Bol yorumunuzu bekliyorum arkadaşlar. Sosyal medyadan da takip ederseniz seninirim
Hayal.dekiaşk
"Artık bizde Doğu'dayız Acar gibi. Artık sadece Aras'ı değil intikamda istiyorum. Senin herşeyini istiyorum Turna Özer!" dedi tükürürcesine . Telefonu kapatıp cebime attım. Aras ve Aslı aynı anda odadan çıkarken sadece öfke ile gözlerimi kapatıp nefes alıp verdim.
"Ne oldu?" Dedi Aras, yüzünü ona çevirdim. "Dilek...aradı"
"Ne?" Dedi Aslı kızgınlık ve şaşkınlıkla. "Ne istiyor oruspu!" Diye devam etti.
"Artık Acar gibi Doğu'dalarmış." Dedim Aslı'dan gözlerimi çekip Aras'a döndüm.
"Herşeyimi istiyormuş....seni istiyormuş" dedim öfkeli bir manayla, gözlerimi devirip mutfağa yöneldim. Bir bu eksikti
Dileği bitti derken Ayça'sı başladı, Ayça'sı bitti derken Zilan'ı başladı, Zilan'ı bitti derken Dileği tekrar başladı. Aras'ın sevgilileriyle uğraşmaktan başka birşey yapıyordum. Şeytan diyor hepsini topla evire çevire döv!
"Artık takip edemiyorum olayları." Dedim sırtımı tezgaha dayadım. "Kim kim ? Neden bunu yapıyor anlamıyorum sürekli birileri var, kim iyi kim kötü anlamıyorum"
"Arslanoğlu Holding'in gemileri bu cemiyette tek izinli gemidir Mısra. Mal kaçırmak isteyenler oldu, abim bunu reddedince acısını çıkarmaya çalışıyorlar " dedi sakince "ama merak etme abim bu işim altından kalkar" Aslı kolumu teselli eder gibi tuttu.
"Biliyorum" dedim içten bir tonla "kalkar."
"Aslı hazırlan şirkete gidiyoruz" dedi Aras merdivenleri hızlıca çıktı. Bende gitmek istiyordum, gidecektimde. Merdivenleri çıkıp arkasından hızlıca odaya girdim.
"Bende geleceğim" dedim tok ve net bir sesle. Tişörtünü çıkardı ve askıdan kendine lacivert bir gömlek aldı. Yaklaştım ve sinirden dolaşan ellerini tutup kendim ilklemeye başladım gömleğini.
"Gelebilir miyim" yavaşça ilikleme işlemi bitince kravatını ayarladım. "Hayır, seni Öztürk 'ün evine bırakalım. Yanlız kalma" dedi, gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında gelip gidiyordu.
"Tamam, sirket için uygun birşey giyineyim" dedim ellerimi Aras'tan ayırarak.
"Güzelim ..." dedi bıkkınca soluyarak. Onu umursamadan dolaptan kendime uygun birşey alıp soyunmaya başladım.
"Ne yapıyorsun?" Dedi gözleri kocaman oldu. Kıkırdamaya başladığımda gözleri kısıldı.
"Soyunuyorum, hani üzerimi değiştirip gideceğiz ya" dedim üzerimdeki tişörtü çıkardım sonra parmaklarım şortumun iliklerine gitti.
"Eee" dedi dudaklarını yaladı birkaç saniye gözlerini kapattı "yapma..." dedi. Gülmemek için dudaklarımı ısırdım.
"Niye?"
"Eğer karşımda soyunursan elimden bir kaza çıkabilir " dedi. Gözleri göğsüme sabitlenmişti. Birkaç adım attım ellerini tuttup belime yerleştirdim.
"Ben... kaza yapmayı seviyorum. Pistjet yarışçısıyım , kaza yapmak bile hoşuma gidiyor" dedim sanki biri duyacakmış gibi fısıltıyla , boynumun iki yanına öpücük bıraktı geri çekildim.
"İş... şirket...araba" dedi ayılmak ister gibi kafasını salladı, kocaman bir kahkaha attıp şortu çıkardım.
Elbisenin fermuarını açtıktan sonra kolumu yakaladı.
