Müezzin | Texting

By sakinolesra

2.9M 231K 80.7K

0522*******: SENİN ABİN YÜZÜNDEN ORUCUMU 5 DAKİKA GEÇ AÇTIM DÜN BEN 0522*******: Söyle alarm mı kuruyor ne ya... More

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
MescidiAksadaBaskınVar!!
Bayram Özel Bölüm (Kudüs)
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
ÖNEMLİ! HERKES OKUSUN LÜTFEN!
3.6
3.7
3.8
3.9
FİNAL
Özel Bölüm (Ceren-Emir)
Özel Bölüm 2 (Ceren-Emir)
Özel Bölüm (Ammar- Gül)
YENİ RAMAZAN TEXTİNGİ!

2.9

51.9K 4.7K 1.4K
By sakinolesra

Selamün aleykümmmm

Sizi biraz beklettim ama yoğunluğum vardı, kusura bakmayın.

Bu arada anneler gününüz kutlu olsun. (Geleceğin anne adaylarınınkini de kutluyorum ❤️)

***

Midemde Uçan Yemekler;

Yasir: Yetişin

Yasir: Ammar'ım elden gidiyor

Musab: Yasir git bir bak ben mutfakta mıyım, hadi kardeşim

Yasir: YAHU BAHÇEDE GÜL KOKLADI GÜL!

Yasir: Bu ne demek sen biliyor musun?

Melih: Ne demek?

Yasir: İkizim diyorum, GÜL kokladı diyorum

Melih: Bir şey diyeceğim, bu çocuk mu gerizekalı biz mi anlamıyoruz?

Yunus Ali: Sadece kaos istiyor takmayın msksmdmcjcjcj

Yasir: Ayıp be!

Musab: Ammar nerede?

Yasir: Gül kokladığını görünce içeri girdim ağlayarak. Koklaya koklaya bayılmıştır

Melih: akwlsmslsmkdndjdsmsnnddj

Ammar: Yasir çık lan şu odadan

Ammar: Üzülme oğlum, kimseyi senden çok sevemem

Yasir: Gözlerim yalan mı okuyor? Yoksa ben süt içe içe kafamı buldum

Yasir: Ben Ammar'ı bırakıp nasıl evlencem?

Yasir:

Musab: Ammar'da evlenecek?

Yasir: Kimle ne zaman nasıl?

Melih: Güller açtı dedik ya kardeşim

Ammar: Sadece kızı sordum diye hemen evlendirdiniz

Ammar: Pes

Musab: Yarın öbür gün de bir soru sorulacak bu sefer sana

Ammar: Ne sorusu oğlum?

Melih: EŞ OLARAK KABUL EDİYOR MUSUNUZ????

Ammar: Söveceğim şimdi işinize bakın

Telefonu sinirle masaya bırakırken, masada duran çöpler ile kaşlarım çatıldı.

"Yasir! Gel topla lan şurayı! Çık şu odadan."

Sinirli sesim evde yankılanırken Yasir nadiren de olsa söz dinleyerek çıktı odadan. Eliyle saçlarını dağıtırken mutfağa gitti ve poşet aldı. Daha sonra masadaki çöpleri poşete doldurdu.

"Şimdi evlenirsen kim senin masanı böyle toplayacak Ammar?"

Köşedeki yastığı alıp kafasına fırlattım. Yoktu evlenmek falan!

Sadece aklımı bir şey yokluyordu o kadar...

"Çok konuşma, ben dışarı çıkacağım gelene kadar topla dağınıklığını." dedikten sonra onu orada bırakıp çıktım evden.

Hava güzeldi, oruç yüzünden dilim damağım kurumuştu ve biraz bunalmış hissediyordum. Biraz dolaşmak iyi gelebilirdi. Murat'ın önerisine göre, kafam dolu olduğunda parka gidip oturmak çok iyi geliyordu.

Mahallenin parkına yürürken esen rüzgâr yüzünden bir kaç saç telimin anlıma düşmesiyle elimle düzelttim. Parka vardığımda kendimi gölge de bulunan bir bankın üzerine atmıştım. Oynayan çocukları izlediğimde aklıma anne ve babam gelmişti.

