PARDON MU ? PATRON MU ?

By KanlDolunay

17.5K 705 268

Aralarında ki yaşfarkından dolayı neler yaşayacaklardı asistanı olan genç kızla arasında 11 yaş farkı olmasın... More

Tanıtım
1Bölüm
2Bölüm
3Bölüm
5Bölüm

4Bölüm

1.3K 63 30
By KanlDolunay

4. Bölüm......

Uçağa binmek için merdivenleri geçiyorduk bu süre zarfında yanımda ki adama hiç bakmamıştım elimde ki dosyaları cam simiti gibi sıkı sıkı tutmuştum. İçeri girdiğimizde Hostes kadın bize kocaman gülümsemesiyle bakıyordu. "Hoş geldiniz Arsın bey" kadın beni son anda gördüğünde kapı üzerime kapanıyordu. Sarışın kadın beni baştan aşağıya süzdükten sonra yğzünü buruşturdu. Kadın kapıyı tekrar açarken bende üstüme baktım nevar canım normal insan gibiydim işte!

Kadının göğüsleri resmen gömlekten fırlayacak gibiydi üstünde ki etekse kalçalarına kadardı. Arsın hafif bir başselamıyal gitmişti. Bende elimde ki dosyaları dahada sıkı tutarak karşımda ki kadına gözlerimi kısarak baktım.

Hızlanarak Arsın'a yetişmeye çalışıyordum ama üzerimde hissettiğim gözlerle istemedende olsa göreilmiştim bana çatık kaşlarıyla bakan insanlara anlam veremezken Arsın konuştu.

"Lara!" bana çatık kaşlarıyla bakan teyzeye gülümseyerek Arsın'ın peşinden koştum.

Aynı hostes kadın perdeyi açmıştı. Arsın geçerken tam bende geçiyordum ki başıma düşen perdeyle yerimde duraklamıştım.

"Ne istersiniz Arsın bey?" Perdeyi üstümden atarken sarışın kadının eğilmiş Arsın'la konuştuğunu görmemle göz devirdim. "Hey! Seni sarı çıyan bende burdayım!" tabiki bunları yüksek sesle söylememiştim . Bende diğer boş koltuklardan bir tanesine yerleşip oturdum. Tabikide cam kenarın oturmuştum. Burası özel süyet olmalıydı çünkü bizden başka kimse yoktu.

"Soğuk bir viski!" Arsın hiç bir şekilde kadına bakmamış tam tersi elinde yeni farkettiğim bir dergiye bakıyordu. Kadın sanki adam ona güzel bir sözcük söylemiş gibi kocaman gülümseyip neşeyle cevaplamıştı. "Hemen efendim?"
Kadın heycanla yürürken Arsın konuşunca durmak zorunda kalmıştı. "Lara hanımada bir su lütfen" kadının bakışları bana çevirilince ona ifadesizce baktım kaşları çatılırken yüzünü bürüştürdü.

Hey ben bu kızı bir ara barda yakalarsam ona ne yapacağımı çok iyi biliyorum da.....

"Tamam Arsın bey" kadın kalçasını kıvırta kıvırta giderken ben yan gözle hemen diğer tarafta oturan adama baktım. Elinde ekonomik yazan dergiye bakıyordu. Onu izlediğimi düşünmesin diye direk bakışlarımı kaçırmıştım. Kucağımda hissettiğim ağrıyla dosyaları görünce dudaklarımı sarktım.

Şimdi bunların üzerinden geçmem gerecekti offff off., ah şimdi uyumak vardıya ama neyse. Bir saat geçmiş ama hala yoldaydık nereye gideceğimizi sormamıştım hatta sormaktan çekinmiştim çünkü bu adamın sağı solu belli değildi. Ben ara ara biraz kestirmiştim ama uyandığım ve uyanık kaldığım her süre zarfında Arsın hep uyanıktı hata benden dosyaları almış kendisi incelemiş olmalıydı. Yine gözlerimi ayık tutmaya çalışıyordum ama bütün çabalarıma rağmen uyumuştum.

