Selam arkadaşlar. Bugün iki bölüm yayinliyorum çünkü yarın Çember ve SICAK & SOĞUK kitabıma bölüm hazırlayacağım. Pazartesi 3 kitabada yeni bölüm gelecek.
"Güzel senaryo. Tutmaz sana söyleyeyim fazla klişe " dedim sahte bir gülümsemeyle. Ayağa kalktı ve birkaç adım attı.
"Hayat zaten klişelerden ibaret değil mi çok sevgili kuzenim. İnsanlar doğarlar,yaşarlar ve ölürler hiç şaşmaz" dedi. Yüzündeki ciddiyet beni korkutuyordu. Onun gibi iğrenç bir insanla aynı kanı taşıyor olamazdım .
"Diyelim ki dediğin gibiyiz " dedim
"Kuzen" dedi tamamlayarak.
"Her ne ise! Senin gibi iğrenç bir insanla çalışacağımı nereden çıkardın!" Dedim dudaklarını birbirine bastırdı ve kafasını aşağı yukarı salladı.
"Hmm. Kalbimi kırıyorsun kuzen. Tıpkı teyzem gibisin. Sert ve iyilik meleği" dedi. Ciddi değildi sadece yalandı. ucuz bir yalan.
"Ailenin kim olduğunu öğrenmek istemez misin?" Dedi iğrenç gülüyordu.
"Hayır" dedim . Yüzündeki gülümseme şaşkınlığa döndü.
"25 yaşıyorum bu zamana kadar tanımadığım insanlar için herşeyim olan bir adamdan vazgeçmiyeceğim. Daha zekice bir şeyler beklerdim. Yaratıcı olmalısın " dedim alayla.
"Eğer seninle kan bağım varsa intihar edeceğim. Bu iğrenç birşey" diye devam ettim. Yüzündeki gülüşün sinire dönüşünü net bir şekilde gördüm.
"Seni bu kadar cesur beklemiyordum" dedi şaşkınca.
"Cesur değilim. Sadece doğruları ve olacakları söyledim. Tıpkı seninle konuştuğumu Aras'ın da duyduğu gibi" dedim telefonu kulağıma dayadım.
"Aras?"
"Geldik" dedi düz bir sesle. Sonra camdan yaklaşık on arabanın mekanın önüne durduğu gördüm, dahası gördük. Yüzündeki şaşkınlık yerine öfke vardı
"Sen!" Dedi.
Arabadan inmeden önce Aras'ı arayıp telefonu cebime koymuştum. Dinleyeceğini biliyordum. Muhtemelen bana kızacaktı daha önce haber vermediğim için.
Aras sinirle gülerek kollarını açtı ve adım adım Doğu Akar'a yaklaştı.
"Ooo oruspu çocuğu uzun zaman oldu!" Yüzüne yumruğu indirdi Aras. Adamları birşey yapamıyordu Aras'ın yaklaşık 50 kişilik adamları silahını Akar'ın adamlarına çevirdi.
"Bende seni özledim Aras!" Dedi gülerek. Aras karnına bir tekme attığında yüzümü buruşturdum. Deniz ve Poyraz Doğu 'nun kollarından tutup sandalyeye oturttu.
"Sizide özledim" dedi arsızca Deniz ve Poyraz'a dönerek. O kadar rahat ve sakindi ki soğuk kanlılığı çileden çıkardıydı .
"Sikerim senin özlemini! " dedi Poyraz sinirle boğazına yapıştı. "Var ya senin üzerinde öyle şeyler deneyeceğim ki sen bile hayran kalacaksın!" Diye devam etti.
"Şttt çok ayıp kuzenim var" dedi Akar. Aras arka arkaya yüzüne yumrukları geçirdi. Ağzındaki kanı tükürdü ve gülmeye devam etti.
"Onu ağzına alma!" Dedi Aras tıslar gibi.
"Abi bırak ben öldüreyim valla bak çok acılı olacak!" Dedi Deniz çileden çıkmış gibi.
"Bekle Deniz onu ele almışız acısız ölüm yakışır mı bu oruspu çocuğuna!" Dedi Aras neşeyle.
"Bence beni Aslı öldürsün.!" Dedi ufak bir kahkaha attı ve yüzünü Aras'a döndü.
