FALÇATA /KARA SEMT(+18) (TA...

By gamzeispahaa

670K 24K 3.7K

Falçata kara semti'nin kapılarını sizin için açıyor... 🔈Uyarı ağır psikolojik şiddet mevcut dayanamayan lütf... More

Zehir Gözler
Karma
Nabi
Kafes
Tehdit
Bedel
Akrep
Kalbimin Sahibi
Hayal Kırıklığı
Yılan
Geçmişin Acıyan Yarası
Alpaslan
Yük
Cennet Kokusu
Eve Dönüş
Kayıp Tanrı
Finale İlk Yarı
Asıl Başrol (final 2)
Final
Yeni Kurgu Alarmııı
YARDIMCI ALIMI

Yanan Kötülük

22K 987 129
By gamzeispahaa

Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕 💕

Falçata duyduğu son cümlelerden sonra kendine gelmemişti. Oraya çökmüş kalkamamıştı. En sonunda Merve gelmiş kızı oradan götürmüş ama adamın yanına yaklaşmayı kimse cesaret edememişti. 

Ne kadar saat geçmişti bilmiyordu Falçata yavaş yavaş bilinci yerine gelmişti. Titreyen bacakları yavaşca ayağa kalktığında etrafına baktı. Nabiyi görmek istedi ama yoktu. Bir anda paniğe kapıldı. Aklına gelen en kötü senaryo kızın kendisini oradan aşağıya atmasıydı. Direk uçuruma doğru koştuğunda aşağıya baktı. Dakikalar içinde ise Feritin sesi yankılandı.

"abi Merve götürdü kızı."

Falçatanın içine bir anda serin bir su serpilmişti. Ama deli gözleri bu kez ferite döndüğünde Ferit adamın o yeşil gözlerden korktu. Bir kaç adım geriye gitmişti. Falçata ise hızla adama doğru yaklaşıp sert bir biçimde kendine doğru çekmişti.

" bana o şerefsizi bulacaksın Ferit!.

Adam kimden bahsettiğini anlamamıştı.

" abi kimden bahsediyorsun?. "

" Kemal olacak kansızdan bahsediyorum. "

Ferit şaşkınca adama baktı. Babasına normalde saygı duyan adam nasılda böyle sözleri söylerdi.

"a.. Abi öldü ya baban..".

Falçata bir anda adamın yüzüne sıkı bir yumruk attı.

"ulan bir daha o şerefsiz için babam dersen seni vururum!."

Ferit yediği yumrukla ve adamın sözleri ile sersemleşmişti. Neler oldu da adam bu denli sinirlenmişti. Falçatayı ilk kez bu halde görüyordu. Kendinden geçmiş gibiydi sanki bambaşka biriydi. İçinden şeytan çıkmış bu kez tamamen o ruha sahip olmuştu.

" falçata ölü adamı ben nasıl bulayım."

Falçata derin derin nefesler almaya başladı. Sanki biri onun boğazına sıkıyor gibiydi.

"bana onun mezarını bul o zaman mezarında bile o şerefsize rahat vermeyeceğim!."

Bu adam için son sözler olmuştu Hızlan arabasına binip bir an önce oradan ayrılmıştı. Babası öldüğünde kimse ölüsünü bulamamıştı sadece öldüğünü biliyordu onun dışında başka bir şey bilmiyordu. Tek biri vardı aklında tek bir kişiden öğrenirdi gerçekleri o yüzden uzun zaman sonra o hastanenin önünde durdu. Bugun yapmazsa daha yapamazdı. O yüzden cesur olacak kendi geçmişinden kaçsa da Nabinin geçmişinden kaçmayacaktı. Kaderin o ipleri nasıl boynuna sarıldığını onu boğmadan önce o ipleri bu kez koparacaktı.

Gecenin bir vakti müdür falçatayı dışarı da karşılamıştı. Başta adam garipsemiş bu saatte uzun zamandır gelmediği yere gelmesine ama sonra zaten adam tuhaf olduğunu bildiği için fazla düşünmemişti.

"Hoşgeldin falçata.".

Falçata sadece adama başını sallamıştı. Beraber içeriye girdiklerinde müdür adama karşı tedirgindi zaten sağı solu belli olmaz bir adamdı.

