Küçük Kadınım

By madam_yazar

6.8M 242K 80.7K

Ellerini yavaş ve sakince belime yerleştirdi. Vücudumdaki hissettiğim titreme nasıl bir tehlikede olduğumun... More

-1. Bölüm -
-2.Bölüm -
-3. Bölüm-
-4. Bölüm-
-5. Bölüm -
-6. Bölüm-
-7. Bölüm-
-8. Bölüm -
-9. Bölüm-
-10.Bölüm-
-11. Bölüm-
12.Bölüm-
-13. Bölüm-
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25.Bölüm" sezon finali "
özel bölüm.
26. Bölüm
27. Bölüm
28.Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34. Bölüm.
35. Bölüm. "sezon finali 2 "
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm.
45. Bölüm-FİNAL
Özel Bölüm prt1
Özel Bölüm prt2
Özel bölüm prt 3 SON

29.Bölüm

106K 4.6K 842
By madam_yazar

Bol yorum +vote = yarin yeni bölüm

"Bence siyah asil bir renk" dedi Aşkım. Bugün resmi olarak Arslanoğlu Holding'in resmi Pistjet temsilcisi oluyordum. Yani her yarışta onları ben temsil edecektim. O yüzden bana zorla elbise giydirmeye çalışan ev arkadaşımla uğraşıyordum.

"Abartma Aşkım. Pantolon ve tişort iyi." Dedim nefes vererek. Sıkıntı basmıştı. Bir buçuk saattir bu mu olsa bu mu olsa diye beyinimi yemişti.

"Salak mısın Cemile!?" Dedi kıkırdadım.
"Televizyonlara  çıkacaksın. İlk kez herkes Turna'yı görecek. Böyle mi görsünler seni!" Dedi göz devirdik. Elime aldığım sihah tulumla elimden aniden çekip aldı. Saçmalama der gibi baktı.

"Sen Aras Arslanoğlu'nun sevgilisisin. Ayyy çok heycanlı ilk kez ikiniz görüntüleneceksiniz!!" Dedi. Kaşlarımı çattım.

"Saçmalama Aşkım! Biz sevgili falan değiliz!!" Dedim işaret parmağımı suratına uzattım." Bak! Adamın yanında da böyle şeyler söyleme!" Diye tembihledim. Ağzını fermuğarlama hareketi yaptığında elime düz sade .

"Ya bu ,ya pantolon" dedim tek parça bebek mavisi kısa dar bir elbiseyi gösterdim. tehtit eder gibi. Gözlerini devirdi "tamam başımın belası tamam.

"Tomom boşomon boloso tomom" dedim gülerek banyoya girdim.

"Ayakkabını ben seçeceğim " diye bağırdı. Elbiseyi giyip saclarimı fön çektim hiçte saçma sapan modellerle uğraşamazdım.

"Tamam. Ay böylede çok tatlı oldun 18lik kız gibisin. Bu adam sana bundan küçüğüm diyor!" Dedi heycanla elimdeki tişörtle koluna makul bir sertlikte vurdum.

"Tamam be sustum. Ama çok güzel oldun TURNA!" Dedi heycanla ufak bir kahkaha attım.

"Sakin ol sana ben bu kadar heycanlı değilim" dedim ayakkabımın tokasını sıktım ve çantamı aldım.

"Mısra?" Dedi gözlerimi Askım'a diktim ve boğazımdan hmm sesine benzer bir ses çıkardım.

"Ne yapmayı düşünüyorsun?" Dedi. Inan ben de bilmiyorum. O benim geçmişimmiş ama onu hatırlamıyordum .

"Bilmiyorum." Dedim omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Bence denemeye değer belki yeniden..." dedi gerisini getirmedi. Olabilirdi ya da benden sıkılabilirdi.

"Görüşürüz Aşkım " dedim yanağına ufak bir öpücük bıraktım.

Turna'nın anahtarını alıp garaja girdim. Evet arabamın adı Turna. Bu yüzden herkes bana Turna diyor. Turna benim ilk yarışımı ve diğer yarışlarımı kazandığım araba. Herşeyin temeli. Aynı zamanda çok havalı bir araba. Siyah olduğuna bakmayın. Kendisi çok romantik bir arabadır.