"Aras nerede Aslı?" Dedi . Kanımın çekildiğini hissettim. Umarım düşündüğüm şey değildir.
"Abi!!" Dedi Hilmi dehşet içinde. Gözlerimi kapattım derin bir nefes alıp verip açtım .
Hilmi elinde laptop ile girdi ve masaya koydu.
"Aslı!!" Dedim korkuyla. Aslı heryeri kanlar içindeydi. Dört adam zor zabdediyordu. Adamların halide iyi değildi Aslı'ya oranla.
"Lan !!" Dedi Aras Aslı'yı o halde görünce gözleri kocaman olmuştu. Kollarındaki ve boynundaki damarlar belirginleşmiş yeşil gözleri kan çanağına dönmüştü.
"Eee hanginiz öldürüyor beni!" Dedi alayla. Gözlerimi bana dikti ve göz kırptı "Zekiymişim değil mi kuzen ? " dedi alayla.
"Ona. bir.daha. bakarsan. Senin sikerim!!!" Her kelimesinde yumruğu suratına geçirdi. Aslı çırpınıyordu. Yüzü, üzeri perişan haldeydi.
"Akın!! " diye bir ses yükseldi bilgisayardan. Kamerayı tutan kişi Akın'a çevirdi kamerayı. Gördüklerim karşısında donmuştum. Akın derbeder bir haldeydi. Yerdeydi onu tekmeliyorlardı.
"Akın!!!" Diye bağırdım tüm gücümle. Bacaklarım beni daha fazla tutamamıştı ayakta.
"Kardeşin sevgili yapmış. Sevgilinin abisi ile siz toplu takılıyorsunuz sanırım" dedi alayla.
"Vurma !!!Allah belanızı versin!!!" Dedim Aras beni kollarımdan yakaladı. Çaresizdim. Ölemezdi. Onunla küs olarak ölemezdi.
"Abi!!! Yeter vurma!!" Acımasızca vuruyorlardı. Canım acıyordu. O benim tek ailemdi. Onu bu halde görmek beni yok ediyordu canım acıyordu.
"Akar!!! Yemin ederim götünden şırınga ile kan alacağım oğlum!!! " dedi Aslı feryat edercesine bağırıyordu.
"Kardeşin çok terbiyesiz özür dilesin söyle" Dedi. Aras ayağa kalktı ve karnına sertçe bir tekme geçirdi. Geçirdiği tekmenin etkisi ile oturduğu sandalye ile geri düştü.
"Akın ayık kal!!! Sana diyorum !!" Aslı'nın sesi ile bilgisayara döndüm.
"Abi!!" Dedim acı ile hiçbir şey yapamıyordum. Elim kolum bağlıydı. Çaresizdim. Benden Her şeyi saklamasına rağmen onu çok seviyordum. O benim abimdi.
Kan bağımız olmamasına rağmen abimdi!
"Konuş!" Dedi Aras boğazına yapıştı ve kaldırdı. "Ne istiyorsun!!"
"Sapasağlam çıkıp gideceğim" dedi Aras yüzünü buruşturdu. "Mısra ile" Aras alayla güldü.
"Dalga geçiyor benimle" dedi ve saniyesinde yüzü ciddileşti ve belinden silahı çıkardı .
"Öleceksin! Başka kaçışı yok! Anlaşma yok!" Dedi. Gözlerimi bilgisayara çevirdim. Akın ve Aslı'nın kafasina çevrilen silahla Aras'in boşta olan koluna dayandım .
"Aras..." dedim sondaki "s " boğazımda kalmıştı. Bilgisayara çevirdi gözlerini. Elindeki silahı daha sıkı tuttu gördüklerine rağmen.
"O silahları teker teker adamlarının götüne sokacağım. Bu elimdekinide sana! Söyle indirsinler silahları. Yoksa sırf sana inat tüm işkence fantazilerimden vazgeçer. kurşunu ağzından sıkar, götünden çıkarırım!!" Dedi Aras . Oruspu çocuğu ayağa kalktı ve üzerini çırptı.