Uyandığımda üstüme ortünmüş olduğunu görmemle çekinerek yan tarafıma baktım. Kimseyi göremeyince şaşkınlıkla o etrafa bakındım. Daha sonra aklıma gelen düşünceyle hemen attığım çığlığı kapatmak için elimi dudaklarımın üstüne kapattım . Yoksa şusarışın kadınla tüvalete ince bir işmi yapıyorlardı? Ah bu düşünceleri hep Tarık kafasına koyuyordu! Hem doğruya kadın ne istekle ona bakıyordu. Birkaç saniye etrafa baktıktan sonra ö düşününce benimde bir ihtiyaç molasına gitmem gerektiğini anlamıştım . Yavaşça kapıların yanına gittiğimde ilk kapıya yavaşça başımı yasladım ve içerden herhangi bir ses geliyormu gelmiyormu diye baktığımda ses gelmeyince diğer kapıya başımı tam yaslamıştım ki birden kapı açılınca yerimde sıçramam bir olmuştu. İlk gördüğüm kişi sarışın kadın olurken. Onları yakalamak gibi bir düşüncem yokmuş gibi sanki diğer tuvaletikullanmak için gelmiş gibi hemen diğer tuvaletin kapısa asılmıştım. Hafifçe gülümsemiştim kadın hala beni farketmediği için yüzündeki gülümsemesiyle içeriye bakıyordu. Birden içerden çıkan diğer kişiyi görmemle şaşkınlıkla iki kişiye baka kalmıştım. Uzun boylu adam ilk beni farkettiğinde önce şaşırdı daha sonra bakışlarını hemen sarışın kadına çevirdi sarışın kadın başını çeviripte beni gördüğünde gözleei dehşetle açıldı ve ağzı birkaç defa açılıp kapandı.

"Musluk bozulmuşta o yüzden Hüseyin bey yardım etmek için geldi" sonunda konuşa bilen kadın kekeleyerek konuşmuştu. Yanında duran hafif beyazlaşmış saçlı adam cittiyetle bana bakıyordu. "Onun için yanlış birşey düşünme!" kadın endişeli bir şekilde konuşurken yanında duran adamın cittiyetinden hiçbirşey kaybetmemesi ve beni baştan aşağa s0zmesiyse veni rahatsız ettiğinde ortamda ki gerginliği azaltmak için konuştum. "Arsın bey nerde?" kadın konuşmanın değiştiğini anlayınca gülümsedi ve heycan içinde konuştu "Arsın bey şuanda uçuğıuçuruyor. Hüseyin bey küçük bir molaya çıktıda" şaşkınlıkla kadına vaktığımda yavaşça bana bakan adama baktım.

Arsın uçakmı uçuruyordu?

Kafam karışırken adamın konuştuğunu son anda duymuş ama birçey anlamadığım için şaşkınlıkla konuştum "Efendim?" adamın yüz ifadesinden hafifçe bir gülümseme değişikliği oluşunca gözlerimi kırpıştırarak ona bakıyordum "İstersen seni onuı yanına gide bilirsin?" ben hiçdüşünmeden başımı aşağıya yukarıya evet ankamında salladım. "Siz işiniz halledin ben dışarıda sizi bekliyor olucam" Hüseyin denilen adam bana sonkez anlamadığım bir şekilde baktıktan sonra çıktığında sarışın kadına baktım onun bana çatık kaşlarıyla bakmasından gerildiğim için ona iyi günler gibi birşey geveledikten sonra tuvalate girdim. İşimi bitirdikten sonra ellerimi yıkarken Hüseyin'in gitmiş olmasını dileyerek içeriden çıkmak için hareketledim. Nedense o adamda hoşuma gitmeyen bir his vardı. Ama çıktığımda onu ayakta durmuş iki eli göğsünde birleştirmiş birşekilde görmemle gözdevşrmemek için kendimle savaşmıştım şansıma birkez daha lanet ettim.

"Adınızı öğrene bilirmiyim küçük hanım" konuşmasıyla zorda olsa gülümsedim "Lara" kısa cevabım onu dahada gülümsetmişti. "Güzel bir isimmiş" neden bu adamın sesi birden bire bukadar itici gelmeye başladı ki?

Ses çıkartmadan az önce oturduğum tarafa gitmiştim ki Hüseyin denilen adamın konuşmasıyla durmak zorunda kalmıştım. "Arsın'ı aradığını sanıyordum?" arkamı dönüp adama baktım "Evet kendisi patronum olurda " dediğimde adam önce beni baştan aşağıya süzdükten sora gözlerime bakarak tekrar konuştu. "Arsın zevklibiradamdır doğrusu. İstersen sende benimle gel onun yanına gidiyorum?" önce şaşırsamda daha sonra konuştum.

"Olur ama...." Hüseyin cümlemi bitirmeme izin vermeden konuştu. "Hadi gel uzatma" koluma giripte beni çekiştirmesine şaşkınlıkla baktım.

