Gel de Sil İzlerini

By Merfck

1.7M 74.7K 4.3K

''Bu ellerden sonra değecek başka bir elin tek amacı bana daha fazla zarar vermek olur. İşte bu yüzden senden... More

Ön Söz ☁ Gelde Sil İzlerini
1. Bölüm ☁ Kimsesiz
2. Bölüm ☁ Ukala Dümbeleği
3. Bölüm ☁ Gözlerin Haddinden Fazla Güzel
4. Bölüm ☁ Küçük
5. Bölüm ☁ Korku
6. Bölüm ☁ Takılmak
7. Bölüm ☁ Uyuşturucu
8. Bölüm ☁ Karanlık
9. Bölüm ☁ Kovalamaca
10. Bölüm ☁ Tutku ve Tehlike
11. Bölüm ☁ Klişe
12. Bölüm ☁ Hırsız
13. Bölüm ☁ Davet
14. Bölüm ☁ Soğuk Deniz Ilık Nefes
15. Bölüm ☁ Islak Bir Sıçan Gibi
16. Bölüm ☁ Yeni Biri
17. Bölüm ☁ Batıkan
18. Bölüm ☁ Karar
19. Bölüm ☁ Hayat Yok Sen Varsın
20. Bölüm ☁ Teselli Öpücüğü
21. Bölüm ☁ Hasret Türküsü
22. Bölüm ☁
23. Bölüm ☁ Sarılmak
24. Bölüm ☁ Gece
25. Bölüm ☁ İçimizde ki Sesler
26. Bölüm ☁ Kendine İyi Bak Güzelim
27. Bölüm ☁ Pişman Olmayacağım
28. Bölüm ☁ Birlikte İlk Gece
29. Bölüm ☁ Saldırı
30. Bölüm ☁ Güzelim
ÖNEMLİ GELİŞME!! (Yayın evi) .dfd.fd ♥
32. Bölüm ☁ Ölmeden Önce Alınması Gereken Bir İntikamım Var
33. Bölüm ☁ Bana Aşık Olmana İzin Vermeyeceğim!
34. Bölüm ☁ Oyun Başlasın
35. Bölüm ☁ Tehlike Oyununa Başlangıç
36. Bölüm ☁ Kabus
ÖNEMLİ ☁
37. Bölüm ☁ Yabancı Eller
38. Bölüm ☁ İhale
39. Bölüm ☁ Pişmanlık
40. Bölüm ☁ Teklif
Lutfen 1 dakika!
41. Bölüm ☁ Oyun Bitti Ufaklık
Final Kararı Canolar
42. Bölüm ☁ Uyku Hapı
43. Bölüm ☁ Vurgun
44. Bölüm ☁ Borç
Yeni kitap: SAHRA
45. Bölüm ☁ Oyun Bitti
46. Bölüm ☁ Gitmiş
47. Bölüm ☁
48. Bölüm ☁ Kovalamaca
49. Bölüm ☁ Final
Ö Z E L

31. Bölüm ☁ Yaralı

22.6K 1.1K 28
By Merfck

Bu bölümü İlkim'in ağzından anlatsaydım Kuzey'le birlikte şarkı söyletcektim D:S:FD Gerçekten şarkılı bölümleri çok seviyorum ve diğer bölümler için çok daha fazla ilham geliyor :DSds Bu bölümü mutlu ederseniz diğer bölüm Kuzey'i şarkı söylerken okuyacaksınız D: Sizi seviyorum :*

Mitat'ın her ilkel tavrı zihnimde ki sis perdesine bir tokat atıyor gibiydi. Bilincim yavaş yavaş açılırken hıçkıra hıçkıra ağladığımı fark  edebilmiştim. En sert tokatlarımı atmaya çalışıyordum ama hem alkolün verdiği uyuşukluk hem de dakikalardır onunla boğuşuyor olmamın verdiği yorgunluk birleşince neredeyse kolumu bile kaldıramıyordum.

Mitat dudaklarıma yöneldiğinde çaresizce çenesini ellerimle itmeye çalıştım. Kafamı iyice arkaya doğru bastırırken bu sefer açıkta kalan boynuma yönelmişti. 

Sadece birkaç ay önce onunla bu tür ''romantik'' bir gece geçirmenin hayalini kuruyordum. Hatta beni reddettiği için günlerce ağladığımı da iyi hatırlıyordum ama ona eskisi gibi hissetmiyordum. Ve şu anda da anlıyordum ki o buna değer biri değildi! 