"sizi bu saatte buraya getiren durum ne falçata?."

Falçata adama ters ters baktığında yaşlı müdür hemen susmuştu. Aşağıya indiklerinde beyaz duvarlar sanki üstüne üstüne geliyordu. Müdür başka bir kapının önünde durduğunda cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açmıştı. Falçata adımını içeriye atıp atmamak arasında kararsızdır.

"anahtarı bırak git!."

Müdür adamın uzun zaman sessizlikten sonra sesini duyunca kafasını sallayıp anahtarı adamın avuçlarına bırakıp o beyaz koridordan yürüyüp gitmişti. Falçata ise içeriye girip ardından kapıyı kapatmıştı. Karanlık odayı esir almıştı. Ama adamın keskin gözleri herşeyi net bir şekilde görmüştü. Yatağın hemen aşağıda oturan yaşlı kadın beyaz saçları ve beyaz geceliği ile bu zifiri karanlıkta en zıt durumdu. Sanki tüm benliği ile beyaz renge bürünmüştü.

Müdür adamın uzun zaman sessizlikten sonra sesini duyunca kafasını sallayıp anahtarı adamın avuçlarına bırakıp o beyaz koridordan yürüyüp gitmişti. Falçata ise içeriye girip ardından kapıyı kapatmıştı. Karanlık odayı esir almıştı. Ama adamın keskin gözleri herşeyi net bir şekilde görmüştü. Yatağın hemen aşağıda oturan yaşlı kadın beyaz saçları ve beyaz geceliği ile bu zifiri karanlıkta en zıt durumdu. Sanki tüm benliği ile beyaz renge bürünmüştü.

Yaşlı kadının dudaklarından bir gülüş çıkmıştı. Bu neşeli bir gülüş değildi tam tersi bunca yıllık acı ve yaşananlara engel olmamanın vicdan azabı vardı.

"o piçin tüm pisliklerini bilen tek kişi sensin!."

Yaşlı kadın başını kaldırdığında o hep hatırladığı yeşil gözleri gördü eskisi gibiydi.

"demek öğrendin babanın ne olduğunu."

Falçata yaşlı kadın gibi Oda yere oturmuştu. Şimdi daha net yüzünü görme şansı olmuştu. Yıllar sonra kadının yüzünü gören falçata aslında yılların en çok bu kadını etkilediğini gördü.

"anlat bana yalanları değil tüm gerçekleri o evde neler olduğunu."

Kadının dudaklarından tekrardan bir gülüş çıktı.

"onları anlattığım için burada değil miyim alpaslan ."

Falçata saçlarını ellerinin içine daldırdı.

"murat baba ile Nabi'nin yolları nasıl kesişti."

"Nabi mi?."

Kadın bir anda durdu. Sonra ise konuşmaya başladı.

"şerefsiz baban kızı bu kez murata sattı."

Falçata nefes alamadı bir anda ayağa kalktı.

"yoksa?."

"hayır elini dair sürmedi zaten çocuk olduğunu görünce kıyamet koptu nice canlar gitti bu savaşta aslında ama hiçbirinden senin haberin olmadı."

"nasıl bana söylemez!."

Adama bir kez daha sinirlenmiş böyle bir durumu ondan nasıl saklar geçmişini bildiği halde bu durumda ne kadar hassas olduğunu bildiği halde susmuştu.

"seni korumak için bir tecavüzcünün babası olduğunu kimse bilmesin diye."

Yaşlı kadının sözlerine aslında daha çok sinirlendi yumruğunu kaldırıp yere sert bir biçimde vurdu.

"ulan beni koruyayım derken nasıl bir günaha nasıl bir hakka girdiğimizi fark etmez mi?."

"o yüzden yanına aldı kızı tekrardan canını acıtmasın diye."

Falçata derin bir nefes verdi. Kafayı yiycek gibi hissediyordu.  Nabinin aslında onun kuzeni olması ve babasını böyle bir şey yapması falçata için kaldıracak bir durum değildi. Ayağa kalktı öfkeyle küçük alanda gidip geldi kendi kafasına sıkmamak için zor duruyordu. Yoksa beyni bir kurşundan değil de vicdanın getirdiği ağırlıkla patlayacaktı. Bide kendi zülüm etmişti babasının yaptıkları yetmez gibi iğrenmişti kendinden etinden kemiğinden kanından iğrenmişti.