Arabayı çalıştırıp gaza bastım. Umarım trafik yoktur. Çünkü insanlar Turna'yı biliyorlar. Sorun çıkmasını istemezdim.

Yaklaşık kırk dakikada Arslanoğlu Holding'in önüne gelmiştim. Deniz ve Poyraz şirketin önünde hararetli bir şekilde birbirlerine birşey anlatıyorlardı. Arabanın kapısını görevli açtı ve yavaşça indim.

"Arabama iyi davran" dedim anahtarı eline verdim.

"Tabi efendim" dedi gülümseyerek.

"Mısra?" Dedi Deniz. O beni tanıyordu ama ben onu hatırlamıyordum bu yüzden biraz sıcak davranmaya çalışacaktım

"Günaydın" dedim gülümseyerek.

"Gü-günaydın. Çok güzel olmuşsun" dedi gülümsedim.

"Mısra arabamı imzala sana ya !Turna'dan diye hava-" cümlesini kesen Deniz'in kolu olmuştu.

"Demek hatırlamıyorsun " dedi.

"Ben üzgünüm.... hatırlamıyorum " dedim mahçup bir şekilde.

"Şimdi sende her şey silik ya, bi çöp kutusuna bak sana belki orlada bir şey kalmıştır" dedi Poyraz gülerek. Bu iğrenç espiriye nedensizce kıkırdadım.

"Mal mal konuşma. " dedi Deniz uyarıcı bir ses tonu ile. Onlardan izin isteyip yanlarından ayrıldım. Aras'ın yanına gitmek için.

Aras....

Aras....

Aras...

Aklımdan bile ya Aras Arslanoğlu ya da Aras Bey olarak geçiriyordum. Aras demek biraz tuhaftı. Tuhaf geliyordu.

"Pardon Aras Bey'in odası nerede?" dedim sekreter kadına.

"Haber vereyim isterseniz. En son toplantıdaydı. Kim diyeyim?" Dedi gülümseyerek.

"Turna diyin" dediğim an masadaki dört sekreter aynı anda bana baktı. Sadece dört sekreter değil yanlarındaki insanlar da bakmaya başladı. Sanırım tanınıyordum.

"Zaten sizi bekliyor Turna Hanım 14. Katta" dedi şaşkınca gülümseyerek. Egomu da tatmin ettikten sonra asansöre bindim.

Asansörden indikten sonra tam karşıda Aras'ın odasını gördüm kocaman Arslanoğlu yazısı bana selam veriyordu.

Kapıyı çalacağım sırada iceriden gelen gülme sesleri ile yüzümü buruşturdum.

"Harikaydı Aras Bey!" Dedi bir kadın sesi.

"Bende izledim güzeldi " dedi başka bir kadın sesi.

"Bence" dedi bu sefer bir erkek sesi arkamdan korku ile yerimden hoplarken elim ayağıma dolaşmıştı .

"Bence çabuk davran Mısra Abla. Sonuçta bekar, genç ve zengin bir adam. Havada kaparlar" dedi 18 yaşlarda bir çocuk.

"Ne alaka?" Dedim. Diğerleri gibi beni tanıyordu o da

"Yani sana format atıldığı için " dedi gülerek.

"Dur tahmin edeyim Aras'ın bir akrabasısın " dedim gözlerimi kıstım ve hala içerden gülme sesleri geliyordu. Kızların iki lafindan biri cilveli Aras bey di!

"Bingo! Kardeşiyim. Batu aslında tanıştık ama boşver. Sen içeri gir bence, gülüşmelere göre ortam iyi" dedi göz kıptı.

"Ne alakası var. Biz eskiden sevgiliymişiz ki. İkimizde şimdi yanlızız. İstediğini yapabilir" dedim bir yandan da sesler kulağıma geliyordu. Geldikçe sinirim ve küçük tansiyonum yüksüyordu .

"Sen bilirsin. Ben gideyim" dedi gülerek. Ne alakası vardı. Ben onu kıskanmıyordum, her istediğini yapabilirdi. Sonuçta yanlızdı değilmi

Kapıyı çaldım ve gel sesini duymadan kapıyı açtım.