"Siktir et işi" dedi belimden tutup kendine çekti ve dudağıma yapışınca büyük bir zevkle kollarımı boynuna doladım
☆☆
"Acar Doğu'ya geçmiş. Birileri bizim hakkımızda yaydığı dedikoduları öğrendim." Dedi Aras elini masaya sabitledi. Mahmut, Poyraz, Akın, Aslı burada neden olduğunu anlamadığım bir şekilde Merve ve Ben... Mısra.
"Efe ile konuştum. Dilek ile ortak olmalarına rağmen hiçbir şeyden haberi olmadığını ve hâlâ Batı'da olduğunu söyledi." Aras bakışlarını Poyraz'a çevirdi bu sefer.
"Kimseye güvenmiyorum. Aslan abi ve Harun abi ile konuşun . Adem ve Kaya yardım edebilirler. İkiside fazlasıyla geniş bir arkadaş ortamına sahipler" diye devam etti Aras.
"Abi Dileği bulabilirim. Araştırayım izin ver" dedi Aslı. Aras birkaç saniye durdu tam o sırada Mahmut konuşmaya başladı.
"Olmaz onu istiyorlar, güvenceğimiz insanın olmadığını ve kendi içimizden birinin araştıracağını biliyorlar" dedi geri yasladı ve kafasını Aras'a çevirdi.
"Bence direkt Acar'ı ortaya alalım. Sonuçta korkağın ve para için herşeyi yapan biri" dedi pekte dedikleri mühim olmayan Merve! Aras koluğa oturdu ve kafasını salladı onaylar gibi. Onun dediği olmayacaktı.
"Hayır" diyip yavaşça ayağa kalktım, Aras'ın koltuğunun arkasına geçtim kollarımı boynuna doladım.
"Ne anlamda hayır?" Dedi şaşkınca Merve!
"Zaman kaybı. Dilek, Acar ve diğerleri Aras'a kafa tutamazlar bu zamana kadar tutamadılarsa şimdi uluslararası bağlantısı varken asla tutamazlar. Biri var, herkesi çeken birşeyler vad edip kendi tarafına çekiyor. Herkesi topluyor ve teker teker üzerimize salıyor. Bizi yormak istiyor, yorulduğumuzu düşündükten sonra kendisi ortaya çıkıp Arslanoğlu Holding'i bitirdiğini söyleyecek ve Arslanoğlu'un tüm bağlantılarını ele geçirecek. " dedim. Poyraz ve Aslı şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.
"Saçmalama, o kadar zeki olamazlar. Bu fikri kimseye söyleme eşşeğin aklına karpuz kabuğu sokma" diye söylendi Poyraz .gülümsedim .
"Anlamadım?" Dedi Merve
"Yani bizim direkt baştakini bulmamız gerekiyor. Doğu tarafını konrol eden kişiyi. Yoksa istediği olacak. İlk Akar'ı üzerimize saldılar, şimdi Yiğiter'leri, sonra Acar'ı veya diğerleri salacak. Bizi yoracak" Aras yüzük parmağının ucuna ufak bir öpücük bıraktı, bense hafif dalgalı olan saçlarına bir buse bıraktım.
"Doğu'nun liderini bulalım. Turna haklı olabilir" dedi Mahmut, önündeki dosyaya birşeyler yazdı.
"Ya öyle değilse sadece bireysel bir amaç için saldırıyorlarsa?" Diye devam etti Merve illa zorlayacaktı.
"Öyle birşey olsaydı illa birşeyler yapmaya çalışırlardı. Arslanoğlu Holding'in olduğu açık artırmalarda bile bulunmayan şirketler gelip biz size kafa tutuyoruz diyemez" dedim. Aras parmaklarıma geçirdi parmaklarını.
"Sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun?" Diye diretti Merve, illa kaşı beni diyordu.
"Birincisi sen değil siz ben senden mevki olarak yükseğim haddini bil. Ikincisi sen beni sorgulayamazsın, üçüncüsü tabiki bileceğim tüm gün Aras'la beraberim!" Diye söyleyince Merve'den hariç herkes gülmemek için dudaklarını bastırdı .
"Bence mevki olarak ayrıyız ikimizde bu şirket altında ve çalışan koltuğunda oturuyoruz" dedi yarım ağız gülerek.
