FALÇATA /KARA SEMT(+18) (TA...

Von gamzeispahaa

671K 24K 3.8K

Falçata kara semti'nin kapılarını sizin için açıyor... 🔈Uyarı ağır psikolojik şiddet mevcut dayanamayan lütf... Mehr

Zehir Gözler
Karma
Nabi
Kafes
Tehdit
Bedel
Akrep
Kalbimin Sahibi
Hayal Kırıklığı
Yılan
Geçmişin Acıyan Yarası
Alpaslan
Yük
Cennet Kokusu
Yanan Kötülük
Eve Dönüş
Kayıp Tanrı
Asıl Başrol (final 2)
Final
Yeni Kurgu Alarmııı
YARDIMCI ALIMI

Finale İlk Yarı

16.5K 983 136
Von gamzeispahaa

Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️

Zaman anlamsız, ölüm yakın, biz sonsuzduk. Günleri karıştırmış adam günlerdir hapsolmuş olduğu bu yerde ölüp gideceğini düşünüyordu.

Kollarındaki zincirler bileklerini daha çok sıkıyor, acıtıyordu. Karanlık kapanda bir ışık sızdı. Açılan kapının verdiği o ışıkla aynı zamanda ayak sesleri de durdu. Başını kaldırdığında Falçata  bunca zaman sonra midesini bulandıran adamı gördü. Kemal babası idi.

"Bakıyorum keyfin yerinden oğlum."

Falçata’nın oğlum kelimesinden dolayı midesi iyice bulandı. Adamın yüzüne değil sesine bile tahammül edemiyordu.

"Ben senin oğlun değilim!”

Falçata bunu tükürür gibi söylemişti.

"Oğlumsun o kaltak annenin bana tek iyilik yaptığı şey sensin.”

Falçata annesinin adını bu şekilde anılmasına daha çok sinirlenmişti.

"Ulan pezevenk sen benim anneme nasıl o kelimeyi kullanırsın ha! "

Bilekliklerindeki zincir olmasa babasını şu anda öldürecek kadar kin ve öfke ile doluydu.

"Pezevenk he! Senin annenin yatmadığı adam mı kaldı memlekette!"

Adam sözlerine devam etti büyük bir öfkeyle

"Şimdi gelmiş onu bana savunma ne bok olduğu belliydi!"

Falçata ağzında doldurduğu tüm tükürüğü kemalin yüzüne doğru attı. Adam oğlundan gelen hamle ile yüzündeki tükürüğü elinin tersi ile sildi.

"Sen nesin lan! Kendi öz yeğenine tecavüz eden aşağılık bir köpeksin senin bu yaptığın ne ha ne! Nasıl bir sapıklık nasıl bir sapkınlık."

Kemal Falçata’nın dediği hiçbir kelimeye ne bozulmuş ne de şaşırmıştı.

“Öğrendin demek.”

Bunu derken bile hiçbir utanma duygusu yaşamıyordu.

"Öğrendim ne kadar mide bulandırıcı biri olduğunu. "

Sararmış dişleri ile dudaklarında iğrenç bir gülümseme vardı.

"Merak etme o orospu ile işim bitmedi."

Falçata’nın gözlerinden alevler çıktı sanki tüm hıncını alır gibi bağırmaya başladı.

"Seni şerefsiz adi pezevenk lanet olsun ki senin kanından bir oğlum. Senin kanına sıçayım!"

Kemal oğlunun hiçbir sözüne alınmamıştı. biraz oğlundan uzaklaştı dudaklarından bir zevkli ıslık çıkmıştı Falçata'yı daha çok tahrik ediyordu. Falçata da böyle eli kolu bağlı bir şekilde olması onun en çok sinirini bozan şeydi adamda bunun farkındaydı.

"Sana bir sır vereyim mi oğlum?"

Kemal tekrardan Falçata'ya doğru sararmış dişlerini göstererek güldü.

"Annen ve kız kardeşinin sonu benim elimden oldu."

Falçata bir anda inanamadı söylenen sözlere. Bunu yapmış olamaz değil mi? Bir adam bu kadar kötü olamaz diye düşündü. Falçata’nın gözleri doldu. Bunca zaman katilleri ararken o aslında yanı başında mıydı?

"S-sen."

Kemal'in tekrardan dudaklarından iğrenç bir kahkaha çıktı.

"Ne ben oğlum, ne ben?"

Kemal birkaç adım Falçata’ya doğru yaklaştı.

"Senin annen kaltak kadının tekiydi hep daha fazlasını istedi. Başka adamlarla beraber olup duruyordu. Sen biliyor muydun bunu?"

Falçata hafızasını yokladı. Böyle bir durum olmamıştı annesi hiç evden doğru düzgün çıkmazdı. Çıktığında da hep kendisiyle beraber çıkardı. Eve ne yabancı birinin girdiğini gördü ne annesinin yabancı bir adamdan konuştuğunu o iffetli bir kadındı.