Bizi korumak için bile bile ölüme yürüyen anne ve babam.

Yasir her zaman böyle neşeli bir çocuktu aslında. Sadece anne ve babamdan sonra acısını içine atıp neşesini dışarı vurmayı tercih etmişti. İlk zamanlar ne yemek yiyordu, ne de konuşuyordu, onun iyileşebilmesi için elimden gelen her şeyi yapmıştım. Kendimi unutup kardeşimi sarmalamıştım.

Soğuk bir kişiliğim vardı, bazen insanlar benimle konuşmaktan çekinirdi. Sert duruyormuşum onların tabirine göre. Yapım gereği Yasir gibi her şeye gülüp eğlenemiyordum, içimden de gelmiyordu zaten.

Parkı incelediğim sırada salıncakların orada bir çocuk çarptı gözüme. İki tane salıncak vardı ve diğerinde bir adam kızını sallıyordu, o çocukta izliyordu masumca. İçime bir şeyler oturduğunda yerimden kalktım. Ben kalkarken adam kızını salıncaktan indirmiş, elinden tutup götürüyordu.

Oğlan çocuğunun yanına varınca elimi omzuna koydum, eğildim onun boyuna gelebilmek için. Merakla bana baktı.

Elimle salıncağı işaret edip, "Sallayayım mı seni?" diye sordum yumuşak tutmaya çalıştığım ses tonumla. Evet, bu benim için zordu.

Çocuğun gözleri parlarken kafasını salladı hızla.

"Adın ne senin?"

"Yavuz."

5 veya 6 yaşlarında duruyordu. Sevinçle salıncağa oturduğunda arkasına geçtim. Yavaşça salıncağı iterken, "Senin adın ne abi?" diye sordu.

"Ammar."

Bir müddet konuşmadan onu salladım. Bu sırada da park dolmaya başlamıştı. Herhalde bu vakit çocukların evden izin alma vaktiydi. Salıncağı sallamaya devam ederken parka giren kişiyi gördüğümde şansıma sövecek durumdaydım.

Gül, elinden tuttuğu bir çocukla parka girmişti.

İçimden kardeşi olduğuna dair teoriler üretirken elini tuttuğu kızın, "Gül bırak! Senin yüzünden salıncaklarımı kapmışlar bak!" diye sinirle bağırdığını işittim. Gülmemek için kendimi sıkarken Yavuz'da başını o tarafa çevirmişti.

"Ammar abi, ben çok sallandım. O kıza verelim mi salıncağı?"

Büyüklerde olmayan olgunluğun küçücük çocukta olması şaşırtıyordu. Salıncağı durdurdum, beklemeden indi. Daha sonra Gül ve o küçük kızın yanına koştu. Gül, Yavuz'u gördüğünde elini saçlarına attı ve, "Yavuz, bu centilmen tavırlarını büyüyünce de göreyim paşam." dedi.

Yavuz ve o küçük kız ile bana doğru yürümeye başladıklarında beni görünce olduğu yerde çakıldı kaldı. Gözlerini kocaman açtığında gülümsediğimi fark edince hemen yüz ifademi düzelttim. O da kafasını eğmişti hemen.

Ulan Ammar, düştüğün hale bak, bir salak salak sırıtmadığın kaldı.

Gül banklardan birine otururken Yavuz küçük kız ile gelip,"Ammar abi, Bahar'ı da sallar mısın?" diye sordu hevesle. Kafamı sallayınca Bahar hemen oturdu salıncağa. Onu da sallamaya başladım, sanırım bugün çocukları sevindirme günüydü.

"Senin adın Ammar mı?" diye sordu merakla Bahar.

"Evet güzelim."

Başını arkaya çevirmeye çalışsa da yapamadı, en sonunda pes edip önüne döndü. "Acaba Gül'ün bahsettiği koca dev sen misin?"

Şaşkınlıkla salladığım kıza bakarken kendime gelmeye çalışıp, "Neden abla demiyorsun?" diye sordum. Yavuz ile aynı yaşta duruyordu ama büyümüşte küçülmüş gibiydi.

