Küçük Kadınım

By madam_yazar

6.7M 240K 80.2K

Ellerini yavaş ve sakince belime yerleştirdi. Vücudumdaki hissettiğim titreme nasıl bir tehlikede olduğumun... More

-1. Bölüm -
-2.Bölüm -
-3. Bölüm-
-4. Bölüm-
-5. Bölüm -
-6. Bölüm-
-7. Bölüm-
-8. Bölüm -
-9. Bölüm-
-10.Bölüm-
-11. Bölüm-
12.Bölüm-
-13. Bölüm-
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25.Bölüm" sezon finali "
özel bölüm.
26. Bölüm
27. Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34. Bölüm.
35. Bölüm. "sezon finali 2 "
36. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm.
45. Bölüm-FİNAL
Özel Bölüm prt1
Özel Bölüm prt2
Özel bölüm prt 3 SON

37. Bölüm

86.6K 3.5K 949
By madam_yazar

Selam bebekler!!!!!

Arkadaşlar 340bin okuma olmuş ve ben gercekten cok mutluyum!!!
Evet deliriyorum
Dün bölüm atamadım cunku....proje ödevlerimi hazırladım
Evet ben sınava gireceğim.

Neyse boş yapmadan devam edeyim

Sizi seviyorum aşklarım❤❤❤❤

"Seni daha mutlu edebilirdim" dedi Çağtay. Sanırım bu bardağı taşıran son damla oldu.

"Aras..." dedim sanırım bu sefer onu öldürecekti

Aras kocaman bir kahkaha attı sanırım deliriyordu. Şaşkınlıkla onu izlerken bir anda üzerine atladı ve art arda yumrumklar geçirmeye başladı suratına.

"Senin belanı sikerim!! Oruspu cocuğu sen benim evleneceğim kadına benim yanımda nasıl böyle konuşma haddi edinirsin!!!"

"Seviyorum onu!!" Dedi Çağtay  arsızca, Aras daha hızlı vurmaya başladı.

"Sevemezsin!!!" Dedi sesi sokakta yankılandı. "Onu benden başkası sevemez!!" tekmelerin sertliğinine muhtemelen dayanamazdı, iç organlarının patlamış olma olasılığı çok yüksekti.

"Senden fazla koruyordum onu ben!! Sen gelmeden önce!!" Susmuyordu kendini öldürtmek  istediği belliydi.

"SUS!!!"dedi Aras dişlerinin arasından, Çağtay'ın yüzü tanınmaz hale gelmişti. Ne Meriç ne de ben Aras'a hakin olabiliyorduk.

Tutamıyordum onu,  o kadar sert vuruyordu ki , art arda yumruk ve tekmeleri o kadar sertti ki.

"Aras öldüreceksin yeter!" Diye söylensemde o umursamıyordu. Kolundan tutsamda bir işe yaramıyordu çok güçlüydü.

"Amacım da o zaten!!"dedi tekmeri arasında. "Senin belanı sikerim!!! Duydun mu?! Piç kurusu!"

Poyraz'ın koşarak yanımıza geldiğini fark ettim."Aras sakin ol!" Belinden tutup onu kenara çekerken Meriç'te Çağtay'ı kaldırmaya çalışıyordu

"Kimsin lan sende mutlu ediyorsun beni sevgilimi!! Senin ağzını sikerim!!!" Dedi Poyraz zor zabdediyordu. Aras'ın yüzünü avuçladım "Aras sakin ol! Yeter." Dedim ona tezat daha sakin bir sesle. Gözlerime baktı sadece birkaç  saniye hızlı nefes alış verişinden omuzu inip kalkıyordu .

"Onh öldürmeliydim!! Onu ilk senin yanında gördüğümde öldürmeliydim!"  Meriç, Çağtay'ı yerden kaldırdı ve arabasına götürdü.

"Ne oldu amına koyayım ben  birşey anlamadım!" Dedi Poyraz sitemle. Yüzümü ona çevirdim ve gözlerimle  sonra konuşalım dedim. Aras kaldırıma oturdu bense içeriden buz alıp geldim.

"Bunu eline koyalım, acısı dinsin" dedim elinin üzerine koymaya yeltendiğimde elini çekti. "İstemiyorum" ayağa kalktı ve dreksiyonun olduğu kapıya yöneldi.

"Aras..."

"Mısra sonra."

"Hayır şimdi, bana niye trip atıyorsun!?"

"Mısra sonra!"

"Sensin Mısra!!" Dedim öfkeyle, şaşkınlıkla bana bakarken buz poşetini hırsla bahçeye firlattım ve arabaya bindim. Hala şaşkınlıkla bana baktığını hissediyordum. Yüzümü ona çevirdiğimde yanılmadığımı anladım.

