Evet şimdi abimin ne kast ettiğini anlıyorum tam o sırada yere çarpan kurşunlar İle Aidan ile birbirimize bakıyorduk
Aidan: valu bana güveniyor musun?
Başımı evet anlamında salladım
Valentina: evet
Aidan uçuruma baktı
Hayır hayır
Lütfen bana atlamalıyız deme
Aidan: Atlamalıyız
Siktir!
______________________________
To be contined..
Valentina: ne!?
Aidan: başka çaremiz yok adamlar geliyor!
Valentina: ölücez Aidan!
Aidan: eğer kalırsak kesin ölürüz ama atlarsak şansımız var
Valentina: evet 100/2 falan!
Aidan: sence adamların kurşunlarından kurtulma oranımız mı? yoksa atlama oranımız mı? daha iyi?
Hem aidana hem adamlara baktım hepsi geliyordu burdan atlamamız İle atlatma riskimiz çok düşüktü
O sırada birinin elimi tutmadı İle hızla Aidan baktım
Aidan: bana güveniyorsun değil mi?
~ Flash Back ~
Aidan: her zaman yanında olacağım bana güven
Yüzümü tamamen ona döndüm ona güveniyordum ve sanırım bunca şeyden sonra tek güvendiğim kişiydi
~ Flash Back End ~
Evet! Ona güveniyordum
Valentina: Güveniyorum
Aidan: sadece gözlerini kapat
İnanamıyorum resmen ciddi ciddi uçurumda atlatacaktık altımızda deniz olduğu İçin basınç çok yüksek olucaktır diye düşünmeye başladım
Kafamı onaylar biçimde salladım Aidan yavaşça beni belimden çekerek orta sürükledi adamların kurşunları artık yerlere savruluyordu sesler yakınlaşıyordu
Aidan beni sıkıca sardı ve
Aidan: Hazır mısın?
Hazır mıyım?
Kesinlikle hayır
Ama başka çarem var mı?
Valentina: E-evet
Aidan korktuğumu anladığında bana döndü
Aidan: korkma ben yanındayım valu
Sanırım bu söz bu seferde beni rahatlatmaya 1-2 saniye kadar yetmişti ardından yerdeki uçuruma doğru baktım
Sanırım başım dönmeye başladı yükseklik korkusu olan birimin az sonra uçurumdan atlayacak olması sizede normal geliyor mu?
Aidan yavaşça önüne döndü ve uçuruma doğru bir adım attı ardından durdu başını kaldırıp derin bir nefes aldı o sırada bana baktı ve gülümsedi
Şu anda bu kadar cesur davranmasına cidden anlam veremiyordum
Ve ardından arkamıza gelen kurşunlar ayaklarımızı kılpayı sıyırıyordu hızla atlarken neler olduğunu unutmuş gibiydim
Her yer bir anda sanki yaşanmışlık algısını kaybediyordu yerlerde artık zaman çekimi yoktu havada süzülüyordum gibime geliyordu
Elbette bu kadar yüksek bir uçurumdan atlayınca insanın o an kendini nasıl hissettiğini bilmek gerçekten çok zor
Her şeyin bir rüya olmasını diledim
Ama hayır bu rüya değildi
Şu anda 100/2 şansımızla deniyorduk
Ayaklarımız ve bedenimiz hızla ve büyük bir basınç İle suya çarptığında ayağımda bir yanma hissettim
Ardından tüm bedenimiz suyun içine girdi burası büyük bir okyanustu derin
Her yerimde çok büyük bir acı vardı
Sanırım ölüyorum diye düşünmek istiyordum
Çünkü bu acının kaynağının az çok ne olduğunu anlamıştım
Su çok berrak değildi ama yinede yanımda duran suyun içindeki aidanı az çok görebiliyordum
Yüzeye çıkamıyorduk çünkü tepemizden kurşunlar atılıyordu
Ama aslında atılan kurşunların hiç bir değeri yoktu o kadar yükselen hele bide denize atılınca kurşunlar su tabanına yumuşacık bir ayı gibi çarpıyordu yani suda süzülüyorlardı
Uzun bir süre suyun altında bekledik
Su gerçekten buz gibiydi ve yağmur yağıyordu
Bu soyun soğukluğuna vücudum şok etkisi diyordu
Kurşunlar yok olduğunda hızla çıktık nefesimi o kadar tuttuğun İçin yüzeyin üstüne çıktığımda hızla öksürmeye başladın
Vücudun tamamen yanıyordu sanki ve Buda benim yüzmemi engelliyordu
Valentina: Aidan vücudum yanıyor
Aidan bana anlamaz bir şekilde. Baktı
Aidan: ne?