1,2,3,4 at! Oha! 4tane eteksiz kız vardı. Bu ne ya böyle bunların etek boyu neden bit gibi. Bu ne samimiyet bu ne çıplaklık! Ayyy! Bunlar patronlarını mı ayartmaya çalışıyor böyle.
Siz deyin ak baba ben diyeyim yamyam öyle bir durumdu.

At gibi kızlar bit gibi etek giyiyordu!!

"Küçüğüm hoşgeldin" dedi gülümseyerek. Hiç hoş bulduğum söylenemezdi. Bunlar hep mi böyleydi ya. Ama canım banane!!

"Hoşbuldum." Dedim teker teker tüm kızlarla göz teması kurdum. Kızlar bana küçümsermiş gibi bakıyordu. Siz kimsiniz be! Ben koskoca pisjet sürücüsü Turnayım. Sizin gibi bi elli tane çıkarırım cebimden

"Turna Hanım ne zaman gelir Aras Bey?" Dedi kızın biri. Acaba ben neyim burada. Bir adım attıp kızın tam karşısında durdum.

"Selam canım Turna ben" dedim yapmacık bir gülümseme ile. Kızın kaşları havalandı.

"Öyle mi?" Dedi yalandan bir hayretle. "Güzel diye duymuştum. Ah yanlış anlamayın siz de güzelsiniz " dedi yapmacık bir gülümseme ile.

Nefes al....

Nefes ver...

"Ve dedi patetes güzeli " dedim sinirle. "Ah yanlış anlama muhtemelen silikondur yani bir ton geldiğin için değil " Aras'ın kolumdan tutup susturma çabasını yok sayıp konuşmaya devam ettim.

"Muhtemelen etek boy-" dediğimde Aras ağzımı kapattı.

"O benim sevgilim onunla konuşurken kelimelerinize ve haddinize dikkat edin" dedi uyarıcı bir sesle. Kızlar şaşkınlıkla kaşları havalanırken bense bana sevgilim demesine takılmadan gözlerimi kıstım. Eli hala ağırımdaydı. Karşımdaki kıza alayla göz kırptım

"Çıkın şimdi " dedi. Ve içerdeki devekuşları çıkıncaya kadar elini ağzımdan çekmedi. Yönümü yavaşça kendine çevirdi. Dudaklarını ısırıyordu, muhtemelen gülüyordu ve ben anlamayayım diye de dudaklarını ısırıyordu.

"Ne?" Dedim sinirle.

"Patates güzeli..." dedi ufak bir kahkaha attı.

"Bana çirkin dedi. Ne diyecektim!" Dedim biraz daha yüksek sesle.

"Tamam sakin ol" dedi saçlarımı omuzumdan attı.

"Yok hayır,kendi bir şeye benzese kızmıyacağım!" Dedim biraz bağırarak. Gittikçe yaklaştığını yeni fark etmiştim. Kalbim gittikçe hızlanıyordu. Tuhaf hissediyordum. Kullandığı parfüm başımı döndürüyordu. Çok güzel kokuyordu. Değişik bir koku ama baya güzel bir kokuydu.

"Şey... ben biraz fazla şeyettim sanırım kusura bakma" dedim bir adım geriye çekildim. Bu hareketime bozulmuştu sanırım. Ama belli etmemeye çalışıyordu . Yapamadım. Onunla bu kadar yakın olmak herhangi bir yabancı ile yakın olmak gibiydi. Sonuçta onu hatırlamıyordum.

"Önemli değil. Sadece çalışanlar. Sevgilim olduğunu söyledim rahatsız olmadın  değil mi?" Kızdı mı? Tirip mi atıyordu şu an bana. Saçma ama.

"Değil miyim!?" Ne bu ses benden mi çıktı. Ne olur benden çıkmamış olsun!! Mağlesef benden çıkmıştı

Kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla. Ben kendime şaşırdım adam nasıl şaşırmasındı.

"Öyle misin?" Dedi şaşkınlıkla gülümsedi.

"Yani önceden öyleymişim ya ondan dedim yani. Tabi şu an değiliz tabi" sanki durumu toparmaya çalıştıkça batıyordum. Zaten biraz önceki gösterdiğim reaksiyonu anlamamıştım.