Birden üzerimde ki ağırlığın çekilmesiyle bedenim boşluğa düşüyor gibi hissetmeden edememiştim. Anında doğrulmaya çalışırken dizlerimi kendime doğru çekmiştim. Sanki yattığım her saniye beni daha fazla açık hedef haline getirecekmiş gibi!

Gözlerimde ki yaşların izin verdiğince olanlara odaklanmaya çalışıyordum. Mitat'ın yediği yumrukla yere yapıştığını hayal mayal görebiliyordum. Ve düştüğü gibi sert tekmelerin hedefine girdiğini de görebiliyordum. Ve bunu yapan kişinin yüzünü zorlukla seçmiş olsam da tabii ki Batıkan'dan başkası değildi. 

Nefesimi düzenlemeye çalışırken hala ağlamamı dindiremiyordum.

Her hıçkırığımda içimden bir parça kopuyormuş gibi hissetmeden edemiyordum.

Batıkan o kadar öfkeli bir şekilde vuruyordu ki Mitat'a karşılık vermesi için hiçbir fırsat vermiyordu. Ve içimde bazı duyguların netleşmesinde de bu sahne yardımcı oluyordu. Mitat için canım hiç yanmıyordu. Hatta hak ettiğini düşünüyordum! Hıçkırıklarımın arasından zorlukla yutkunmaya çalıştığımda gırtlağımın sızlamasıyla aslında ne kadar bağırdığımı az çok anlayabilmiştim.

 Batıkan kapıdan dışarıya çıkarken şaşkınlıkla önce arkasından baktım sonra da yerde yüzü kan içinde yatan Mitat'a baktım. Hiçbir şey olmamış gibi girdiği gibi öfkeli bir şekilde çıkıp gitmişti. Boğazıma dizilen hıçkırıkları yutmaya çalışırken hala şaşkınlık içinde oturuyordum. Yaklaşık iki üç dakika sonra Batıkan tekrar kapıdan içeriye girdiğinde kısa bir süre yerde yatan Mitat'a baktı.

Eli hala sert bir yumruk şeklindeydi. Öfkeyle kararmış gözleri gözlerimle buluştuğunda sarhoşluğuma rağmen gözlerinde ki yumuşamayı görebilmiştim. Ama hala oldukça sinirli duruyordu.

Kendime doğru çekmiş olduğum dizlerimin altından tek kolunu geçirerek beni seri bir hamleyle kucağına almıştı. Yorgunlukla başımı göğüsüne yaslarken en ufak bir tepki bile veremeyecek durumdaydım. Çünkü gerçekten çığlık atmaya çalışmaktan boğazım acımıştı.

Göz kapaklarım yorgunlukla kapanırken derin ve titrek bir nefes çekmiştim.

Gözlerimi zorlukla tekrar araladığımda kısa ve tedirgin bir şekilde etrafı inceledim. Ellerimi yatağa yaslayıp doğrulmaya çalıştığımda kollarımda bedenimi az da olsa kaldıracak güç kalmadığını anlayabilmiştim. Elbisem hala üstümdeydi. Gözlerimin çevresi o kadar çok sızlıyordu ki sanki oldukça sağlam bir şekilde yumruk yemiş gibi hissediyordum. Omuzlarım, dirseklerim hatta dizlerim... Her yerim o kadar çok sızlıyordu ki! Zaten kafamın içinde kocaman bir kaos hakimdi. 

Kocaman bir sis perdesi bütün düşüncelerimi gölgeliyordu. Bu gerçekten çok çirkindi. Gözümün önüne gelen parça parça görüntüler tekrar gözlerimi yakmaya başladığında avuç içimi ağzıma bastırmıştım. 

Bu korkunç ve rezil bir durumdu!

Ben daha önce başıma böyle bir şey geleceğini asla düşünemezdim!

Her kızın çok güzel hayalleri vardır! Güzel bir mesleğimiz olsun isteriz. Başarı isteriz. Bizi seven insanlar isteriz. Gerekirse kendinden bile koruyacak kadar sahiplenen erkekler isteriz. Annemiz gibi severken dokunmaya kıyamayan erkekler isteriz! Anne olmak isteriz. Gösterişli gelinlikler isteriz. Güvende olduğumuzu hissetmek isteriz! 

Ama bu gece olanlar...

Her şey o kadar çok bir kabusu andırıyordu ki..! Nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. Gözlerim bileklerimi çevreleyen morluklara kaydığında gözümden akan yaşlar hızlanmıştı. Canım acıyordu ama ruhum daha çok acı çekiyordu. Sanki acının verdiği yetkiyle büyümüş büyümüş ve büyümüştü de bedenime sığamıyor, içeride sancılı bir şekilde kıvranıyormuş gibi hissediyordum.