"baban kadar iğrenç bir insan tanımadım sayısızca o kıza tecavüz etti ve ettildi sadece Nabi değil bir çok çocuğun genç kızın kanına girdi."

Falçata bir hışım arkasa dönüp yaşlı kadına doğru eğildi.

"ulan o zaman sende ses çıkarsaydın neden sustun!.

" sence benim konuşmam ne kadar etkili oldu baksana yıllarca kapatıldığım yere akıl hastanesi. "

Yaşlı kadın haklıydı. Bir anda apar topar buraya yatırırdı.

"nerede o öldü mü?."

Yaşlı kadının dudaklarından bir gülüş çıktı tekrardan

"geberdi gitti emin ol."

"nasıl bu kadar emin olabilirsin."

"bizzat bu gözler gördü ne halde olduğunu."

Falçata kafayı yiyecek gibiydi. Bu zamana kadar bunu bilmemesi üstüne murat babanın ondan bunu saklaması o yüzden bu semti kıza bıraktı. Bu aslında vicdan azabıydı. Bunca zaman boynundan olan ağırlıktı.

"senin vicdanını sikeyim!."

Şuan herkese karşı bir öfkesi vardı. Hırsını almadan rahatlamazdı.

"kim o adamlar?.".

Yaşlı kadın anlamaz bir şekilde adamın gözlerine baktı.

"o orospu çocukları kim nabiyi kimler kıydı onların ismini istiyorum!".

"hepsi babanın odasında kasada orada bir defter var giren çıkan tüm adamların adı orada."

Falçata başını sallamıştı. Tam arkasını dönüp gidecekken aklına gelen durumla tekrardan yaşlı kadına döndü.

"nereye istersen artık gidebilirsin özgürsün ."

Yaşlı kadının dudaklarında acı dolu bir tebessüm oluştu.

"artık gidecek ne bir evim ne de kimsem var tüm varlığım artık bu dört duvar oldu ."

Falçata kadının ne demek istediğini anlamıştı. Başını sallayıp odadan çıktı. İlk işi o eve gitmekti. Ama önce merveyi aramak istedi. Nabinin durumunu öğrenmek için eli bir türlü gitmemişti ne diyecekti ki hem babalı oğlu kızın ruhunda büyük yaralar bıraktı. Arabaya bindi önce o hesabı kesecektik. Sadece Nabi değildi konu meltemin dediği gibi günahsız başka kızlarda vardı. Onlarında artık günahları onun boynuna yüklenmişti.

Aradan geçen yarım saat sonra o evin önünde durdu. Başından belli evin neden simsiyah olduğunu anlamak istemişti. Şimdi net görüyordu. Bir insanın iç neyse dışıda öyleydi. Yavaşca içeriye girdi adım adım merdivenlerden çıktı. Sanki o küçük kızın o çığlıkları hala bu evin duvarların da hisseti. Yukarıya çıktı gözü o çocuk odasında takılı kaldı. Burası Nabi'nin odasıydı içeriye ne kadar girmek istemesede girmişti.

Adımı attığında o duvarlar onunla konuştu öyle bir konuştu ki falçatanın gözlerinden damla damla yaşlar akıp koyu parkeleri ıslattı. Kim bilirki adamın şimdi ayak bastığı tüm yerlerde Nabinin kanı ve gözyaşı damlamıştı . Yavaş yavaş içeriye girdi. Yatak bir çocuk için çok fazla büyüktü. O anda burada neler olduğunu net anlamıştı. Sonra duvarda ki kırmızı silik yazıyı gördü dolabın biraz arasında kalmıştı ama Falçata'nın keskin gözlerinden hiç bir şey kaçmazdı.

İlerledi ve dolabı biraz kenara çektiğinde uzun zaman sonra dudakları kıpırdadı.

"ölüm istiyorum..."