"Gül benim oyun arkadaşım. Oyun arkadaşlarına abla denmez."

Yavuz ona gülüp, "Onunla da kız oyunları mı oynuyorsunuz?" dediğinde gülümsedim.

"Aslında oyun oynarken Gül sürekli anlamadığım şeylerden bahsediyor. Sorunca da sana demedim kendi kendime konuşuyordum diyor." dedi ve düşündüğünü belirten saçma sesler çıkarmaya başladı. "Hatta Ammar abi gibi birinden bahsediyordu. Kocamanmış, gamzesi varmış."

"Gamze ne oluyor?" diye sordu Yavuz bana dönerek. Ben cevap vermeden Bahar ayağıyla salladığım salıncağı durdurup karşımda dikildi.

Eliyle işaret yaparken, "Eğilsene Ammar." dedi. Kaşlarımı kaldırdığımda dediğini yaptım. "Hadi gül."

Onun demesine kalmadan sesli bir şekilde gülünce işaret parmağını yanağımdaki çukurlara bastırdı ve Yavuz'a döndü.

"Bak işte, bunlara gamze deniyormuş!"

Gerçekten akıllı bir kızdı, doğrulduğumda bacağıma sarılmayasıyla neye uğradığımı şaşırdım. "Ammar, sen izlediğim çizgi filmde ki kahramana benziyorsun. Benim kahramanım ol lütfen!"

Elimle sarı saçlarını okşayıp, "Olurum güzellik." dedim şefkatle.

"Bahar! Hadi gidelim."

Gül'ün narin sesini işittiğimde kalbimdeki kıpırtıya anlam veremedim. Bahar bana veda edip onun yanına giderken Yavuz'da gitmişti. Derin bir nefes alıp ben de parktan çıktığımda eve gitmek için yolumu uzatmayı tercih ettim. Bugün güzel geçirdiğim bir gündü, çocuklar resmen ruhumu dinlendirmişti.

Yavaş yavaş yürüdüğüm kaldırımda işittiğim sesler ile kaşlarım çatıldı. Ses arka taraftaki duvardan geliyordu.

"Ay Mihra! Görmen lazımdı, kalbime inecekti."

Sesin tanıdıklığı kaşlarımı kaldırmama sebep olduğunda dinlememin yanlış olacağını düşünüp ilerleyecektim ki, adımı işitmemle durdum.

"Ammar'ı gördüm diyorum! Gülümsedi diyorum! Kalbim niye böyle atıyor?" dedikten sonra sustu biraz. Telefonda konuştuğunu düşündüm.

Bu kız deliydi.

Kalbim yine saçma sapan bir şekilde attığında ileri doğru bir adım attım, attığım adım ile boğazıma bir şey tıkandı sanki. Kurduğu cümle içime işledi o an.

"Kocaman olan bir adam o kadar güzel güler mi?"

***
"Gülüşüm de dikenler saklıydı, benden uzaklaşmak yerine o dikenleri saydı." ~E.N.K

"Zenginlik mal çokluğuyla değildir. Bilakis, zenginlik gönül tokluğuyladır." Hz Muhammed sav ❤️

Bölümler aksayabilir biraz bu aralar...

Allah'a emanet olun

Continue Reading

You'll Also Like

109K 6.9K 21
Her şey çok güzel giderken bir anda bütün düzen tepetaklak olursa? Babasının yaptığı bir hata yüzünden hayatı mahvolmuş iki kız kardeş ve kuzenleri...
327K 13.6K 21
Bu sefer ki çirkin olduğu kadar fakir bir kızın hikâyesi. O hem burslu, hem ezik, hem çirkin, hem de fakir bir kız. Ama bunlara rağmen bir kolej de...
1.2M 89.6K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...
375 84 7
Ateist bir adam ayyaş kafasından kurtulmak için kahvesini huzurla yudumlarken Filistin için yapılan bir yürüyüşe tanıklık eder. Sarhoş kafasından kay...