İşte bu gece yaşanabilecek olan şeyler benim bütün hayatımı karartabilirdi. Bütün hayallerimi! Dünyamı yapboz parçaları gibi bir karmaşıklığın içine sürükleyebilirdi. Benden kendimi çalabilirdi! Hayallerimi çalabilirdi. Hayalini kurduğum gelinliğimi çalabilirdi! Hiç olmayan sevgilimi çalabilirdi. Olmayan çocuklarımı çalabilirdi! Henüz yaşayamadığım aşkımı, gelecekte ki mutlu ailemi çalabilirdi. İçimde büyümemek için direnen o küçük kızı çalabilirdi. Nefesimi çalabilirdi!

Ben bu gece sadece birkaç dakika geç kalınmış olsaydı...

Bir gece de büyüyebilirdim.

Koca bir kadın olabilirdim!

Acı çeken zavallı bir beden olabilirdim.

Şimdi bile kendimi yaşayamayacak kadar değersiz hissederken öyle bir şey olsaydı nasıl yaşamaya cesaret ederdim? Asla o kadar güçlü biri olamamıştım. Göründüğümün aksine ben önüme çıkan en küçük engelde pes edebilirdim.

Üstelik Batıkan!

Beni o halde görmüşken nasıl tekrar onun yüzüne bakacaktım? Ondan uzak durmam kesinlikle en iyisiydi! En mantıklısı. Ben onu gerçekten hak etmiyordum. 

Neden kendimi bir av gibi görüyordum. Bütün erkeklerin gözünde sadece bir et parçasıymış gibi! Beni artık istemese de anlardım! Oysa daha yeni yeni ona alışmaya başlamışken! Yeni yeni sevmeye başlamışken. Bir erkek tarafından güvende olduğumu hissetmişken... Artık her şey o kadar berbat ve iğrençti ki! Artık Batıkan'la hiçbir şekilde olmazdı! Hiçbir şekilde! Onun gözü önünde böyle bir şeyle burun buruna gelmişken!

Kapının arka tarafından gelen sesle duraksadım. Batıkan'ın tanıdık sesini iştebiliyordum. Hararetli bir şekilde bir şeyler homurdanıp duruyordu. Ama bir tek onun sesi geliyordu. Büyük ihtimalle telefonla falan görüşüyordu. Sırf daha fazla ses çıkmasın diye diğer elimi ağzıma bastırdığım elimin üzerine koyarak daha da yutmaya çalıştım nefesimi. Ama bu dizginleme girişimi titrememe sebep oluyordu. 

Kapının açılma sesini işitmemle bu isteğim daha da çok artmıştı. Gözlerimden akan yaşlara bir türlü engel olamıyordum! Batıkan'ın içeriye girdiğini hissedebiliyordum. Hatta yavaşça bana yaklaştığını da! Yatağın yan tarafının hafifçe çökmesiyle kafamı dizlerime daha da gömdüm. Elini omzumda hissetmemle hızla kendimi çekmeden edememiştim.

Bu elimde olarak yaptığım bir hareket değildi.

''Korkma,'' diye fısıldayışıyla daha da ağlamaya başlamıştım. Sesi sakinleştiğinin habercisiydi ama onun gözünde nasıl bir enkaz olduğumu düşünmek canımı daha da çok yakıyordu. Bu sefer parmak uçlarını çenemde hissetmiştim. Başımı yavaşça kaldırırken beni ürkütmemeye çalıştığını hissedebiliyordum. Diğer eliyle önüme düşen saçlarımı arkaya daoğru attırıp yüzümü avuçlarının içine almıştım. ''Korkma bebeğim. Korkma,'' diye fısıldarken güç vermek ister gibi alnını alnıma daha da bastırmıştı.

''Canım acıyor,'' diye fısıldamaya çalıştığımda sesimin kısıldığını da az çok fark edebilmiştim. Ağzıma acımsı bir tat yayılmaya başlamıştı.

''Biliyorum,'' dedi gözlerini hafifçe kırpıştırıp tekrar yüzüme baktı. ''Saat henüz üç. Dinlenmen lazım,'' dediğinde tekrar gözlerine bakmak istedim ama göz yaşlarım yine görüş alanımı bulanıklaştırmıştı. Yutkundum.

''Neden uyumadın? Nöbetimi mi tuttun?'' diye fısıldadım tekrar zorlukla. Sesimin oldukça acınası çıktığını fark edebiliyordum ama bir çözümüm yoktu.