"Alabalık gibi ne bakıyorsun. Gitmiyor muyuz?"

"Mısra in arabadan."

"Banane inmiyorum!"

"Mısra!!" Dedi oflar gibi.

"Konuşalım öyle git o zaman!" Dedim kedi gibi çıkan bir sesle.

"Off!! Offf!! Allahım sen sabır ver!!" Dedi yalvarır  gibi.

"Amin" dedim ciddi bir  sesle dreksiyona geçti, arabayı çalıştırdı ve fazlasıyla  gaza bastı. O gözünü yoldan ayırmıyordu, bense ondan gözlerimi ayırmıyordum. Bana neden kızıyordu ki, ben mi dedim Çağtay itine gel bana âşık ol diye. Banane! Kalbinin kirasını ben mi veriyorum.

Bir uçurumun kenarına getirdi arabayı, kıyıya yanaşırdı arabayı. Ikimizde sesizdik, ne o ağzını açıyor , ne de  ben. Birimizin bu sessizliği bozması lazımdı.

"Aras.." sözümü kesip söze girdi.

"Ben olmadığım zaman.... aranızda birşey oldu mu?" Dedi şaşkınlıkla birkaç  saniye yüzüne baktım .  "Ne?"

"Tekrar ettirme, bunu  sormak bile güç " dedi hala  yüzüme bakmıyor denizi izliyordu.

"Saçmalıyorsun, sinirlisin" dedim ben ısrarla ona bakıyordum.

"O oruspu çocuğu öyle konuştuğunda aklıma senin önceden ondan hoşlandığın geldi" yutkundu sanki boğazında birşey varmış gibi "belkide dedim..."

"Aras... için rahatlayacaksa söyleyeyim. Hayır aramızda arkadaşlıktan başka birşey olmadı." Yüzümü bana çevirdi acıyla gülümseyerek

"Arkadaşlık?" Dedi alayla.

"Aras bu olan saçma şeylerden beni suçlayamazsın!" Tepki vermedi birkaç saniye.

"Haklıydı. Hayatını mahvettim! Arkadaşın benim yüzümden vuruldu! Kendi kuzenimi koruyamadım ! Benim yüzümden sen de ölümden döndün, o gün ölmek istedin bu da benim yüzümden! Sen benim yüzümden hep mutsuzdun, hayatına tekrar girdim yine mutsuzsun! Mısra sen benim yüzümden ölüm kelimesini ağzına aldın!" Kanımın vücudundan çekildiğini hissettim.

"Bunlar geçmişte kaldı! Kendini suçlamayı bırak sen böyle olmasını istemedin!"

"Istemedim!! Ama benim yüzümden oldu! Benimle bağlantılı olan herkes zarar görüyor!! Belkide..."
Dedi dudaklarını yaladı. Konu gittikçe korkuç bir hal alıyordu.

"Belkide?" Dedim onu tekrar ederek.

"Belkide benden uzak durmalısın Mısra " dedi gözlerimin içine bakarak.

"Bana Mısra diyip durma, sinirlerimi bozuyorsun!" Dedim öfkeyle. "Ne bu ayrılık konuşması mı?!" Diye devam ettim. Gözlerim uçsuz bucaksız görünen denize çevirdim.

"Bu senin güvenliğin için" dedi kısık bir sesle "sana birşey olusa bunu ikinci kez kaldıramam "

"Güvenlik?" Dedim alayla."Sanırım sıkıldın benden, belkide sevmiyorsun beni." diye devam ettim acımasızca

"Ne?!" Dedi dehşete kapılmış gibi.

"Eve götür beni " dedim umursamadan. Kalbimin kırılış sesini duyduğuma yemin edebilirim.

"Nasıl böyle birşey düşünürsün!! " yutkundum sadece ne düşünmeliydim ki saçma sapan birşeyden konu buraya gelmişti.

"Eve gitmek istiyorum" diye direttim, yüzünü bana çevirdi .

"Küçük! Yüzüme bak!" Bakmadım , bakmayacağım, resmen benden ayrılacağını ima etti ARAS ARSLANOĞLU  diliyle! Arabadan indi ve sertçe kapıyı kapattı.  Kendini suçlamayı bırakmalıydı, bu onun suçu değildi kendisini yıpratmaktan başka birşey yapmıyordu. Bunun kendinin suçu olduğunu düşünüp benden ayrılmak istemişti resmen.

Benim olduğum kapıya yöneldi ve açtı. "İn konuşalım"  bu sefer bakmayan kişi bendim, gözümü denizden ayırmamaya çalıştım.