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?!" adam bana aldırmadan beni kendisiyle birlikte çekiştirirken yine engel olmama zaman tanımadan açtığı kapıdan bizi içeri koymasıyla nerde olduğumuzu o anda anladığımda şaşkınlıkla etrafıma bakındım.

Şuanda uçağın uçurulduğu yerdeydik. Ben şaşkınılığımı daha atlatamazken uçağı uçuran kişiyi görmemle bir kezdaha şaşırmıştım.

Arsın?! Uçağı uçuruyordu...

"Arsın bu güzel bayan senin mi?" Hüseyin büyükçe bir koltuğa otururken kemerini takıyordu Arsın önce Hüseyin'e baktı daha sonra bana baktığında önce şaşırdıysada hemen yüz ifadesini değiştirmiş çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. "Lara senin burda ne işin var?" sesi her nekadar normal ve sesiz çıksada içindeki tehlikeli sinyali anlamak zor değildi. Hem ondan utandığım için hemde hatayapmış küçük bir çocuk gibi azarlanan biri gibi hissettiğim için yüzüm kızarmıştı.

"Ben şey sizi içeride göremiyince....." daha konuşamazdım çünkü onun yüz ifadesi giderek sertleşiyordu. "Ben onu getirdim dostum " Hüseyin konuşunca Arsın bu sefer ona sert bakışlarını çevirdi ona birşeydemeden bana döndü.

"Ben gide-" "Hemen git yeribe otur ve kemerini tak!" Arsın'ın sert sesini duysamda şuğ içindeydim....

Bu adam nasıl oluyorda uçak uçurabiliyordu?

"Lara?!"daldığım düşüncelerimden beni çıkartan Arsın'a  boş gözlerle baktım." Efendim? " skonuşmamla 
içeri giren kişiye otarafa  bakmak zorunda kalmıştım.

" Afedersiniz geç kaşdım" uzun boylu siyah saçlı ve giğmiş olduğu lacivert takımla hiç birşekilde güzelliğinden ödünvermeyişiyke Arsın'a bakıyordu.  Arsın elini bir kaç düğmeyebastıktan sonra kadına bakma gereği duymadan konuştu. "Gül senin gelmene gerek yok Lara'yıda algit." Tok sesi itiraz istemezken kadına baktım. Kadın Hüseyin'in oturduğu koltuğa bajarak konuştu "Hani sen gelmiyordun?" Hüseyin müzip bir şekilde gülümsede  her nekadar burda kienyaşlı kişi gibigörünsede neşesinden pek öyle olmadığını göstermek ister gibiydi.

"İstersen gel otur yedine hem ben küçük hanıma eşlik ederim" Hüseyin konuşurken konuşmasının içinxe bana bakıp göz kırpmış ve tekrar Gül'e baktı. Gül yüzü aydınlanmış gibi  rahatladı ve çaktırmadan Arsın'a bakmaya çalışırken onu farketmek zor değildi. "Olur sen kalk " Hüseyin bana bakarak gülümsedi ve tam haraketlenirken birden duyduğum keskin itiraz istemeyen sese soğru baktım.

"Hayır sen kalıyorsun Hüseyin! Gül sanada dediğim gibi sen ve Lara şimdi hemen gidin ve kemerlerinizi bağlayın birkaç dakika sonra havalimanına inmiş olucaz! " Gül bozulmuş bir şekilde bakışladını kaçırırken Hüseyin umursamazca umuz silkti "Benim için sorun yok" Hüsey tekrar yerine otururken bu sefer oda tıpkı Arsın gibi bir kaç düğmeye bastıktan sonra bir kolu çekmişti.

"Olur biz gidiyoruz. Ama Arsın bana verdiğin yemek borcunu unutma" Gül  olgun yaşına hiç yakışmayan bir şekilde heycanlanmış hatta eğer biz burda olmasak adamın başının üstüne atlayacak gibiydi. Arsın başını hafifçe salladıktan sonra konuştu.

"Tamam dedim Gül şimdi gidin"  Arsın'dan bakışlarımı çekip kadına baktım kadında bana baktı yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi farketmemle  ona herhangi ters birşey söylememek için dudağımı içerden ısırdım.

"Hadi gidelim" bana üsten bir şekilde bakması sinirlerimi bozsada ona birşey diyemedim. Sonkez Asrın'a baktığımda onun  hemen kulağına taktığı kuşaklıkla konuştuğunu görünce ümitsice sanki poydumda yürüyormuş gibi yürüyen kadının peşinden gittim.