"Ya ikimiz bu kapıdan çıkarız. Ya da sık gitsin. Ben tek gitmeyeceğim. Yanımda iki aşık da götüreceğim!" Dedi. Yutkunamadım boğazımda birşey durdu ve canımı çok yaktı.
"O benim kuzenim onu öldürecek değilim " dedi. Aras'ın koluna yapıştım. Ellimden sıkıca tuttu ve beni arkasına çekti. Diğer elindeki silahı sıkı sıkı tutuyordu.
"Senin gibi bir piçe güvenmiyeceğim! Sen kendi çocuğunun katilisin!" Dedi Aras alayla. O'nun yüzündeki gülümseme söndü ve yerine öfke yerleşti. Silaha daha çok yaklaştı ve alnı ile silah arasındaki mesafeyi kapattı.
"Senin yüzünden!!" Dedi tükürürcesine.
"Soyundu ve yatağıma yattı. Karnındaki çocuğu benimmiş gibi göstermek için böyle ucuzca bir taktik denedi!! O oynadı bende bozmadım!' Aras'ın sözü üzerine Akar'ın gözlerinin dolduğunu gördüm.
"Onu seviyordum!! ya benim ya benim! Ona; benden başka biri sana dokunursa seni öldürürüm demiştim!! Kaldıramadım!!" Dedi ve gözyaşları serbest kaldı.
"Kes sesini!! Senden Hem Eylül'ün hem de bu yaptıklarının acısını alacağım içim soğumadı duydun mu!!! Asla da soğumayacak!!" İkiside birbirlerine karşı öfkelerini kusuyordu.
"Eylül...." dedi Acı çeker gibi. "Çok küçüktü!!" Dedi Aras . Akar gözlerini Aras'tan ayırmadı.
"Sadece 19 yaşındaydım!! Alkol ve madde kullanıyordum!! Eve ne zaman geldim onu bile hatırlamıyorum!! Bana Eylül'e tecavüz haberi geldiğinde seni aramayı bile düşündüm!!"
"Kes zırvalamayı! İndirsin adamların silahlarını. Seni şimdilik öldürmeyeceğim. Mısra benimle kalacak! Akın ve Aslı'yı sebest bırakacaksın!" Dedi.
"Hayır. Mısra benimle gelecek! Yada sık gitsin. Bokun içine yeterince battım. 19 yaşımdan beri üzerimdeki kara lekeden kurtulamıyorum" dedi. Aras'ın elini yavaşça bıraktım.
"Aras bırak gideyim. Yoksa Akın ve Aslı'ya birşey yapacak" dedim ağlamaktan sesim kesik kesik çıkıyordu.
"Kes sesini Mısra!" Dedi elimi daha sıkı tuttu. "Seni bu amına koduğumun dölüne teslim etmeyeceğim!" Dedi.
"Aras bana birşey yapamaz bırak gideyim" dedim ve elini bıraktım. "Lütfen..."
Yüzünü bana döndü ve kafasını iki yana salladı. "Hayır, kes sesini!! Seni kimseye vermeyeceğim. Bir bok bildiğin yok!" Dedi. Canım acıyordu. Yeşil gözleri kan toplamıştı
"Yapma..." dedim kafamı salladım.
"Aras küçüğünü dinle" dedi neşeyle Akar.
"Sikerim senin ağzını kes sesini!!" Dedi Aras Akar'a dönerek. Kafasını bana çevirdi "Sende sus! Herkesin kafasına sıkarım yinede seni bu piç kurusuna vermem!" Dedi acıyla elini avuçlarımın arasına aldım.
"Hani bana birkeresinde demiştin ya; "seni öpersem benden gidemezsin buna izin veremem " diye. Söz veriyorum sana hiçbir şey olmayacak. Senden gitmeyeceğim" dedim gözyaşlarıma rağmen gülümseyerek.
"Hatırlıyorsun..." dedi acıyla gülümsedi. Bense sadece acıyla kafa salladım. "Doğru demişim. Gidemezsin! İzin vermiyorum!" Dedi burnunu çekti.
"Gitmeyeceğim. Sadece ayrı kalacağız birkaç gün....lütfen" dedim bir adım attım attım yanına doğru. "Aras lütfen "
"Ahhh!!!!" Dedi sinirle etrafindaki sandalyeleri tekme attı ve elini başının üzerine koydu.