"Bunu seninle Aras ile evlendikten sonra konuşacağım" diyip Aras'ın yanağına bir öpücük bıraktım.
"Hassiktir!" Dedi Mahmut kısa ama büyük bir kahlaha atarken Aras dudaklarını yaladı ve gözlerini gözlerime sabitledi. "Zeki bir karım olacak" sanırım bayılacaktım, ben konuştumğum zaman bir sıkıntı yok ama o böyle laflar edince heycanlanıyordum.
"Tamam yeter! Hayırdır benim yanımda!" Gözlerimi Akın'a çevirdim. "Sanane be!" Diye çemkirdim. "Ben sana hala kızgınım!"
"Çok ta umurumda!" Dedi sesini yükselterek. "Geçen abiciğim bana dondurma al diye yalvarıyordun, işin düşünce abinim !" Gülmemek için kafamı yana çevirdip tekrar ciddi yüzümü takındım.
"Alma çokta umurumda! Sevgilim bana dondurma şirketi alır, demi aşkım " dedim gülerek.
Aras gülerek ben neyle uğraşıyorum amına koyayım sizin derdiniz ne der gibi kafa salladı. Kendimi koltuğa bıraktım tekrar.
"Dediğimiz gibi Doğu tarafının bir lideri olmalı." Dedim konuyu başa sararak.
"Bu Doğu, Batı ne ben anlamadım" dedi Akın ensesini ovdu.
"Doğu tarafındakiler, polisin dosyasında olup bulunamayanlar, kaçak islerin fazla olduğu bölge, bazen Batı tarafındakiler kullanarak yurt dışına silah, uyuşturucu ve diğer mühimmatları taşıyorlar. Batı tarafı yani biz. Sicilsiziz. Bizimde pek masum olduğumuz söylenemez ama yakalamadık bu zamana kadar. En fazla ticaret gemilerine sahil şirketiz, izinli olduğu için rahatlıkla işimizi halledebiliyoruz. Onlar üretici ama taşıyamıyor. Biz gem üretip hem taşıyoruz. " diye anlattı Aslı. Aklıma gellenlere elimi hırla masaya vurdum.
"İşte tam bu yüzden. Aslı bana evde ne dediğini hatırlıyor musun? Milyon yada Milyar dolarlık zararları oluyor malları çıkaramazlarsa diye demiştin" dedim Aslı kafa salladı, gözlerimi Aras'a çevirdim. "Aras düşün bakalım sana teklif yapanları, güçlü şirketleri yada yüklü kayıp yapanları"
"Bunun hesabı bu şekilde olmaz. Dosyalar evde bunu hesabını evde yapalım. Mahmut ve Merve'de limanların güvenliğini arttırsın, gerekirse keskin nisancı yerleştirin" dedi ayağa kalktı.
"Dayıma yazdım az önce Harun ve Aslan abi gerekenleri yapacağını söyledi. Adem ve Asaf araştıracakmış " dedi Poyraz . Hepimiz zengin kalkışı misali aynı anda kalktık. Aras'ın elini tuttum. "Birşey soracağım?"
"Söyle güzelim?" Dedi Aras "güvenlik kameraları ses kaydediyor mu?" Kaşları çatıldı.
"O nereden çıktı?"
"Kaydediliyorsa silin, illa birileri vardır. Sorun çıkmasın tedbir alalım diye diyorum " dedim gözümü üç güvenlik kamerasında gezdirdim.
"Fazla mı zekisin sen" dedi yanaklarımı avucunun arasına aldı. "Tehlikeli bir zeka bu"
"Yok mutasyon geçirmiş bu" dedi Poyraz gülerek. Onu takmayıp tekrar Aras'a döndüm. "Bu niye burada?" Dedim Adı pek muhim olmayan kişiden için.
"Araştırma yapması için geldi." Dedi gülümseyerek.
"Bir boka da yaramıyor ki, geri gitsin " ceketinin iki yakasından tutup kendime çektim "gitsin demi?"
"Beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun " dedi biraz üzerime eğilerek, kıkırdadım "başarıyor muyum?"
"Çabalamana gerek yok ki" dedi kulağımın hemen altından öptü. "Sana her baktığımda baştan çıkıyorum ben" diye fısıldadı.