Valentina: çıkmalıyız vücuduma be şeyler oluyor
Aidan ciddileşti ve sanırım benim daha fazla bu lanet acıya dayanamayacağını anladıktan sonra geldi ve beni denizin içindeyken yavaşça kucağına aldı
Lanet vücudumda her yerim kaşınıyorsun bunu pek önemsemedin hem yanıyor hem kaşınıyordu
Tabiki bir uçurumda atlayınca bunlar normaldi ama vücuduma neler olduğunu öğrenmek istiyordum
Aidan bizi hızl kumsal yoluna götürdü hava buz gibiydi ve bende deli gibi üşüyordum çok soğuk bir sudan çıkmıştım her yerim ıslaktı
Aidan beni kucağından indirmedi öylece yola devam etti bende yavaşça kafamı onun göğsüne yasladım ama acı hala tüm bedenimdeydi
Aidan yavaşça bana baktı ve hızlı adımlar akarken konuştu
Aidan: bak vücudun bu kadar büyük bir basınca soğuğa reaksiyon göstermiş olabilir
Şu anda tek gidebileceğimiz yer evdi ama artık evimizde biliyorlardı
Valentina: çok üzgünüm Aidan
Aidan yürürken bana baktı
Aidan: valu üzgün olmanı gerektirecek bir durum yok millie-
Valentina: Millie değil bunlar İçin
Aidan ne dediğimi anladığımda bana gülümsedi ve hala eve doğru yürürken saçıma bir öpücük kondurdu
Açıkçası bu çok hoştu sanki midem gereksiz yere hoşnut olmuştu
Ama vücudumdaki ağrı yanık v kaşıntılar durmuyordu
Aidan hızla kapıya vardığında sırılsıklam beş şekilde kapıyı çalmaya başlamıştı bile
Kapıyı açan kişinin sesinden kim olduğunu anlamıştım
Abim
Louis: ne- Siktir! Aidan valu bu haliniz ne!?
(Mangal yapıyorduk katılcan mı?)
Aidan: çabuk içeri geç
Dediğinde abim kapıdan uzaklaştı Aidan beni hızla odaya doğru götürürken salondan geçmek zorunda kaldı
Herkes şok içinde bize bakıyordu
Aidan hemen merdivenlerden çıktı ve arından beni kendi odama getirdikten sonra yavaşça yatağa bıraktı
Ardından gözünü bedenindeki minik morluklara kaydı
Bunları bende yeni fark etmiştim
Aidan: bunlarda ne böyle
Valentina: bilmiyorum
Dediğimde morlukların sadece ayaklarımda değil kollarımdada olduğunu gördüm
Siktir bunlarda neydi böyle
Aidan: beni bekle hemen gelicem güzelim
Dedi ve hızla gitti ağrılar kaşıntılar ve yanmalar bitmek bilmiyordu
Yaklaşık 10 dakika sonra içeri bir adam girdi
Sanırım doktor
Adam: siz valu hanımsınız değil mi?
Ona bakıp hızla ıslak saçlarımdan yaşlar yere dökülürken kafamla "evet" anlamında onayladım
Adama hızla yanıma gelip dikildi ve ardından çantasından bir sürü şey çıkardı
Ve vücudumdaki morlukları bir kaç alet ile inceledi ardından adam bana baktı ve konuştu
Adam: büyük basınç yüzünden vücudunuz buna etki göstermiş valentina hanım
Dediğinde az çok tahmin ettiğim şeyi söylemişti
Valentina: bunlar hep böyle mi kalıcak
Adam bana baktı ve ardından kurudan bir sürü merhem çıkardı
Adam: elbette hayır yakın sürede iyileşirsiniz ama o vakte kadar vücudunuzu çok yormasanız iyi edersiniz
Diyerek teker teker morluklara kremleri sürmeye başladı
*******
Adam son olarak kutudan bir iğne çıkardı
Adam: bu daha çabuk iyileşmenize yarayacaktır
Sanırım onca şeye rağmen halen iğneden korkuyordum
Ama adama
"Hayır lütfen korkuyorum" diyecek halim yoktu
Gözlerimi sımsıkı kapadım adam tam iğneyi batırıcaktı ki kapı çaldı
Gelenin kim olduğuna bakmak İçin kafamı o tarafa çevirdim
Aidan gelmişti bana ıslak kıyafetler ile gülümsedi ve hızla yanıma geldi çömelip elimi tuttu
Ve ardından bana göz kırptı
Adam: zamani aşkları çok hoş gibi
Hıh?
Bize mi dedi o?
Adam iğneyi yaptı ben ise iğneyi farkına bile varmadan aklımdaki düşüncelerle adama bakıyordum
Valentina: ha-
Aidan: evet biraz öyle sanırım
Dedi adama gülümseyerek
Ne ima etmişti?
Tamam bu kadar yeter bugün yeterince soruyla karşılaştım gibi duruyor
Adam gittiğinde ben ise aidana bakıyordum
Aidan: hala acıyor mu valu?
Valentina: hayır artık acımıyor
Dediğimde ayaklarıma ve kollarıma baktım krem çoktan vücuduma girmiş ve iyileştirmişti
Aidan: ben sana kıyafet çıkarıyım sen giyin olur mu?
Valentina: hıhı
Aidan dolabımı açtı ve bir şeyler çıkarıp yanıma koydu ardından göz kırparak dışarı çıktı
Hızla kıyafetlerimi değiştirdim ama ıslak açların yeni kıyafetlerimin arka kısmına damlatıyordu
O sırada kapı çaldı ve tahmin ettiğim gibi Aidan geldi
Aidan: uh sanırım saçların halen ıslak
Diyerek banyoya doğru gitti ve ardından bir dön Makinesi ile geri geldi
Ben iş donu böyle görünce güldüm benim güldüğümü görünce bana bakıp gülümsedi ve makineyi fişe taktı
Ardından saçımı bir ayran yardımı İle tarayıp kurutmaya başladı
Bu cidden çok güzel bir an gibiydi
********
______________________________
Bir sonraki bölüm çok güzel bir bölüm olucak
40 oy sonra görüşürüzz 🤍
diğer tüm takipçilerimi ve yorumcularıma burdan sevgilerimi iletiyorum ❤️
-