"Olmaz!!! Seni veremem duydun mu?!! Üç yıl piç abin yüzünden senden ayrı kaldım."
"Sık sana Aras bana o zaman. Kardeşini ve sevgilisini öldür bir de beni öldür ve sevgilin yaşasın" dedi. Sıkıntıyla nefes verdi.
Gözlerine baktım Aras'ın yalvarır gibi. Aras Akar'a döndü ve tekrar sağlam bir yumruk geçirdi ve boğazına silahın namlusunu bastırdı.
"Sadece 3 gün!! 72 saati bir saniye bile geçmeyecek! Eğer saçının bir teline zarar gelirse. Sana ant içiyorum ki seni öldürürüm . Sadece seni değil sakladığın anneni ve o kanser hastası kardeşini!" Dedi Aras acımasızca. Akar kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla.
"Sen...." dedi sadece. "Ne oldu sadece kendinimi zeki sanıyordun!" Dedi Aras alayla.
"Annem ve kardeşimin kılına bir zarar gelirse çok sevgili kuzenimi iç organlari alınmış bir şekilde, üzerinde kırmızı bir kurdele ile sana paketlerim Arslanoğlu duydun mu?!" Dedi Akar. Aras boynunu sağa sola yatırdı.
"Tehtit!" Dedi Bana baktı ilk ve tekrar Akar'a döndü. "En sevdiğim! Eee sonra?" Dedi acımasızca.
"Sonrasını sonra göreceğiz Arslanoğlu!" Dedi Akar yüzü acayip duruyordu. "Arabayı hazırlayın!" Diye emir verdi.
"Özlemişim seni Arslanoğlu. Arayı çok açmayalım " dedi adım adım yakalştı ve elini bana uzattı.
"Bırak!!" Dedi Aras elini itti. "Ben götüreceğim arabaya kadar! Ona temas edersen parmaklarını koparır sana sokarım!" Dedi beni kendine doğru çekerek.
"Çok fazla argo kelime kullanıyorsun. Sevgilinin yanında ayıp değil mi?! Sana yakışmıyor hiç. " dedi ve dışarı yöneldi. Aras kançanağı gözlerini onunki gibi olan gözlerime dikti.
"Gitme.... ben halledeceğim. Bırak o tek gitsin. Lütfen onunla gitme" dedi. Gücüm gitmiş gibi hissettim. Kalbime bir ok saplanmıştı. O yalvaran gözleri beni öldürüyordu. Ama beni göndermesede kardeşinden olacaktı.
"Özür dilerim...." dedim ağzımdam bir hıçkırık koptu. Kafamı göğsüne bastırdı. "Hayır...ştt ağlama asıl ben özür dilerim. Benim yüzümden böyle iğren bir şeyin ortasına düştün " dedi.
Kafamı kaldırdım ve dudağını nefesini içime çekercesine öptüm.
"Öpme.... bu sonmuş gibi öpme" dedi "kısa olsun ki geleceğine dair umudum olsun" dedi
Arabanın yanına gittim. Arkamı döndüm Aras sadece kafa sallıyordu. Ona rağmen gülümsedim ona,
gözyaşlarıma rağmen....
Gözyaşlarına rağmen....
Arabaya bindim. Doğu tam karşımda oturuyordu. Gözyaşlarımı sildim "Herkes seni öldürmek için sıraya giriyor. Artık o sırada bende varım." Dedim sakın ve öfkeli bir sesle.
"Bir kişi eksik ,bir kişi fazla. Yeni yılı görürsem ne mutlu " dedi Doğu. Kafamı iki yana salladım. "Sana yemin ediyorum göremiyeceksin" arabanın çalışması ile arka cama çevirdim gözlerimi.
Yıkıldım o an içimdeki acı katlandı, katlandı ve gözyaşları olarak dışarı çıktı.
Ben sevdiği kadını düşmanına teslim etmek zorunda kalan bir adam gördüm arka camdan.
Ben o arka camdan sevdiği kadının gitti arabanın arkasından diz çöken bir adam gördüm.
Ben o arka camdan Mahvoluş ve çaresizlik gördüm.
Instangram : hayal.dekiask