"Yalan söylüyorsun kendi piçliğini annemin üstüne atıyorsun!"

Kemal hastalıklı bir adamdı bu zamana kadar kendi kurduğu dünyada yaşamıştı. Bu yüzden birçok kişinin hayatı kararmıştı. En önemlisi annesi olmuştu. oğlunu başta almak istemişti bu kurduğu krallığı oğluna bırakıp kendisi gibi yetiştirmek istemişti. Başta konuşmuş sonra olmayınca eve adamlar göndermişti. Adamlarda kendi gibi olduklarından önce iki kadına tecavüz etmişlerdi. Falçata’nın kız kardeşi zaten ondan olmadığı için bir kez bile vicdan azabı çekmemişti. Ama işte Falçata’nın kaybolmasıyla tahmin ettiği gibi olmamıştı. Murat çocuğu yanına almış, kendi semti için yetiştirmişti.  

Falçata babası olacak şerefsizin sözlerinden sonra yıkılmıştı. Dudaklarından bir hıçkırık çıktı Falçata’nın neye ağlayacaktı günahsız olan anne ve kız kardeşine mi yoksa kendi göçüp giden çocukluğuna mı? Aslında bu hikayede en çok yara alan kimdi?  Kemal oğluna doğru yaklaştı gözü biranda göğsünde olan yaraya kaydı dikişlerin bir kaçı açılmıştı.

"Sen benim oğlumsun kendine gel artık bak bu semti hatta bu şehri bile beraber yönetebiliriz sadece kabul et."

Falçata yavaşca başını kaldırdı. Babası ile göz göze geldiğinde Kemal umutlu bir şekilde adamın o zehir yeşil gözlerine baktı ve Falçata’nın dudaklarından o kelimeler döküldü.

"Seninle bir olacağıma ölürüm daha iyi!"

Kemal oğlunun yüzüne hayal kırıklığı ile baktı nasıl onun kanından olabilir ki öyle olsa şimdi yanında olurdu. 

" O zaman geber."

kemal arkasını döndüğünde kapıya doğru gittiğinde Falçata'nın sesi duyuldu.

"Andım olsun  sana eğer buradan çıkarsam seni yaşatmayacağım ne seni ne de senden olan kanı."

Bu sözlere karşı Kemal sesli bir şekilde kahkaha atıp güldü.

"Sen önce bu cehennemden çık da gerisini düşünürüz oğlum ."

Kapıyı açıp çıktığında Falçata’nın hırsla bağırması sadece kulaklarını doldurdu.

"Baba ne yapacağız?"

Kemal en sadık adamı Zafer’e baktı.

"Akıllanmasını bekleyeceğiz eninde sonunda bana itaat edecek."

"Peki bu semt?"

"Ne olmuş semte tüm adamlar sokaklarda değil mi zaten?"

"Öyle tabii ama Falçata’nın sağ kolu olan Ferit mi ne o ortada yok bulamadık."

Adam bu konuyu takmamıştı bile bir adam ne yapabilir ki zaten.

"Bırak olmasın bu saatten sonra bir bok olmaz sen sadece-"

kemal bir anda susup Zafer’in yüzüne baktı Zafer ise adamın ne diyeceğini merak edip sözünü tamamlamasını bekledi.

"Ben sadece ne baba?"

Kemal Zafer'e baktığında o sarı dişleri ile yine güldü.

"O kızı bul bana bakalım tadı hatırladığım gibi mi?"

Bu sözler Zafer’in de hoşuna gitmişti. Şimdi keyfi yerine gelmişti.

"Desene baba uzun zaman sonra eğlence var peki bize de düşer mi?"

Kemal babacı bir tavırla adamın omzuna vurdu.

"Ayıpsın önce ben bakayım."

İkisinin de gülüş sesi koridorda yankılanmıştı.

Bu işkence haftalardır devam etmişti. Falçata kabul etmedikçe Kemal psikolojik olarak adamın çökmesi için her seyi yapmıştı en sonunda ise annesin ve kız kardeşinin nerede bulduğunu bilmediği sesleri bu karanlık zindanda yankılanmıştı. Fiziksel şiddete dayanırdı bunca zaman neler yaşamıştı ama zaten psikolojik olarak kendisi yeteri kadar iyi değilken bir de bu şekilde olması durumu daha kötüye götürüyordu.

"YETER ALLAHIN BELASI YETER!"

Karanlık zindanda ne kadar bağırsa da sesini duyan olmamıştı. En sonunda sesler kesildiğinde Falçata'nın gözleri kapanmıştı. Yeşil gözleri karanlıkta kapanmışken bir anda beyaz bir aydınlık oluştu zihninde Nabi... Acaba başına neler geldi babası kesinlikle onun peşine düşmüştü. Eğer eline düşmüşse o yara ruhu daha çok can yakacaktı. Sonra bir gürültü oldu o ışık zihninden kaçıp gittiğinde Falçata zor bela gözlerini açmıştı  o gürültüden sonra derin bir sessizlik oluştu. Birkaç dakika sonra zindanın kilitleri açıldı. Karanlığa o kadar alışmıştı ki gözleri kapının açıldığında verdiği ışık gözlerini kör etme durumuna geldi. Zor bela açtığında kendine doğru gelen sülyeti en sonunda seçmişti.