"Sen benim hala küçük sevgilimsin. İster hatırla ister unut. " dedi yaklaştı ve saçlarımın arasina ufak bir öpücük bıraktı. Derince bir nefes aldım. Heycanlanmıştım. "Herkes unutur ama aşk unutmaz" dedi eridim. Çok güzel konuşuyordu.

"Aras?" Dedim bey demediğim için biraz zorlanarak.

"Adımı senin ağzından duymak... uzun zamandır ihtiyacım olan tek şey gibi" dedi. Arkamdan sarıldığında kasıldım. Sıktım kendimi. Neden rahatsız olmadım? Yada neden geri çekilmek istemiyordum.

"Söyle küçüğüm" dedi gözlerimi kapattım. Bacaklarım titremeye başlamıştı. Ne oluyordu böyle anlamıyordum. İçime giren heycan, kıskançlık ve korku beni şaşırıyordu .

"Başka fotoğraf var mı?" Ellerini yavaşça çekti ve telefonunu bana uzattı. Şifre yoktu kaldırdım ve galeriye girdim.

Bir sürü fotoğraf vardı. Hiçbirini silmemiş miydi?! Bu kadar mi seviyordu beni. Şaşkınlıkla gülümsedim. Gözlerim dolmuştu çok güzel fotoğraflar vardı.

"Bunlar...." dedim şaşkınlıkla

"Çok güzeller " dedi benim gibi gülümseyerek " çok güzeliz "

Gözümdeki tek damla yaşı sildim. Biz gerçekten de güzelmisiz ama ben bunu hatırlamıyordum. Anılar yoktu. Herhangi bir Şey yoktu. Sadece yeşili sevdiren o gözleri vardı bende.acaba bana ilk dokunduğunda da biraz önceki gibi mi hissetmiştim.? Heycan. Korku ve başka şeyler

"Aras" dedim gözlerine bakarak. "Ben bizi hatırlamak istiyorum" dedim. Bunu gerçekten istiyordum. İyiysi ve kötüsü ile.

"Ben seni sevdiğimi hatırlamak istiyorum"

Şaşkınlıkla bana baktı. Ona en azından bunu borçluydum. Beni bu kadar seviyorsa bunu yapmalıydım. Sıkıca sarıldı bana

"Küçüğüm... güzel sevgilim" dedi. Ne kadar güzel küçüğüm diyordu. Her seferinde içimi kıpır kıpır oluyordu.

"Eğer hatırlamazsam..." dedim mahçup bir sesle yüzümü avucunun arasına aldı.

"Umrumda değil. Yaşıyorsun... bu yeter. Ben seni kendime aşık ederim" özgüvenine aşık olabilirdim sanırım. Çok güzel konuşuyordu.

Kapı çaldığında uzaklaşmak için bir adım atacakken belimden tutup durdurdu ve gel dedi.

"Aras Bey gazeteciler geldi efendim. Toplantı odasına aldım" dedi. Kızı saniyesinde süzdüm. Bu kızı sevmiştim . Pantolon giymişti.

"Tamam geliyoruz." Dedi kız çıktı ve yanağıma ufak bir öpücük bıraktığında neye uğradığımı şaşırdım. Elim, öptüğü yere gittiğinde vücut sıcaklığımın yükseldiğini hissettim. Yanaklarım yanıyordu.

"Hadi gidelim" dedi elimden tuttu. Kafamla onayladım ve çantamı ne ara koyduğumu hatırlamadiğım masanın üzerinden aldım.

"Parfümün güzel kokuyor markası ne?" Dedim merakla.

"Parfüm kullanamıyorum " dedi sırıtarak.

Hassiktir!!

Instagrmda: hayal.dekiask

Continue Reading

You'll Also Like

270K 22.6K 39
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
956K 52.5K 40
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
1M 55.7K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
6.8M 242K 49
Ellerini yavaş ve sakince belime yerleştirdi. Vücudumdaki hissettiğim titreme nasıl bir tehlikede olduğumun habercisiydi. Kulağıma eğildi nefesi ci...