"Eve gitmek istiyorum, keşke gelmeseydim seninle, aptallık bende. Sinirli bir şekilde arabaya binip kendini öldürme diye gelmiştim. !"

"Güzelim hadi" göz teması kurmadan aşağı indim.
Yüzüne bakmamaya özen gösteriyordum. "Küçüğüm gözlerime bak" omuz silktim. Çenesimi tutup yukarı kaldırdı  "Aptal olan benim, üzdüm seni!'

"Evet aptalsın! Kocaman yeşil gözlü bir aptalsın! Bunların  senin suçun  olduğunu düşünüp kendini üzüyorsun!! Kimse böyle olmasını istemezdi Aras! Tuğçe için gerçekten üzgünüm..." Yüzümü avucladı ve dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı,  öpmedi değiyordu sadece.

"Tamam... özür dilerim. Zaten başaramazdım senden uzaklaşamazdım yani."  gözlerini gözlerime kenetledi sadece, hala sinirliydim ona

"Ben sana hala kızgınım,  benden ayrılmayı nasıl düşünürsün! Küsüm  ben seninle!" Dudakları duaklarıma değerken güldü.

"Barışalım " dedi alay eder gibi baş parmağı yanağımı oksuyordu.

"Barışmıyorum. " dedim gözlerimi gözlerinden çekmeden . "Öpeceksen öp, öpmeyeceksen çekil senin yüzünden kalbim yoruldu!"

Ufak bir kahkaha attı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı, eli yavaşça belime yerleş ve beni iyice kendine çekti, kollarımı yavaşça boynuna sardım ve parmaklarımı saçlarının arasına daldırdım.

"Ben seninle ne yapacağım" deildi alnını alnıma dayadı." Sadece sev yeter, gerisi pekte mühim değil"

Tekrar dudaklarımızı setçe birleştirildiğinde bu sefer adım adım geri gittim. Sırtım arabaya yaslanınca Aras elini iki yanıma koydu. O kadar sert öpüyordu ki dudaklarımın şiştiğini hisediyordum. Vücudumun titrediğini hissettim, bu çok güzeldi sigara karışımı nefesi ciğerlerimin en derininde hissettim.

"Deliriyorum!" Dedi isyan eder gibi. "Çıldırıyorsun beni" dedi tekrar öperek.

"Aras" dedim bu sefer nefes nefese, kalbim uçuyordu. Tekrar öptü, ama bu sefer nazikçe.

"Küçüğüm.... Söyle " dedi dudaklarımı yaladım gülümseyerek, Aras saçlarımı geriye attırdı.

"Seni seviyorum. Eğer bir daha böyle birşey söylersen seni öldürürüm ." Kocaman kahkaha attı.

"Öldürüyorsun beni zaten!" Dedi kötü birşey söyler gibi. "Deli gibi kıskanıyorum seni! O orospu çocuğunu öldürmeliydim içimde kaldı!"  Dedi

"Off Aras" dedim sitemle onu itiğimde gülerek beni  kendine çekti ve boynuma ufak bir öpücük bıraktı .

"Hadi eve gidelim" dedi gülerek  kapıyı actı binmem için

"Evet. beni Aşkım'in yanına götür "  Yüzüne bakmadım bakarsam  gülerdim.

"Barıştığımını düşünüyordum " sesindeki neşeyi duyabiliyordum.

"Yoo! Barışmadım,  benden ayrılmak  istedin bu kadar kolay mı  barışacaktım  seninle! Bir iki öpücükle beni tavlayamazsın  Aras Arslanoğlu!"

Kulağıma doğru eğildi  "barışmak için farklı  yöntemler de deniyebilirim. Emin ol bu ikimizinde hoşuna gidecek. " gözlerim yaptığı teklifle kocaman açıldı.

"Ne-ne gibi mesela?" Yüzündeki gülümseme gittikçe büyüdü. "Göstermeli anlatabilirim, daha akılda kalıcı olur" nefesimi tuttuğumu yeni fark etmiştim. Derin nefes verip tekrar aldım.

"Şey... aslında ben seninle barışmıştım. Naz yapıyordum sadece." Aras alt dudağını dişledi.

"Bence barışmadın, gönlünü alayım izin ver"

Ses çıkarmadım yüzüm alev aldığını hissettim, sadece  yüzümün değil tüm vücudumun alev aldığını hissettim.

Arabayı çalıştırdı ve yola girdi, bir anda  telefonumun  sesi ile irkildim ve çantama yöneldim.

"Efendim Akın?"

"Neredesin, Aras orada mı?"