Koltuktaki yerimi aldığım gibi kemerimi taktım Güldenilen kadında hemen benim düğer sağ tarafa geçip oturdu ve   beni baştan aşağıya süzmeye başladı. Onu takmayarak ellerimi göğsümde birleştirdim. Kadın beni naştan aşağıya süzerken yüzündeki ifadesi nedense üstüme bakma isteği doldurunca kendimi inceledim. Üstümde olan kıyafetlerle  nedense kendimi kötü hissetmeme neden olmuştu.

Halbuki bu sabah giğerken ne kadar güzel olmuş demiştim! Ama şimdi bir kadın gibi duran kadına baktım bense küçük bir çocuk gibi beni gördüğüne emindim.!

Kadından bakışlarımı aldıktan sonra inmekte olduğumızu anlayınca heycanlanmıştım hemen camdan dışarı baktım ama yinede nerde olduğumuza  pek bir ipücü vermiyordu.  Sonunda iniş yaptığımızda derin bir oh çekmiştim. Yan koltuktan dosyaları aldığım gibi Arsın beyi beklemeye başladım.  Gül denilen kadın  çoktan gitmişti bile. Kesin Arsın'ın yanındaydı. Onları tabikide takmıyordum ne halleri varsa görsünler.

Acaba Arsın onunla akşam yemeğine çıkacak mı? Bu düşünceyi kafamdan hemen sildim. Hem bana ne ya!

Kapıya  baktığımda onun geleceği yoktu herhalde hiç düşünmeden dışarı çıktım. Çıktığımda insanların  çoğunun indiğini farkettim. Tam bende gidiyordum ki duyduğum sesle arkama sağıma döndüm.

"Lara senmisin?" karşımda gördüğüm kişiyle şaşkınlık yaşarken ne diyeceğimi bilemeden öylece kala kaşmıştım.

Mete?

Ben öyle şaşkınlıkla durmuşken Mete hiç düşünmeden sarılmıştı. "Kızımya senin burda ne işin var?" Mete bizi bir birimizden ayırdığında "Sen hele bil gel bakayım"   bana tekrar sarılınca onun geniş göğsünden sesim boğuk çıksada konuşmama devam ettim "Beni havasızlıktan öldürücen Mete!" konuşmamla Mete daha sıkı sarılınca gülümseye bildiğim kadar gülümsemiştim elimdeki dosyalardan dolayı ona sarılamamıştım.

"Neler oluyor burda!" duyduğum sesle başımı yasladığım omuzdan çektiğim gibi Mete'ye hitaben konuştum "Mete ?".

Mete çatık kaşlarıyla Arsın'a bakıyordu. Ama tabikide beni saran kolları gevşemişti. Bende bundan istifaden hemen kollarının arasından ayrılmıştım.

"Sende kimsin!" Mete Arsın'a doğru hareketlenmiş ve konuşmuştu ben hemen atılmıştım.

"Mete o benim patronum. İşe girdimde" Mete bir bana bir Arsın'a baktı ve tekrar bana baktı . Arsın çatık kaşlarıyla  Mete'ye bakıyordu. "Gitmemiz gerek Lara hanım!" işte yine cittileşmişti.

Gerçi herzamanki hali ama neyse!

Başımı aşağıya yukarıya hızlıca salladıktan sonra Mete'ye baktım "Benim gitmem gerek iş için geldim" Mete hala şaşkın olaca ki ne dediğimi algılamış gibi değildi. Ama yinede konuştu.

"Peki burdaysan  akşam bana gel" Mete bir an için Arsın'a bakmış ama yine tekrar gözlerimi bukmuştu. Onun teklifini kabul etmemek için bir  sebep yoktu.

"Olur. Seni ararım." Arsın'a baktım onun sinirli birşekilde Mete'ye baktığını görünce tekrar hemen konuştum. "Tamam ozaman görüşürüz."  konuşmamla Mete beni şaşırtacak bir hareket yaptı ve elini Arsın'a uzatarak konuştu.

"Ben Mete. Lara'nın arkadaşıyım kabalık etmek istemem" Arsın  hiç bir şekilde belli olmayan yüz ifadesiyle Mete'ye bakarken onun her hangi ters bir haraket yapacağını sanırken tam tersi oda  elini uzatıp selamlaştılar.