İstemsizce elleri o duvara doğru gitti. Sanki o çocukla bağ kurmak ister gibiydi. Gözlerini sıkı sıkıya kapattı. Elini çektiğinde kızdan kalan bir şeyler bulma ümidiyle çekmeceleri açtığında daha çok içindeki öfke büyümüştü. Çekmecelerin içinde bir çocuk için uygun olmayan aletler vardı. Falçata bunların neden kullanıldığını anladığı anda o odada durmak istemedi. Hızlan dışarı çıktığında babasının direk çalışma odasına girdi.  Tamamen siyahlara bürünmüştü ağır mobilyalar vardı. Gözleri direk aradığını bulmak için etrafta gezdi. Sonra kenarda duran kasayı gördüğünde direk oraya yürüdü. Babası öldüğünden belli kimse bu eve girmemişti adamın vasiyeti oydu. Bu yüzdende ilk gün ki gibiydi ev hiç bir şey dokunulmamış herşey yerli yerindeydi. Kasanın yanına eğildiğinde şifresiz olduğu görünce şaşırmıştı kasayı açtığında beklediği o defter yerine sadece bir kağıt parçası vardı. Falçata kağıt parçasını eline aldığında okuduğu o yazıyla öfkeyle kağıtı buruşturdu.

Aynı zamanda telefonu çalmıştı. Yabancı bir numaraydı falçata açtığında o sesle tüyleri diken diken olmuştu.

"geç kaldın falçata cama bak."

Falçata cama doğru ilerlediğinde dışarı da asılı olan beş adam vardı. Siyahlara bürünmüş biri de ona doğru bakıyordu. Bunun kim olduğunu biliyordu. Bu akrepti. Akrep elindeki ateşi alıp biraz önce evin önüne döktüğü benzinin üstüne attığında ev bir anda alevler içinde olmuştu. Falçata ise alevlerin eve doğru geldiğini görünce koşarak aşağıya indi. Ama burada çıkamayacağını anladığında bu kez arka pencereye doğru ilerledi kenarda duran sehbayı kaldırıp pencereye attığında cam kırılmıştı. Falçata zaman kaybetmeden kendini dışarı doğru atmıştı. Onun dışarı kendisini atmasıyla ev bir anda patladı. Akrep sadece benzin kullanmamış evin bir çok yerine bomba düzeneği kurmuştu. Camların patlamasıyla cam parçaları adamın üstüne doğru gelmişti. falçatanın dudaklarından acı dolu bir inleme çıkmıştı.

"siktir."

falçata yerden kalktığında evin alevler içinde yandığını gördü. gördüğünde başını direk akrebin orada olacağı bildiği yere doğru çevirdiğinde akrep elindeki kumandaya bir kez daha bastığında bu kez evde olan patlamanın aynı kara semtin belli yerlerinde olmuş kara semti alevler sarmıştı. Falçata ilk kez ne yapacağını bilemeden evim dediği semtinin yanmasını izle.

Falçata yeşil gözleri bir alev topunu gözlerinin yeşile oturur gibi izleri semtinin yanmasını. En sonunda o soğuk boğuk ses kulaklarına çınladı.

"Zamanında bizden alınan her şeyi tekrardan almak için geldik falçata bu semtle işim bittiğinde sadece bu Alev olacak başka hiç bir şey değil."

Bu akrep için son sözler olmuştu
Falçata işe karşındaki 5 bedeninin ölüsüne gözlerini dikmişti. Bu kişiler onun masasında olan kişilerdi.

" ve sıra sana gelecek falçata ama sana gelene kadar etrafındaki herkes tekal tekal ölecek yalnızlık senin kaderin."

Bölüm nasıldı?

Diğer bölümde bol bol Nabi ve falçata kısımları olacak

Continue Reading

You'll Also Like

Hiç By Misills

General Fiction

381K 21.5K 199
Yok oluşu ve baştan başlamayı anlatan bir başyapıt Yetişkin sahneler içermektedir Karanlık dünyanın vicdansız prensi Salvatore ve sıradan hayatında k...
2.7M 82.7K 65
'Törenin ateşinde yanan genç kız, duygularını kayb etmiş bir adam. törenin ateşinde savrulan hayatlar...' Argo,şiddet,küfür, uygunsuz davranışlar içe...
650K 30.7K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
293K 30.9K 72
Dudakların mı yoksa o kutsal kitaplarda yazan kıyamet ey kadınım! DOST MECLİSİNE TEŞEKKÜRLER GÜZEL YORUMLARI İÇİN.