklı olduğunu düşünmüyordum." Dedi Behzat meydan okumayı kabul ederken.

"Tamamdır bebecik sen kazanırsan özür dilerim. Ama ben kazanırsam," dedi Behzata doğru yaklaşıp gülümserken. "Alırım anahtarını." Behzat bir süre duygusal bağı olan arabasına baktı. Biraz önceki özgüvenli tavrı gitmiş biraz korkmuştu. Çünkü arabası her zaman kırmızı çizgisi olmuştu. Merve onun bu haline kahkaha attı. "Noldu korktun mu çen? Aman aman yemedi mi? Agucuk bugucuk."

"Kabul."

Deniz ise diğerlerinin aksine bu iddiaya sevinmişti. Kuzeninin özgüveninin kırılmasını dört gözle bekliyordu. "Tekrar hoş geldin Merve." Dedi Behzatın inadına.

"Hoşbulduk enişte."

***

Bir süre süren tartışmanın ardından üç arkadaşta arabalara dağılmıştı. Cemre tartışmaya daha fazla girmeyerek Denizin süreceği arabaya yerleşti. Yanlarından hızla geçen iki arabadan sonra onlarda yola koyulmuştu.

Cemre bakışlarını cama çevirip dışarıyı izlerken gördüğü şeyleri Denize gösteriyor ve onun hakkında konuşuyorlardı. Mutlu görünmesine rağmen yüzünden okunan mutsuzluğu Deniz görmüştü.

Deniz cebindeki telefonu çıkartıp Cemreye uzattı. "Sana teşekkür maiyetinde bir hediye vermek istiyorum. Tabi kabul edersen."

Cemre telefonu alıp başıyla onayladı. "Telefonu vermiyorsundur umarım Deniz."

"Hayır hayır maddi değil. Şarkılara girip oradaki şarkıyı açar mısın?"

(Kurgu olduğunu unutmayalım. Hayır bu şarkı şunun bunun yazıp sinirimi bozmayın teşekkürler.)

Cemre dediğini yaptıktan sonra melodi arabada yayılmıştı. Telefonu dizlerine bırakıp ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Neler çektin, neler gördüm şu dünyada,
Üstüne neler duydun insanlardan hiç hak etmediğin.
Tüm yalanlar etrafında döndü farketmedin,
Sadece sevdin.

Deniz kendi sesine eşlik ederken ara ara yoldan ayırdığı gözüyle Cemreye bakıyordu. Ara ara yüzüne vuran güneş ve nefes almak için araladığı dudakları görsel bir şölen sunarken bakmamak ayıp olurdu.

Şimdi de zaman bizim için duracak
Kaybetmek zor, unutmak daha zor bilirim
Uyurken izlerdim seni

Cemre ise maviliklerini kocaman açmış sözlerine dikkat ediyordu. Sözleri çok beğendiği için ezber yapmaya çalışıyordu. Biliyordu bu şarkıyı boşa dinletmiyordu ona.

Ah be kadın gecenin karanlığındasın
Uçurum kenarındasın atma adım, sabret kadın

Genç kızın duyduğu sözlerle dudaklarında bir gülümseme peyda olurken gözlerini adama sabitledi.

Ah be kadın dertlerin tam ortasındasın, anladım
Yazılmış en güzel sözlerin anlamı, sensin kadın

Şarkı kendini tekrar melodiye bıraktığında Cemre gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Şarkı sonlandığında yine bir 'elveda' beklerken bu sefer farklı bir şey olmuştu, 'merhaba mavi papatya' dedi tanıdık olduğu ses.

"Deniz bu çok, çok güzel. Yani ben teşekkür ederim asıl." Cemre ard arda bir şeyler sıralarken Deniz aniden fren yapıp arabayı durdurdu. "Ne oluyor?"

"Cemre eve gitmeden önce sana bir şey itiraf etmem gerekiyor."

"Dinliyorum." Dedi genç kadın ne olduğunu anlamazken. Deniz elini direksiyona yaslayıp kafasını üstüne bıraktı. Cemre genç adamın bu hallerine anlam vermedi. Biraz önceki neşesinden tamamen sıyrılmıştı. "Deniz iyi misin?"

Genç adam kafasını kaldırıp yanındaki kadına döndü. Kadın ne olduğunu anlamlandırmaya çalışırken Deniz içinde kendiyle savaş veriyordu. "Çatıda karşılaştığımız gün var ya," dedi onay bekleyerek. Onay aldığında devam etti. "O bizim ilk karşılaşmamız değil."

Continue Reading

You'll Also Like

113K 7.7K 39
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma i...
756 54 12
Ortaklık uğruna evlenmek zorunda kalan Yiğit ve Ayla'nın hikâyesi. Ayla Çevik kendi öz anne ve babası tarafından kendi çıkarları uğruna resmen satıld...
472K 9.3K 14
━━━━━ 𝐇𝐀𝐏𝐏𝐈𝐍𝐄𝐒𝐒 "are 𝙮𝙤𝙪 happy" s1 euphoria fezco x fem!oc cover inspo by @alicnstae © diorlush
112K 13.1K 34
değişiyorsun, dayanamıyorum