"Ferit."

Dudakları sadece kıpırdadı. Ferit ise adamı bu şekilde bulmayı beklemiyordu karnından yararlanmıştı durumun daha ağır ve yıkıcı olduğunu düşünmüşken fiziksel olarak iyi durumdaydı. Demek ki babası haline acımıştı. O adamda aslında acıma duygusunun zerresi yoktu.

"Falçata."

Hemen bileğindeki zincirleri çözmüştü.

"N-nasıl gelin buraya?"

"Abi sonra anlatırım önce şu cehennemden çıkalım hadi."

Adama doğru yaslandığında Falçata Ferit'ten güç aldı birkaç dakika sonra da adamı bıraktı. Sanki eski gücünden hiçbir şey kaybetmemiş gibiydi. 

"Hadi çıkalım buradan Ferit."

Ferit adamın gücüne yine hayran kalmıştı. Beraber zindandan çıktığında etrafa baktı ilk işi ama adamların hepsi yerdeydi tek kaşı havaya kalmıştı Falçata’nın.

"Bunları sen mi yaptın tek başına?"

Ferit yalandan öksürüp  tedirgin bir şekilde adama baktı.

"Anlatırım abi çıkalım da kapıda araba bizi bekliyor."

Falçata birşey dememişti en azından buradan çıkana kadar susacaktı sonra neler olduğunu zaten sorardı. Falçata başını sallayıp Ferit’in gösterdiği yoldan dışarı çıktı . Dediği gibi kapıda bekleyen siyah bir araba vardı. Hemen arabaya bindiğinde koltukta Merve’yi görünce şaşırmıştı.

"Abi iyisin değil mi?"

Falçata en azından adamlarına birşey olmadığını görünce rahatlamıştı ama aklı hala Nabi’deydi dilinin ucuna gelse de bir türlü cesaret edememiş, soramamıştı. En sonun dudaklarından cümleler dökülmeye başladı.

"N-nabi nerede iyi mi?"

Merve bir anda Ferit’in yüzüne baktı bir şeyleri söyleyip söylememek arasında kararsızlardı.

"Abi."

söze Merve girmişti. Kız tekrardan nefes aldı. Konuşmadı. O anda arabanın yanına siyah motorsiklet yaklaştı. Falçata kim olduğunu anlamıştı. Yine düşmanı dibine kadar girmişti.

Akrep ise daha çok gaz yapıp arabayı geçip tam önünde kırdı . Araba ani fren yapmasıyla zor bela çarpmadan durmuştu. Falçata ellerini yumruk haline getirdi bu gece bu adamın ölümü kendi elinden olacaktı nasıl cesaret edip tamda karşısında dururdu? Akrep motorsikletten indiğinde Falçata  da indi peşi sırasına Ferit ve Merve de tam karşı karşıya gelmişlerdi yılların büyük düşmanları.

"Cesaretle karşıma çıkıyorsan o yüzündeki kaskı çıkar ki o senelerdir korkak gibi sakladığın yüzünü de göreyim."

Akrep adamın laflarında hiç etkilenmemiş ona doğru yürümeye başladı. O adım attıkça Falçata’nın  bedeni daha da gerildi. En sonunda yan yana geldiğinde yavaşça kaskını çıkarmaya başladı. Falçata  ise kaskı çıkardığında o gözlerle göz göze geldiğinde akrebin dudaklarında bir gülümseme oluştu.

"Tekrardan merhaba Alpaslan."

Adamın ise dudaklarından sadece tek bir isim döküldü.

"Nabi."


Biliyorum şaşırdınız ama kurgunun başından belli aslında veriren işaretleri belliydi. Ters köşe olayı olmadı bilin.

Bölüm nasıldı?

Diğer bölümde neler olacak?

İnstagram adresimde kurgulara ne zaman bölüm geleceğinin bildirimini yapıyorum.

İnstagram :gamzeispaha

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

Hiç Von Misills

Aktuelle Literatur

382K 21.6K 199
Yok oluşu ve baştan başlamayı anlatan bir başyapıt Yetişkin sahneler içermektedir Karanlık dünyanın vicdansız prensi Salvatore ve sıradan hayatında k...
59.7K 1.9K 38
Yaşanmışlıklar değiştirir insanı. İçindeki çocuğu da yok edebilir, seçimleriyle gün yüzüne de çıkarabilir. Sonunda başaramayacak bile olsan "en azı...
639K 7.6K 8
Evli, koskocaman bir adama âşık olan ve onu elde etmek için türlü oyunlar oynayan küçük bir yağmur damlasının hikâyesi...