"Abi! Çok erken haber verdiniz ya sağ olun!" Koşarak odama giderken bir yandan da acaba mesaj atmış mıdır diye merak ediyordum.
Tabi ya!
Benim telefonumda onun numarası var,benim numaram onda yoktu ki!
Yeni duş aldığım için şanslıydım bu sefer. Dolabımı açıp ne giysem diye bakındım.
Hava sıcaktı. Ve belki akşam yemekten sonra bahçede oturabilirdik beraber.
Elbise giyebilirdim.
Evet ya! Elbiselerime bakarken bir yandan da spor ayakkabı ile giyebileceğim bir elbise olmasını hedefliyordum.
Askılıktaki siyah,beyaz çiçekli,ince askılı elbiseme bakarken çoktan kombinimi tamamlamıştım.
Saçlarımı düzeltip geriye attım. Halka küpelerimi takıp boynuma da kuru çiçek deseninde kolyemi taktım.
Beyaz ayakkabılarımı da giyip son kez kendimi süzdüm. Gayet de her zaman ki gibi güzeldim.
Parfümümden az bir şey sıkıp yüzüme hızlıca bir iki şey sürdüm.
Dudaklarıma ruj sürecekken duraksadım. Yemek yerken kesinlikle bulaşırdı. Rujumu bırakıp renkli,kore markası olan dudak nemlendiricisi sürdüm. Istediğim etkiyi vermişti.
Acaba saçlarımı düzleştirsem mi diye düşünürken kapının çaldığını duydum. Merdivenlere değil asansöre yöneldim bu sefer.
Sakince aşağıya inip girişte olan çekirdek aileye gülümsedim.
Emiri görünce şaşırmadan edemedim. Okulda da kot tişört takılan biriydi. Ama şimdi ki hali ayrıydı.
(Bebişler dövmeleri görmezden gelelim dkajjzj)
Kendine gel Lina!
Ilk defa erkek görmüş gibi davranma.
Emirin annesi ve babası ile selamlaşıp direk yemeğe geçtik. Yeni yemek yedim sayılırdı. O yüzden çok hafif şeyler koydum tabağıma. Tam yanımda da Emir oturuyordu. Ona bakmasamda onun bana baktığını biliyordum.
Hızlanan kalbime şaşırdım. Hasta mı oluyorum ben?
Saçımın perçemi önüme düşünce elimi kaldıracakken Emirin elini hissettim saçımda. Saçımı geriye atıp tam gözlerime bakmıştı. Aynı şekilde ben de ona bakmıştım.
Birden irkilip kendine geldi. Bakışmamız kesilirken abilerimden farkeden var mı diye kontrol ettim.
Emiri dövecek yada öldürecek gibi bakan yoktu. Sorun yok o zaman.
Yemek faslı sadece ebeveynlerin konuşmasıyla bitmiş, babam ve Emre amca iş ile ilgili konuşurken salonun bir köşesinde,annem ve Irem teyze de başka köşede dedikodu yapıyordu.
Toprak abim izin isteyip evden çıkmıştı. Bi arkadaşı ile buluşacakmış. Baran abimi acilden çağırmışlardı. Cihan abim vizeleri yaklaştığı için not almaya arkadaşlarına gitmişti. Arsel abimin de projesi vardı ki mimarlık projesi cidden zordu. O odasına kapanırken velet te bilgisayar oyunu oynuyordu.
Bütün şans meleklerim bir araya toplanmıştı bugün sanki.
Emirle yalnız kalmak mı istiyordum?
Kendime bile inanmıyordum. Emirin sigara içtiğini bir kez görmüştüm. Şuan yan yana oturuyorduk ve dizini ritmik sallamasına bakarak nikotin ihtiyacı olduğunu anlamıştım.
İlk adımı atabilirdim.
Ilk adımın erkeklere özel olduğunu düşünmüyordum.
Ona döndüğümde şaşırdım. Çünkü o da bana bakıyordu.
"Bahçeye çıkalım mı?"
"Bahçeye çıkalım mı?"
Birbirimize bakıp gülümsedik. Zaten ikimizde salonda dikkat çekmeyen bir yerde oturuyorduk ki bahçeye de yakındı.
Birbirimize çok uzak değildik ama yakın da değildik yürürken.
"Sigara içebilirsin burada." Emir şaşkınlıkla bana döndü.
"Nasıl anladın?" Omuz silktim. Gidip de onu izlediğimi söylemeyecektim elbette.
Gülerek cebinden sigara paketini ve zipposunu çıkardı.
Zippoyu görünce gözlerimin ışıldadığına yemin edebilirdim.
Bunu Emir de farketmişti. Dudaklarında daha yanmamış sigarayı tutarken zippoyu bana doğru uzattı. Bekletmeden elime aldım hemen. Üzerinde işlemeler vardı. Sallayarak kapağını açtım. Ateşlerken hava çakmağı olduğunu gördüm. Ucundan normal bir çakmak alevi çıkmıyordu. Daha çok ızgara tipindeydi.
Emir birden bana yaklaşınca yutkundum. Gözlerine bakarken elimdeki zippoyu hatırladım.
Sigarayı yakmak için yaklaşmıştı tabiki!
Yavaşça yükselip sigaranın ucunu yaktım. Bunları yaparken göz temasını kesmemiştim. O da kesmemişti ki sigarasından derin bir iç çekti. Daha ne olduğunu anlamadan bana yaklaştı. Burnum tişörtüne değerken göğsü inip kalktı.