"Evet yanımda, sorun ne?"

"Adem Özer de o anlar"

"Adem Özer mi ?" Dedim Aras'a bakarak.

"Abin " dedi Aras sakin bir sesle. Tanımadığım bi abim vardı.

"Seni görmek istiyorlar Mısra" dedi Akın yutkundum.

"Akın ben yapamam... bilmiyorum" dedim Aras yüzünü bana çevirdi.

"Mısra, güzelim ,canım kardeşim. Zor biliyorum ama onlar senin gerçek ailen. Elbette seni görmek isteyecekler sadece bir yemek" dedi Akın

"Bilmiyorum bunu sonra konuşalım " dedim, Akın'ın yanından büyük bir kahkaha yükseldi

"Mısra abim Çağtay'ı dövmüş! İnsan halinden çıkarmış " dedi kahkahalar arasında.

"Aslı? Sen Akın'ın yanında  mısın?" Dedim şaşkınlıkla gülerek. Aras ani fren yapınca gülmem arttı.

"Eyvah" dedi Aslı

"Sesiz ol" dedi Akın

"Çok geç " dedim ben.

"Belani sikerim Akın!" Dedi Aras tek sıra hâlinde konuştuk hepimiz kahkaham gittikçe artıyordu.

"Küfür etme lan kardeşimin yanında!" Akın'ı ciddiye alamıyordum çünkü o da gülüyordu, tek ciddi olan Aras'tı.

"Aslı!!" Dedi Aras elimden telefonu aldı.

"Aslı yokmuş... yani yok" dedi Akın. Gülmemi kesemiyorum

"Kardeşimden uzak dur seni öldürürüm Akın!"

"Ben sana böyle yapıyor muyum Aras?!"

"Seni..." dedi küfür edecekti muhtemelen bana baktı ve kendini frenledi.

"O'na söyle sadece iki dakikası var!" Arkadan gelen kapı  sesi ile bu sefer Aras'ta gülümsedi belli etmesede.

"Aras! seni ben öldüreceğim " telefonu kapatıp bana verdi ve tekrar arabayı çalıştırdı.

"Çok fenasın yazık ama" dedim acır gibi "az bile o ite! Neler çektim  ben üç yıla yakın" dedi

"Aaa abi hoşgeldiniz" dedi Aslı muhtemelen yeni gelmişti soluk soluğaydı.

"Bu ne hız" dedi alayla.

"Allah belami versin çok hızlıyım " dedi

"Boş konuşma git otur, soluk soluğa kalmışsın " Aras merdivenlere yönelirken ben Aslı'nın arkasından mutfağa girdim.

"Pişt! Ne oluyor?"

"Ne-ne oluyor?"

"Aslı bak ben meraklıyım uzatma söyle!'

"Bilmiyorum. Tuhaf... şey gibi" dedi kekeleyerek.

"Aşk" dedim iç çekerek

Ufak bir kahkaha attı " Aşk"

"Öğrendiğime göre didebilirim" dedim gülerek ve merdivenlere yöneldim arka cebimde çalana telefonu aldım tanımadığım bir numaraydı.

"Alo"

"Hayy!! Mısra Tufan ya da Turna Özer'mi hangisini kullanıyorsun!"  Kadın  Sesi  yüzümü buruşturdum.

"Kimsin?"

"Ahh sorry! Ben Dilek Yiğiter memun oldum" gözlerim şaşkınlıkla kocaman oldu.

"Ne istiyorsun?! Derdin ne?!"

"Hiç , derdim olmayacak kadar değersizsiniz benim için.  Ben eğlence istiyorum adrenalin ve kaos!!" Dedi alayla

"Yaşamak istiyorsan elime geçme olur mu?" Dedim ben alayla gülmeye başladım.

"Sen bana birşey yapamazsın ama ben yaparım! Tokadının karşılığı  Tuğçe'yi öldürdüm ! Sevdiğim adamı  aldığın içinde seni ve o abini öldüreceğim!"


Az kaoslu bir bölüm  yaptım sizin için  mola gibi jdjdjffj

Instangram: Hayal.dekiask



Continue Reading

You'll Also Like

11.7M 6.7K 4
"Yeter ama bu kadarı fazla!" sinirden gözüm dönerken Savaş abi yanıma gelip omuzlarımdan tuttu. "Yeter mi? Yüsra ben yanında olduğum sürece kimse sa...
10.7K 462 34
iki inatçı ve aşk istemeyen genç.. Aralarında engeller varken, Ne olacağını kim bilir? +18 şiddet, küfür, argo, cinsellik içerir.
4.9M 229K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...