''Senin huzurlu bir uykuya daldığını bilmeden uyuyamadım,'' dediğinde göz kapaklarımı hafifçe kapadım. 

''Üzerimde kocaman bir yük varmış gibi hissediyorum. Sanki acımın hamallığını yapıyormuş gibi...'' dediğimde eli yavaşça yanağımı okşamaya başlamıştı.

''Kendine gelmek istersen banyoya girebilirsin,'' dediğinde sesimi çıkarmadım. Gerçekten zihnimin açılmasına ihtiyacım vardı. Ama banyo yapamayacak kadar da yorgundum. Benden bir cevap alamayacağını fark edince beni kucağına almıştı.

''Ne yapıyorsun?'' dedim itiraz eder gibi.

''Bana güven,'' dediğinde küçümseyici bir şekilde güldüm. Daha bu gece bir erkeğin ne kadar güvenilmez olabileceğine şahit olmuştum. Bilerek beni sarhoş etmeye çalışmıştı.

Odanın içinde ki banyoya girip elbisemle birlikte küvetin içine bırakmasıyla şaşkınca ona bakmaya başlamıştım. Suyu ılık bir seviyeye getirip açtığında bol bol köpürmesi için duş jelini sıkmaya başlamıştı. Su tamamen köpürdüğünde ayağa kalktı.

''Soyunabilirsin,'' dediğinde nede olsa köpüklerden dolayı rahattım. Zorlukla elbisemi çıkarttığımda üstümde sadece iç çamaşırlarım kalmıştı. Batıkan tekrar küvetin yanında dizlerinin üstüne çöktü ve saçlarımı yıkamaya başladı. Dokunuşları o kadar yumuşak ve sadıktı ki. Ve yüzü bana o kadar yakındı ki.

Onun karşısında yarı çıplak ve küvetin içindeydim ama o sırf beni korkutmamak için sadece yüzüme bakıyordu. O da bir erkekti. O nasıl kendine bu kadar sahip çıkabiliyordu?

Saçımı ikinci kez köpürtmeye başladığında bende tekrar ağlamaya başlamıştım. Batıkan'ın böyle bir anlayışı vardı. Ağlarken bana karışma gereği duymuyordu çünkü içimde ki ateşi sadece göz yaşlarımın söndüreceğini biliyordu.

''Durulanabilecek misin?'' diye sorduğunda yavaşça başımı salladım. Kendimi az önce olduğu kadar bitkin hissetmiyordum. Yine de beni yalnız bırakmamak için dışarıya çıkmak yerine arkasına dönmüştü. Hafif bir tedirginlikle yerimden kalkıp durulanmaya başladım. Bir yandan da sık sık ona bakarak dönmediğinden emin olmaya çalışıyordum. 

Bana bakmadan hemen karşısında ki dolaptan bir bornoz çıkardığını görebilmiştim. Arkasına dönmeden bornozu bana uzattı.  Hızla üzerimde ki ıslak çamaşırları çıkartıp elinde ki bornozu aldım ve üstüme giydim. Kuşağını sım sıkı bağlarken kendimi artık o kadar da tedirgin hissetmiyordum.

''Tamam,'' gibi onaylayıcı bir kelime söylediğimi düşünerek mırıldandım.

Bana doğru döndü ve küvetten çıkmama yardımcı oldu. Saçlarımı küçük bir havluya sararken yine sesimi çıkarmaya gerek görmemiştim. Beni kucağına aldı ve tekrar odanın içine soktu. Yatağa uzanmama yardım ederken telefonu çalmaya başlamıştı.

Continue Reading

You'll Also Like

179K 16.1K 34
Alışılmadık bir aile kurgusudur💥 Bol kahkaha garantilidir💃🏻 Kitaptan küçük bir alıntı⤵️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim o...
92.2K 9.5K 20
Ahir Zamanda Masallar 1 . . . Adar'ın kusursuz saydığı hayatı vücudunda tedavisi mümkün olmayan yaralar çıkınca tepe taklak olur. Sahip olduğu ne va...
289K 65.3K 61
❤️ Genç Kurgu #1 🔥 Adaletin Keskin Kılıcı Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi. Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağla...
SOLUK BOŞLUĞU By evin

Mystery / Thriller

749 52 6
"Her nefes için olmasa da her gün için bir beden ruhundan ayrılacak... Sen Leyla Alev Alkan, bize o videoyu vermediğin sürece, hayatından hergün bir...