Sigara dumanını arka tarafa üflemişti.
Zippoyu tutan elim bu harekete titrerken bu kadar düşünceli olmak zor olmuyor mu diye de düşünmüştüm.
Her kıza karşı bu kadar nazik olabilir.
Bu fikrin olası olması ile yutkundum.
Geri çekilip sallanan koltuğa oturdum. O da yanıma oturdu. Yavaş yavaş sallanırken bir yandan da onun sigara içişini izliyordum.
Sigara içerken bazı erkekler çok çekici oluyordu. Kesinlikle Emirde onlardan biriydi.
"Yarın okulda son 2 dersin boş. Emrah hoca izin almış." Ders programımı bilmesine şaşırmıştım.
Şahsen kendim bilmiyordum bunu.
"Teşekkür ederim haber verdiğin için?" Gülerek elini saçlarına attı.
"Aslında şey diyecektim. Eğer kabul edersen beraber çıkışta birşeyler yapalım mı?" İstemsizce tek kaşım havaya kalktı.
"Biyoloji dersim çok iyi hem. Yani ders çalışabiliriz demek istedim." Telaşla kurduğu cümleye gülmüştüm istemeden.
"Olur tabiki. Nerede buluşuyoruz?" Sırıttı.
"Okuldan alırım seni işte." Kafamı sallayıp gökyüzüne baktım.
Derin bir nefes çektim. Hava çok güzeldi bugün.
"Hava çok güzel değil mi ?" Ona bu düşüncemi söyledim.
"Evet çok güzel." Kafamı ona çevirdiğimde benim aksime o bana bakıyordu. Seslice yutkundum.
"Emir?" Hala yüzüme bakıyor tepki vermiyordu.
"Hey!" Kafasından ittirdim. Gülerek geri çekildi.
"Pardon."
"İdil'i tanıyor musun?" Emir duraksadı ani sorumla.
Kaşları çatılırken bir sorun olduğunu anlamıştım.
Emire de mi birşey yaptın be Idil!
Yeter valla ha!
"Efsaneleri dolaşıyor ortada. Tek bildiğim mahvettiği bir kızın hayatı."
Hangisi dememek için zor tuttum kendimi.
İdil'in mâlum koleksiyonu var bu konuda.
"Şaşırmadım desem?" Güldü.
"Tehlikeli biri."Onu onaylayıp sabah kirpi tarafından kanayan parmağıma baktım.
Ah be kirpi kardeş!
Elimi tekrar kucağıma koydum. Emir birden ayağa kalkınca koltuk sallandı.
Hey maşallah sen de!
Arka cebinden birşey arıyordu. Elini geri çıkardığında ağzım açık kalmasın diye çaba sarf ettim.
Yarabandını açıp parmağımı çok sıkmadan sardı.
"Yaralarımı sürekli sarıyorsun. Doğruyu söyle. Müneccim misin?" Gülerek yarabandı çöpünü elinde buruşturdu.
"Açıkta olan yaran olsun istemiyorum sadece." Dediklerinin etkisine girerken yüzüne daha dikkatli baktım. Yeni tıraş olduğu bariz belliydi. Cildinde sivilce lekesi bile yoktu ki şaşırmıştım.
Bakımını yapıyordu kesinlikle. Ya da şanslı erkeklerdendi.
"Beğendin mi?" Ukalalığına dil çıkardım.
"Emir hadi oğlum!" Içeriden gelen sesle ayağa kalktık. Vedalaşmak için elimi mi uzatsam?
Sarılsam?
Ben daha ne yapacağımı bilmezken Emirin belimden çekip kafasını boynuma gömmesi ile nefesimi tuttum.
Koçum bu sahneyi abiler görse ağzımıza sıçar. Daha doğrusu senin ağzına sıçar.
Ama şuan bizi görme ihtimalleri yoktu. Yavaşça kollarımı bende onun beline doladım.
Ne kadar süre böyle kaldık hatırlamıyorum ama içeriden tekrar seslenilince ayrıldık.
"Mesaj atmanı bekliyor olacağım. "Ben daha bir şey diyemeden gitti içeriye.
Arkasından onu izlerken dikkatimi yanlışlıkla poposu çekti.
Lan!
Aşırı iyi poposu var!
Gözlerimi hemen geri çektim. Lina! Sapık gibi röntgenlemesene!
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Allah seni bildiği gibi yapsın Emir!
Tam 2 dk boyunca telefonda numarasını arıyordum.
Yok. Numara falan yok!
Pes edeceğim sırada geri aldım elime telefonu.
Bulacaktım onu!
Listeden kaldığım yerden devam ettim.
Arada unuttuğum isimleri görüp bu kimdi ya diyordum.
Harbi bu kim?
Painkiller
Ağrı kesici?
Yarabandı?
Şaka!
Yok artık!
Telefonu hemen aradım.
"Alo?"
Telefonu hemen kapattım.
Oydu!
Ama nasıl? Daha ona bugün bu konu hakkında konuşmuştum. Telefonu en uzak köşeye attım.
Cidden beni çok iyi anlıyordu ve analiz ediyordu.
Ship damarım halay çekiyorrrrr
Bebişler benim shipim bu ikili..
Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?
Emir ve Lina♡
Bu arada güya bu bölümü erken atayım dedim, atamadım.
Cidden bu şu yks ömrümü yedi....
Bir sonraki bölümde ship bölümü olacak😍
Sonra da kaos djJjxkJxj
I love you bebişlerim💖
💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