"Memnun oldum"

Nedense sanki ikisinin arasında geçen gizli bir anlaşma olmuş gibiydi.

Mete'yle vedalaştıktan sonra arabaya binmiş ve şuanda nereye gittiğimizi bilmiyordum açıkçası sinirli bir şekilde arkada oturan adamada sormak istememiştim. Her nekadar şöförede söylemek istesemde onunda asık suratlı patronundan pek bir farkının olmadığını görmemle hayal kırıklığına uğramam bir olmuştu.

Öykece gideceğimiz yere kadar dosyaları inceledim. Bir iki kere  soru soran Arsın'a cevap vermiş ve dosyalarda sorun olmadığı söylemiştim. Uzun süren yolculuğumuzdan sonra büyükçe bir ötelin kapısında durmamızla şaşırdım kaldım.

Hani saray deselerya işte öyle bişeydi. Yavaşça arabadan indiğimde hayranlıkla beş yıldızlı ötele baktım.

"Hakan bu günlük yeter daha senden birşey istemiyorum. Gide bilirsin." konuşan kişiye baktığımda Arsın şöförle konuştuğunu görünce dikkatle onlara baktım.

"Olur efendim. Eğer ihiyacınız olursa beni arayın"  ikisininde erkeksi ve sert sesleri birbirine karışınca kendimi ajan filminde hissetmeme neden olmuştu.

Giğdikleri takım elbise bile tam uyuyordu. Tabiki Arsın aralarındaki en çekicisi olurdu o ayrı. Hey banane onun çekici olup olmamasından.  Birden bize doğru gelen görevlilere baktım. Herşey okadar hızlı olup bitmişti ki şuan asansörde ve en üst kata gidiyorduk. Asansördeki sessizlik  beni versede hiç birşey elimden gelmiyordu.

Arsın'dan yayılan gerginlik ve onun baharat kokusu benide geriyor ve tedirgin olmama neden oluyordu.

Her nekadar köntorlu ve soğuk görünsede hiçte böyle bir adam olduğunu sanmıyordum tam tersi kızdığında onun yanında olmak asla istemeyeceğiniz bir insandı.

Birden duyduğum melodi sesiyle irkilmiştim. Arsın bana yan gözle bakmış  ve kaşlarını çatmıştı. Ben melodinin kimden geldiğini telefonun ikinciçalışında ancak anlamıştım ve hemen çantamı açıp arayanın kim olduğuna baktım.

Mete arıyordu. Çekinerek açtım. Arsın bana umursamaz bir şekilde bakarken bende hafifçe gülümsemiş daha sonra telefonu açmıştım. Arkamı hafifçe dönmüştüm.

"Mete?"  soru soran sesimle Mete'ye hitaben konuştum oda gecikmeden hemen konuşmuştu. "Bizimkilerle bardayız  her nerdeysen söyle seni almaya gelicem" arkadan gelen müzik ve kahkağa sesleriyle yüzümdeki gülümseme artı.

Ya bizimkileri çok özlemiştim.

Heycanla konuştum. "Olur gelirim sizi çok özledim" saate baktığımda yediydi. Bizimkiler şimdi hepsi keyifli bir akşam yemeği yiyiyorlardır. Tam içimdekini doğrulayan kelimeleri Mete diline dökmüştü.

"Biz şuanda yemek yiyiyoruz ondan sonra bizim mekana geçeceyiz hazır olduğunda beni ara seni almaya gelirim" Mete'nin ilgi dolu sesi ve heycanına bende hemen ekledim "Tamam ozaman akşam görüşürüz herkese selam söyle "

Telefonu kapattıktan sonra heycanla yerimde parmak üçlarımla kalkıp iniyordum ki üstümde hissettiğim  gözle hemn yan tarafıma baktım. İki koyu çift göle karı karşıya gelince son havalanöa hereketimi dordurup yerimde mıhlanmış gibi durdum. Asansör durduğunda Arsın hiç durmadan çıktığında duyduğum kelimeler beni yerimde yine mıhlamıştı.

"Bu gece hiç bir yere gitmiyorsunuz sezinle yapmamız gereken  işlerimiz  var!"

Sert sesi ve yerleri döven ayak sesleriyle uzaklaşırken arkasından öylece baka kalmıştım......













Continue Reading

You'll Also Like

ASYA By Su

ChickLit

254K 13.8K 27
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Bölümleri yazdıkça atacağım. "Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzakla...
552K 25.5K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...
4.5M 333K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...
463K 14.7K 24
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...