"Abi, bir rahat durun amına koyayım ya!" Ben kahkaha atarken Aras kaşlarını çattı. "Ne var?"
"Biz eve geçelim sizde Harun Abi ile konuşun, Mahmut'da Aslan Abi ile iletişime geçsin hallederim bakalım bu işin altında kim var" dedi Poyraz, gerkes yavaşça dağılırken kalbime birşey oturdu.
Harun Özer...
Süperdi, biraz sonra biyolojik babam ile karşılaşacaktım. Buna hazırmıyım bilmiyorum, sanırım değildim. Ne diyecektim, baba diyebilir miydim ki. Zordu belkide imkansızdı.
"Aras ben..." diyeceğim anda söze girdi."Hayır güzelim geleceksin" oflayıp ellerimi belime koyup çıktıp. Stres şimdiden işgal etmişti vücudumu.
♡♡♡
ÖzEr Holding....
Babamın bir Holding'i olmasına rağmen bu kadar iğrenç bir çocukluk geçirmem gülünçtü. Gülümsedim, bu gülümseme hem alay hem acı barındırıyordu.
"Aras elimi bırakma tamam mı? Düşerim yoksa" elimi daha sıkı tuttu.
"Asla izin vermem buna" dedi içeri girdik.
"Harun Abi nasılsın?" Dedi Aras elini sıktı.
"İyi olmaya çalışıyoruz be Aras'ım" dedi gözlerini bana çevirdi. "Ben Harun Özer"
"Biliyorum Harun Bey, Mısra bende" diyebildim sadece kalbim acayıp hızlı atıyordu. Aras'ın elini tıpkı yabancılardan korkan bir çocuk gibi sımsıkı tutuyordum.
"Çok güzelleşmişsin ......kızım" dedi, ne demeliyim bilmiyordum. Heycandan konuşmayı unutmuştum resmen.
"Baba! Ben gel....ooo misafirin mi vardı. Özür dilerim " diye bağırarak bir kız girdi içeri yaklaşık 20 yaşlarında.
"Gel Derya.... seni Turna ile tanıştırayım." Bir kız kardeşim varmış, güzel şen şakrak bir kız kardeş.
"Biliyorum ben Turna'yı, acayip iyi araba kullanıyorsun" dedi heycanla yanıma geldi.
"Memun oldum Mısra ben, sanırım ablanım" gülümseyerek elini tuttum. Onun yüzündeki şaşkınlıkla, benim içimdeki heycanın büyüklüğü aynıydı . Benziyorduk birbirimize. Saç rengimiz boyumuz, kilomuz herşeyimizle kardeş oluğumuz belli oluyordu.
"Ne!?" Dedi kocaman gözleri ile. "Sen o Turna...hadi canım" gülümmsememi büyüttüm "inanılması güç bir durum değil mi?" Diye devam ettim. Elkerimi tutuyordu sıkıca. Aras sakinleşmem için elini sırtıma koydu.
"Şey sana sarılabilir miyim?" Teklifine kafa salladım ve yavaşça kollarımı açtım. Kollarımın araasına girerken bedenime sıkıca sarıldı bende onunkine.
"Ablamın ünlü Turna çıkacağını kim bilirdi?" Dedi hala hayretler içerisinde. Kapı çaldığında içeriye bir genç girdi. "Derya eşyalarını ortaya saçma abiciğim" dedi. Elindeki çantayı ve fuları uzattı.
"Onu bırak abi, Turna ablammış" diyince Derya bana döndü genç adam. "Biliyorum, memun oldum Mısra ben Adem. " dedi büyük bir gülümsemeyle.
"Baba annem de geliyor" diye devam edince Adem vücuduma giren heycan beni bayıltabilirdi. En son bu kadar Aras beni ilk öptüğünde heycanlanmıştım. Bir ailem vardı, Aras benim ailemdi, şimdi gittikçe büyüyordu.
Annem babam ve iki kardeşim varmış.
Aras'la göz teması kurduğumda gözlerini sakin ol der gibi kırptı. Biliğinden sıkıca tuttum. Gerçek annemi görecektim...
Annemi
Hayal.dekiaşk.